2030
--- alıntı ---
şimdi bunlar orada dururken "şikeyi galatasaray'dan öğrendik" demesi aziz yıldırım'ın çırpınmalarını gösteriyor. aziz yıldırım niye çırpınıyor; aziz yıldırım'ı yıkan başbakan'ın sözleri...
başbakan, "kişilerle kurumları karıştırmamak lazım" diyor. "kişilerin günahlarını kurumlara yükleyemezsiniz." bu lafın sonucu şu; fenerbahçe'ye ceza vermem ama şike yapanlar en ağır şekilde cezalandırılırlar. aziz yıldırım bu sözlerin kendi idam fermanı olduğunu düşünüyor.
zaten kendi fenerbahçe başkanlığı sırasındaki megalomanisini de birleştirerek 'fenerbahçe' demek ben demek diyor. israrla, benimle fenerbahçe'yi ayırt edemezsiniz, ben ne yaptıysam fenerbahçe için yaptım. o da benim zaten!..' 'aziz yıldırım kirlidir' demek 'fenerbahçe kirlidir' demek; bunları birbirinden ayırt edemezsiniz. başbakan'la savaş halinde kendisini kurtarmak için... bu çok yanlış. aziz yıldırım'ın avukatları danışmanları yok mu? 'ben suçsuzum' demek yerine 'ben suçluyum ama galatasaray da suçlu...
ben suçluyum ama beşiktaş da suçlu. ben suçluyum ama trabzon da suçlu. ben suçluysam fenerbahçe de suçlu!' böyle bir savunma olur mu?
tertemiz olduğuna inanan adam bunların hiçbirini karıştırmadan 'suçsuzum' der onun altını doldurur. "ben şike yaptıysam fenerbahçe için yaptım" ne demek? böyle bir laf edilebilir mi? bu laf şimdi yargıtay yargıcı'nın elinde... 'hıncal, bülent'i öldürdün mü?' 'öldürdüysem sabah için öldürdüm.' bu şimdi 'ben öldürmedim' demek mi!.. yargıç ne düşünür; ben böyle deyince... 'öldürmedim ama öldürdüysem bile sabah için öldürdüm!' bir defa 'hıncal efendi sen sabah gazetesi misin!' denir. ayrıca ben sana 'niye öldürdüğünü' sormuyorum; öldürdün mü, öldürmedin mi? önce bir 'öldürmedim' de... 'öldürdüysem sabah için öldürdüm!' böyle bir savunma olur mu?
aziz yıldırım her konuşması ile batıyor. hapisten çıktıktan sonra sustuğu zaman nasıl puan kazanmıştı. konuşmadı, konuşmadı... günden güne puanı artıyordu.
resmen küçük kulüplere şantaj yapıyor. 'bütün paranızı havuzdan kazanıyorsunuz, ben bu havuzu dağıtırım. benim peşimi bırakmayın.' açık... bunun çok açık bir şantaj olduğu belli... ama ne yazık ki türk medyasında hiçbir gazete, hiçbir spor sayfası 'aziz yıldırım şantaj yapıyor' diye manşet atmadı. bütün bunlar bir araya geldiğinde; aziz yıldırım kendi mahkumiyetini hazırlıyor. ben niye şantaja başvururum, ben niye tehdide başvururum? 2 aslında 3 temmuz'la birlikte karışan ortam oldukça sakinleşmeye başlamıştı. sukutun altın olduğu günler yaşıyorduk.
hıncal uluç
http://www.fotomac.com.tr/...nin-ilk-kahramanidir
--- alıntı ---
şimdi bunlar orada dururken "şikeyi galatasaray'dan öğrendik" demesi aziz yıldırım'ın çırpınmalarını gösteriyor. aziz yıldırım niye çırpınıyor; aziz yıldırım'ı yıkan başbakan'ın sözleri...
başbakan, "kişilerle kurumları karıştırmamak lazım" diyor. "kişilerin günahlarını kurumlara yükleyemezsiniz." bu lafın sonucu şu; fenerbahçe'ye ceza vermem ama şike yapanlar en ağır şekilde cezalandırılırlar. aziz yıldırım bu sözlerin kendi idam fermanı olduğunu düşünüyor.
zaten kendi fenerbahçe başkanlığı sırasındaki megalomanisini de birleştirerek 'fenerbahçe' demek ben demek diyor. israrla, benimle fenerbahçe'yi ayırt edemezsiniz, ben ne yaptıysam fenerbahçe için yaptım. o da benim zaten!..' 'aziz yıldırım kirlidir' demek 'fenerbahçe kirlidir' demek; bunları birbirinden ayırt edemezsiniz. başbakan'la savaş halinde kendisini kurtarmak için... bu çok yanlış. aziz yıldırım'ın avukatları danışmanları yok mu? 'ben suçsuzum' demek yerine 'ben suçluyum ama galatasaray da suçlu...
ben suçluyum ama beşiktaş da suçlu. ben suçluyum ama trabzon da suçlu. ben suçluysam fenerbahçe de suçlu!' böyle bir savunma olur mu?
tertemiz olduğuna inanan adam bunların hiçbirini karıştırmadan 'suçsuzum' der onun altını doldurur. "ben şike yaptıysam fenerbahçe için yaptım" ne demek? böyle bir laf edilebilir mi? bu laf şimdi yargıtay yargıcı'nın elinde... 'hıncal, bülent'i öldürdün mü?' 'öldürdüysem sabah için öldürdüm.' bu şimdi 'ben öldürmedim' demek mi!.. yargıç ne düşünür; ben böyle deyince... 'öldürmedim ama öldürdüysem bile sabah için öldürdüm!' bir defa 'hıncal efendi sen sabah gazetesi misin!' denir. ayrıca ben sana 'niye öldürdüğünü' sormuyorum; öldürdün mü, öldürmedin mi? önce bir 'öldürmedim' de... 'öldürdüysem sabah için öldürdüm!' böyle bir savunma olur mu?
aziz yıldırım her konuşması ile batıyor. hapisten çıktıktan sonra sustuğu zaman nasıl puan kazanmıştı. konuşmadı, konuşmadı... günden güne puanı artıyordu.
resmen küçük kulüplere şantaj yapıyor. 'bütün paranızı havuzdan kazanıyorsunuz, ben bu havuzu dağıtırım. benim peşimi bırakmayın.' açık... bunun çok açık bir şantaj olduğu belli... ama ne yazık ki türk medyasında hiçbir gazete, hiçbir spor sayfası 'aziz yıldırım şantaj yapıyor' diye manşet atmadı. bütün bunlar bir araya geldiğinde; aziz yıldırım kendi mahkumiyetini hazırlıyor. ben niye şantaja başvururum, ben niye tehdide başvururum? 2 aslında 3 temmuz'la birlikte karışan ortam oldukça sakinleşmeye başlamıştı. sukutun altın olduğu günler yaşıyorduk.
hıncal uluç
http://www.fotomac.com.tr/...nin-ilk-kahramanidir
--- alıntı ---