resim
Didier Yves Drogba Tébily
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:46
Boy:1.89
Uyruk:Fildişi Sahili
  • 3953
    40 metreden serbest vuruşlarda bile canımız ciğerimiz selçuk'u kendisine laf anlatmak zorunda bırakan, sonra da yüzüne bile bakmadan gönderip o vuruşu yapan adam. kusura bakmayın, drogba gerçekten çok iyi bir futbolcu, 35 yaşında hala türkiye'yi bırak avrupa'nın en iyi liglerinde oynayabilecek bir oyuncu. ama bazen öyle davranışları var ki beni 2 maç kurtaracak diye ben drogba'nın şahsını bu kadar galatasaray'ın üzerinde görmesine katlanamam.

    bu arada şunu söyleyeyim, sürekli bir seneyi drogba kurtardı yapanlara hatırlatmak isterim, drogba geldiğinden beri başarı olarak yaptığımız ekstra tek şey şampiyonlar ligi'nde schalke'yi eleyip çeyrek finale çıkmamızdı. onun dışında ligi kurtarmaktan bahsediyorsanız, drogba gelmeden bir sene önce de necati gelip bizi kurtarmıştı. süper kupa diyorsanız, bir sene önce 10 kişi halimizle fenerbahçe'yi eze eze yenerken umut bulut golleri sıralamıştı. buradan saçma sapan kıyaslamalar çıkartmadan şunu da ekleyeyim, anlatmak istediğim şey her dönem bir takımı kurtaran oyuncular olur, dışarıdan eklenir veya içeriden biri çıkıp o performansı gösterir. tüm bunların yanında drogba hala takım için çok önemlidir, bunu kimsenin reddedecek hali yok. sadece dün geldiği takımda kendini kral, en büyük efsane falan görmemesi, takımın çıkarı için oynamasıdır.
  • 3956
    yaşı 35-36'ya geldiyse, belli olan fikstürde kaldıramayacağını görüyorsan almayacaksın arkadaş. galatasaray ulan bu, koca takım olmuş drogba'nın ahırı. ulan bununla gurur duyan da var ve galatasaraylı'yım diye geziyor ya..

    abi adam hala burası çin sanıyor ya. yahu biri anlatsın, 50 metreden frikik nedir ya? chelsea'de 1 kere denemişliği var mı? ya marsilya'da? arkadaşım hala göremeyen mi var? bu adam kendini herkesin, tüm takımın, armanın üzerinde görüyor. yahu bu adamın egosu bize zarar veriyor! geldiği günden beri bu böyle. arkadaşım tek pas yok, o fizikle duvar olma yok. bi pozisyon vardı 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı'nda, fener ani bi top kaybı yaptı ortasahada, kontraya çıkıyoruz, sağ taraftan 2 kişi yardırmış geliyor. top drogba'ya atılıyor, bırak abi yukarıya. o adamn boşa mı geliyor yukarıdan? ha bizimki napıyor? terse dönüp ekstra bişeyler yapacak, orada bi beğeni toplayacak sonra onu yaparsa 'galatasaray' pozisyona girecek. oldu abicim istediğin gibi yap ya. biz zaten drogba atsın da 6 yiyelim diye bekliyoruz. sen at da biz şakşaklarız seni ya siktir et gerisini.

    abi adam bu kariyerle bunları hakediyor diye adamı savunacak varsa şimdiden söyleyeyim siktirsin gitsin bu armanın altından. lisede arkadaşlarınıza drogba'yla hava atacağınız bir takım değil galatasaray.

    ben chelsea'deki drogba'yı istiyorum arkadaş. borsada tavan yapmak için alınan egosu takımı aşmış şımarık herifi değil.
  • 3957
    we have drogba, they don't! eyvallah tamam. çok severdim önceden hala severim kendisini. laf etmek doğru değil ama varlığı takıma verdiği zararı görmezden gelemeyiz.
    topu göğsünde müthiş stop ettriyor, çabuk dönüğ gidiyor ve golü atıyor ama takıma verdiği zararı görmezden gelemeyiz.

    40 metre uzaklıkta faul oluyor topu başına drogba geçiyor. sağdan faul oluyor topun başına drogba geçiyor. bu nedir yahu? küçükken mahalle maçlarında kim en iyi oyuncuysa takımın herşeyi o olurdu. sürekli pas isterdi, topu kimseye vermezdi. ondan kötü oynayanlar ise saygsından dolayı laf etmezlerdi. fakat çocuk oldukları içn bir süre sonra patlardı. ver amk şu topu biz de oynayalım derlerdi. pas versene lan derlerdi. bu böyle gittiği zaman maçı boykot ederlerdi. alın bu sizden olsun derlerdi. isyan ederlerdi. çünkü takımda onun haricinde diğer önemli oyuncular da vardı. futbol 1 kişiyle oynanan oyun değil.

    drogba nasıl bir ruh hali içindeyse sanki biz ondan gel bizi kurtar, bizi ancak sen kurtarırsın demiş ve takımın anahtarını, kumandasını ona vermişiz gibi. o da kendi egosunu tatmin etmeye çalışıyor. takımın liderliğini yapmak yerine takımın kumandanlığını yapmış gibi görünüp egosunu tatmin ediyor. (bu cümlenin altını çiziyorum) takımın liderliğini yapmak hagi gibi olur, alex gibi olur, pirlo gibi olur. gerektiği zaman liderliği başka oyunculara vermesini bilirler. gerektiği zaman diğer oyunculara sorumluluk vermesini bilirler. diğer oyuncuları asla görmezden gelmeye çalışmazlar. drogba resmen diğer oyuncuları görmezden geliyor. evet kariyeri diğer oyuncuları ezer ama diğer oyuncular bu takımı şampiyon yapmış değerli oyuncular. sen yokken onlar bizi şampiyon yaptılar.

    galatasaray'ın kadro planlaması başından beri kötüydü. başkan çilek diye tutturdu. bu hem başkanlığını perçinleyecek hem de ekonomik olarak iyi bir hamleydi onun açısından fakat takım açısından kötü oldu. iyi olabilirdi hatta mükemmel olabilirdi ama doğru ismi alsaydı. bu isim sneijder olabilirdi. çünkü 10 numara sıkıntısı çekiyorduk ve sneijder popüler bir 10 numaraydı. bugüne kadar ne verdiği tartışılır ama takımın o tarz bir oyuncuya ihtiyacı vardı. peki drogba'ya veya droga gibi bir forvete ihtiyaç var mıydı? işte mesele burada. yoktu. çünkü takımda geçen sezonun gol kralı burak vardı, yine gol krallığının üst sıralarında yer alan umut bulut vardı. necati gibi tecrübeli ve kendisine iş düştüğünde gereğini yapan birisi vardı. birde ulu elmander vardı. bu dört oyuncu birbirleriyle uyumlu oyunculardı. elmander zaten herkesle uyumluydu. burak-umut ikilisini söylemeye gerek yok. hala milli takımı sırtlayan iki oyuncu. necati ise şarap gibi yıllandıkça güzelleşiyor. yaşlandıkça futbolu daha iyi öğreniyor ve uyguluyor. yani galatasaray'ın forvette bir sıkıntısı yoktu. sıkıntı forvete yeterince top gelmemesiydi. bazı maçlarda orta saha verimsizleşiyordu. bunu da sneijder'i alarak bir nebze çözebilirdik. asıl çözüm kanat oyuncusu almaktı.

    drogba geldi hemen fark yarattı. zaten drogba gibi bir adam fark yaratırdı. fiziğiyle, müthiş futbol bilgisiyle, tekniğiyle, gücüyle çok fark yarattı. ne olduysa şampiyon olduktan sonra oldu. süper kupayı getiren golü de atınca bir anda kendisini ulu önder olarak görmeye başladı. bi baktık selçuk artık firiklerde topu almaya tenezzül etmiyor, burak kaleye yaklaşamıyor, umut ilk 11 hayalleri kuran genç futbolcu gibi oyuna girmeyi bekliyor, elmander-necati zaten gittiler. melo daha fazla defansif görevde, vs..

    bugüne baktığmızda geçen sezonun gol kralı burak kaleden uzakta kanat oynuyor. umut zaten forma giymeyi unutmuş durumda. selçuk takımın liderliğinden uzaklaşmış sıradan orta saha oyuncusu rolünde. sneijder takımın liderliğini, hücum organizatörlüğünü alamamış durumda. tüm bunların nedeni bazılarına uçuk gibi gelecek ama drogba'dır. drogba'nın varlığıdır. drogba'ya verilen kamyon dolusu maaştır. drogba gibi bir oyuncu yedeğe çekilemez. hem oyun olarak çekilemez hem de maaşı yüzünden çekilemez. çünkü drogba gibi birisini alıyorsanız oynatmak zorundasınız. o oynadığı zaman yukarıda saydığım isimlerin hepsinin ibresi negatife dönüyor.

    işte bu yüzden bu sezon ne selçuk, ne burak, ne umur ne de sneijder bekleneni veremiyor. çünkü onları sıfırlayan, onları pasifize eden bir drogba'nın varlığı var.
  • 3958
    daha 1 yılı dolmamış adamı klüp efsanesi yaparsan, oda efsane gibi davranır. arda turan yapmıyordu bunun yaptığı hareketleri, bilmem kaç metreden frikik atmak nedir ya, yakında kale vuruşlarını da kullanmaya başlarsa şaşırmam. kardeşim bak 7 yaşında çocuğa anlatır gibi anlatayım, drogbayı bende seviyorum ama adam resmen sahada ego tatmin ediyor, biz hagiyide bülentide izledik hiçbiri bu kadar şımarık değildi, bu işler böyle olmamalı.
  • 3959
    önde olduğumuz maçta vursun, bastırdığımız maçta vursun, takımda hava topu hakimiyeti olan futbolcular yokken vursun... fakat 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçında 40 metreden vurduğu topları aklım almıyor. takımda bizzat kendisi, burak, ceyhun, melo, chedjou, semih gibi hava hakimiyeti iyi olan futbolcular var; üstüne bir de çok az fırsat yakalamışız, duran topları maksimum verimlilikte kullanmamız lazım. bırak topu selçuk'a da geç ceza sahasına işte. geldiğinden beri 30 kere aynı işi denedin, 1 kere gol atabildin. o topun başına selçuk geçse de sen ceza sahasına gitsen gol atma olasılığın daha yüksek. ama olay sadece gol atmakta değil, 40 metreden atıp kahraman olmakta.

    takımına şampiyonlar ligi finalini kazandırmış, daha futbolu bırakmadan efsane olmuş bir oyuncuya yakıştıramadım. abi sen ne büyük maçlara çıktın, ne maçların kahramanı oldun. bırak, bu maçın da kahramanı sen olmayıver. senin için ne değişir ki?

    şu maça kadar duran topları kullanmasını hep destekledim. millet homurdanmaya başladığında bile "bu sefer atacak, bu maç o maç..." dedim ama fenerbahçe maçı o maç değildi be abi.
  • 3960
    fazla değil 3 sene önce drogba bize gelecek; bizde eleştireceğiz deseler barış özbek -mustafa sarp - ben hep beraber gülerdik herhalde.

    ama bu frikik olayı bizi, türkiye ligini ve derbiyi ciddiye almadığını gösteriyor. azıcık kondisyonu olan, basan bir takıma karşı hiç bir şey yapamadı maalesef ve bunun tek sorumlusu yaşı.

    topu önüne alıp sürmek istediğinde veya çalım atarken güçlü fiziğine rağmen yetersiz kalıyor ve çok top kaybı yapıyor.

    kafa vuruşları efsane ve hala aynı kalitede ama, ama, ama......
  • 3962
    efendim birgün the beatlesın menejeri ölür. paul maccartney müzisyen kimliğinin yanında menejer gibi davranmaya başlar. başta john lennon grup arkadaşları paulün kendisine biçtiği bu eolden rahatsızdır. ama en güzel albümleri de dağılmadan önce çıkardıkları üç albümdür. bu görev paulün üstünde eğreti dursa da müzik zekası ile ortaya bir başarı koyabilmiştir. bono bir grammy töreninde ödül alırken paul maccarneynin seyirciler arasında olmasından mütevellit üzerinde yaşadığım dünyayı icad eden adamın huzurunda bu ödülü almak büyük onur der. drogba da futbol dünyası için paul gibi bir adam. sahada menejervari hareketleri belki biraz eğreti duruyor. ama mancini takıma hakim olana kadar belki de lazım bu tavırlar. özellikle kadıköyde kırk bilmem kaç metreden kaleye gönderdiği frikik belki yüz kere vursa gol olmazdı ama arada rakip kaleyi bulan böyle bir top bile motivasyondur. işe yaramadı ama yaraya da bilirdi. we have drogba. kıymetini bilmek lazım...
  • 3967
    zamanları anlatırken aklıma gelen insan.

    present simple tense, türkçedeki geniş zaman olarak yorumlayabiliriz.
    geçmişten geleceğe hitap eden aktivitelerimizi anlatırken, şu anlık ifadeleri kullanırken işimize yarar.
    en sık kullanım tarzı repeated actions yani tekrarlanan rutin olaylar.
    sabah 8'de kalkarım, elimi ve yüzümü yıkarım, okula giderim gibi.
    zaten ingilizce'de cümle ögelerinin sıralanışı subject + verb + object halindedir ve özneye göre fiil çekimlenir.
    simple present tense'de fiil 1. haldedir. ı, you, we ve they öznelerinde çekim aynıdır. he, she, it için fiile bir -s takısı gelir.
    olumsuz halinde ise yardımcı fiil olarak do-does kullanırız ki not ise bunların olumsuzluk ekidir.

    we have drogba, you don't!

    cümlesinde gördüğümüz gibi, drogba'ya sahip olmak geçmişi, şu anı ve geleceği ifade eder.
    we öznesi bizim sahip olduğumuzu gösterir.
    you öznesi siz yani bizim haricimizde gösterdiğimiz 2. çoğul insanları.
    onlar ne yazık ki drogba'ya sahip değiller.

    drogba'yı normal zamanda da kullanıyorum. hatta futbolla en ufak alakası olmayan öğrencilerim bile "hocam yine mi drogba?" diyor.
    bu da drogba'dan oluşturduğum bir reading passage, yani okuma parçası.

    http://m1311.hizliresim.com/1h/l/unf33.jpg
  • 3968
    sanırım gireceğim entry ile en ofsayt entrylerimde birinci sıradaki arda turan entrymi geçecek düzeyde ofsayt alacağım. fakat söylemezsem içimde kalacaktır.

    bence kendisi galatasaray futbol takımının tüm yükünü bu derece üstlenmemeli. evet harika futbolcu, galatasaray ile de özdeşleşti, eyvallah. efsane oldu kimilerinin gözünde, söyleyecek sözüm yok. canlı olarak da izleme fırsatı yakaladım cidden kondisyon, fizik, zeka hepsi var, tamam. fakat niye her şeye takımda bu adam karar veriyor, anlam veremiyorum. takımı "tek" bir kişinin bu kadar üstlenmesi doğru değil "bence". nitekim ben "drogba sakatlandı laan" diyerek tüm takımın moralinin yerle bir olduğunu görüp sonra da bu sebepten maç kaybettiğimiz günü biliyorum. o günden beridir de kıl oluyorum kendisine. bu kesinlikle oyun tarzıyla ve performansıyla alakalı değil. sadece takımın tek bir kişiye bel bağlaması anlamsız geliyor bana.
  • 3971
    hani bazen oturur bob marley dinlersin, sonra kalkip butun cover'larini gözden gecirir, gidip diger reggae'cilere kulak atarsin. ne yaparsan yap, kimseden o marley havasini alamazssin. hepsinde bisiler elsiktir. kimse sana bob'un verdigini veremez.

    drogba da bob gibi iste. "ben farkliyim"diyor. "ben sizin bildiginiz futbolculardan degilim" diyor. kendisindeki bu hava ne ronaldo'da var, ne messi'de, ne de baskasinda... degisik bir tipi, agir ve onurlu durusu, keskin bakislari var. ver dese verdirecek parcali fil.

    ulan bak yaa...

    parcali fil yazdim.... icim parcalandi. su adamin hala parcaliyi giydigini dusundugunuzde icinizi bi sicaklik kaplamiyor mu? sacma sapan bi gulumseme oluyor bende. sonra dudaklarimi isirip salak salak ufka bakiyorum.

    marley'in hayat hikayesini seyretmistim gecen sene. kisacik ömrunde efsane olmus, ömrunu barisa adamis, ic savaslari durdurmus. o da drogba gibi futbol hastasi. agzinda cigaralik, ispanyol paca dar kumas, patlak ayakkabilariyla top oynuyormus bob. kendini medite etmenin en guzel yolu oldugunu söyluyormus futbolun. "herseyi unutuyorum o topun pesinden kosunca" diyor bir röportajinda. sacma sapan bir hastaliktan ölmese futbolu ömru yettigince oynayacakti 3-5 rasta arkadasiyla.

    tipki drogba gibi...

    allah uzun ömur versin, 35 senelik ömrunde hayatini futbola adamis bir manyak kendisi. "yuzlerce gol attim ama her yeni gol beni, kariyerimde ilk attigim gol kadar heyecanlandiriyor" demisti parcali ile arsenal'e brazzers tarifesi cektigi macin bitis dudugunde.

    hasta bu adam. kimisi ayak fetisisti olur, kimisi deri, kimisi kendisine iskence edilmesini sever...

    drogba futbol fetisisti. bugun genclik iksiri icat etseler ilk musterisi kendisi olur. yanlis anlasilmasin. ölumsuz olmak icin degil haa... bu kara aslan ömru boyunca futbol oynamak istedigi icin, ilk siradan basvurur. ingiliz adasinda ve ulkesinde coktan ölumsuz oldu zaten. tek basina sampiyonlar ligini aldi. barcelona'ya karsi camp nou'da 110bin seyirci önunde sol bek oynadi ruh hastasi. ulkesinde ic savasi bitirdi o koca tassaklariyla... afrikada irki ulkesi farketmeksizin her kucuk siyahi cocugun hayalindeki efsane oldu. topun sahibi kucuk cocuk "top benim, drogba ben olucam" diye atar yapiyor mahalle cocuklarina. milli takimdaki milyon euroluk arkadaslari mum gibi oluyor drogba ortamdayken. bu ne korkudan ne de baska biseyden. olsa olsa agir bir saygidir bu. bunu sonuna kadar haketmis parcali file duyulan agir saygidir. (bak yine parcali yazdim icim bi tuhaf oldu :/ )

    simdi cikmis bizim futbol uzmanlari, takima direktif veriyor diye kiziyor. butun yuku ustune aliyomus. takimda herkes drogba kadar inatci ve savasci olsa fil disi dunya kupasini alirdi, galatasaray sampiyonlar ligini... drogba'nin bu huyunu asiladigi takim arkadaslarinin hepsinin salonunda, sampiyonlar ligi kupasiyla cekilmis sahsi fotograflari var.

    yasi 35. yakinda 36 olacak. belki bedeni buna musade etmese de drogba'nin ruhu hala 25'inde. o calim atip adami gecmeye calismalari hep bu yuzden. 40 metreden sut atacak kadar gole ve futbola ac. bob'un konserlerde girdigi transa drogba gol atinca giriyor. dexter'in adam öldururken aldigi hazzi drogba rakibe omuz koyup taca yollarken aliyor. walter white'in para kazanma hirsi neyse parcali filde de mac kazanma hirsi o.

    böyle özel ve guzel bir insani galatasaray formasiyla seyretmek, evimin salonunda kanli canli bob marley ile oturup kafa cekmeye bedel. elinde gitari falan... o söylesin biz dinleyelim hani...

    hocamiz gitti, yeni hoca geldi. malum ortalik biraz karisik. takimin kafasi allak bullak. drogba da olmasa kim toplayacak milleti orta yuvarlaga. kim verecek "haydi beyler haydiiii!!" motivasyonunu takima? o yenilmeyi sevmedigi icin böyle. yenilmeyecek de...

    bir gun alacak eline yine sazi. o calacak biz mest olacagiz... efsanenin de dedigi gibi;

    hersey cok guzel olacak...

    http://www.dailymotion.com/...ll-right-three_music

    http://m1311.hizliresim.com/1h/l/unk22.jpg
  • 3972
    sezon sonu ne olursa olsun ister şampiyonluk ister başka sonuç.
    teşekkür edilip yollar ayrılmalıdır. dur hele bir goygoy yapmadan dinle.
    bak kıçına tekmeyi koyalım demiyorum, "teşekkürler didi, seninle olmak güzeldi ama benim yolum başka" diyeceksin.
    efsaneyle yolları ayıracaksın. neden mi?

    1. yabancı sınırı denen illet. seneye 5 yabancı oynatacaksın ve senin seneye en az 3-4 yabancın banko. kim bunlar? muslera, melo, sneijder, bruma, chedjou. bunlar takımda kesin kalacak isimler.
    drogba'ya yer yok yani.

    2. yaş. biliyoruz ki drogba gibi futbolcular için yaş sorun değil, drogbahala çoğu 20'lik delikanlıdan daha azimli daha güçlü ama yüksek mücadelelerde, yetersiz kalıyor.
    sen galatasaray isen daha büyük düşüneceksen bunu büyük isimlerle, büyük futbolcularla yaptığın kadar potansiyelli isimlerle de yapman lazım.
    ben drogba'yı emenike'ye tercih ederim ama emenikeşu lig için daha makûl.

    3. liderlik. takım içi liderliğinin %90'ı şu an drogba'da. bu yarar getirdiği kadar zarar da getiriyor. zira her duran topun başına geçiyor ve takımı kurtarmaya yönelik hamlelerde bulunuyor.
    bu hamleler 10 taneyse 1 tanesi tutar ve sen geri kalan 9 hamlede kaybedersin. ya ronaldogibi liderin olacak sürükleyecek ya da tam takım olacaksın.

    sonuç olarak, 15 mayıs 2014 tarihli galatasaray.org bildirisi şu olmalı

    "her şey için teşekkürler didier drogba ama aşkımız buraya kadar"
  • 3975
    emenikeyle karsilastirilma sebebi rakip kulubun barindirdigi siyahi ve fizikli forvet olmasindandir. drogbanin kariyerine ve yaptiklarina dil uzatani allah carpar ama kaciniz drogbayi 2 3 mac ust uste vay ulan be yine neler yapiyor diye hatirliyor?

    artik kondisyon problemi boy gosteriyor. her mac 45 dakika drogbadan yararlanip 45 dakika top sisirip indirmesini beklemektense baska bi forvetle yola devam edip 90 dakika sorunu asilmasi daha makuldur.

    adam drogba anasini satiyim, gondermeyi dusunmek bile koyuyor adama.
App Store'dan indirin Google Play'den alın