Kariyer Sonu1473
sözlükte en anlayamadığım mottolardan biri de " galatasaray seviyesinde oyuncu değil! " mottosudur. nedir ki bu? yani galataaray seviyesi nasıl bi seviye ben anlayamıyorum. ne yani bizim takımda kaka leite ayarında mı topçular olmalı? ya da o seviye değil de işte oyuncu özelliği bakımından mı? yani işte "amrabat gibi yardıran oyuncu isterük" gibi bi şey mi? ben futbolla ilgilendim ilgileneli bu saçma önermeye hiç anlam veremedim kim ki bu galatasaray seviyesindeki oyuncu? bu bir, biri bu konuda beni aydınlatsın lütfen!
gelelim culio'ya! arkadaşlar futbolda her oyuncunun kendine has özellikleri vardır. culio'da da böyle. culio çok çalışkan, azimli, çok koşan, pasları iyi, fiziği iyi olan bir oyuncu. arkadaşın biri yazmış çok da beğendim, demiş ki; çalım atar, ama çabukluğuyla değil, paldır küldür karga tulumba! evet aynen öyle. culio adam geçer, ama amrabat gibi değil, messi gibi değil, ronaldo gibi değil. fiziğiyle döve döve geçer. bu onun için bir artı puandır. maç boyu koşar bir ileri bir geri. paslarının kötü olduğunu kimse iddia dahi edemez. ayrıca topu ne zaman ayağındna çıkaracağını çok iyi bilir. yani işte vardır ya bazı kanat oyuncuları, beş kişiyi geçer ama orta kesemez ya da şut çeker dağa taşa gider... culio öyle değil işte, tam zamanında bırakır arkadaşına topu. uzun lafın kısası culio tam bir işçidir arkadaşlar. her takımda bulunur böyle işçiler. senin nerdeyse tapındığın barcelona'da bile vardır böyle işçiler, real'de de vardır, manchester city'de de vardır. bu adamlar öyle gösterişli futbol oynamazlar. o yüzden taraftar için böyle adamlar her zaman ikinci üçüncü plandadır. taraftar her zaman estetik oynayan takımda özellikleri ile ön plana çıkan oyuncuları sever. bu adamlar skora doğrudan etki eden adamlardır. genelde gol atarlar, adam eksiltirler, asist yapan türleri de vardır. kimdir bu ön plana çıkan oyuncular? messi'dir, ronaldo'dur, xavi'dir, iniesta'dır, agüero'dur, soldado'dur, ibrahimovic'dir. oysa ki bu adamları oynatan, maç kazandırmalarını, rahatça gol atmalarını sağlayan, asist yaptıran, bu adamlara asist yapan, pozisyon yaratan kaliteli adamlar olmazsa takımlar ne yapabilir? belki maç kazanabilir takımlar. ama şampiyon olamaz, kupa kaldıramazlar. işte culio böyle bir adamdır. takımın en ağır işlerini üstlenir. çok ön plana çıkamaz çünkü enerjisini koşmaya top kazanıp ileri taşımaya ve kendinden daha iyi durumdaki arkadaşlarına pas aktarmaya çalışır. bu nedenle de taraftar tarafıdan şakşaklanamaz. eğer ki alt bir takımdan alınmışsa top toplayıcı muamelesi görür. taraftar amrabat, keita, lincoln gibi kendi deyimleriyle yardıran üç dört kişiyi geçebilen adamları sever. neden? çünki futbol bir şovdur aynı zamanda. bu adamlar bank asya topçusu muamelesi görür eğer büyük takımlarda oynamıyorsa.
işte bu saydığım nedenlerle severim culio'yu. çalışır didinir... sade oynar. takıma zarar vermez. ve benim için culio sizin bol keseden şakşakladığınız amrabat'tan beş kere iyi topçudur. artiz değildir, reklam panolarına çarptıktan sonra oyun dursun diye saha içine atlamaz.
tanım: nasıl bir seviye olduğunu bilmediğim galatasaray seviyesinin altındaki futbolcuymuş!
gelelim culio'ya! arkadaşlar futbolda her oyuncunun kendine has özellikleri vardır. culio'da da böyle. culio çok çalışkan, azimli, çok koşan, pasları iyi, fiziği iyi olan bir oyuncu. arkadaşın biri yazmış çok da beğendim, demiş ki; çalım atar, ama çabukluğuyla değil, paldır küldür karga tulumba! evet aynen öyle. culio adam geçer, ama amrabat gibi değil, messi gibi değil, ronaldo gibi değil. fiziğiyle döve döve geçer. bu onun için bir artı puandır. maç boyu koşar bir ileri bir geri. paslarının kötü olduğunu kimse iddia dahi edemez. ayrıca topu ne zaman ayağındna çıkaracağını çok iyi bilir. yani işte vardır ya bazı kanat oyuncuları, beş kişiyi geçer ama orta kesemez ya da şut çeker dağa taşa gider... culio öyle değil işte, tam zamanında bırakır arkadaşına topu. uzun lafın kısası culio tam bir işçidir arkadaşlar. her takımda bulunur böyle işçiler. senin nerdeyse tapındığın barcelona'da bile vardır böyle işçiler, real'de de vardır, manchester city'de de vardır. bu adamlar öyle gösterişli futbol oynamazlar. o yüzden taraftar için böyle adamlar her zaman ikinci üçüncü plandadır. taraftar her zaman estetik oynayan takımda özellikleri ile ön plana çıkan oyuncuları sever. bu adamlar skora doğrudan etki eden adamlardır. genelde gol atarlar, adam eksiltirler, asist yapan türleri de vardır. kimdir bu ön plana çıkan oyuncular? messi'dir, ronaldo'dur, xavi'dir, iniesta'dır, agüero'dur, soldado'dur, ibrahimovic'dir. oysa ki bu adamları oynatan, maç kazandırmalarını, rahatça gol atmalarını sağlayan, asist yaptıran, bu adamlara asist yapan, pozisyon yaratan kaliteli adamlar olmazsa takımlar ne yapabilir? belki maç kazanabilir takımlar. ama şampiyon olamaz, kupa kaldıramazlar. işte culio böyle bir adamdır. takımın en ağır işlerini üstlenir. çok ön plana çıkamaz çünkü enerjisini koşmaya top kazanıp ileri taşımaya ve kendinden daha iyi durumdaki arkadaşlarına pas aktarmaya çalışır. bu nedenle de taraftar tarafıdan şakşaklanamaz. eğer ki alt bir takımdan alınmışsa top toplayıcı muamelesi görür. taraftar amrabat, keita, lincoln gibi kendi deyimleriyle yardıran üç dört kişiyi geçebilen adamları sever. neden? çünki futbol bir şovdur aynı zamanda. bu adamlar bank asya topçusu muamelesi görür eğer büyük takımlarda oynamıyorsa.
işte bu saydığım nedenlerle severim culio'yu. çalışır didinir... sade oynar. takıma zarar vermez. ve benim için culio sizin bol keseden şakşakladığınız amrabat'tan beş kere iyi topçudur. artiz değildir, reklam panolarına çarptıktan sonra oyun dursun diye saha içine atlamaz.
tanım: nasıl bir seviye olduğunu bilmediğim galatasaray seviyesinin altındaki futbolcuymuş!
