290
yaptığı yorum son derece yerinde olmakla beraber, ardından yapılması elzem olan kocaman bir açılım da vardı. o da şuydu, tepkinin gösterildiği yer. örneğin,bu film sonrası olaylarda amerikanın libya büyükelçisi chris stevens öldürüldü. ben kişisel olarak bu korkunç olayın "peygamber ve islam karşıtı çekilen film" den daha önemli ve daha çok konuşulması gerektiğine ve sorumlulularının kınanması gerektiğine inanıyorum. çıktım bir pankart yaptım ve dedim ki "chris stevens ı öldürenler cezalarını çekecektir"
bu pankart galatasaray'ın dna sında var mıdır yok mudur ? bu soruyu kim cevaplayabilir ki? yaygın kanı şu olacaktır. amerikanın libya elçisinden banane. karşıt görüş de şu olacaktır ( ki benim argümanım da bu) biz galatasaray olarak haksız yere öldürülenlerin yanında değil miyiz? filistinde öldürülen çocukların yanında değil miyiz? chris stevens da işlemediği bir "suçtan" dolayı öldürüldü.
o zaman göstereceğiniz tepki ne olurdu ve şimdi ne olurdu ona dikkatli bakmak lazım? hz. muhammed son peygamber ve islam son din demeden önce tribünün sosyolojik yapısını iyi ölçmek ölçümlemek lazım.
galatasaray tribününde hakim gücün muhafazakar bir ideolojisi olabilir. ama " sadece film çeken insanların, sonsuza kadar cehennemde yanacağını, cezasız kalmayacağını söylemek" en azından kişisel olarak benim ifade özgürlüğü ve demokrasi anlayışıma uymuyor. eğer o film insanları kitleleri rencide ettiyse o filme karşı bir film çekersin veya filmin çekildiği ülkede manevi tazminat davası açarsın.
eğer galatasaray tribünlerinin tek sesi olduğunu söyleyen bir oluşumsan, bu pankartı asmadan önce anket yaparsın, ve eğer sonuç yüzde %100 değilse o pankartı asmazsın. sonuçta ben galatasaray taraftarı olarak istemsizce ultraslan damgası yiyorsam ultraslan ın aldığı kararlar hakkında söz hakkım olmalı değil mi?
tribün çok kaotik bir yerdir. güzelliği de odur zaten. ateisti,satanisti,solcusu,sağcısı,liberali,iş adamı,işçisi,doktoru,bürokratı, islamcısı yanyana durur ve takımı için bağırır. sen tribünün o kaosundan kendine ideolojik bir homojenite yaratmak istiyorsan bu tepkiler gayet basit.
galatasaray'ın ilk kaptanının adı da boris nikoloftur. galatasaraylılık kimliği ise dinler ideolojiler ırklar üstüdür. bir amaca ulaşma ve o amaç için beraber birlikte çalışmaktır galatasaraylılık. o yüzden "din gibidir" der metin oktay.
bu kimliği sadece peygamber sevmeye, ümmetçiliğe, türklüğe, sağcılığa,solculuğa,ideolojiye bağlamak çok gereksiz tartışmalar ve acı sonuçlar yaratır.
bu pankart galatasaray'ın dna sında var mıdır yok mudur ? bu soruyu kim cevaplayabilir ki? yaygın kanı şu olacaktır. amerikanın libya elçisinden banane. karşıt görüş de şu olacaktır ( ki benim argümanım da bu) biz galatasaray olarak haksız yere öldürülenlerin yanında değil miyiz? filistinde öldürülen çocukların yanında değil miyiz? chris stevens da işlemediği bir "suçtan" dolayı öldürüldü.
o zaman göstereceğiniz tepki ne olurdu ve şimdi ne olurdu ona dikkatli bakmak lazım? hz. muhammed son peygamber ve islam son din demeden önce tribünün sosyolojik yapısını iyi ölçmek ölçümlemek lazım.
galatasaray tribününde hakim gücün muhafazakar bir ideolojisi olabilir. ama " sadece film çeken insanların, sonsuza kadar cehennemde yanacağını, cezasız kalmayacağını söylemek" en azından kişisel olarak benim ifade özgürlüğü ve demokrasi anlayışıma uymuyor. eğer o film insanları kitleleri rencide ettiyse o filme karşı bir film çekersin veya filmin çekildiği ülkede manevi tazminat davası açarsın.
eğer galatasaray tribünlerinin tek sesi olduğunu söyleyen bir oluşumsan, bu pankartı asmadan önce anket yaparsın, ve eğer sonuç yüzde %100 değilse o pankartı asmazsın. sonuçta ben galatasaray taraftarı olarak istemsizce ultraslan damgası yiyorsam ultraslan ın aldığı kararlar hakkında söz hakkım olmalı değil mi?
tribün çok kaotik bir yerdir. güzelliği de odur zaten. ateisti,satanisti,solcusu,sağcısı,liberali,iş adamı,işçisi,doktoru,bürokratı, islamcısı yanyana durur ve takımı için bağırır. sen tribünün o kaosundan kendine ideolojik bir homojenite yaratmak istiyorsan bu tepkiler gayet basit.
galatasaray'ın ilk kaptanının adı da boris nikoloftur. galatasaraylılık kimliği ise dinler ideolojiler ırklar üstüdür. bir amaca ulaşma ve o amaç için beraber birlikte çalışmaktır galatasaraylılık. o yüzden "din gibidir" der metin oktay.
bu kimliği sadece peygamber sevmeye, ümmetçiliğe, türklüğe, sağcılığa,solculuğa,ideolojiye bağlamak çok gereksiz tartışmalar ve acı sonuçlar yaratır.