5635
tek ihtiyacı yerli oyuncu kalitesinin yükseltilmesidir. taraftarın da bunu beklemesi kadar doğal bir şey olamaz.
2000'de uefa kupasını alırken tamam yabancı oyuncularımız iyiydi ama bize o başarıyı asıl getiren faktör yerli oyuncularımızın kalitesiydi. hatta o kadrodan kalan bir kaç isim bile bize 2006'da ve 2008'de mucize şampiyonluklar kazandırdı, hem de daha güçlü kadrolara karşı.
özellikle uefa kupasını aldıktan sonra malum parasızlıktan takım hiçbir zaman doğru düzgün transfer yapamadı, kadrolar hiçbir zaman istenildiği gibi oluşturulamadı. en son polat döneminde artık paraya kıyılıp gerçekten yıldız "yabancı" oyuncular gelmeye başladı. ama o zaman da şöyle bir sorun ortaya çıktı, elimizde o yabancılarla bir takım oluşturabilecek kalitede yerli oyuncularımız yoktu. bunun sonucunda da 3 yıllık bir başarısızlık serüveni geldi.
aslında yerli oyuncularımızın kalitesizliği sadece futbol takımına has bir özellik değil. kadın basketbolunda özellikle geçen sene dream team kuruldu. dünyanın en iyi yabancı oyuncuları geldi. ama yerli oyuncularımızın kalitesizliği ve koç hataları, takım olamadık ve hüsran dolu bir yıl daha geride kaldı. bayan voleybola bakıyorsun. dünyanın sayılı pasörlerinden bianco, smaçör calderon ama başarı yine yok, nedeni ne yazık ki yerli oyuncuların yetersizliği.
geçen sene iki büyük avantajımız vardı. birincisi terim, ikincisi ortamın çok karışık olması. biz bu avantajları lehimize çevirip şampiyon olduk. ama şampiyon olmamız "herşeyin güllük gülistanlık" olduğu anlamına gelmemeli. geçen sene terim florya meydan savaşlarını kazandı ve bağımsızlığını ilan etti. aksi halde tepesinde başkandan torpilli bülent tulun ile bu başarının gelmeyeceği aşikardı. transferler konusunda terimin rahat olduğunu kim söyleyebilirdi geçen sene. bu sıkıntısını her daim dile getirmedi mi?
bu sene de sıkıntılı başladı ne yazık ki. daha avusturya kampının birinci gününde kulübede kalması, takıma antrenmanı ümit davala ve hasan şaşın yaptırması, gazetecilere transferler ile ilgili verdiği olursa beraber öğreniriz tarzı açıklaması. bunlar terimin ne kadar sıkıntılı olduğunu açıkca gösteriyor. ne yazık ki bu sezon da terimin istediği gibi başlamadı. terim istemez mi transferlerin kampa gelmiş olmasını. hep birlikte sezon öncesi kampını yapmayı. ne olur sanki yönetim bir kere de terimi "zora koşmasa"?
terim hamiti ve burak'ı çok istedi, bunu bilmeyen yok. forvette burak, sol açık assaidi, sağ açık hamit olacaktı planında. ama üç tanesinden sadece biri o da assaidi olacak gibi gözüküyor. diğerlerinden biri fenere öteki moskovaya. işte bu da bizim en büyük sıkıntımızı tekrar ortaya çıkaracak. yerli oyuncularımızın yetersiz oluşu.
hamit, burak, gökhan töre, sercan hiçbiri olmadı. hamit fenere ya da madridde kalacak, burak moskovaya, gökhan töre ve sercan türkiyeye gelmedi. onların haricinde alınabilecek yerli oyuncu yok dünyada. mesut, nuri, ömer toprak gibi isimlerde de gelmeyeceğine göre gözüken o ki önümüzdeki seneye de elimizdeki yerli oyuncularla devam edeceğiz. bu durumda istersen 5 tane kalbur üstü yabancı transfer et, yine de sadece bir tanesini oynatabileceğiz. kalan 5 yerli elimizdekiler olacak.
semih, hakan, emre çolak, engin ve selçuk. allah selçuk'u her türlü hastalıktan, sakatlıktan, nazardan korusun. eğer ona bir şey olursa ağır sıçarız. terim geçen sene şapkadan tavşanı çıkardı ve bu kadroyla 9 puanlık fark yaptı. bakalım bu sene ne yapacak. şunu baştan söyleyeyim ki ne yaparsa yapsın bu taraftarı sonuna kadar arkasında görecek.
3 isim yeter bu takıma. melo, hamit ve burak. yaklaşık 15 milyon euro bonservis bedeli eder bu. yıllık da yaklaşık 9 milyon euro ücret. karşılığı, gülen bir terim, mutlu taraftar. önümüzdeki yıl şampiyonlar liginde başarı ve muhtemel şampiyonluk. maddi getirisi belki de 50 milyon euro.
seni şampiyon olasın diye sevmedik, yoksa canaydın zamanında olimpiyatta 30.000 kişiye oynamazdın. bak yolu olmayan arenada 40.000 kombine sattın. herşey para değil, bazı şeyleri sıcağı sıcağına soğutmadan yapmak lazım. kalbimiz her zamanki gibi sizlerle.
2000'de uefa kupasını alırken tamam yabancı oyuncularımız iyiydi ama bize o başarıyı asıl getiren faktör yerli oyuncularımızın kalitesiydi. hatta o kadrodan kalan bir kaç isim bile bize 2006'da ve 2008'de mucize şampiyonluklar kazandırdı, hem de daha güçlü kadrolara karşı.
özellikle uefa kupasını aldıktan sonra malum parasızlıktan takım hiçbir zaman doğru düzgün transfer yapamadı, kadrolar hiçbir zaman istenildiği gibi oluşturulamadı. en son polat döneminde artık paraya kıyılıp gerçekten yıldız "yabancı" oyuncular gelmeye başladı. ama o zaman da şöyle bir sorun ortaya çıktı, elimizde o yabancılarla bir takım oluşturabilecek kalitede yerli oyuncularımız yoktu. bunun sonucunda da 3 yıllık bir başarısızlık serüveni geldi.
aslında yerli oyuncularımızın kalitesizliği sadece futbol takımına has bir özellik değil. kadın basketbolunda özellikle geçen sene dream team kuruldu. dünyanın en iyi yabancı oyuncuları geldi. ama yerli oyuncularımızın kalitesizliği ve koç hataları, takım olamadık ve hüsran dolu bir yıl daha geride kaldı. bayan voleybola bakıyorsun. dünyanın sayılı pasörlerinden bianco, smaçör calderon ama başarı yine yok, nedeni ne yazık ki yerli oyuncuların yetersizliği.
geçen sene iki büyük avantajımız vardı. birincisi terim, ikincisi ortamın çok karışık olması. biz bu avantajları lehimize çevirip şampiyon olduk. ama şampiyon olmamız "herşeyin güllük gülistanlık" olduğu anlamına gelmemeli. geçen sene terim florya meydan savaşlarını kazandı ve bağımsızlığını ilan etti. aksi halde tepesinde başkandan torpilli bülent tulun ile bu başarının gelmeyeceği aşikardı. transferler konusunda terimin rahat olduğunu kim söyleyebilirdi geçen sene. bu sıkıntısını her daim dile getirmedi mi?
bu sene de sıkıntılı başladı ne yazık ki. daha avusturya kampının birinci gününde kulübede kalması, takıma antrenmanı ümit davala ve hasan şaşın yaptırması, gazetecilere transferler ile ilgili verdiği olursa beraber öğreniriz tarzı açıklaması. bunlar terimin ne kadar sıkıntılı olduğunu açıkca gösteriyor. ne yazık ki bu sezon da terimin istediği gibi başlamadı. terim istemez mi transferlerin kampa gelmiş olmasını. hep birlikte sezon öncesi kampını yapmayı. ne olur sanki yönetim bir kere de terimi "zora koşmasa"?
terim hamiti ve burak'ı çok istedi, bunu bilmeyen yok. forvette burak, sol açık assaidi, sağ açık hamit olacaktı planında. ama üç tanesinden sadece biri o da assaidi olacak gibi gözüküyor. diğerlerinden biri fenere öteki moskovaya. işte bu da bizim en büyük sıkıntımızı tekrar ortaya çıkaracak. yerli oyuncularımızın yetersiz oluşu.
hamit, burak, gökhan töre, sercan hiçbiri olmadı. hamit fenere ya da madridde kalacak, burak moskovaya, gökhan töre ve sercan türkiyeye gelmedi. onların haricinde alınabilecek yerli oyuncu yok dünyada. mesut, nuri, ömer toprak gibi isimlerde de gelmeyeceğine göre gözüken o ki önümüzdeki seneye de elimizdeki yerli oyuncularla devam edeceğiz. bu durumda istersen 5 tane kalbur üstü yabancı transfer et, yine de sadece bir tanesini oynatabileceğiz. kalan 5 yerli elimizdekiler olacak.
semih, hakan, emre çolak, engin ve selçuk. allah selçuk'u her türlü hastalıktan, sakatlıktan, nazardan korusun. eğer ona bir şey olursa ağır sıçarız. terim geçen sene şapkadan tavşanı çıkardı ve bu kadroyla 9 puanlık fark yaptı. bakalım bu sene ne yapacak. şunu baştan söyleyeyim ki ne yaparsa yapsın bu taraftarı sonuna kadar arkasında görecek.
3 isim yeter bu takıma. melo, hamit ve burak. yaklaşık 15 milyon euro bonservis bedeli eder bu. yıllık da yaklaşık 9 milyon euro ücret. karşılığı, gülen bir terim, mutlu taraftar. önümüzdeki yıl şampiyonlar liginde başarı ve muhtemel şampiyonluk. maddi getirisi belki de 50 milyon euro.
seni şampiyon olasın diye sevmedik, yoksa canaydın zamanında olimpiyatta 30.000 kişiye oynamazdın. bak yolu olmayan arenada 40.000 kombine sattın. herşey para değil, bazı şeyleri sıcağı sıcağına soğutmadan yapmak lazım. kalbimiz her zamanki gibi sizlerle.