3109
transferi mevzusunda galatasaray yönetiminin yakışıksız bir yöntem izlediği ve galatasaray taraftarı ile dalga geçtiği futbolcudur. melo'nun işi yokuşa sürmediği gayet açık, eleman teklif edilen indirime razı olmuş ve anlaşmak istiyor; fakat yönetimin tutumu çok garip. eğer melo götünü başını salladıysa(u: "kardeşime kulüp bulun" mesela) neden baştan siktir çekilmedi? yönetim şayet juventus'un, menajerlerin veya melo'nun tavrını samimi bulmuyorsa bu defteri bir an önce kapamalı ve önüne bakmalıydı. niçin bu kadar uğraşıldı?
bir kısım galatasaray taraftarı galatasaray'ın sahipleri(!) tarafından melosporlu ilan edilmiş ama sürece baktığımızda en büyük melosporlu olarak galatasaray'ın yönetimini görüyoruz. yönetim neden aylardır bu adamın peşinde? bu adam bu kadar yavşak, bu kadar güvenilmezdi de neden haftalarca peşinden koşuldu? "eleman yavşak, sizler de doğru satıcı değilsiniz" deyip çekilmek bu kadar mı zordu bu pazarlıktan? taraftarın tepkisinden çekindiler diyeceğim; fakat o tepki de taraftarın bu meseleden usanmasıyla yavaş yavaş melo aleyhine döndü zaten.
çilek ve domatese değdirmeden geçemeyeceğim. böylesi önemli bir transferi sonlandıramamışsın, alternatifini bulamamışsın.. sonra çilek, pasta.. hakikaten komedi. taraftar çilek derdinde hiç olmadı, pastadan haberi bile yoktu. çilek lafı başkanın ağzından çıktı. taraftar şimdi başkanın ısmarladığı çilekleri kusuyor. ayrıca bizim lig için çileğin mevsimi geçti.
söylentiye göre rakamlar arasındaki fark bir, iki veya üç milyon. eğer gerçekten böyle ise şaşmamak elde değil. 25 ile 28 milyon arasında çok fark yok ki, ikisi de çok büyük para. yönetim bu hesabı yapıyorsa neden bu çapta bir transfere kalkıştı anlamak zor. oysa maliyeti 3 milyon 5 milyon olan bir sürü futbolcu var.
şimdi bütün bu dal budak sarmalar melo'yu almamak için bir dümen ise bu çok yanlış olur; çünkü yarın öbür gün patlar bu, her şey ortaya çıkar. yönetim bu süreci götür(e)medi; taraftarı şu ana kadar iyi uyuttu fakat bu kafayla devam ederse çok yazık eder.
ben melo'yu niye istiyorum? galatasaray'a faydalı olacağını bildiğim için istiyorum. derdimiz galatasaray'ın başarılı olması. biraz daha güvenerek maç seyretmek. yoksa bana ne lan melo'dan? isteyen istediğini getirsin.
selçuk, eboue veya elmander melo'nun durumunda olsaydı onlar için de aynı şeyleri düşünürdüm. çünkü bu adamlar takımın iskeleti. iskeleti bozmak, başarılı olmuş bir takımı bozmak olmaz. önce mevcut takım korunmalı sonra diğer transferlere bakılmalıydı.
lan melo dallaması sen de gelme bu saatten sonra. gelirsen seni geldiğine pişman edecek yığınla galatasaraylı var. gelme oğlum, aklını başına al. zaten otoriteler aynı performansı gösteremeyeceğini, gelirsen yatacağını falan söylüyorlar. takımda sen hariç herkesin üst düzey performansı garanti nasıl olsa? en iyisi sen gelme olum, paramız cebimizde kalsın. galatasaray yönetimi senden daha iyisini, daha ucuza bulacaktır, hatta bulmasa bile olur.
bir kısım galatasaray taraftarı galatasaray'ın sahipleri(!) tarafından melosporlu ilan edilmiş ama sürece baktığımızda en büyük melosporlu olarak galatasaray'ın yönetimini görüyoruz. yönetim neden aylardır bu adamın peşinde? bu adam bu kadar yavşak, bu kadar güvenilmezdi de neden haftalarca peşinden koşuldu? "eleman yavşak, sizler de doğru satıcı değilsiniz" deyip çekilmek bu kadar mı zordu bu pazarlıktan? taraftarın tepkisinden çekindiler diyeceğim; fakat o tepki de taraftarın bu meseleden usanmasıyla yavaş yavaş melo aleyhine döndü zaten.
çilek ve domatese değdirmeden geçemeyeceğim. böylesi önemli bir transferi sonlandıramamışsın, alternatifini bulamamışsın.. sonra çilek, pasta.. hakikaten komedi. taraftar çilek derdinde hiç olmadı, pastadan haberi bile yoktu. çilek lafı başkanın ağzından çıktı. taraftar şimdi başkanın ısmarladığı çilekleri kusuyor. ayrıca bizim lig için çileğin mevsimi geçti.
söylentiye göre rakamlar arasındaki fark bir, iki veya üç milyon. eğer gerçekten böyle ise şaşmamak elde değil. 25 ile 28 milyon arasında çok fark yok ki, ikisi de çok büyük para. yönetim bu hesabı yapıyorsa neden bu çapta bir transfere kalkıştı anlamak zor. oysa maliyeti 3 milyon 5 milyon olan bir sürü futbolcu var.
şimdi bütün bu dal budak sarmalar melo'yu almamak için bir dümen ise bu çok yanlış olur; çünkü yarın öbür gün patlar bu, her şey ortaya çıkar. yönetim bu süreci götür(e)medi; taraftarı şu ana kadar iyi uyuttu fakat bu kafayla devam ederse çok yazık eder.
ben melo'yu niye istiyorum? galatasaray'a faydalı olacağını bildiğim için istiyorum. derdimiz galatasaray'ın başarılı olması. biraz daha güvenerek maç seyretmek. yoksa bana ne lan melo'dan? isteyen istediğini getirsin.
selçuk, eboue veya elmander melo'nun durumunda olsaydı onlar için de aynı şeyleri düşünürdüm. çünkü bu adamlar takımın iskeleti. iskeleti bozmak, başarılı olmuş bir takımı bozmak olmaz. önce mevcut takım korunmalı sonra diğer transferlere bakılmalıydı.
lan melo dallaması sen de gelme bu saatten sonra. gelirsen seni geldiğine pişman edecek yığınla galatasaraylı var. gelme oğlum, aklını başına al. zaten otoriteler aynı performansı gösteremeyeceğini, gelirsen yatacağını falan söylüyorlar. takımda sen hariç herkesin üst düzey performansı garanti nasıl olsa? en iyisi sen gelme olum, paramız cebimizde kalsın. galatasaray yönetimi senden daha iyisini, daha ucuza bulacaktır, hatta bulmasa bile olur.
