63
maç öncesi rakibin kim olduğuna bakmaya gerek duymadan "karşılıklı gol var" bahsi oynanabilecek bir takım haline gelmişti galatasaray. yiyor da atıyor da oh banko maç sana. diziliş:
---------------muslera--------------
------eboue---cris---------dani-----riera-------
----------yekta---------xelçuk----------
--hamit---------------------------amrabat-----
-----burak---- umut--------
imparator felsefesinden vazgeçmemiş ve oyuncularına olan güvenini yitirmemiş olduğunu sahaya sürdüğü 11 ile göstermişti. orta sahanın ortasında melo'nun yokluğunda yekta'nın o bölgeyi doldurması benim için sürprizdi. rakibin ofansif bi ortasaha dizilişi olmadığından dolayı çolak'ı ortasahanın ortasında ya da hamit'i ortada çolak'ı kanatta bekliyordum. ama işte "imparator" kolay olunmuyor. geçen sene bir kayseri maçında kaybettiği yekta'yı bu sene tekrar bir kayseri maçında kazanıyor!
maçın daha ilk dakikalarında yekta'nın ara pasında topu ağlara gönderiyor burak fakat karar ofsayt. yekta'nın maç eksikliği burak'a verdiği ara pasta hemen ortaya çıkıyor zira pasın ayaktan çıkıştaki zamanlaması çok kötü. takım oldukça istekli başlıyor ve çok geçmeden hamit'in "elmander yok diye hava toplarında etkisiz kalıcaz mı sandınız lan yoksa!" dercesine açtığı ortayı umut iki stoperin arasından yükselip ağlara gönderiyor 1-0.
tam "oh be abi golü de erken bulduk bu akşam rahat bi maç izliycez" derken riera'nın saçma pas hatası ve kaleciyle karşı karşıya kalan rakip oyuncuya cris'in müdahalesi. işin garip yanı o top cris'e çarpıp kaleye girmedi ya la. anlaşılan cluj maçındaki yağmur geç de olsa cenabetliği almış üstümüzden. akabinde bir duran top, xelçuk'un ortasında kafayı vuran cris ve 2-0.
aradan çok zaman geçmeden xelçuk yine sahneye çıkıyor ve burak kaleciyle karşı karşıya topu ağlara gönderiyor 3-0. burada da dikkati çeken asıl konu futbol kariyeri bencillik içinde geçen, hep kral olmaya çalışan, en çok alkışı kendinde isteyen burak golden sonra tribünlere "beni değil onu (xelçuk) alkışlayın" hareketi yapıyor. bu çok büyük bi hareket burak için. arena'daki son galibiyetimiz olan akhisar maçında sercan'a attırdığı golden sonraki aldığı takdirleri yine bir arena galibiyetinde hatırlatıyor bizlere.
dakika 37 maç 3-0 tribünlerde "imparator fatih terim" sesleri ve maç orda bitiyor desek yeri.
maçtan notlar:
* önceliğim xelçuk ve yekta. abi siz nerelerdeydiniz haftalardır allasen? xelçuk'un formsuzluğunun en büyük nedeninin melo'nun performansı olduğunu bugün çok net olarak gördü herkes. ilk yarının en çok koşan ismiydi yekta. önümüzdeki hafta ilk 11deki yerini de garantiledi aslanım.
* gençlerbirliği ve cluj maçlarını yedek kulübesinde tamamlayan eboue reyiz çabuk toparladı ve rahat bir nefes almamızı sağladı.
*son galibiyetimiz 23 eylüldü. 1 aydan fazla vakit geçti özlemiştik!
* penaltımızı vermemiş bile olsa maçı yöneten adam cüneyt çakır'sa arkana yaslanıp huzurla izliyebiliyosun aga. çalmıyosa görmediğinden çalmıyo en azından. arkada başka hesaplar, eyyamlar, soyunma odasında tehditler, telefonlar yok. ha ama ne olursa olsun bi fırat aydunus değil.
* bu çocuk nası sabri'nin çocuğu olur biri gelsin açıklasın!
* son sözüm kaptanlık pazubandına. formanın önü reklam. arkası reklam. kolları reklam. şortun reklam. abi yeter reklam da bi yere kadar. kaptanlık pazubandında reklam mı olur! arma olur arma!
---------------muslera--------------
------eboue---cris---------dani-----riera-------
----------yekta---------xelçuk----------
--hamit---------------------------amrabat-----
-----burak---- umut--------
imparator felsefesinden vazgeçmemiş ve oyuncularına olan güvenini yitirmemiş olduğunu sahaya sürdüğü 11 ile göstermişti. orta sahanın ortasında melo'nun yokluğunda yekta'nın o bölgeyi doldurması benim için sürprizdi. rakibin ofansif bi ortasaha dizilişi olmadığından dolayı çolak'ı ortasahanın ortasında ya da hamit'i ortada çolak'ı kanatta bekliyordum. ama işte "imparator" kolay olunmuyor. geçen sene bir kayseri maçında kaybettiği yekta'yı bu sene tekrar bir kayseri maçında kazanıyor!
maçın daha ilk dakikalarında yekta'nın ara pasında topu ağlara gönderiyor burak fakat karar ofsayt. yekta'nın maç eksikliği burak'a verdiği ara pasta hemen ortaya çıkıyor zira pasın ayaktan çıkıştaki zamanlaması çok kötü. takım oldukça istekli başlıyor ve çok geçmeden hamit'in "elmander yok diye hava toplarında etkisiz kalıcaz mı sandınız lan yoksa!" dercesine açtığı ortayı umut iki stoperin arasından yükselip ağlara gönderiyor 1-0.
tam "oh be abi golü de erken bulduk bu akşam rahat bi maç izliycez" derken riera'nın saçma pas hatası ve kaleciyle karşı karşıya kalan rakip oyuncuya cris'in müdahalesi. işin garip yanı o top cris'e çarpıp kaleye girmedi ya la. anlaşılan cluj maçındaki yağmur geç de olsa cenabetliği almış üstümüzden. akabinde bir duran top, xelçuk'un ortasında kafayı vuran cris ve 2-0.
aradan çok zaman geçmeden xelçuk yine sahneye çıkıyor ve burak kaleciyle karşı karşıya topu ağlara gönderiyor 3-0. burada da dikkati çeken asıl konu futbol kariyeri bencillik içinde geçen, hep kral olmaya çalışan, en çok alkışı kendinde isteyen burak golden sonra tribünlere "beni değil onu (xelçuk) alkışlayın" hareketi yapıyor. bu çok büyük bi hareket burak için. arena'daki son galibiyetimiz olan akhisar maçında sercan'a attırdığı golden sonraki aldığı takdirleri yine bir arena galibiyetinde hatırlatıyor bizlere.
dakika 37 maç 3-0 tribünlerde "imparator fatih terim" sesleri ve maç orda bitiyor desek yeri.
maçtan notlar:
* önceliğim xelçuk ve yekta. abi siz nerelerdeydiniz haftalardır allasen? xelçuk'un formsuzluğunun en büyük nedeninin melo'nun performansı olduğunu bugün çok net olarak gördü herkes. ilk yarının en çok koşan ismiydi yekta. önümüzdeki hafta ilk 11deki yerini de garantiledi aslanım.
* gençlerbirliği ve cluj maçlarını yedek kulübesinde tamamlayan eboue reyiz çabuk toparladı ve rahat bir nefes almamızı sağladı.
*son galibiyetimiz 23 eylüldü. 1 aydan fazla vakit geçti özlemiştik!
* penaltımızı vermemiş bile olsa maçı yöneten adam cüneyt çakır'sa arkana yaslanıp huzurla izliyebiliyosun aga. çalmıyosa görmediğinden çalmıyo en azından. arkada başka hesaplar, eyyamlar, soyunma odasında tehditler, telefonlar yok. ha ama ne olursa olsun bi fırat aydunus değil.
* bu çocuk nası sabri'nin çocuğu olur biri gelsin açıklasın!
* son sözüm kaptanlık pazubandına. formanın önü reklam. arkası reklam. kolları reklam. şortun reklam. abi yeter reklam da bi yere kadar. kaptanlık pazubandında reklam mı olur! arma olur arma!