101
"galatasaray'ı başarılı yapan, camiadaki eleştiri kültürüdür."
bana göre son zamanların en tehlikeli ve taraftarı da en çok yanlışa sürükleyen söz budur.
öyle bir hale geldik ki, birçok kişi en ufak şeyde bile eleştirir oldu. yahu takımın ilk 11'inin %70'i sakat ama niye puan kaybettik deniliyor.
-oyuncu sakatlandığı için kenara geliyor ama bizim taraftar inanmayıp hocayı suçluyor.
-elde stoper kalmamış, kenardaki stoperlerden biri aylardır triplerde ama insanlar kalkıp neden oynamıyor diyor.
-takım 3'lü defansla çıktığı zaman, neden 4'lü değil deniliyor. 4'lüyle çıkıyor, bu sefer de neden 3'lü değil eleştirisi alıyor.
-oyuncu sakatlanmasın diye erken alınmalı diyorlar, erken alındığı zaman da neden erken alındı deniyor.
-forma rengi, reklam yeri, reklamın rengi, yedek kulübesindeki koltuklar falan hepsi hunharca eleştiriliyor.
bazı zamanlarda nokta atışı eleştiriler oluyor ama özellikle şu son 2.5 yılda takım özelinde eleştiri yapılacak bir durum yok. 2 yıldır şampiyonuz, avrupa'da bazı maçlarda bekleneni veremesek de birçok büyük kulübü bazen skor bazen de oyun olarak ezdik, bir sürü rekorlar kırılıyor vs.
ama biz illa ki bir yerden eleştiri getiriyoruz takıma. her eleştirinin bizi başarılı kıldığını sanıyoruz ama kazın ayağı öyle değil. şu zamana kadar bence bizim en büyük rakibimiz bu eleştiriler oldu. bak mesela şu anda ligde namağlup ilerliyoruz ama ilk yenilgide buralar yangın yeri olacak. bu topraklara bu yaşta böylesine süperstar bir oyuncunun* gelmeyeceğini biliyoruz ama mücadelesine, azmine bakmayıp en ufak bir gol kaçırdığında hemen itin bir tarafına sokuyoruz. muslera haftalardır formsuz eyvallah ama saçma sapan eleştirilere, küfürlere maruz kalacak kadar kötü değil.
yukarıda da yazdım, bizim en büyük rakibimiz bu bitmek bilmeyen eleştirilerdir. yapıcı eleştirilere hiçbir sözüm yok lakin cahilce yapılan eleştirilere de tahammülüm yok.
bana göre son zamanların en tehlikeli ve taraftarı da en çok yanlışa sürükleyen söz budur.
öyle bir hale geldik ki, birçok kişi en ufak şeyde bile eleştirir oldu. yahu takımın ilk 11'inin %70'i sakat ama niye puan kaybettik deniliyor.
-oyuncu sakatlandığı için kenara geliyor ama bizim taraftar inanmayıp hocayı suçluyor.
-elde stoper kalmamış, kenardaki stoperlerden biri aylardır triplerde ama insanlar kalkıp neden oynamıyor diyor.
-takım 3'lü defansla çıktığı zaman, neden 4'lü değil deniliyor. 4'lüyle çıkıyor, bu sefer de neden 3'lü değil eleştirisi alıyor.
-oyuncu sakatlanmasın diye erken alınmalı diyorlar, erken alındığı zaman da neden erken alındı deniyor.
-forma rengi, reklam yeri, reklamın rengi, yedek kulübesindeki koltuklar falan hepsi hunharca eleştiriliyor.
bazı zamanlarda nokta atışı eleştiriler oluyor ama özellikle şu son 2.5 yılda takım özelinde eleştiri yapılacak bir durum yok. 2 yıldır şampiyonuz, avrupa'da bazı maçlarda bekleneni veremesek de birçok büyük kulübü bazen skor bazen de oyun olarak ezdik, bir sürü rekorlar kırılıyor vs.
ama biz illa ki bir yerden eleştiri getiriyoruz takıma. her eleştirinin bizi başarılı kıldığını sanıyoruz ama kazın ayağı öyle değil. şu zamana kadar bence bizim en büyük rakibimiz bu eleştiriler oldu. bak mesela şu anda ligde namağlup ilerliyoruz ama ilk yenilgide buralar yangın yeri olacak. bu topraklara bu yaşta böylesine süperstar bir oyuncunun* gelmeyeceğini biliyoruz ama mücadelesine, azmine bakmayıp en ufak bir gol kaçırdığında hemen itin bir tarafına sokuyoruz. muslera haftalardır formsuz eyvallah ama saçma sapan eleştirilere, küfürlere maruz kalacak kadar kötü değil.
yukarıda da yazdım, bizim en büyük rakibimiz bu bitmek bilmeyen eleştirilerdir. yapıcı eleştirilere hiçbir sözüm yok lakin cahilce yapılan eleştirilere de tahammülüm yok.