• 1
    kalesini rakip ataklara karşı savunmakla görevli oyuncuların yapması gereken davranışların tümü.
    takımın sahadaki dizilişine göre geri dörtlünün yada üçlünün asli görevi olmakla beraber takım halinde yapılmaması durumunda hep birşeylerin eksik olduğu göze çapmaktadır.
    (bkz: ömer üründül)
    (bkz: kollektif futbol)
    edit: terimi sadece futbol kavramı olarak düşünüp girdim. yoksa her spor dalının olmazsa olmazıdır o ayrı. *
  • 9
    tarihin görüp görebileceği en kötü reklama başlık olmuş kelimedir. bioxcin reklamı. sözde futbol takımının defansta oynayan kaptanı kamera karşısındadır. ortamın görüntüsünden gayet de bilimsellik fışkırmaktadır. ayrıca klinik tadında ve ciddiyet kokusundadır ortam. düzgün bir şeyler beklemektedir izleyici. lakin olan olur ve futbolcu konuşmaya başlar:
    -insan, hayatın her yönünde defans yapmaya gereksinim duyabilir. takım arkadaşlarımın saçı dökülüyordu. baktım bu konuda defans yapamıyorlar, görev yine bana düştü. bioxcin'i bütün takıma dağıttım ve saçları dökülen bütün takım arkadaşlarım gençleşti.

    allah'ım sana geliyorum.
    bioxcin'i süren carlos alberto valderrama tadında futbolcu olmuş sanırım.

    (bkz: teşekkürler türkiye)
  • 14
    tahminimce bu sezonki son yabancı transferimiz bu bölgeye yapılacak. luacas mı olur bilemem. bilinen tek bir şey var. o da; '' herkes bir yere odaklanıyor, haldun üstünel ters köşeye yatırıyor''

    aslında rijkaard'ın takımında defans bloğunun yeri ve önemi ap açık ortadadır. rijkaard'ın defans hattına önem verdiği, iki stoperden illaki bir tanesinin geriden oyun kurabilme yeteneğine muhakkak sahip olması gerektiğini gördük, okuduk, hatta zamanında izledik. iş bu ki bu sebeplere dayanarak düşündüğüm zaman tek seçenek tabii ki defans kalıyor ama her şeyden önemlisi oyunu okuyabilme yeteneği gelişmiş bir defans.

    bunun maliyeti ne olur? bize nasıl bir sonuç çıkar muamma. bu özelliklere sahip stoperin değeri muhakkak servet transferi için marsilya'dan aldığımız 8.m euro'luk teklifin bir hayli üstündedir. bunun karşılayabilir miyiz? yönetim için üç kere; '' çok yaşa! çok yaşa! çok yaşa! ''

    her halükarda yabancı ve teknik bir stoper diyorum. fiyatını sormak yerine üzümünü yeyip bağını da sormuyorum.
  • 15
    hep söyleriz "kewell ve baros sahada olduğu zaman içimiz rahattır; çünkü bir şekilde gol atarız."

    ama kimse bu zamana kadar "cannavaro sahada, gol yememiz imkansız", "puyol var olm nereye gol atıyosunuz" ya da bizden örnek vermek gerekirse "neill varken ancak sörf yeriz" dememiştir, diyen olmuşsa da yanılmıştır.

    savunma ayrı bir şey güntekin. gol atmaya benzemiyor ki bu... topa vurup golü atarsın; ama defans yapmak, gerektiğinde 40 metre rakibini kovalamaktır. tam "oh be kurtardık pozisyonu" derken yeni atağa maruz kalmaktır.

    tek başına yapılmaz ama oyuncuların her biri yapmadığı zaman bir anlamı da kalmaz.
  • 16
    an itibariyle takımımızın kanayan ve dinmeyen yarasıdır. servet ile hoca sorun yaşamış, banko ilk 11 oyuncusu, hakan sol bek iken stopere çekildi, tekrar beke döndü, gökhan zan müzmin sakat, tonlarca para alıyor ve çoğu maç kulübede bile yok, ali turan kapalı kutu, çağlar sakat, sabri ve neill haricinde yoktur. 6+2+2 kuralı ile beraber neden ikinci bir yabancı stoper alınmıyor, sebebi cidden araştırılmalıdır. servet'e 5-6 milyon euro değerinde bir teklif beklemek hayalden başka bir şey değildir. gökhan'ı tutup emre'yi göndermek akıl işi değildir, uğur konusunda bir şey diyemem. rakiplerin 2 yabancı stoper ile vasatın üstünde savunma yapabiliyorken ve şartlar lehine iken, neden neill'in yanına 25-32 yaş aralığında pozisyon alma bilgisi ve pas yeteneği iyi bir defans oyuncusu alınamıyor? mensah, marquez, silvestre, gallas, drenthe vs vs yalan haberlerle hevesleniyoruz. avrupa'nın iyi sayılabilecek kulüplerine bakıldığında her birinde en az birbirinden sert, güçlü 4 stoper mevcut iken, yavaş beklerle oynamayı tercih etmiyorlarken, neden biz bu hatay düşüyoruz. lahm, clichy, sagna, evra, cole, bosingwa, ramos, marcelo, alves, drenthe, clerk, glen johnson, bale, grosso, santon, riise, bastos, taiwo gibi adamlar herkesin bildiği ve dünyanın en iyi bekleridir. hepsinin özellikleri farklıdır ama hepsinin ortak özelliği hepsi hızlıdır, sürekli bindirme yapar, ataklara destek verirler. en azından beklerini süratli, hızlı ve kondüsyonu güçlü adamlardan kurman gerektiğini anlarsın.
    tottenham takımı king, dawson, woodgate, bassong gibi kalburüstü stoperleri varken neden gallas'ı alıyor ise, pepe, ramos, albiol, garay var iken mourinho neden carvalho'yu alıyor ise, ferdinand, vidiç, brown, evans var iken ferguson neden smalling'i alıyor ise, neden milan ve juventus sürekli stoper alıyor ise, neden inter 31 yaşında lucio'yu alıyor ise, arsenal neden forvet yerine stoper alıyor ise sen de almalısın, düşünmelisin, 45-50 maçlık periyotlarda sakatlık, ceza ve formsuzlukları hesaba katacaksın. kaliteyi sen yaratırsın, dünya çapında bir yıldızla değil de herkesin takdir edeceği, 'abi nereden bulmuşlar bu adamı?' diyebileceği adamlarla da yaratabilirsin. işin özünde, bu kadar global düşünemiyorsan dön bak rakiplerine, lugano ve bilica, lugano ve edu, sivok ve ferrari, sivok ve zapo, bu ikililer kesinlikle muhteşem adamlar değil, normal oyuncular ama biraraya geldiklerinde takımlarını en azından şampiyonluk yarışında tutabiliyorlar, bunu görmemek için kör olmak lazım.

    not : nba maçlarındaki gibi rakibin her atağında 'defence' diye bağırmak istemiyorum.
  • 19
    futbolun astroloji ile ilişkisi kapsamında balık ve ikizler burcu erkeklerinin uzak tutulması gereken oyun yönüdür.

    balık burcu erkeği için konuşmak gerekirse; öncelikle fazlasıyla alıngandır ve herhangi bir hata veya hatalar bunun devamında ise aldığı tepkiler ve oyunun gidişatı onu kötü etkiler bu etkiden kolayca çıkamaz. bu durum kabuğuna çekilip çekimser bir vaziyette etkinliğini kaybetmesiyle devam edip son bulur. disipline edilmekten hoşlanmayan özgür ruhlu ve yaratıcılığıyla başarılı olabilen bu erkekler defans bölgesinde fazlaca bunalacak ve dikkat dağınıklığı yaşayacaktır. dediğim gibi yaratıcılığı onun karakteristik özelliğidir ve bununla beraber vizyon, hırs, azim de diğer öne çıkan özellikleridir. bundan dolayıdır ki hücum yönünde yıldızlaşma potansiyeline daima sahiptirler ve defans bölgesinde hata ihtimali fazlaca bulunan bu yüzden de defanstan uzak tutulması gereken erkeklerdir. (bkz: semih kaya) not: şu an muhtemel ilk 11 senaryolarımızda herhangi bir balık burcu erkeği yer almamaktadır.

    ikizler burcu erkeği de balık burcu erkeği gibi özgürlüğüne çok düşkündür hatta bir tık önde diyebiliriz. öte yandan kararsız bir kişiliktir ve duygu değişimlerini en kolay yaşayan burç erkekleri demek de yanlış olmaz. duygu değişimleri onun istikrar sağlamasını engellerken kararsız yapısı ise bir defans oyuncusunda aranan güven duygusunun kayıp olması anlamına gelir. pratik zekası sayesinde hücum yönünde başarılı olabilecek bir yapıya ve kilit açabilecek bir karaktere sahiptir. bu yüzdendir ki defans değil hücuma yönlendirilmeliler. (bkz: aurelien chedjou) --- not: hücum yönümüzün büyük kısmını oluşturmaktadır. (bkz: wesley sneijder) (bkz: lukas podolski) (bkz: eren derdiyok)

    ekleme: istisnalar her şartta olacaktır. bununla birlikte scirea ve passarella zaten öncelikli gayenin defans yapmak olduğu bir dönem ve futbol kültüründeki(italyan) son adam yani libero oyuncular. kısa boylu ve çevik oyunculardı defans değil defansın gerisinde topun önüne yatmaları ve oyun kurmaları istenirdi bi nevi oyun kurucuydular. şuanki modern defans düzenlerinde oynayamayacak oyunculardır. santos ise sürekli topa sahip olan şampiyon brezilyanın hücumcu sağ bekiydi. fizik gücün geri planda olduğu dönemlerdi.
  • 20
    sevgili google'a bunların en iyi on tanesini önüme getirmesini istediğimde karşıma çıkan ilk link şu oldu:
    http://www.football-bible.com/...-defenders-ever.html

    linkteki on futbolcudan passarella'nın ve scirea'nın ikizler, djalma santos'un balık burcu olduğunu görüyoruz. hazırlaması ve sunumu yaklaşık on dakika süren bu kısa deneyin de gösterdiği üzere çocuklarımızı mevkilere dağıtırken burç işlerine pek takılmamak lazım.
  • 21
    tek başına maç kazandırmaz ama defans olmazsa maç kazanmayı, en azından sürdürülebilir ve istikrarlı başarıyı unutmak gerek.

    bizim türk mentalitesinde herkes hücum oyuncusu transfer etmek ister,
    haberlerde dahi 10 hücumcu ismi geçiyorsa 2 savunmacı ancak habere konu edilir.
    akıl hücumda çünkü.

    ama futbolun gerçekleri acımasızdır.

    ileri hattın msn olsa da defansında bir sakatlık tüm sezonu götürebilir. bu iş böyle bir iştir. galatasaray da ben kendimi bildim bileli habire hücumcu alır. jo'yu alır, keita'yı alır, elano'yu alır, baros'u alır, kewell'ı alır ama bir stoper almaz ve avrupa arenasına stoperde kewell'ı oynatarak boy gösterir. nereden baksan zırvalık. futbol aklı yok ki sadece taraftar memnun olsun ve gaz alınsın. yönetimlerin tek gayesi bu.

    defansta servet- gökhan, ortada ayhan-mustafa sarp- barış özbek ama ileride jo, dos santos, kewell, baros, elano... vay anasını be. yemin ediyorum şu kadro mühendisliğini bir avrupalı görse yırtına yırtına kahkaha atar. komedi ya resmen. galatasaray'a aşık olmasan otur gün boyu şu komiklikleri şakaları izle vallahi en kral komedi filminden daha komik ya. inanın bak.

    şuan futbol takımı olarak en az 10 milyon avroluk bütçe ayırmalıyız savunma hattına. forvetti, kanattı geçtim artık. senelerdir bu takımın savunması kötü ama hiç de yatırım yapılmıyor. hep bütçenin %90'ı hücuma kullanılıyor kalanıyla ucuz etin yahnisinden birer ikişer savunmacı alıyor, onları da bir senenin ardından yolluyoruz. peh!

    bunu dursun özbek ve yönetimi akıl eder mi? cevap hayır.
  • 24
    hücum edilerek de yapılabilecek olan. kalmadı artık 11 kişi otobüsü çekelim, boşluk vermeyelim olayı. rakibi tehdit edecek 2-3 hücum silahın varsa -oyun ya da oyuncu olarak- oyunu oynayarak da savunmanı yapabilirsin. bizim orta sahalar pas özürlüsü, kanatlar karar verme özürlüsü, forvetimiz de rahatına düşkün futbolculardan oluşunca kimi ne kadar tehdit edebiliriz ki...
  • 25
    2018-2019 sezonunda en çok canımızı yakacak mevki.

    gece rüyalarıma giriyor uyuyamıyorum beyler. kendi evimizdeki vasat maçları bile düşündükçe deliler gibi tırsıyorum

    maicon zerre kadar güven vermiyor. hızlı forvetler karşısında bir sağa bir sola devrilip topa el sallıyor. serdar desen bir hafta var diğer hafta yok. ahmet çalık bugün ikinci lig kulubü ile anlaşma imzalasa kimse yadırgamaz o denli anadolu topçusu.

    ve ligin başlamasına 10 gün kala biz bu bölgeye takviye yapmadık. bana kalsa serdar'ın sakatlık ihtimaini göz önünde tutup en az iki takviye yapmamız lazım.

    benim bu gördüklerimi en az teknik ekibimizde görüyordur ama ne elde var ne avuçta.

    satmaya kalktığımız adamların galatasaray'da mutluyum açıklamaları okudukça kan beynime sıçrıyor. rica ediyorum sosyal medyada şu herifleri gazlamayın. özeliikle ergen tayfamız futbolcular bir tarafını çıkarıp uzatsa dokunmak isteyecek kadar kendinden geçmiş vaziyette. kendilerini messi sanar hale gelen bazı futbolcularımızı gazlamayı kesip galatasaray'da forma giymenin o kadar da kolay olmadığını hissettirmeleri lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)