• 107
    gençlerbirliği – galatasaray : 3-3 ankara’nın taşına bak

    bu ne lan? 3-3 maç mı olur? olur öyle, top bu!

    maç öncesine gidersek. zor maç mı, zor maç. gençlerbirliği ligin 3.sü, iyi top oynuyor. hocaları memleketteki futbol dilencilerinin heykelini dikmeleri gereken fuat çapa.

    fuat hocayı küçümsemek derdinde falan değilim yanlış anlaşılmasın. biz giderken fuat hoca bize birkaç tur bindirmiş dönüyor olur. hem futbol bilgisi, hem takım yönetimi, hem de futbolun bir çok faktörünün yönetimi anlamında. hani arada bir futbolcular için derim ya, yanımızdan geçse biz zatürre oluruz. fuat çapa da işin teknik direktörlük açısından bize o etkiyi yapar. ayrıca fuat hocanın twitterda söyledikleri, sorulara verdiği cevaplar memleketin alışık olmadığı şekilde medeni ve çelişkiden uzak. heykelini dikme mevzusunu da açıklayayım, hak ettiği değeri bulmuyor fuat çapa.

    galatasaray bir türlü istenen uyumu yakalamış değil. elbette beklentiler önemli. geçen sezonun şahane takımının bu sene neden durduğu anlaşılamıyor bir türlü. geçen sezon başında takım yenilendi. o zamanlar play-off’un fatih hocanın işine yaradığını söylemiştim, takip edenler bilir. çünkü büyük puan farkı olmadan ilk 4’e girmek şampiyon olmak için yeterliydi. fatih hoca da takımla istediği gibi oynayabildi. içerdeki fener maçına kadar bir sürü eleştiri, hakaret, küfür yedi. yalan mı? sonrasında vitesi 6’ya attığı gibi uzadı gitti takım.
    bu sene farklı mı? bu sezon da takımın yarısı yenilendi. üstüne saçma sapan milli takım polemikleri geldi. ayrıca şampiyonlar ligi baskısı. hoca niye sürekli rüya takım falan değiliz deyip duruyor. adamda yılların tecrübesi var.
    kendi başına geldi oradan biliyor. hoca futbolu bırakmadan 2 sezon önce takımın başına derwall geldiğinde bütün milli takımı transfer ettik, simoviçi aldık. sonuç : hüsran. o zamanlar da rüya takım benzeri şeyler söyleniyordu ama kimse ingilizce bilmediği için dream team denmiyordu. 2000’de uefa’yı kazanan takım, o kupayı kazanmasaydı o zamanın futbolcuları şimdi kayıp olmuşlardı. adam diyor ki benim stoperim bülent korkmaz olmalı. efendim? ulan bülent’e ıska geçince tribünden küfür eden de sendin. samimi olalım, üzmeyelim birbirimizi.

    maçı boşverin, maç yazısı adı altında hep başka şeyler yazıyorum. bilgin gökberk’ten öğrendim.

    hamit altıntop meselesi. kötü oynuyor evet, kendi de kabul ediyor zaten. ama efendim neymiş “önce kendi oynasın sonra başkalarına laf etsin”. abicim o zaman biz dükkanı kapatalım. twitterdan, sözlüklerden, kendi kendimize gelin-güvey olduğumuz bloglardan, adımıza açtığımız sitelerden falan vazgeçelim. öyle ya, biz ne hamit’i 3.ligdeki topçular kadar top oynadık mı amk? istanbul amatör küme diyecektim de, o kadar oynadım. aslında 3.ligdekiler kadar da oynadım ama genelde kulübede oturttu beni metin kurt, allah rahmet eylesin. demem o ki; azıcık tutarlı olun amk.
    kalite başka şeydir, form başka. galatasaray sözlükte yazmaya başladığım o kadar yıldan beri bunu anlatmaya çalışıyorum. geçen sezon başındaki eboue’yi hatırlayın, bir de form tuttuğu halini. teşekkür ederim.
    twitterda sordum burada da sorayım: fm’de bir futbolcuyu transfer ettiğinizde, programda yazılı özelliklerinin aynısını yeni takımında da gösterebiliyor mu? tekrar teşekkür ederim.

    bu takımda sorun var, net belli. belli de bu iş topçuya, hocaya küfür ederek çözülmez ki. tabii derdiniz çözümse. yok illa ki mastürbasyon yapıcam, atarlanacamsa ayrı. ayrıca, ben kimseye elbette karışamam, herkes ne isterse yapar. bana ne ayrıca. ama benim de bunları yazmama kimse karışamaz değil mi?

    hayatım boyunca bir şeyden şikayet edip, ona küfürler edip o şeyi düzelten insan görmedim. gören varsa söylesin.

    takımın sorunu: uyum. hala bazı topçular geçen sezon oynanan futbola uyum sağlayabilmiş değil. zamanla düzelecek bir şey. henüz ligin 8. haftası ve galatasaray bu kadar handikapa rağmen ligin lideri. handikaplara bakalım. en büyük sorun milli takım araları. sadece türk milli takımına değil başka milli takımlara da topçu gönderiyoruz. eboue geçen hafta futbol tarihine geçecek manyakça bir şiddetin içinden geldi galatasaray’a. kolay mı sanıyorsunuz gençler? elmander yine futbol tarihine geçecek bir maç oynadı geldi. amrabat afrika kupasına katılma hakkını kazandı geldi. muslera dünyanın bir ucundan dişi şiş gelmiş. türk milli takımına gidenlerin yaşadıklarını hepiniz biliyorsunuz. biz gazetede okurken deli gibi sinirleniyoruz da olayın tam göbeğindeki topçu ne yapsın? uyku falan kalmaz adamda.
    bunun kazanılan parayla falan ilgisi yok. her kim ki “o kadar para kazanıyorlar” diye cümle kurarsa onlara gördüğüm yerde zidane kafası atacağım. sırf anlasınlar diye, zidane kadar kazanmıyorum, şimdilik.

    maç? gençlerbirliği maçın başlarında kapandı, sonra açıldı. golü de buldular ve tekrar kapandılar. attıkları gol güzeldi. sol beklerini beğendim demek adriana lima güzel kadın demek kadar abes, herkes görmüştür. ikinci devre takım galatasaray gibi oynamaya başladı, öne geçti. sonra sıradan bir takım gibi 2 dakikada 2 gol yedi. tam o sırada rakıyı tazeliyordum. rakı, su, şalgam, buz derken 3-2 oldu lan maç. gençliğimde böyle miydi yahu, takım öndeyse bir büyük içsen maç berabere bile bitmezdi. endüstriyel futbol çıktı mertlik bozuldu. her takım her takımı yenebiliyor, bir de yenemeyeceksen, yenilme.

    bundan yazdıklarım türkiye ligiyle ilgili ve her zaman telafisi var. bizim derdimiz şampiyonlar ligi. bu takım gruptan çıkabilir de, çıkamayabilir de. hiç biri sürpriz olmaz. tarihimize bakarsak fatih terim’le uefa’yı kazandığımız zaman şampiyonlar liginde son 3 dakikada uefa’ya kaldık. şimdi ah o takım olsaydı diyenlere inanmayın. yukarıda da dediğim gibi onların hepsi tribünde küfür ediyordu. şimdi sahipleniyorlar. eğer benden gençseniz (siz<45) canınızı sıkmayın, bu takım bu sene değilse bile ilerleyen yıllarda çok iş yapar.

    gençlerbirlik çok takımı yenecek, merak etmeyin.

    ayrıca, enseyi karartmayın.(kopirayt çetin altan)
App Store'dan indirin Google Play'den alın