276
ilk iki sezonunda calistigi kadro ve yonetim ile dunya uzerinde fatih terim disinda sampiyonluk alabilecek bir insan evladi bulunmayan donemdir, bu iki sezonun nedense bu doneme ait degilmis gibi davranilmasi garip geliyor.
buna ragmen bence fatih terim'in 99-00 sonrasi prime sezonu sampiyonlugun averaj ile kactigi 2020-21 sezonudur. keske sampiyon tamamlayabilseydik ve hoca ustalik eserini sunup kariyerini sonlandirsaydi. zira o sezon yapilanlara bakinca normal bir insanin o kadroyu birakin sampiyonluga oynatmasina, ilk 10 icerisinde tutmasina bile sapka cikarilir. kader boyleymis yapacak bir sey yok.
277
muhteşem başlayıp çok kötü bitmiş dönemdir. son sezonlarda hocanın yanlışlarda ısrar etmesiyle taraftar olarak maç izleyesimiz gelmiyor ya da acaba bu sefer hangi futbolcu ısrarla oynatılacak diye maç izliyorduk. aynı hatalar tekrar ediliyor, oynanılan sistemin oyuncular üstünde oluşturduğu baskıdan kaynaklı bireysel hatalar sadece oyunculara mal ediliyor, taç gibi basit bir şeyde her topu kaybederken takım rekor sayıda kornerden gol atamıyordu. emre akbaba gibi artık bizi kanser etme seviyesinde futbol oynayan futbolculara şampiyonluk penaltısı attırılıyor, halil dervişoğlu gol atamamasına ve opsiyonu bile olmamasına rağmen diğer forvetlere tercih ediliyordu.
fatih terim her zaman gönlümüzde bambaşka bir yere sahip olacak orası şüphesiz ama son dönemi yönetim başarısızlığının yanında kendisinin de sürüyle hatasıyla düşme hattına kadar inmemizle sona erdi. umarım o zamanı düşünürken nerede hata yaptığına da kafa yoruyordur. galatasaray'ın geçmişinde olduğu gibi geleceğinde de çok önemli bir yer edinmesi kesin olan bir insanın bunları yapması hem kendisi hem de galatasaray için gerekli.
278
bu dönemle ilgili bir illüzyon var;
3 yıllık planlama adı altında berkan, cicaldau, morutan, mustafa gibi bilinmeyen genç oyuncular alındı.
ama zaten yıllardır galatasaray’ın transfer planlaması benzer şekildeydi.
hemen örnek vereyim;
fabio pinto, juan pablo pino, almaguer, christian, lukunku, carrusca, ontoviedo, muhammed sar, bratu, petre, berkan göktan vs vs yazarken yoruldum.
bu yukarıda saydığım isimler 3 yıllık planlama adı altında yıllarca yapılan transferlerle benzer oyuncular.
sadece bir ambalaj gibi 3 yıllık planlama dendi adına ama tutmadı.
yani aslında yıllardır yaptığımız transferler gibi transferler yaptık ama oynanan oyun, pas futbolu gibi sistematik alanda kaybettik.
279
kötü yönetim ve kötü tercihlerle kötü biten dönem. fatih terim’in de hataları olmuştur ama devre arası 1-2 transferle düzelecek sezonu dümdüz eden facia yönetim vardı ki hakettikleri gibi gönderildiler. avrupa kupası performansıyla benim içimde kalan bir sezon olarak kalacaktır. gedson/ön libero transferi yapılsa ve hocanın arkasında durulsa belki 1 avrupa kupası ve lig (liderden 6 puan gerideydik) şampiyonluğu daha olabilirdi.
280
iki lig şampiyonluğu ve uefa avrupa ligi gruptan lider çıkma başarıları ile dolu dönemdir.
burada yazıp çizenleri hayretler içinde okumaktayım.
281
averajla kaçan şampiyonluk bize gelseydi müthiş başarılı addedilecek bir dönemdi.
282
yırtık beş liralar ve ffp ile geçen dönemin son ve en kötü senesinin bir oyuncusu daha ayrıldı bugün. 35 milyon euro sacha, 12 milyon euro marcao'dan sonra 12 milyon euro kerem aktürkoğlu. daha totalde en az 50 milyon euro'ya satabileceğimiz barış alper ve nelsson ikilisi takımda.
bugün takımda çift haneli maaş alan iki oyuncu var biri yeni gitmişken son senemizde bu toplama takım kurmuş, uefa'da da ilerlemiştik.
osimhen'i aldığımız bu mutlu günlerde cefayı çekenleri de analım. taylan'ın üstüne 6 numara istenmez şımarıklık yapmayın'lardan geldik buralara..