1425
zordur istenmediğini bilmek. hele senden kurtulmak isteyen insanların emrinde çalışmak zordur. hani bir sümüklü ayımız vardı, koskoca rijkaard'a "bana güvenilmezse oynamam, bu son şansı" benzeri laflar kullanmıştı ya. onun yaptığı haysiyetsizlik ama, güvensizlik kötü bir histir gerçekten.
bir insan düşünün, 2009 yılında ispanya milli takımında 10 numaralı forma giyiyor olsun. 3 yıl sonra türkiye'de istenmeyen adam ilan edilsin. duygusal değişime gelin hele. aldığı paranın helalliği, miktarı konuşulsun, kiralık bir takım arkadaşından dayak yesin ve olay tatlıya bağlanırken bir kez bile basına bu konuda açıklama yapmasın, yazın kariyer planları arasında tatil yaparken, takımın kampına katılıp katılmayacağı belli bile değilken kendini fizik ve mental olarak hazır tutsun. (u: kendisini döven, kendisinden fazla kazanan ve insanların uğruna çocuklarını kestiği adam taşaklarını güneşlendirirken) bir şekilde kimseye kakalanamadığı için takımda kalsın ama bazen tribünde, bazen kulübede takılıyor olsun.
bu adam tüm bu mental sıkıntıların arasından sıyrılıp ilk11'e adını yazdırdıysa, hem de sol bek olarak, birinin gidip alnından öpmesi gerekir. tamam çok para alıyor, hakan sakatlığından dolayı geçen seneden çok farklı bir çizgide vs. ama bu adam sol bek değildi aga. tekrar söylüyorum, 2009-ispanya milli takımında 10 numara / 2012 galatasaray'da sol bek. ama adam didiniyor, savaşıyor. sanki geçen sene kendinden beklenen performansı veremediği için mahçup. önemli bir hissiyat bu.
bu takım çok gördü siklemez, alemci, paracı, deplasmanlardan kaçıcı vs. o yüzden böyle samimi adamlar her zaman benim için ayrıdır. sen de ayrı kalacaksın albert.
o alemci, paracı adamlarla aynı kefeye koymam mümkün değil, ancak; baros, riera'nın çabasının 10'da birini vermiyor şu an, çok açık. vermek istemiyor. riera'nın altından kalktığı mental sorunların altında eridi gitti adam. madem savaşmayacaktı, keşke katar'a falan gidip kulübe para kazandırsaydı da biz de onu kalbimizin ayrı bir yerinde muhafaza etseydik.
bir insan düşünün, 2009 yılında ispanya milli takımında 10 numaralı forma giyiyor olsun. 3 yıl sonra türkiye'de istenmeyen adam ilan edilsin. duygusal değişime gelin hele. aldığı paranın helalliği, miktarı konuşulsun, kiralık bir takım arkadaşından dayak yesin ve olay tatlıya bağlanırken bir kez bile basına bu konuda açıklama yapmasın, yazın kariyer planları arasında tatil yaparken, takımın kampına katılıp katılmayacağı belli bile değilken kendini fizik ve mental olarak hazır tutsun. (u: kendisini döven, kendisinden fazla kazanan ve insanların uğruna çocuklarını kestiği adam taşaklarını güneşlendirirken) bir şekilde kimseye kakalanamadığı için takımda kalsın ama bazen tribünde, bazen kulübede takılıyor olsun.
bu adam tüm bu mental sıkıntıların arasından sıyrılıp ilk11'e adını yazdırdıysa, hem de sol bek olarak, birinin gidip alnından öpmesi gerekir. tamam çok para alıyor, hakan sakatlığından dolayı geçen seneden çok farklı bir çizgide vs. ama bu adam sol bek değildi aga. tekrar söylüyorum, 2009-ispanya milli takımında 10 numara / 2012 galatasaray'da sol bek. ama adam didiniyor, savaşıyor. sanki geçen sene kendinden beklenen performansı veremediği için mahçup. önemli bir hissiyat bu.
bu takım çok gördü siklemez, alemci, paracı, deplasmanlardan kaçıcı vs. o yüzden böyle samimi adamlar her zaman benim için ayrıdır. sen de ayrı kalacaksın albert.
o alemci, paracı adamlarla aynı kefeye koymam mümkün değil, ancak; baros, riera'nın çabasının 10'da birini vermiyor şu an, çok açık. vermek istemiyor. riera'nın altından kalktığı mental sorunların altında eridi gitti adam. madem savaşmayacaktı, keşke katar'a falan gidip kulübe para kazandırsaydı da biz de onu kalbimizin ayrı bir yerinde muhafaza etseydik.