• 232
    fatih terim'in üçüncü dönemiyle ikinci dönemini mix ettiği dönem.

    üçüncü döneminde 2011-12 ve 2012-13'te gelen üst üste iki şampiyonluk. dördüncü terim döneminin ilk iki yılında 2017-18 ve 2018-19'da gelen üst üste iki şampiyonluk. 2017-18 şampiyonluğu da yine 2011-12 gibi önde götürülen fakat zora giren, yine de hep galatasaray'ın baskın götürdüğü bir sezon oluyor. 2018-19 da 2012-13 gibi düşük puanla gelen bir şampiyonluk.

    sonra burada üçüncü dönemini yad ettikten sonra terim için benjamin button misali film geriye sarmaya başlıyor.

    ikinci döneminden itibaren geriye doğru gitmeye başlıyor.

    2019-20'de tıpkı 2003-04'teki gibi ligi altıncı sırada bitiriyor. üstelik 2003-04'te son 8 hafta istifa ettiği için yoktu. ne hikmetse 2019-20'de pandemi nedeniyle ligler de bitime 8 hafta kala tatil edilmişti.

    ardından 2020-21'de tıpkı 2002-03'te olduğu gibi ligi beşiktaş'ın arkasında ikinci sırada tamamlıyor. üstelik beşiktaş'ın iki sezonda da sergen yalçın ile bir irtibatı var.

    sonra terim 15 mayıs 2021 ile 21 haziran 2021 arası yok. ağlarını örmek isteyen kader burayı da 2000-01 ve 2001-02'ye karşılık saymış olabilir.

    eğer geriye dönüş sürecekse şimdi terim 1999-00'e geldi. şampiyonlar ligi'nde rapid wien'le ön eleme oynayarak başlamıştık o sezona. şimdi de psv ile ön eleme oynayarak başlayacağız şampiyonlar ligi'ne. demek ki uefa kupası şimdiden hayırlı olsun*.

    bu durumda da 2022-23 ile 1998-99 ; 2023-24 ile 1997-98 ; ve 2024-2025 ile de 1996-1997'yi tekrar edip 2025'te jübile yapacak fatih terim.

    4 sene üst üste şampiyon olacağımız bir döneme giriyoruz demek olabilir bu.

    ilginç valla.

    bu hikayenin adına da ne diyelim, fatih terim'in tuhaf hikayesi*.
  • 233
    fatih terim tarafından 4 yıldır sürdüğü halde yeniden yapılanma için 3 yıl daha lazım olduğundan bahsedilen dönem.

    dördüncü fatih terim döneminde yeniden yapılanma olduğunu düşünmüyorum.

    gelinen noktada fatih terim çok güzel bir şekilde ikinci dönemindeki hatalarını tekrarlamaya başlamıştır.

    sürekli alınıp gönderilen futbolcular. başarısız oldukça gereksiz riskler alıp daha fazla hata yapmak. yapboza dönen ve sürekli yeniden kurulmak zorunda kalınan kadrolar.

    zamanında özellikle felipe'ye yaptığı gibi nzonzi'yi ve yedlin'i hiç izlememiş gibi alıp beğenmeyip göndermek.

    üstü kapalı ben sorgulanamaz, eleştirilemez biriyim. ben her şeyin en doğrusunu bilirim, ben ne yaparsam yapayım bana sesinizi çıkaramazsınız anlamına gelen tavırlar.

    başarısız oldukça medyayla kavga etme, medyaya çatma, faturayı medyaya kesme hal ve hareketleri. özellikle ikinci galatasaray ve ikinci milli takım maceralarında en çok yaptığı şeylerdi.

    ve bunları kamufle etmek için yeniden yapılanıyoruz diyerek taraftarı sükunete davet etme girişimleri.

    he bir de gerçekten berbat bir performans gösteren tamas için bir gazeteciye "beni sinirlendirmeyin size inat her maç tamas'ı oynatırım" demişti. galatasaray'a artık bir şey katamayacak kadar psikolojisinin yıprandığı orada anlaşılmıştı. dördüncü döneminde de aynı tonda "babel'i oynattığımı kim merak ediyormuş?" diye çıkıştı.

    ikinci fatih terim döneminde 5 yıllık imza atmış, 5 yılın takımı kuracağım, kulübü şampiyonlar ligi şampiyonu yapacağım, lig şampiyonluğu artık eşantiyon olacak diye böbürlenirken sonu rize'den kupada 5 yiyince biten bir macera oldu tabi.

    ikinci döneminde yaptırdığı transferler hagi'nin gerets'in transfersiz takım yönetmesine yol açtı. terim milli takımdayken arkasında bıraktığı biz, carrusca'dan inamoto'dan başka futbolcu alamayacak durumlara düştük.

    şimdi de 4 yıldır takımın başında değilmiş gibi 3 yıl sabredin diyor. yeniden yapılanma aytaç'larla, alpaslan'larla arda'larla mı olacak? yoksa küme düşmeye oynayacak bir yeniden yapılanmaya gidiyoruz da bizim mi haberimiz yok?
  • 236
    https://twitter.com/.../1418253181843394562
    yalanlarla savunulmaya başlayan hocanın galatasaray'da devam eden dönemi. çünkü doğrularla savunulacak tarafı kalmadı.
    takımda feghouli dışında tüm oyuncular fatih terim teknik direktör iken alınmış. tabi bunların içinde elbette istemediği halde alınan, istediği halde alınmayan oyuncular var. bu dünyanın her takımında olağan bir durum iken bizde nedense teknik direktörün büyük mağduriyeti anlamına geliyor.
    kaleciler - muslera, okan kocuk ve fatih, terim'in istediği oyuncular.
    sağbek - şener, omar, yedlin terim'in aldırdığı 3 oyuncu. ayrıca geldiğinde mariano gibi iyi bir oyuncu vardı. uğruna linnesi kadro dışı bıraktığı.
    sol bek - nagatomo, saracchi, ömer bayram, emre taşdemir hep terim tarafından istenip alınan oyuncular
    stoper - marcao, luyindama hocanın isteğiyle alındı, donk'u affetti.
    orta saha - taylan, emre kılınç, emre akbaba, hocanın istediği oyunculardı. seri ve gedson hocanın isteğiyle kiralandı, lamina da öyle galiba.
    kanatlara arda, babel, oğulcan, kerem, sekidika hocanın isteğiyle alınanlar. onyekuru'yu istedikçe kiraladı yönetimler.
    forvete çok istediği muhammed alındı. yine çok istediği muğdat alındı. hoca hangilerini istedi, istemedi bilmiyorum. diagne, falcao alındı, andone, mitrouglu gibi isimler kiralandı. ayrıca hocanın çok sevdiği prensi babel de santrafor oynayabiliyor. halil dervişoğlu kiralandı.
    her mevkiye alternatifleriyle hocanın istediği isimler alındı. alınmayan isimlerin bazılarını da zaten iyi ki almamışız. samatta, tetteh gibi isimleri ligimizde izledik. alsak sağlam kazık olacaktı.
    troller alınan isimlerin yarısını eksik yazarak algı peşindeler. çünkü hocanın savunacak doğrusu kalmadı.
  • 237
    21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı sonrası basın toplantısında benim adıma sona ermiş dönemdir.

    takım tarihinin en ağır avrupa kupası yenilgilerinden birini almış senelerdir en ufak bir avrupa başarısı yok gayet mantıklı bir ''falcao muhammed neden yok neden takım 3 lü defans oynuyor'' sorusuna cevap ''bunu sen mi merak ediyorsun'' falanlı filanlı üstten bakmalı full agresif cevap.

    evet hocam o muhabir merak ediyor ben de merak ediyorum. senelerdir takımın başındasın bir arpa boyu yol almadın yetmezmiş gibi 3 sene daha istiyorsun.

    hayır sana güvenmiyorum hocam. 3 sene sana emanet edilmez. acil olarak arda'nı, babel'ini al istifa et 4. dönem sona ersin bir an önce okan buruk takımın başına geçsin.
  • 238
    ilk 4 yılı sanki yönetime karşı verilen bir savaşmış gibi lanse edilen ve işlerin yoluna girmesi için bir 3 sene daha istenen, halen içinde bulunduğumuz ve bir an evvel bitmesini dilediğim dönem. (ki o beğenmediği yönetimin kendisine ligin en iyi kadrosunu verdiği de oldu türlü imkansızlıklara rağmen ama yine de düzgün bir futbol izleyemedik.) madem yönetim bu kadar acizdi ve anlaşamıyorlardı, bu durumdaki bir teknik direktör 4 sene yönetimin kahrını çekmez ilk ya da ikinci senenin sonunda istifa ederdi, zirvede de bırakmış olurdu. (mancini'nin benim projelerimi gerçekleştirecek bütçeniz yok ise bana müsade demesi gibi) terim, başkanın yeniden seçilmeyeceğini öngörüp mü bekledi 4 sene? yoksa milli takım kapısı da kapanınca gidebileceği galatasaray ayarında bir takım yoktu da mecburiyetten mi kaldı?

    kimse galatasaray'dan büyük değil, galatasaray kimsenin (ve evlatlarının) oyuncağı ya da ortada bir başarı yokken hatta aksine rezalet varken %100 zamlı sözleşme alacağı yağlı emeklilik kapısı değil. yönetim bunun farkında değilse taraftar farkında ve takımına sahip çıkacaktır.
  • 240
    kısa vadede belki kazanımlarımız olsa da orta-uzun vadede çok da verimli geçiremediğimizi düşündüğüm dönem.

    ilk iki hatta bir buçuk sezonda gelen iki şampiyonluk da çok önemli şampiyonluklardı. yedi sene boş geçtikten sonra üst üste iki şampiyonluk alan beşiktaş'ın hızının kesilip o iki sezonun mali yüküyle yüz yüze bırakılması, fenerbahçe'nin her ne kadar liderlik el değişmese de son haftada yine hezimet yaşaması, ikinci sezonda 8 puanlardan gelinip şampiyon olunması, tüm bunlar yapılırken finansal fair play kıskacından sıyrılması çok büyük işlerdi.

    entry tarihi itibarı ile günümüzde şampiyonluk sayıları 22-19-16 şeklinde sıralanıyor. fenerbahçe tarihinin en uzun şampiyon olamama serisini yakalamış durumda ve psikolojik olarak bunun yüküyle boğuşur vaziyette. yine tarihte ilk defa şampiyonluk sayıları olarak hem galatasaray hem de beşiktaş'a eşit uzaklıkta olmak üzere ikinci sıraya düşmüş durumda. tabi beşiktaş da neredeyse otuz yıl sonra bu sıralamada ikinciliğe bu kadar yaklaşmış durumda.

    tüm bu psikolojik etmenler galatasaray'ın elini en azından dört ya da beş yıllık periyodda rahat tutacak. fenerbahçe tarihinde ilk defa olacak bir üçleme çıkarsa bile galatasaray'ın önüne geçme şansı yok. öyle bir rahatlık var. kaldı ki 24 eylül 2013 sonrası fatih terim kendi ağzıyla "bay bay" demediği sürece kimsenin onu gönderemeyeceği nerede kalmıştık tweeti için enter tuşuna basıldıktan hemen sonra belli olan bir konuydu. nitekim neredeyse kanlı bıçaklı olduğu mustafa cengiz yönetimi bile en fazla sözleşmesini yenilemeyip kısa bir süre görevden ayrı kalmasına sebep olabildi.

    fatih terim'in florya'nın kapısından teknik direktör olarak girdiği 1996 yazında 37 sezonluk şampiyonluk sayıları fenerbahçe 13, galatasaray 10, beşiktaş 9 şeklindeydi. nerede kalmıştık tweetinin atıldığı akşama kadar geçen 21 yılda durum galatasaray 20, fenerbahçe 19, beşiktaş gökten düşen iki şampiyonlukla 15 şekline gelmişti. şampiyonluk frekansını neredeyse ikiye katlayan bir galatasaray ki 10 şampiyonluğun 6 tanesi bizzat fatih terim'in idaresinde yaşanmış, 2 şampiyonluk da onun dönemlerinden kalan kadrolara yapılan eklemelerle ve ekstra performanslarla gelmiş. kalan iki şampiyonlukta da yine fatih terim'in kulübe kazandırdığı oyuncuların önemli rolleri var. galatasaray tarihine bu derece etki etmiş bir isim fatih terim...

    dördüncü fatih terim dönemi başlarken hoca 64 yaşındaydı, gün itibarı ile 68 yaşında. yani her ne kadar istemesek de kariyer olarak artık sonlara gelmiş durumda. yani beşinci bir fatih terim dönemi, bu sebepten ötürü mucizeden öte bir ihtimal değil. hal böyleyken ve psikolojik anlamda ciddi bir avantaj yakalanmışken çoktan bir geçiş dönemi planlamasına girilmesi gerekiyordu. dördüncü fatih terim döneminin sekizinci transfer dönemindeyiz. ilk iki sezonda 22-19-15'in yakalanmasını bile bir kenara bıraksak, futbolcuların geçmişine değil geleceğine yatırım kafasına girdiğimiz günlerden bugüne beşinci transfer dönemindeyiz. her transfer döneminde sadece bir mevkiyi uzun yıllar boyunca kapatacak bir oyuncu alsaydık, çoktan 5-6 kişilik bir çekirdek kadroyu oluşturmuş olurduk.

    oysa bu dönemde farklı transfer şekillerinde yaklaşık 40 farklı oyuncu gelmiş takıma. bu 40 oyuncu arasında yeni başladığımız 2021-22 sezonu bir kenara 2022-23 sezonunda da takımda kalması gerekir dedirten kaç oyuncu var? koskoca galatasaray'ın koskoca scout ekibi her transfer sezonunda bir mevkiyi uzun yıllar kapatacak bir oyuncu bulamaz mıydı, elbette bulurdu. aldığın kadar sat tarzı sınırlamalar olsa bile her dönemde bir tane bu tarz transfer yapılamaz mıydı, bence yapılabilirdi.

    önemli olan bu tarz bir planlamaya girişmek ve bunun arkasında durabilmekti. galatasaray'da bu tarz bir planlamayı yıllara yayabilecek ve bu süreçte yaşanacak olası başarısızlıkları göğüsleyebilecek mevcut tek isim fatih terim. zaten tüm çuvallamalara rağmen hatırı sayılır bir kısım taraftarın hala arkasında durması da bunun bir sonucu.

    allah uzun uzun ömür versin tabi ama sir alex ferguson'un bile 71 yaşında emekli olduğu dünyada fatih hocanın da artık sonlara geldiği kaçınılmaz bir gerçek. hatta dördüncü dönemin ilk günlerinde bile "lig tarihinin en yaşlı teknik direktörleri" listelerini sandıktan çıkartmıştı gelişiyle. hoca tamamen emekli olduktan sonraki dönemde, belki de 8-10 sene ciddi bir bocalama yaşanacağının bilincinde olmak gerekiyor. istatistiklerden öte karakteristik bir bocalama, arayış içinde geçen yıllar olacak.

    dördüncü fatih terim döneminde, hele başlar başlamaz iki şampiyonluğu da kopardıktan sonra artık bu konuların gündeme gelmesi ve ona göre aksiyon alınması gerekiyordu. galatasaray'ı 2020'lerin sonuna taşıyacak bir çekirdek kadronun oluşturulması, bu geçiş döneminde hocanın mirasını taşıyacak bir ismin yetiştirilmesi ve camianın buna hazırlanması...

    fatih hoca futbolu bıraktıktan sonraki sezon ki 14 senelik hasretin bitişine denk gelir, sürekli florya'da jupp derwall ile beraberdi. futbolculuğunun iki yılını da zaten onun antrenörlüğünde geçirdi. florya'da biraz daha "takıldıktan" sonra ankaragücü ve göztepe ile ilk denemelerini yaptı, sepp piontek gibi bir üstadın yanında pişti ve kendisini imparatorluğa taşıyan kariyer basamaklarını tırmandı.

    hoca ikinci döneminde zaten ilk dönemdeki ekibiyle birlikte görev yaptı. üçüncü döneminde hasan şaş, ümit davala ve claudio taffarel ile çalıştı. hasan şaş da ümit davala da "heyecanlı bir yancı"dan öteye gidemedi, kendini ispatlayacak bir fırsatı belki kovalamadı belki bulamadı. dördüncü dönemine de bu ikiliyle başladıktan sonra necati ateş ve selçuk inan ile değiştirdi. arda turan her ne kadar sahada olsa da bu göreve hazırlamak için transfer edildiği söylenen bir diğer isim. bu isimlerden birinde bu aşı tutacak mı, ya da hoca dominant karakterini geri plana alıp eğitici bir yaklaşımla bir miras bırakabilecek mi; bugünlerde tartışılmas gereken konulardan biri aslında bu olmalı...

    bu isimlerden biri ya da bir kaçı bu bayrağı devralsa bile hoca gibi har vurup harman savuramayacak ya da başarısız olsa müsammaha gösterilmeyecektir. o yüzden bu geçiş dönemine kadro ve oyun karakteristiği olarak hazırlık yapılması gerekiyor. brian birch ya da jupp derwall ayarında fark yaratacak bir hocayı galatasaray'ın başına getirebilecek ve ona istediği imkanları sağlayacak bir ekonomik düzen seksenli yıllarda kaldığı için galatasaray'ın edindiği devamlılığı sağlayabilmesi için fatih terim sonrası için yine bağrından bir isim çıkarması şarttır aslında.

    özellikle iki sezondur kötü futbol ve avrupa hezimetleriyle aslında bir bedel ödeniyor. ancak karşılığında bu bedele değer bir hazırlık ya da hamleler olup olmadığı çok büyük soru işareti. camianın, yönetimin hatta kulübün ileri gelenlerinin yavaş yavaş odaklanması gereken şey aslında bu geçiş döneminin kurgulanması. gerek hocanın varlığı, gerek şampiyonluk sayılarının ve ekonomik durumun sağladığı psikolojik üstünlük bize dört beş yıllık bir zaman sağlıyor. ancak bu dört beş yılı da geçmiş dört yıl gibi har vurup varman savurarak geçirirsek belki de bocalamayı 2030'ların ortalarına kadar uzatmış olacağız...
  • 243
    bugüne kadar bırakıyorum diyene kadar bizle olması gerektiğine inanıyordum, marcao'nun bütün camiayı demoralize eden saçma sapan hareketi 21/22 sezonunun açılış maçında oynanan daha doğrusu oynanamayan oyunun önüne geçti doğal olarak.

    ffp belasını çekti, o bitti yabancı sınırı ile yine oynadılar, tff tarafından hakkı çok yendi, bunlara kimse hayır diyemez.

    her ne olursa olsun nedense bir türlü top oynamıyoruz, avrupa'da oyun anlamında devamlı yeniğiz, ne oynadığımızı bir türlü anlayamadım, anlayamıyorum. hatlar arası uçurum, hücumda çoğalamayan, savunmada alan daraltamayan, top bizdeyken alan genişletemeyen bir takım, öyle ya da böyle üç yılı geçti, neden en azından yarım sezon dahi olsa istikrarlı bir oyun yok.

    bunu yazarken içim parçalanıyor ama hoca benden bu kadar demeli artık.
  • 244
    terim ve kendisini sorgusuz sualsiz destekleyen taraftar grubunun kulübe çok fazla zarar verdiği dönem.

    artık bu gerçek gün gibi ortada.

    arkasındaki kalabalığı çok rahat istediği yöne çekiyor. düne kadar 8 milyon verip aldığımız luyindama'yı bu kalabalığa yem etti. saha içinde çözemediği sorunları saha dışında bu kitlenin yardımıyla çözmeye çalıştı.

    düne kadar 13 milyon verip aldığımız diagne'yi yine bu kitle ile beraber itibarsızlaştırdı.

    https://anketinho.com/3105/s

    bu anket eski tarihli değil. sezon başında açmıştım. yüzde seksen rakibe gitse bile umursamayacak kadar vazgeçmiş adamdan.

    peki bugün ne oldu? takke düştü kel göründü.

    hocanın başka bir hatası diğer hatasını günyüzüne çıkardı. marcao atılınca savunmayı tek başına sırtlayan luyindama bu ligin en iyi savunmacısı olduğunu ispatladı. hayran hayran izledik. diagne henüz birinci vites performansı ile övgü toplamaya devam etti.

    arda'ya akbaba'ya verilen desteğin onda birini bu adamlara göstermediği icin 21 milyon euroluk yatırımı çöpe atıyoruz.

    şimdi de emre kılınç kurban ediliyor mesela. sistemli olarak yıpratılıyor. hoca yine neye takıldı bilmiyorum ama ne arda ne babel ne ömer bayram bugün dünyanın hiçbir takımında emre'nin önünde şans bulamaz.

    neyse aynen, son iki sezondur şampiyonluğu bu kalitesiz oyuncular yüzünden kaybettik. hocama transfer yapın, üç yıl bekleyin.
  • 245
    11 maçlık derbi kazanamama serisini,
    20 yıldır kadıköyde kazanamama serisini,
    her sezon mutlaka bir maçta başakşehirden 4-5 farklı malubiyet alma alışkanlığını bitiren dönemdir.
    bu dönem başlamadan 1 sene önce türk telekom arenada hem fenerbahçe'ye hem beşiktaş'a 1-0 yenilmiştik ki beşiktaş'ın türk telekom arena'daki ilk galibiyetidir.

    galatasaray taraftarına ara sıra hatırlatmak gerekiyor...
  • 246
    bu dönemden önce ligde oynanan derbi maçları

    galatasaray 0-0 fenerbahçe
    galatasaray 0-1 beşiktaş
    beşiktaş 2-2 galatasaray
    galatasaray 0-1 trabzonspor
    fenerbahçe 2-0 galatasaray
    galatasaray 0-1 beşiktaş
    trabzonspor 2-0 galatasaray
    galatasaray 0-1 fenerbahçe
    galatasaray 0-0 fenerbahçe
    trabzonspor 2-1 galatasaray
    beşiktaş 3-0 galatasaray

    toplam maç - 11
    galibiyet - 0
    beraberlik - 3
    mağlubiyet - 8
    atılan gol - 3
    yenilen gol - 15

    bu dönemden sonra ligde oynanan derbi maçları

    fenerbahçe 0-0 galatasaray
    galatasaray 2-1 trabzonspor
    galatasaray 2-0 beşiktaş
    trabzonspor 4-0 galatasaray
    galatasaray 2-2 fenerbahçe
    beşiktaş 1-0 galatasaray
    galatasaray 3-1 trabzonspor
    fenerbahçe 1-1 galatasaray
    galatasaray 2-0 beşiktaş
    galatasaray 0-0 fenerbahçe
    beşiktaş 1-0 galatasaray
    trabzonspor 1-1 galatasaray
    fenerbahçe 1-3 galatasaray
    galatasaray 0-0 beşiktaş
    galatasaray 1-3 trabzonspor
    galatasaray 0-0 fenerbahçe
    trabzonspor 0-2 galatasaray
    beşiktaş 2-0 galatasaray
    fenerbahçe 0-1 galatasaray
    galatasaray 1–1 trabzonspor
    galatasaray 3-1 beşiktaş
    trabzonspor 2-2 galatasaray

    toplam maç - 22
    galibiyet - 8
    beraberlik - 9
    mağlubiyet - 5
    atılan gol - 26
    yenilen gol - 22

    kaybettiğimiz beş maçın üçünde maçı uzun bir süre 10 kişi götürdük. sadece bu istatistikler bile yapılan vefasızlığın örneğidir. sami yende gol bile atamayan takımdan derbilerde çok doğru oyunlar oynayan takıma döndük. bu taraftar geçmişi çok çabuk unutuyor. 2015-2017 arası şamar oğlanına dönen galatasaray’ı çok çabuk unutuyor. fatih terimin sadece gölgesi bile başlı başına psikolojik üstünlük. bazen diyorum, keşke diyorum fatih hoca gitse de o güçsüz, sineye çekilmiş ve pasif galatasaray tekrardan rakipleri tarafından madara edilse. bu taraftar onu hak ediyor çünkü.
  • 247
    burada hocayı transfer konusunda en çok eleştiren insanlardan biriyim.
    yine hata yaparsa yine eleştiririm.
    4. fatih döneminde 2 şampiyonluk aldık (bkz: 2017-2018 sezonu) (bkz: 2018-2019 sezonu)
    birini (bkz: 2020-2021 sezonu) averajla kaptırdık, ki hakem faktörünü gözardı eden bence bir durup düşünsün.
    diğerinde de şampiyonluğa yürürken hala hayatımızı mahvetmeye devam eden pandemi belasına denk geldik
    önce marcao, sonra muslera’nın sakatlığı ve üst üste iki hafta hakem kıyımlarıyla yarıştam koptuk.
    bunları yok sayan taraftarımız olduğunu düşünmüyorum.
    iyi futbol oynamadığımız söyleniyor ama iki şampiyonluk var ve averajla bir tane kaçırdık.
    yere göğe konulamayan takımla aynı puanda ligi bitirmişiz ama kötü oynuyoruz.
    bana göre bu 4 yıl içinde en iyisini oynadığımız ve tarihe geçecek futbol pandemiye takıldı.
    evet daha iyi futbollar izledik, haklısınız.
    iyi oyun eleştiri yapılmasını anlıyorum.
    ama geriye dönüp 3,5 senede bunları yapan adama şu genç ve potansiyelli kadroyla bir sezon şans verilir ya.
    her şeyi geçtim, vefa diye bir şey var.
    sezon biter ve sonuca bakarız. beceremezse ben zaten bırakıp gideceğini düşünüyorum.
    ama en azından bu sezon biraz sabredelim.
  • 248
    bu hafta içi oynanan 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı her anlamda kırılma noktası olacak dönemdir.
    ya sonuna gelmiş olacağız ve her şey yeniden başlayacak. ya da devam edecek ve bu tartışmalar da beraberinde devam edecek.
    üst üste hem kötü oyun hem mağlubiyetler, ikisi birden tüm camiaya ağır geldi.
    özellikle bu akşamki maçta hocanın kendisi inanılmaz dağıldı. ne olacağını çok merak ediyorum.
  • 250
    en derli toplu özeti şu şekildedir:

    entryler/tahminler:
    i- aa/gg/yyyy galatasaray xxxxxxxxxxx maçında güvendiğimiz teknik direktörümüz canımız, ciğerimiz

    *sonuç: kötü ve uyuşuk bir futbol, pozisyonsuz bir maç ve 0-2 yenilgi.

    ii- aa/gg/yyyy zzzzzzzzzzz galatasaray maçında rotasyona gidecek ve takımın falanca filanca şekilde olmasını isteyecektir. oyuncular da daha yatkın olduğu görevlerine uyum sağlayacaktır(u: bu arada bu -ecektir -acaktır kesinliğindeki güvene hastayım sanki konuya en tepeden hakimmiş gibi). tanım: 3-1 kazanacağımız maç

    *sonuç: yenilgi ya da beraberlik, 10 dakika umudun ucundan geçer gibi bir futbol, ah denen 2 pozisyon ve maçın geneli kabızlık.

    iii- bir hafta sonra aa/gg/yyyy galatasaray tttt maçında artık yeni bir sayfa açacağını inandığım teknik direktörümüz. çok seviyor ve güveniyoruz.

    *sonuç: beşiktaş aleyhine penaltı çalınmıyor.

    gerisi aynı kısır döngü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın