• 3501
    rekor bir oy farkıyla seçildiği son seçim öncesindeki vaatlerini gerçekleştirmekten çok uzak bir yönetim sergileyen bir yönetim özellikle seçimden sonra. yeni sezonda kemerburgaz tesislerindeyiz, bankalar birliği anlaşmasından çıkacağız, galatasaray'ı güçlü hale getireceğiz derken takımdaki huzur giderek azalıyor. transferler durma noktasında. yeni tff atamalarına sessiz kalınması. taraftar bir şekilde sabreder ama divan kurulu toplantısında özellikle yukarıda belirttiğim kemerburgaz ve bankalar birliği anlaşması elini çok zayıflatır. bir daha da erden timur gelip konuşup bu yönetimin elini rahatlatmaz .
  • 3502
    çok güçsüz ve söylediklerinin herhangi bir değeri olmayan bir yönetimdir. ülkede kimse kendilerini ne ciddiye almakta ne de çekinmektedir. ancak en kötüsü taraftarı kaybetmişlerdir. geçtiğimiz yıl üstümüze gelen herkese karşı taraftar yönetimin arkasında durmuştur ancak şu anda taraftar ve yönetim arasında herhangi bir bağ kalmamıştır. "ben yaparım olur"culuğun sonu işte budur. ne transfer ne de başka bir şey bunun nedeni. tek neden, sözün değerinin kaybolmasıdır.
  • 3503
    tez zamanda indirilmezlerse bu seneyi çöpe atarız. bu seneyi çöpe atmak demek kurulan bu kadrodaki iyi oyuncularımızın şampiyonlar liginde para gelmeyecek diye satılması demek. şu anda bile para yok diye ağlıyorlar. o zaman gelince üçe beşe bakmadan satarlar herkesi. üstüne okan hocayı da kaybederiz. toparlanmamız 2-3 seneyi bulur yine.
    ali koç tff'deki kurulları yine istediği gibi dizayn etmeye başladı bile. kulüpler birliği zaten elinde. medyada bizim adımıza konuşan, ağırlığı olan kimse kalmadı nerdeyse. sosyal medya desen her gün bir sporcumuza linç var.
    adamlar hiç bir platformda bizim haklarımızı savunmuyor. hala yangın yapmayın diyenler var. görünen köy kılavuz istemez.
  • 3509
    ilkin aydın başlığında gazımı alamadım buraya geldim...
    tek derdi galatasaray'dan nemalanmak olan yönetim. arsaları satalım, cebimizi dolduralım. artık bunun yüksek sesle söylenmesi lazım.
    muhtemelen bu seneki şampiyonluğu da arsalar gibi fenere peşkeş çekmiş olan yönetim. tff kurulları düzenlenirken belli ki koç ne isterse o oluyor sesini çıkarmıyorsun, 8 aydır transfer için çaban yok, sezon içinde de fenere yapılacak her türlü kıyağa sessiz kalıp şampiyonluğu teslim ederler. belki onlarla da arka planda çıkar ilişkileri vardır.
    hatta ileri gidiyorum, bence geçen seneki şampiyonluğu da peşkeş çektiler. senin benim izlerken sinir krizleri geçirdiğimiz haksızlıklara sesini çıkarmayan yönetim, fenerin her türlü kollanmasına sesini çıkarmayan yönetim, şampiyonluğu da kapalı kapılar ardında vermiştir. hesap edemedikleri, her türlü pisliğe rağmen, takımın şampiyonluğu alması oldu.bunların zerre umrunda değil şampiyonluk, başarı falan.
  • 3513
    içinde köstebek barındıran, okan hoca'nın söylediklerini kaale almayan biri/birilerini barındıran yönetim.

    galatasaray'ın transfer konusunda dünya'nın en şeffaf kulübü olması bahsettiğim kişi/kişilere borçludur. galatasaray hangi futbolcuya ne kadar teklif yaptı, hangi ülkeye transfer görüşmesi için gitti, sözleşme şartları, hatta tarayıcıda taratılmış pdf'ine kadar görüyoruz.

    bu işe bir son verilmesi lazım. ısrarla gizli olun deniliyor ama maalesef en dandik gazeteciler bile her detayı biliyor.
  • 3514
    galatasaray çok büyük bir camia ama son dönemde bu büyüklüğe uygun aksiyon alamıyor. benim hayalimdeki galatasaray'da; ibb başkan adayı murat kurum'a yanak sıktıran dursun özbek hemen o gün istifa ettirilmeliydi hatta o hareketin sonuçlarını düşünüp, buna izin vermemeliydi. ne bileyim şu son dönemin konusu ilkin aydın meselesinde öyle bir tepki göstermeliydi ki; yer yerinden oynamalıydı. olmuyorsa, bu pısırık yönetim koltuğundan edilmeliydi.

    ama ne yazık ki ikisi de olmuyor. hem dursun özbek yönetimi gibi aciz bir yönetime sahibi hem de bu duruma ses eden taraftar, genel kurul falan kalmadı.
  • 3515
    beni cehennemdeki türk kazanı fıkrasına inandırmaya başlamış yönetimdir. ne zaman kulüp azıcık kafayı kaldırsa; birşeyler değişecek, kulüp güçlenecek, avrupa'da adından söz ettirecek veya ligde arayı açacak olsa sanki görünmez bir el varmış gibi kendi yönetimi, kendi içindekiler tarafından alenen, bilerek ve isteyerek aşağı çekiliyor. iki yıl başarı iki yıl yokluk, üç yıllık başarıya giden sürecin ortasında tepetaklak oluş sonra tekrar diriliş... ciddi manada sanki aynı olayları tekrar tekrar yaşıyor gibiyiz. bu açıdan galatasaray taraftarı olmak çok yorucu olmaya başladı. çünkü izlediğin filmin daha kötü bir remake'ini tekrar tekrar izlemeye benzedi bu iş. eğer bu sezon da bilerek yapılmayan transferler ya da rakiplere inatla direnmeyerek geri düşme ve dağılma hikayesi ile karşı karşıya kalırsak, naçizane beynimi ve bedenimi futboldan pilot etmeyi düşünüyorum artık. çünkü aynı şeylerin göz göre göre olmasından sıkıldım. fenerbahçe taraftarının, beşiktaş taraftarının ne olursa olsun ne kadar kötü olursa olsun kulübü için uğraşan yönetimleri var. ben kendi yönetimim kulübün ileriye gitmesi için mi yoksa arazileri satma adına verdikleri sözler nedeniyle mi buradalar bilmiyorum! takımı bir üst seviyeye taşımak için risk almış, çoğunlukla da başarılı olmuş bir yönetici yedikleri gibi a kalite olmasına ramak kalmış bir hocayı da yiyecekler diye korkuyorum! sözün kısası bana bu duyguları yaşattıkları için, beni eli kolu bağlı hissettirdikleri için, çok sevdiğim bu takımı endişeyle takip ettirdikleri, gidişatından korkuttukları için bu yönetimden nefret ediyorum.
  • 3518
    tff kongresinde ağırlığı olmayanların yönetimde yer alması mümkün değildir. bu bilinen bir kural. aziz yıldırım haluk ulusoy'la yıllarca deli gibi savaşmasına rağmen her zaman genel kurullarda elinden gelen ne varsa yapmıştır. (özellikle ocak-2006 kongresinde yönetiminde adamı olsun diye çok uğraştı. ulusoy aziz yıldırım'la aralarında husumet olduğunu bildiği tahir kıran'ı yönetimine alınca, 'bakın fenerbahçe'den de birileri var' deme şansına sahip olmasın diye son dakikaya kadar yönetimine birilerini sokmaya çalıştı. aziz hala tahir kıran'la düşmandır tıpkı s.s. saran gibi)

    2008 'deki ulusoy sonrası tek adayla girilen kongrede divan başkanı mehmet helvacı seçtirilmişti. bu da misal, galatasaray'ın meydan boş değil mesajıydı. sonraki tff kongrelerinde ve yönetimlerinde de mutlaka belli girişimler olmuştur.

    benim son 25-30 yılda gördüğüm en etkisiz kaldığımız tf kongresini yaşadık. mecnun odyakmaz'ın asbaşkanlığına hiç girmiyorum. senin nu etkisizliğin sonrası tahkimde, pfdk'da vb. yerlerde seni nasıl doğramayacaklar biri söylesin. hakem/dördüncü hakem vb. raporlarından kendine uyanı alıp ceza veren disiplin kurulları senin içinden geçmeyecek mi? o zaman dert yanmak için mecnun odyakmaz'ı mı arayacağız?
  • 3519
    --- alıntı ---

    "bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

    işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen türk istiklal ve cumhuriyet'ini kurtarmaktır"

    --- alıntı ---

    malesef tff ve mhk konusunda bulundukları konum tamamen kulübe ihanet boyutundadır. iki senedir birçok yoklukla uğraşan teknik direktörlerine bir iki tane doğru transfer yapamamaları bunların yanında hiçbir şey.
  • 3520
    transfer özelinde 2023 ve 2024 yazında taraftarın beklentisini yükseltmiş olan yönetim. bunu okan hocaya da söylettiler, bütçemiz var dedirttiler adama. basına da haber verdiler bu konuyla ilgili, 30 40 milyon bedelindeki adamlar havada uçuştu.

    mevcut yönetim 2023 yazında çok kötü bir yaz transfer sezonu geçirdi. bunu temel ihtiyacımızı karşılamayacak mevkilere bir yığın maaş dökerek, bunu ihtiyacımız olan orta saha pozisyonuna bitik ama maliyeti yüksek oyuncuyu son gün transfer ederek yaptılar. bu durum sebebiyle de hem mevcut yönetimi hem de o transferleri yapan erden timur’u eleştiriyorum.

    2024 yazında ise erden timur yok. 1 numaralı sorumlu dursun bey. ağustos ayı geldi ve bu takımın ortasahası yok. prag’tan 4 yerken de yoktu, iç sahada 10 kişilik fener’e yenilirken de yoktu. yönetimin bir yerlerini çok değerli hocamız kurtardı. ama bu her sene yapılacak iş değil. bütçesi olan takım, çok ama çok önceden ihtiyacı olan oyuncuyu alırdı. burada çok büyük bir başarısızlık var. gelen adamın form tutmasını kesinlikle bekleyeceğiz, o adam da transfer edilirse bu arada. 8 numara işini ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır.

    umarım bu hikayede yanan elbette galatasaray futbol takımı ve yönetimine kol kanat gerek okan hocamız olmaz. kaos, galatasaray’da bitmeyecek bir şey. memnuniyetsizlik ve daha fazlasını istemek, kazanmak gibi genimizde olan bir şey. ancak tüm bunlar, mevcut yönetimin beceriksiz olduğunu kapatmıyor.

    düdük çaldığı an sonsuz destek takıma ve hocaya. ancak yönetim konusunda bir taraftar olarak uslu duracağıma söz vermiyorum ben. şampiyonlar ligi ön eleme maçına demirbay-torreira-mertens çıkması demek tamamiyle yönetime yazar sonuçtan bağımsız. dursun özbek’te 2017 yılında yaşadığı yıkıma bir kez daha hazırlanmaya başlasın, bunu öneriyorum ben kendisine.
  • 3523
    istifa etmesi gereken basiretsiz ekip. kendilerini tek cümleyle özetleyecek olursak ;
    vur tepesine al ekmeğini.

    klübün haklarını korumaktan acizler. okan hoca sayesinde 2 şampiyonluk kazandılar. yoksa geçtiğimiz sezonda rakip yöneticiler tarafından defalarca tehdit edilip, hakarete uğramış ve hiçbir karşılık verememiş bir ekipten klübün haklarını koruması beklenemez.
  • 3524
    tarih yazabilecekken fabrika ayarlarına dönüp kendine sövülen haline geri dönen yönetim. bunu nasıl başardılar dersek eski yönetimlerinden tek bir kişiyi dışarda bırakarak ama arkasından da demediklerini bırakmayarak.

    transfer erden, kemerburgaz erden, tete erden, puma erden…

    şu an hiçbir taraftar ne zaha, ne ziyech, ne kerem kimsenin satılmasını istemiyor neden yerine birini almayı beceremeyeceklerini bildikleri için… geçen sene erden timur ne yaptı; okan buruk’un çok istediği sol beki, zaha’yı, tete’yi, ziyech’i, bakambu’yu ve daha nicesini getirebildi hemde limit olmadan. yazık taraftar olarak bunları haketmemiştik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın