• 1
    ekol olmak avrupa kupalarına aralıksız her 2 senede bir katılmaktır.
    ekol olmak kendi sahanda tüm maçlarını kazanmaktır.
    ekol olmak deplasmana gelen takımların korkarak karşına çıkmasıdır.
    ekol olmak dünya futbolunda her zaman zirveye oynamaktır.
    ekol olmak fazlasıyla tecrübeli bir kadroya ve yetenekli gençlere sahip olmaktır.
    ekol olmak kazanmak zorunda olduğunda kazanabilmektir.
  • 3
    bir spor kulübünün oluşturması için kökeni kendi kaynağı olan bir yapıya ihtiyacı olan olay. fener'in basket başarısına bok atmaya niyetim yok. ama ekol olmak dedin mi aklıma, ajax, benfica, barca vs geliyor. hepsi de alt yapı çalışmasıyla geldiler bir yere. elbette transfer de yaptılar ama alt yapıları her zaman güvenilir bir kaynak oldu. en yüksek seviyelerde alt yapı oyuncularına güvenmekten çekinmediler.

    ben ekol olmaktan anladığımı bütün branşlarda düşünürüm. baskette de ekol olmak bence bu tarz bir anlayışla mümkün. bugün* fener'in rakibi olympiakos'dur asıl ekol olan. zalgiris'tir mesela. real madrid'de de var galiba alt yapıdan oyuncular. e şimdi kalkıp 3 yıl üst üste final four'a kaldı diye bir basket takımına ekol oldu demek bence hakettiklerinden çok fazla bir övgü. ben fenerli idarecilerinde böyle bir dertleri olduğunu sanmıyorum zaten. onlar futbolda kıyısından bile geçemeyecekleri başarıları diğer amatör branşlarda, o branşların hacimlerinin çok üstünde paralar harcayarak ulaşmak istiyorlar. olay budur.

    ülker fener'le 2006 yılında birleştiğinden beri 200 milyon €'ya yakın para akıtmıştır. salonu falan da katarak söylüyorum. belki daha fazladır. bu kadar para harcayıp 11 yılın ancak son 3'ünde kayda değer başarılar yaşamışsın. e bir zahmet olsun bir şeyler. kaldı ki futbol dışındaki branşlarda avrupa şampiyonu olmak çok da zor değil. kabul edelim. her sene düzenli olarak 15-20 milyon € harcayabilen bir takım 2-3 yıl içinde atar kendini final four'a. türkiye'de ekonomi yarın öbür gün bir sallansa, ülker, doğuş falan sponsor desteğini bir çekse nerde kalır fener'in ekollüğü. ama yunanistan iflas etti bak olympiakos'un basket kültürü hala ayakta.
  • 4
    parayı basıp, en iyi oyuncuları, en iyi antrenörü alıp olunamayan hede. ekol olmak için altyapısıyla, özgün oyun felsefesiyle, istikralı, hikayesi olan bir takım olmak gerekir. bu yüzden manchester city ekol değildir, ajax ekoldür, fenerbahçe erkek basketbol takımı başarılıdır, ama ekol değildir. zalgiris kaunas, olympiakos vs vs. ekoldür. ha böyle giderse belki 10 sene sonra olabilirler o ayrı.
  • 8
    ülkemizde hala anlaşılamamış olan kavram. ne zaman ekol olmaya karar verilse ya her şey bir alman'a ya da her şey bir hollandalı'ya emanet ediliyor. bazen de italyan'a. ekol olcaz, alman ekolü beğeniyoruz. o zaman alman hayranı bir bloggerı kulüpte işe alalım kulübü alman doldursun. bu şekilde ekol olunamayacağını artık öğrenmemiz gerekiyor. ekol olmak başka olmuş ekolden hoca getirip senin saçmalıklarına adapte ederek değil, kendi saçmalarını giderio kendi içerinden oldurabileceğin bir sistemdir. bizde bütün saçmalıklar hala olduğu gibi duruyor ama hazır bir ekolden hoca getirince biz de onlar gibi ekol olacağız diyoruz. ya bizim alt yapı topçularımızın nizami ölçüde sahaları yok, yemek sosyal alan sorunları ne durumda onu bilmiyorum en son çok kötüydü. bu çocukların başına alman hoca getirsek ne olur getirmesek ne olur?

    ben bu durumu biraz şeye benzetiyorum. osmanlı'nın sanayi devrimi yapmaması orduya da her sene geriletmesi sonra da sanayi devrimi yapmış almanya'dan orduya paşalar ithal etmesine. ama iş başa düştüğünde bizi o alman paşalar değil mustafa kemal atatürk kurtardı. elin adamı gelir burada maaşını alır gider. biz de ekol olacağız diye kendimizi kandırırız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın