2653
--- alıntı ---
transferinde her türlü parametrenin fazlasıyla yanlış değerlendirildiği brezilyalı orta saha oyuncusu. her açıya bakmak lazım ama ilk önce şu para meselesini netleştirelim.
öncelikle bu adamın geçen sene bonuslarla birlikte galatasaray'dan 5 milyon € civarı bir para aldığını biliyoruz. o kontrat ilk yapıldığında "riva'dan da 10 dönüm yer verseydiniz" dedik, suçlu biz olduk. galatasaray için böyle kontratlar abesle iştigaldir, matematiği belli bu işlerin. beşiktaş'ın mali yapıdan ceza aldığı ortamda "muhasebeci taraftar ehihi" diyeceklere uefa yetkilileri bilanço defterini itinayla monte ediyormuş, haber vereyim. ha yine de bugün itibariyle gelen haberler doğrultusunda kontratı taraftarca konuşulmaya başlandı, taraftar bölündü ama fark etmez; galatasaray albert riera'dan da kurtulup(geçen yıl bonuslarla birlikte 4.1 kazanan adam o da) hamit altıntop'un kontratını üst sınır olarak fikslemek zorunda. o da çok da, neyse, girmeyelim o topa. toparlamak gerekirse hikaye şu; böyle şişmiş kontratları bir kere verirsen, adamlar tepene biner, inmezler, sen de böyle kıvranırsın. dikkatli olmak gerek.
işin ikinci tarafı oyuncu boyutu. melo başka bir model önlibero; muadili lassana diarra değil kesinlikle. felipe melo'nun en faydalı olduğu kısım hava hakimiyeti ve toplu çıkışları. bunları lassana diarra'dan veya adı alınacaklar listesinde geçen(mevcutlardan bahsediyorum) diğer oyuncularda bulamazsınız. bölge oyunu oynuyorlar çoğunlukla bu isimler. melo'nun mevcut yapı için ana parçalardan biri olduğu da su götürmez. bunu da yazalım kenara.
adam problemli. her açıdan. form durumu konusunda garanti veremiyoruz, saha içinde ne yaptığı belli olmuyor bazen, düşerken rakibine tekme atmayı ihmal etmiyor, arkadaşına saldırıyor, vs. adamın karnesi zayıf dolu. saatli bomba alıyorsunuz kısacası ve kontratının düşürülmeye çalışılması abes değil. hele ki melo'ya hiçbir talibin olmadığı bir ortamda. galatasaray 2.5 milyon+maç başı da verse bunun üzerine çıkabilecek kulüpler katar ve rusya'da var. dahası toplam kontratı 15 milyon €'yu aşacak bir oyuncuda menajerler de kabarır. mevcut komisyon meselesi de kimse ilgilenmese de bir sorundur. bazen masadan kalkmak en iyisidir bu işlerde; geçen yıl emmanuel eboue'de, daha öncesinde cassio lincoln transferlerinde de benzer stratejiler güdüldü, sonuç alındı. alalım bunu da kenara.
türkiye'de futbol takip eden insanların en büyük sorunu şu; 70 binden fazla profesyonel futbolcunun olduğu bir dünyada, yeni futbolcuları sadece transfer haberlerinden öğrenmeleri. melo'dan başka oyuncular da var, fazlasını verebilecek oyuncular da var, daha ucuzu da var, pahalısı da var, var oğlu var. aynı isimlere takılıyorsunuz, adını da "takıma alışmış" koyuyorsunuz, dünya para verip 657'li yapıyorsunuz adamı. sonra milan baros başına kalıyor işte. en gerekli yerde olmuyor, çalışmadığı, kendisine bakmadığı için sürekli sakatlanıyor. ama armayı öpüyor, ondan kıymetlisi yok. uyanın artık; hayrına oynamıyor bu adamlar. gereksiz anlamlar yüklemekten vazgeçin. gheorghe hagi de çok kazanırdı ama herkesten fazla çalışırdı, bacağı kopana kadar da sahada olurdu. ayrımını yapın şunların. tek sezonda oyuncuları kahraman yapmaktan vazgeçin.
toplayalım; melo geçen yıl da bu paraları kazanıyordu, bunun üzerinden kimse argüman üretmesin. yönetimin aptallığıdır bu, eleştirilmesi gereken de onlardır konuyla ilgili. melo sistemin önemli parçasıdır, onun modelinde oyuncu bulamazsak değişiklikler yapmamız gerekir ama bu bizi öldürmez; pek tabii melo'nun kalması takımın hazırlıkları açısından çok daha iyi olur. melo'nun genel durumunu düşünecek olursak yönetimin stratejileri doğrudur. dünya üzerinde melo'dan başka oyuncular da vardır.
ben melo'nun gelecek sezon galatasaray'da oynayacağını düşünüyorum hala. yalandan biraz başkalarıyla görüşülür, talibi çıkmayan melo da biraz adım atar, hep beraber ortayı buluruz. hamit altıntop ve burak yılmaz transferlerinde olduğu gibi saatlerce süren anlamsız goygoyumuzla kalırız. bu işlerden asıl öğrenmemiz gereken şeyler başka da, onu beceremiyoruz hiçbir şekilde. belki bir gün diye umut etmeye devam...
--- alıntı ---
(u: ekşi sözlük'ten "dreams to hope for" nickli kullanıcının yazısı) *
transferinde her türlü parametrenin fazlasıyla yanlış değerlendirildiği brezilyalı orta saha oyuncusu. her açıya bakmak lazım ama ilk önce şu para meselesini netleştirelim.
öncelikle bu adamın geçen sene bonuslarla birlikte galatasaray'dan 5 milyon € civarı bir para aldığını biliyoruz. o kontrat ilk yapıldığında "riva'dan da 10 dönüm yer verseydiniz" dedik, suçlu biz olduk. galatasaray için böyle kontratlar abesle iştigaldir, matematiği belli bu işlerin. beşiktaş'ın mali yapıdan ceza aldığı ortamda "muhasebeci taraftar ehihi" diyeceklere uefa yetkilileri bilanço defterini itinayla monte ediyormuş, haber vereyim. ha yine de bugün itibariyle gelen haberler doğrultusunda kontratı taraftarca konuşulmaya başlandı, taraftar bölündü ama fark etmez; galatasaray albert riera'dan da kurtulup(geçen yıl bonuslarla birlikte 4.1 kazanan adam o da) hamit altıntop'un kontratını üst sınır olarak fikslemek zorunda. o da çok da, neyse, girmeyelim o topa. toparlamak gerekirse hikaye şu; böyle şişmiş kontratları bir kere verirsen, adamlar tepene biner, inmezler, sen de böyle kıvranırsın. dikkatli olmak gerek.
işin ikinci tarafı oyuncu boyutu. melo başka bir model önlibero; muadili lassana diarra değil kesinlikle. felipe melo'nun en faydalı olduğu kısım hava hakimiyeti ve toplu çıkışları. bunları lassana diarra'dan veya adı alınacaklar listesinde geçen(mevcutlardan bahsediyorum) diğer oyuncularda bulamazsınız. bölge oyunu oynuyorlar çoğunlukla bu isimler. melo'nun mevcut yapı için ana parçalardan biri olduğu da su götürmez. bunu da yazalım kenara.
adam problemli. her açıdan. form durumu konusunda garanti veremiyoruz, saha içinde ne yaptığı belli olmuyor bazen, düşerken rakibine tekme atmayı ihmal etmiyor, arkadaşına saldırıyor, vs. adamın karnesi zayıf dolu. saatli bomba alıyorsunuz kısacası ve kontratının düşürülmeye çalışılması abes değil. hele ki melo'ya hiçbir talibin olmadığı bir ortamda. galatasaray 2.5 milyon+maç başı da verse bunun üzerine çıkabilecek kulüpler katar ve rusya'da var. dahası toplam kontratı 15 milyon €'yu aşacak bir oyuncuda menajerler de kabarır. mevcut komisyon meselesi de kimse ilgilenmese de bir sorundur. bazen masadan kalkmak en iyisidir bu işlerde; geçen yıl emmanuel eboue'de, daha öncesinde cassio lincoln transferlerinde de benzer stratejiler güdüldü, sonuç alındı. alalım bunu da kenara.
türkiye'de futbol takip eden insanların en büyük sorunu şu; 70 binden fazla profesyonel futbolcunun olduğu bir dünyada, yeni futbolcuları sadece transfer haberlerinden öğrenmeleri. melo'dan başka oyuncular da var, fazlasını verebilecek oyuncular da var, daha ucuzu da var, pahalısı da var, var oğlu var. aynı isimlere takılıyorsunuz, adını da "takıma alışmış" koyuyorsunuz, dünya para verip 657'li yapıyorsunuz adamı. sonra milan baros başına kalıyor işte. en gerekli yerde olmuyor, çalışmadığı, kendisine bakmadığı için sürekli sakatlanıyor. ama armayı öpüyor, ondan kıymetlisi yok. uyanın artık; hayrına oynamıyor bu adamlar. gereksiz anlamlar yüklemekten vazgeçin. gheorghe hagi de çok kazanırdı ama herkesten fazla çalışırdı, bacağı kopana kadar da sahada olurdu. ayrımını yapın şunların. tek sezonda oyuncuları kahraman yapmaktan vazgeçin.
toplayalım; melo geçen yıl da bu paraları kazanıyordu, bunun üzerinden kimse argüman üretmesin. yönetimin aptallığıdır bu, eleştirilmesi gereken de onlardır konuyla ilgili. melo sistemin önemli parçasıdır, onun modelinde oyuncu bulamazsak değişiklikler yapmamız gerekir ama bu bizi öldürmez; pek tabii melo'nun kalması takımın hazırlıkları açısından çok daha iyi olur. melo'nun genel durumunu düşünecek olursak yönetimin stratejileri doğrudur. dünya üzerinde melo'dan başka oyuncular da vardır.
ben melo'nun gelecek sezon galatasaray'da oynayacağını düşünüyorum hala. yalandan biraz başkalarıyla görüşülür, talibi çıkmayan melo da biraz adım atar, hep beraber ortayı buluruz. hamit altıntop ve burak yılmaz transferlerinde olduğu gibi saatlerce süren anlamsız goygoyumuzla kalırız. bu işlerden asıl öğrenmemiz gereken şeyler başka da, onu beceremiyoruz hiçbir şekilde. belki bir gün diye umut etmeye devam...
--- alıntı ---
(u: ekşi sözlük'ten "dreams to hope for" nickli kullanıcının yazısı) *