462
ellerinde çok iyi genç oyuncular var ancak bu gençlerin yeşerebileceği ortam yok. gerçekten akıbetleri ne olacak merak ediyorum.
bence necip uysal bu yüzden her geçen gün geriye gitti. alt yaş gruplarında ne kadar sorumluluk aldığını gördüğümüz bir oyuncu beşiktaş formasıyla hiç sorumluluk almadan sadece mücadele ederek, kendini gizleyerek varolmaya çalışacak kadar baskı hissetti üzerinde. tıpkı necip gibi bir çok isim var kadrolarında: muhammet demirci, berat çetinkaya, ersan gülüm, tanju kayhan, oguzhan özyakup, burak kaplan, mustafa pektemek... bunların herhangi biri seneye beşiktaş yerine galatasaray'da oynayacak olsa mayıs ayında şu anki değerini 2'ye 3'e katlar, futbolunu geliştirir ve kendine güvenle oynamaya başlardı. en güzel örnekleri semih kaya ve emre çolak'tır. ancak bu oyuncuların aynı adımı "küçülen" ve sarsıntılı bir sezona giriş yapan beşiktaş'ta atmaları çok zor görünüyor.
yine de bu isimler arasında 1-2 tanesi o zor adımı atmayı başaracaktır. ben tüm küçümsemelere rağmen beşiktaş'ı 3.lüğün en büyük adaylarından biri olarak görüyorum ve yukarıda saydığım oyunculardan özellikle 3 tanesinin bu sene sonunda kalburüstü yerli oyuncular sınıfına girme ihtimallerini yüksek görüyorum.
1. ersan adem gülüm: sakatlıkları geçirdi evet, ama dönecektir. bu sene egemen'in de gidişiyle kesin ilk 11 oynayacak, sivok'la birlikte. bana kalırsa çabuk, uyumlu bir ikili. bazı oyuncular çok fazla oynamadan dahi potansiyel gösterirler, ersan da onlardan biri. fizik kalitesini tekrar yukarı çektiği takdirde sakatlık önce kaldığı yerden devam eder. hatta uzun vadede galatasaray'da sol bek ve sol stoper mevkilerine alternatif olabilecek ideal isim olduğunu düşünüyorum, zira yerli statüsünde bu özelliklerde ikinci bir oyuncu yok.
2. mustafa pektemek: bu sene o da ilk 11 oyuncusu olacak, daha önemlisi çift forvet oynayacak. bu sayede yeteneklerini daha rahat gösterecek. sene sonu geldiğinde beşiktaş'ın dengesiz taraftarınca "beşiktaş'ın çocuğu" ilan edileceğine şüphem yok. tabi alacakları yüzünden ayrılmazsa. bence galatasaray'ın yine uzun vadede 4-4-2 oynayacağı ve bu sistemin 4 tane kaliteli forvet istediği düşünüldüğünde, pektemek gibi düzgün karakterli, saha içinde ve dışında çalışkan ve profesyonel, ve yetenekli bir oyuncunun necati'nin yerini almasını çok isterim.
3. tanju kayhan: bu çocuk türkiye içinde pek alışık olmadığımız türden bir oyuncu, zira bizde çok yönlü savunma oyuncusu diye bir model yok. zaten kendisi de türkiye imalatı değil. izlediğim maçlarda çok ilginç performanslar gösterdi, bence ciddi bir potansiyeli var ve şans verilirse bir üst seviyeye sıçrayabilir. beşiktaş yönetimi, camiası ve taraftarı bence bu oyuncunun değerini ve potansiyelini henüz kavrayabilmiş değil.
sonuç olarak beşiktaş'ın bu kadroyla şampiyonluğa oynaması imkansız. revizyon esnasında bir çok hata da yaptılar, egemeni saçmasapan şekilde rakibe hediye etmek, ernst'e kapıyı gösterip almeida'yı elde tutmak gibi... ancak yine de şu kötü şartlar içinde elde harmanlanacak iyi bir potansiyel var. samet aybaba belki bu oyunculara nasıl daha iyi oyuncu olabileceklerini gösterebilecek öğreticilikte bir teknik direktör değil, ancak bu gençlerin bazı şeyleri kendi başlarına başarmaları için ihtiyaçları olan fırsatı onlara verecek cesareti olduğu kesin. bu da gençler için bir fatih terim'le, şenol güneş'le çalışmak kadar şahane olmasa da yine de fena olmayan bir durum.
bence beşiktaş içinde bulunduğu durum açısından takip etmesi eğlenceli bir takım olacak. kendi sınırları içerisinde "2008 kalli operasyonu" deniyorlar bir şekilde. o denli başarılı olmaları imkansız, ancak bu yıl yapılan tercihler ve geri dönüşleri uzaktan izleyen bir futbolsever olarak benim ilgimi çekiyor açıkçası.
bence necip uysal bu yüzden her geçen gün geriye gitti. alt yaş gruplarında ne kadar sorumluluk aldığını gördüğümüz bir oyuncu beşiktaş formasıyla hiç sorumluluk almadan sadece mücadele ederek, kendini gizleyerek varolmaya çalışacak kadar baskı hissetti üzerinde. tıpkı necip gibi bir çok isim var kadrolarında: muhammet demirci, berat çetinkaya, ersan gülüm, tanju kayhan, oguzhan özyakup, burak kaplan, mustafa pektemek... bunların herhangi biri seneye beşiktaş yerine galatasaray'da oynayacak olsa mayıs ayında şu anki değerini 2'ye 3'e katlar, futbolunu geliştirir ve kendine güvenle oynamaya başlardı. en güzel örnekleri semih kaya ve emre çolak'tır. ancak bu oyuncuların aynı adımı "küçülen" ve sarsıntılı bir sezona giriş yapan beşiktaş'ta atmaları çok zor görünüyor.
yine de bu isimler arasında 1-2 tanesi o zor adımı atmayı başaracaktır. ben tüm küçümsemelere rağmen beşiktaş'ı 3.lüğün en büyük adaylarından biri olarak görüyorum ve yukarıda saydığım oyunculardan özellikle 3 tanesinin bu sene sonunda kalburüstü yerli oyuncular sınıfına girme ihtimallerini yüksek görüyorum.
1. ersan adem gülüm: sakatlıkları geçirdi evet, ama dönecektir. bu sene egemen'in de gidişiyle kesin ilk 11 oynayacak, sivok'la birlikte. bana kalırsa çabuk, uyumlu bir ikili. bazı oyuncular çok fazla oynamadan dahi potansiyel gösterirler, ersan da onlardan biri. fizik kalitesini tekrar yukarı çektiği takdirde sakatlık önce kaldığı yerden devam eder. hatta uzun vadede galatasaray'da sol bek ve sol stoper mevkilerine alternatif olabilecek ideal isim olduğunu düşünüyorum, zira yerli statüsünde bu özelliklerde ikinci bir oyuncu yok.
2. mustafa pektemek: bu sene o da ilk 11 oyuncusu olacak, daha önemlisi çift forvet oynayacak. bu sayede yeteneklerini daha rahat gösterecek. sene sonu geldiğinde beşiktaş'ın dengesiz taraftarınca "beşiktaş'ın çocuğu" ilan edileceğine şüphem yok. tabi alacakları yüzünden ayrılmazsa. bence galatasaray'ın yine uzun vadede 4-4-2 oynayacağı ve bu sistemin 4 tane kaliteli forvet istediği düşünüldüğünde, pektemek gibi düzgün karakterli, saha içinde ve dışında çalışkan ve profesyonel, ve yetenekli bir oyuncunun necati'nin yerini almasını çok isterim.
3. tanju kayhan: bu çocuk türkiye içinde pek alışık olmadığımız türden bir oyuncu, zira bizde çok yönlü savunma oyuncusu diye bir model yok. zaten kendisi de türkiye imalatı değil. izlediğim maçlarda çok ilginç performanslar gösterdi, bence ciddi bir potansiyeli var ve şans verilirse bir üst seviyeye sıçrayabilir. beşiktaş yönetimi, camiası ve taraftarı bence bu oyuncunun değerini ve potansiyelini henüz kavrayabilmiş değil.
sonuç olarak beşiktaş'ın bu kadroyla şampiyonluğa oynaması imkansız. revizyon esnasında bir çok hata da yaptılar, egemeni saçmasapan şekilde rakibe hediye etmek, ernst'e kapıyı gösterip almeida'yı elde tutmak gibi... ancak yine de şu kötü şartlar içinde elde harmanlanacak iyi bir potansiyel var. samet aybaba belki bu oyunculara nasıl daha iyi oyuncu olabileceklerini gösterebilecek öğreticilikte bir teknik direktör değil, ancak bu gençlerin bazı şeyleri kendi başlarına başarmaları için ihtiyaçları olan fırsatı onlara verecek cesareti olduğu kesin. bu da gençler için bir fatih terim'le, şenol güneş'le çalışmak kadar şahane olmasa da yine de fena olmayan bir durum.
bence beşiktaş içinde bulunduğu durum açısından takip etmesi eğlenceli bir takım olacak. kendi sınırları içerisinde "2008 kalli operasyonu" deniyorlar bir şekilde. o denli başarılı olmaları imkansız, ancak bu yıl yapılan tercihler ve geri dönüşleri uzaktan izleyen bir futbolsever olarak benim ilgimi çekiyor açıkçası.