• 8
    öldü diyorlar.

    ülkenin bugünlere gelmesinin baş aktörlerinden biriydi. ülkenin altına dinamiti koyan ilk kişilerdendi. detaya girmiyorum; bilen biliyordur bilmeyen de araştırabilir akp hükümetiyle alakalı olan ilişkisini.

    yasak aşkıyla ortaya çıkan seks kaseti sonrasında da genel başkanlık koltuğunu bir daha kalkmaması üzerine kılıçdaroğlu beyefendiye teslim etti. o beyefendiyle de yaklaşık 15 senedir falan uğraşmaktayız. tarihin en çok final kaybeden adamı ile yani. düşünün fenerbahçe ve arsenal bile bu kadar loser değildir.

    sözün özü; elimizde ne doğru düzgün yönetilen bir ülke kaldı ne de muhalefet. şansa yaşıyoruz işte. hayırlısı.
  • 6
    öncelikle ölmüş, sevenlerine baş sağlığı dilerim. neticede sevsem de sevmesem de birilerinin babası, eşi, akrabası, sevdiği. kendisi iyi veya kötü olmasından bağımsız birileri için iyi biridir. lakin, sosyal medyada demokrasinin savunucusu filan falan bir şeyler yazılıyor. demokrasi ile çok da nagi olmayan bir kişidir. 2002 yılı idi sanırım chp genel başkanlığı için 5 aday çıktığında tüzük değiştirtip herkesi devre dışı bırakmıştı. üstelik tum delegeler (kemal derviş de kendisi ile kolkola salona gelen zülfü livaneli de) bu antidemokratik saçmalığa evet oyu vermişti. siyasi yasaklı iken amerika'da görüşmeler yapabilen birilerine açtığı yolu da neden açtığını gerçek anlamda ifade etmemiştir... ne diyelim artık ne hesabı var ise gittiği yerde verecektir...
  • 11
    hizipçi baykal veya bay muhalefet. adamın siyaset hayatının özeti buydu.

    demokrat partili turan güneş'in yanında yetişmiştir. partisinin durumu ne olursa olsun, içeriden çökerterek liderliğe ulaşmak gibi hülyaları vardı. tabii burada en büyük suç, inönü sonrası baykal'a izin veren ecevit'tedir..

    darbe sonrası kapanan chp dışında beraber çalışmamışlardır ama baykal'ın chp genel başkanı olarak, chp'ye tarihinin en yüksek oyunu aldırmış* karaoğlan'a karşı olan tavrını tartışma programlarından görebilirsiniz. ki aslında 1974 - 1980 arası ecevit'in popülaritesi zirvedeyken, parti içerisinde ecevit'e karşı yürüttüğü operasyonları eline yüzüne bulaştırmıştır. 80 darbesi sonrası shp'ye geçen baykal, erdal inönü gibi görece zayıf bir lider karşısında bile defalarca yenilmiştir.

    çareyi chp'nin tekrar açılmasında arayan baykal en sonunda emeline ulaşmıştır. artık genel başkandır, ancak o ecevit'ten farklı olarak halka hitap etmek yerine, sürekli sol cenahta sansasyonlar yaratarak gücü tek elde toplamayı amaçlamıştır. ki bu da tarihsel olarak baktığınızda maksimum yüzde 30 - 35 gibi bir oya muktedirdir. kısacası hedefi hiçbir zaman iktidar olmamıştır. muhalefet onun en sevdiği adrestir. ancak muhalefetteyken bile hedefinde yine barajı aşamamış veya sınırdan aşmış diğer sol partiler vardır.

    sonuç olarak bu sevgisi, sol cenahın ecevit gibi bir lidere sahipken bile en fazla yüzde 41 oranı elde ettiğini göz önüne aldığımızda, muhalefette kalmasına yol açar. aradaki söylem farkı için:

    prime ecevit:
    https://www.youtube.com/watch?v=r4TvbHrW8jc

    baykal:

    1995'te baykal:
    https://www.youtube.com/watch?v=nxX_-2wZJQs

    2005'te baykal:
    https://www.youtube.com/watch?v=6s0IsDOL1EQ

    allah rahmet eylesin, sevenlerine sabır versin.
  • 9
    vallahi ben 7-8 yıl önce falan öldü sanıyordum. toprağı bol olsun tarzı dilekler sadece nezaketen. yoksa kariyerini bitiren skandal dışında da hakkında kötü pek çok iddia vardı ve net olarak, ülkenin şu sorununu çözdü denecek bir katkısı da olmadı sanırım.

    edit 1: ekşi sözlük'te "deniz baykal'ın türkiye'ye katkıları başlığı için:
    https://eksisozluk.com/...ari--1680709?nr=true

    edit 2: yapay zekaya sordum, o bile laf salatası yaptı merak eden için paylaşıyorum:

    --- alıntı ---
    "deniz baykal, türk siyasetine oldukça büyük bir katkı yapmış bir siyasetçidir.

    uzun süreli siyasi karrier: deniz baykal, 1970'lerden beri türk siyasetinde yer almış ve çeşitli siyasi partilerde önemli görevler üstlenmiştir.

    sosyal demokratik değerlerin savunuculuğu: baykal, türk siyasetinde sosyal demokratik değerlerin savunuculuğunu üstlenmiş ve bu değerlerin hayata geçirilmesi için çalışmıştır.

    chp'nin yeniden yapılanması: baykal, cumhuriyet halk partisi (chp) liderliğinde, partinin yeniden yapılanması ve güncel sorunlarla başa çıkabilen bir parti haline getirilmesi için çalışmıştır.

    demokrasinin gelişmesine katkı: baykal, türk demokrasisinin gelişmesine ve daha da ileri gitmesine katkı sağlamaya çalışmıştır.

    siyasi stabilite: baykal, türk siyasetindeki istikrarı ve stabiliteyi koruyan bir rol oynamıştır.

    bu katkıları nedeniyle, deniz baykal türk siyasetine oldukça büyük bir katkı yapmış bir siyasetçidir."

    --- alıntı ---
  • 12
    hayata veda etmiş eski chp genel başkanı ve aynı zamanda galatasaraylı olan siyasetçi.

    son 5,5 yıldır felçli yaşıyordu.

    felç geçirmeden önce genç görünmek için spor ve beslenmesine dikkat etmesi ile meşhurdu.

    türkiye'nin 2002'den sonraki siyasileri içinde hitabet yeteneği en güçlü politikacısıydı.

    fakat türkiye'de asla iktidar olmamak için siyaset yapan iki siyasetçisinden biriydi. diğeri de devlet bahçeli'dir.

    deniz baykal, yakışıklı, güzel konuşan, genç bir akademisyen olarak, siyasete 1973'te bülent ecevit’in “ortanın solu” hareketiyle bir yıldız olarak girmişti.

    ecevit hükümetlerinde maliye bakanlığı ve enerji bakanlığı yapmıştı.

    fakat 1980 öncesi son ecevit iktidarı zamanında, parti dışından da fark edilecek biçimdeki bir hizip kavgasının tarafı olmuş ve ecevit’i “bıktım bu baykal-ali topuz çekişmesinden, genel başkanlığı bırakmayı düşünüyorum” dedirtecek derecede bıktırmıştı.

    12 eylül 1980 askeri darbesi bütün siyasal liderlerle birlikte baykal’ı da zincirbozan’a yolladı.

    1987'de eski politikacıların siyasete geri dönmelerine olanak tanıyan halk oylamasından sonra erdal inönü’nün genel başkanı olduğu shp’ye katıldı. önce genel sekreterlik yaptı, sonra da devam ettirdiği hizipçi anlayışla bu kez erdal inönü’ye karşı genel başkanlık mücadelesine girişti ve sürekli yenildiği peşi sıra kurultaylar dolayısıyla, kamuoyunda shp’ye “kurultaylar partisi” denmesine yol açtı. bu sırada aynı halk oylamasında yasağı kalkan eski chp genel başkanı ecevit, kapatılan chp'nin devamı olan shp'ye katılmayı reddedip kendi partisi dsp'yi kurdu.

    baykal, sürekli bir umut düzenleyip kaybettiği kurultaylarla inönü'yü yenemeyeceğini anlayınca kapatılan partilerin tekrar açılabileceğine ilişkin çıkan yasanın ardından 1992'de tekrar açılan chp’ye genel başkan seçildi ve zaten shp-dsp arasında bölünmüş olan solu bir kez daha bölerek, 1994 yerel seçimlerinde siyasal islamcı refah partisi adaylarının kazanmalarına yol açan dağınıklığa katkıda bulundu.

    örneğin ankara'da ali dinçer’i aday gösterip, refah adayı melih gökçek ile shp adayı korel göymen 370 biner oyla yarışırken, 30 bin dolayında oy alarak göymen’in önünü kesti ve ankara’yı gökçek’e armağan etti. bu seçimde rp'li melih gökçek %27,34 oy, rakibi shp'li korel göymen %26,89 oy alırken, chp'li ali dinçer %2,09 oy almıştır.

    bu arada erdal inönü siyaseti bırakmış, yerine murat karayalçın, shp genel başkanı olmuş ve shp’li milletvekillerinin baskısıyla chp ile birleşmeyi kabul etmişti.

    iki parti chp adı altında birleşti, 7 aylık kısa bir geçiş döneminden sonra da deniz baykal yeniden chp genel başkanı oldu.

    partiyi hizipçi ve kapalı bir anlayışla yönettiği için, önce girdiği 1995 seçimlerinde partinin 1991 seçimlerinde %20,75 olan oyunu %10,71'e düşürdü. ardından da 1999’daki seçimde sadece %8,71 oy alarak chp’yi tarihinde ilk ve tek kez %10'un altına indirerek meclis dışında bıraktı ve genel başkanlıktan istifa etti.

    ama partiyi bırakmaya niyetli değildi; yerine seçilen altan öymen’i 2000 yılında yeniden kurultaya gitmeye zorladı ve deniz baykal yeniden genel başkan oldu. 2010'da talihsiz ve kabul edilemez bir kaset skandalıyla ayrılana kadar da partiyi dar ve kapalı bir çizgide tutmaya devam etti.

    yeni kurulan adalet ve kalkınma partisi, 3 kasım 2002 seçimlerinde %34,29 oy oranı ile birinci parti oldu. akp ve chp dışındaki tüm partiler %10 seçim barajının altında kaldığı için akp 363 milletvekili ile anayasayı tek başına değiştirebilecek çoğunluk olan 367'ye siyaset tarihimizde hiçbir partinin olmadığı kadar yakındı. bir önceki seçimde barajı aşamadığı için meclise giremeyen chp de %19,39 oy oranıyla 178 milletvekili kazanarak tek başına muhalefet olarak meclise girdi.

    2002 yılında anayasa mahkemesi, recep tayyip erdoğan’ın tck’nın 312. maddesinden mahkum olduğu gerekçesiyle “milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmadığını” belirterek parti kurucusu olamayacağını hükme bağlamıştı. yüksek seçim kurulu da (ysk) anayasa’nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesinde yer alan “ideolojik ve anarşik eylemlere katılma” hükmünü gerekçe göstererek erdoğan’ın 2002 genel seçimlerindeki adaylığını kabul etmedi. seçimden sonra, 5 kasım 2002’de erdoğan’ı ziyaret eden baykal, “kanaatim, bir insanın siyasi suç niteliğinde mahkum olmasının ömür boyu siyasetten mahrum edilmesine gerekçe olmamalıdır” dedi. baykal'ın ziyaretiyle chp'nin anayasa değişikliğine destek vermesi ve ysk’nın ak parti’nin başvurusu üzerine 4 aralık’ta, siirt'in doğanköy köyünde seçimde usulsüzlük olduğuna karar verilerek siirt seçimlerinin tekrarlanmasına karar vermesi, erdoğan’ı 14 mart 2003'te tbmm'ye ve başbakanlığa taşıyan süreci başlattı.

    29-30 ocak 2005'te yapılan 13. chp olağanüstü kurultayı'nda, rakibi mustafa sarıgül'ü yenerek genel başkanlık görevine devam etti.

    2007 yılında çankaya köşkü'ne abdullah gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıktı. ana muhalefet partisi lideri deniz baykal, iktidar partisinin uzlaşma olmadan kendi adayını çıkarması durumunda oylamalara katılmayacaklarını ve 367 tartışmalarının ciddiye alınması gerektiğini söyledi. abdullah gül 367'yi aşamayınca akp seçim kararı aldı. 2007 seçimlerinde akp %47 oy alırken chp %21'de kaldı. yenilenen seçimin ardından meclise giren mhp ve bahçeli'nin desteğiyle 367'yi aşan akp'li abdullah gül cumhurbaşkanı seçildi ve deniz baykal'ın bir çabası daha boşa çıktı.

    10 mayıs 2010 tarihinde, internet yoluyla gündeme gelen, kendisi ve nesrin baytok içinde bulunduğu iddia edilen gizli kamera görüntülerine meydan okumak için genel başkanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı.

    baykal, 2011 ve haziran 2015 genel seçimlerinde chp'den yeniden antalya milletvekili seçildi. 2015 genel seçimlerinden sonra meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla 23 haziran 2015 günü 25. dönemin ilk oturumunu açtı ve yeni tbmm başkanı ismet yılmaz seçilene kadar meclis başkanlığına vekalet etti. akp'nin tek başına iktidardan düştüğü bu süreçte cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan ile yaptığı ikili görüşme büyük tepki çekti. 24 haziran 2015 tarihinde cumhuriyet halk partisi tarafından 30 haziran 2015'te yapılan tbmm başkanlık seçimleri için tbmm başkan adayı olarak gösterildi. seçimin son turu olan 4. turda 182 oy alarak seçimi kaybetti. son turdaki rakibi ismet yılmaz 258 oy ile tbmm başkanı oldu.

    1 kasım 2015 tarihinde yapılan erken seçimlerde chp'den tekrar antalya milletvekili seçildi. yine bu seçimlerden sonra meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla yeni başkan seçilene kadar geçici olarak oturumları yönetti.

    16 ekim 2017'de beynindeki ana damarın tıkalı olması nedeniyle ankara üniversitesi ibni sina hastanesi’nde yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. buradaki 51 günlük tedavi sürecinin ardından, almanya'da da yaklaşık 2,5 ay fizik tedavi gördü. 20 mart 2018 tarihinde türkiye'ye dönen baykal'ın tedavisi devam etti. 2018 genel seçimleri öncesinde, chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, tedavisi gülhane eğitim ve araştırma hastanesi'nde süren baykal'ı ziyaret ederek antalya'dan birinci sıradan adaylık teklif etti. 24 haziran 2018 seçiminde antalya milletvekili olarak seçilen baykal, sağlık sorunları nedeniyle ancak 21 şubat 2019'da meclis'te yemin edebildi. deniz baykal'ın en yaşlı üye olmasına rağmen sağlık sorunları gerekçesiyle özür beyan etmesi üzerine ikinci en yaşlı üye olarak durmuş yılmaz, meclisin geçici başkanı oldu.

    11 şubat 2023'te uykusunda kalp krizi geçirerek öldü.

    deniz baykal türkiye’de politikayı şu ilginç noktalarda etkilemiş görünüyor:

    1) ankara’yı, melih gökçek’e armağan etti.

    2)küçük bir hizip partisi haline getirdiği chp’yi baraj altında ve meclis dışında bıraktı.

    3) anayasayı değiştirerek yasaklı olan recep tayyip erdoğan’a, başbakanlık yolunu açtı.

    4) 7 haziran 2015 seçimlerinden sonra, çoğunluğu kaybetmiş olan akp iktidarına, erdoğan’la görüşerek manevi destek verdi.

    5) genel başkanlıktan bir kaset komplosuyla ayrılmak zorunda kaldı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın