• 51
    aldığı ödülü kutladığım ekonomist. elbette ekonomi hakkında şahane fikirleri ve tezleri vardır, buna saygı duyarım. alanında uzman ve başarılı bir şahsın alanı hakkındaki fikirlerine tabii ki saygı duymalıyız. ama bunlar mutlak doğrular, mutlak ekonomik gerçekler olsa dahi onaylamalı mıyız? tabii ki hayır. çünkü insan tamamen rasyonel kararlar alan, uygulayan bir canlı değildir. dolayısıyla insan eseri kurumlar, sistemler ve yaratımlar da tamamen rasyonel olamaz. daron acemoğlu sabaha kadar "ekonomi" isimli insani kurgunun doğrularını anlatabilir. kendisinin yetkinliğine saygı duyup kendisini sabaha kadar diş fırçasını aldığınız kadar ciddiye alabilirsiniz.

    daron acemoğlu'nun diğer konular hakkındaki fikrine ise patates soyacağına duyduğunuz saygıdan fazlasını duymanıza gerek yok. neden mi? birincisi kendisi hemen her tarihi olayda hemen herkesin konuştuğu gibi o dönemde yaşamamış birisi olarak ancak "boş" konuşabilir. güncel okuduğumuz tarih kurgu mudur tartışmalarına dahi gidebiliriz ama şunu soralım bu kadar derinleşmeden, neden daron acemoğlu'nun atatürk ve cumhuriyetin erken dönemleri hakkındaki görüşleri önemli olsun?

    muğdat çelik bu ülkenin en büyük kulübüne transfer olma başarısı göstermiş saygıdeğer bir futbolcu. kendisinden elbette atletik performans veya futbol üzerine fikir alabilirsiniz. kendisini tanımıyorum ama farazi bir örnek, muğdat çelik'ten veri güvenliği üzerine fikir alır mısınız?

    çok önemli ekonomist olmasına saygı duyar mıyım? evet. ancak her zaman bu sözlükte söylüyorum, kendinizi asla ama asla küçümsemeyin. ekranda futbol konuşan adamların %90'ı futbolu sizden az takip ediyor. hoca denilen teknik adamların yarısının futbolla alakası yok neredeyse. daron acemoğlu insanoğlu kurgusu "ekonomi"yi çok iyi biliyor olabilir. saygı duyarım. ama atatürk hakkındaki fikirlerini güdük buluyorum, saygı duymuyorum, pek umurumda da değil. hatta yolda görsem selam bile vermem sanırım, olayı derinleştirmeden evvel birisi "ulan cumhuriyete geçilmiş" diyemiyorsa ötesinde tanımanın kıymeti yok. geçiniz.
  • 52
    nobel ekonomi ödülü 1968 yılında isveç bankası tarafından nobel komitesine baskı yapılarak uydurulmuş bir ödüldür. hatta liboşların peygamberlerinden hayek önce bu ödüle "otorite yaratır" diye karşı çıkmış ama kendisine verilince de almaktan imtina etmemiştir.
    nobel akademsinin müsbet ilimler harici verdiği ödüller genelde siyasidir ki müsbet ilimler dalında verdikleri ödülleri kazananlar hep bir network içindeki akademisyenlerdir.
    gelelim daron bey'e. babası kevork acemoğlu yön bildirisine imza atan bir atatürkçüdür. daron bey ise bağlı olduğu akademiden dolayı liboş olmuştur. esg videosunda övmedi kitapta üzerine konuşalacak bir iddia var dedi.
    ödülü 3 kişi 2000'lerin başında yazdıkları bir makale nedeniyle aldılar zaten, sonra james robinson ile yazdıkları kitaplardan dolayı değil.
    atatürk halkı kucaklamadı buyurmuş. yanlış cumhuriyet hezeyanları islamcıların, etnikçilerin ve liboşların karın ağrısıdır. türk uluslaşmasını durdurmak için bu şer ittifakı 100 yıldır uğraşıyor ve ne yazık ki başarılı olmuş gibi gözüküyorlar.
    https://x.com/.../1823672274823852251 şu adamlar bu ülkede oy alabiliyor.
  • 53
    ben daren acemoğlu'nun fikirlerine katılıyorum,
    atatürk, yokluk, sıkıntı ve karanlık günlerde yetişti, doğduğu topraklarından göç ettirildi, çocukluğundan kırk yaşına kadar hayatı cephelerde geçti, ulus yaratmak, cumhuriyeti kurmak için merkezileşmesi gerekiyordu, 2. cihan savaşı yaklaşıyordu, ayrık otları ve ayrık olma ihtimali olan herkese karşı elinden geldiğince sert olmaya çalıştı. eğer merkeziyetçi yapıyı yerine getiremeyip tutmasaydı, bu güçsüz toplum ulus olamadan dağıtılabilirdi.
    daron doğru söylüyor. atatürk bu şekilde davranmıştır. bizim açımızdan sıkıntı yoktur.
    2000 li yılların ağzı ile atatürk'ü eleştirmek nobel de alsan vizyonsuzluktur, tarihi, sosyolojiyi okuyamamaktadır.
  • 54
    evirmeye kıvırmaya çevirmeye hiç gerek yok. kendisi fetullahçılar gibi, pkklılar gibi, rumlar gibi ve diğer çoğu ermeni gibi direkt türk varlığına düşmandır. bunların tüm zırvalıklarının kökeni budur. kimisi atatürk’e saldırır kimisi jön türkler’e kimisi ittihat terakki’ye. mustafa kemal ve itc imparatorluk içindeki esas unsura kimlik kazandırmış, ulus devleti vermiştir. karın darlıklarının sebebi bu.

    kimse kusura bakmasın; bugün ülkede ermeni terörü yaşanmıyorsa bu talat paşa sayesindedir. ruslar ile işbirliği yapıp türk köylerinde katliama girişeceksin, sonra çıkıp demokrasiydi insan hakkıydı diye masallar anlatacaksın. yok ya?

    sen önce ermenistan’da 1 tane türk milletvekili göster bana. hatta vekili geçtim, orada doğup büyümüş sadece 1 tane türk göster. veya amerika’da senatörlük yapan 1 tane el-kaide mensubu göster. misal bin laden’in yeğeni abd meclisinde yer alabiliyor mu? ondan sonra gel türkiye’ye demokrasi anlat.
  • 56
    tarih objektif bakılan bir sosyal bilim değil. her ulus kendi tarihinde bolca hamasete yer verir. bu ülkenin her bir bireyi de tıpkı dünyanın diğer vatandaşları gibi 'kendince' haklıdır. zaten daron hoca da onun düşüncelerine muhalif olanlar da 'kendince' haklı.

    fakat bu tartışmalardan bir kez daha anladım ki ister eğitimli ol, ister taşralı her şeyi biliyoruz. her şeyi bir tek biz doğru biliyoruz.

    ikinci hususta, hakaret olmadığı sürece herkes düşüncesini, fikrini özgürce ifade etmeli, edebilmeli.
  • 57
    bir açıdan bakınca haklı gibi görünebilir ama kendisinin fikirlerine şu açıdan katılmıyorum.

    mesela köklerini galatasaray lisesinden alan galatasaray kongresi bu ülkenin gördüğü en demokratik kurumlardan birisidir, yani galatasaray kongresinde güçlü bir otoriter şahıs, ya da bir zümre yoktur, ne hikmetse hep böyle oluşumlar başladığı anda absorbe olur.

    peki bu yapı nasıl böyle olmuştur, bu zümre içerisinde kapalı kutu sayesinde dışarıdan çok üye almamasıyla seviyenin hep belli bir demokratik standardın üstünde tutulmasıyla olmuştur, yani eğer demokratik bir ortam oluşturmak istiyorsanız, bu ortama dahil olan insan standardınızın ortalamanın üstünde olması gerekiyor, bu yapıyı da çok iyi korumanız gerekiyor. kongrenin başka sıkıntıları var, o ayrı başlık konusu.

    daron bey de asıl hatayı şurada yapıyor, bu yapılarda güç paylaştırılmaz, güç paylaşımı kendiliğinden oluşur, yapı otoriter figürleri bir anda absorbe eder. bunun için de gerçekten üstün standart gerekir.

    atatürk de buyrun bu benim gücüm, hadi demokratik ortam oluşturalım diyerek ülke paydaşlarına bu gücü paylaştırmazdı, tarihte böyle güç dağıtan bir figür falan yok, bunun bir tane dahi örneği yok. bu demokratik ortamın oluşması kendiliğinden olur. diğer paydaşlar o gücü atatürk'ten alarak hak sahibi olacaktı.

    öte yandan daron beye yapılan eleştirileri de yüzeysel buluyorum, kendisinin ermeni kökenli olması, ya da nobelin değersiz olması fikrini değersiz kılmıyor, saygı duymak lazım.
  • 59
    atatürk merkezi otoriteyi güçlendirmiş, az katılımlı ulus devlet kurmuş diye konuşan şahıs.

    birincisi bu söylediklerini içeren tarih, milattan önce ya da 300'lü yıllarda olan şeyler değil. bundan sadece 100 yıl önceki konular. yani yalana, iftiraya, saçmalığa dur diyecek binlerce yazı, makale, kayıt ve hatta kamera, fotoğraf bile var.

    kıvırmaya gerek yok; söyledikleri yalandır. atatürk dediğiniz kişi dünya üzerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ilk kişilerden biridir. medeni hukuku, anayasayı getiren kişi despot olacak son kişidir. birden fazla kez çok partili hayata geçiş denemesi yapan kişi baskıcı olmaz, olamaz.

    ne yapmış atatürk? devleti, ülkeyi tekeline alıp at mı koşturmuş yoksa at üstünde bir ömür harcayıp erken yaşta vefat edene kadar ülkenin bekası için mi çalışmış? ne yapmış atatürk? taşı, toprağı, parayı zimmetine mi geçirmiş yoksa malvarlığında 1 kuruşu bile olmadan mı vefat etmiş? ne yapmış atatürk? istediğini asıp kesip bu ülke benim mi demiş yoksa her şeyi hukuk, ilim, bilim içerisinde çözüp kanun'u olan bir ülke mi bırakmış... despot, bencil olsa bunları yapar mıydı?

    ne yapmış ulan atatürk size? boş boş konuşup, yalan dolan, iftira üzerine bu ülkenin en kıymetli hazinesi eleştiriyorsunuz. neyini eleştireceğiz rahmetlinin? yeniden inşaa ettiği ülke sanki yüzlerce yıl demokrasi içinde yaşamış da atatürk gelip inkilaplarla her şeyi bozmuş. görmediği, hesap soramadığı kişilerin merhametine kalan bir toplumu alıp benlik kazandırmış ulan daha ne yapsın. ne evi ne barkı ne toprağı olan bir toplumu buraya getiren kişidir paşam.

    hakaret etmeden eleştiri yapılabilirmiş... hadi lan ordan. derdiniz atatürk, cumhuriyet ve türk insanı işte. yıllardır aynı i..nelik; hakaret etmiyorum ya... adama despot, baskıcı deniliyor daha nasıl hakaret edecek aq.

    keşke hitler ya da mussolini'nin ülkesinde ya da komşularında yaşasaymış daron ve toplumu. baskı neymiş nasıl yapılırmış öğrenmiş olurdu.
  • 60
    iktisatçı. iktisat konusunda nobel aldı.
    tarihçi mi? sosyal bilimci mi? siyasal çalışmaları mı var? hayır.
    boş yapmış.

    teknolojisiz, savaşlardan harap düşmüş sıfırdan bir ülke kurmak nedir hakkında bir bilgisi var mı? yok.
    1900'lerde ülke kurmak öyle sıcak ofisinde kahveni yudumlayarak makale yazmaktan farklı bro ;)

    mustafa kemal doğrusuyla, yanlışıyla, eğrisi ile, düzüyle atatürk'tür. mükemmellik sadece allah'a mahsustur arkadaşlar.

    haaaa atatürk yakın mıdır? bana göre camii'ye varmadan ilk sağdaki faruk eczanesi.
  • 61
    ermeni asıllı birinin türk devleti'ne kurucusuna kendini yenilemesine, modernleşmesine laf atmasına asla şaşırmam. tam aksine devlete, millete ve kurucu unsura dönemin koşullarını hesaba katarak yapıcı eleştirilerde bulunsa asıl o zaman şaşırırım. bizim ülkede eğitimini alsın veya almasın yeter ki bu topraklarla biraz bağı olsun alanı ne olursa olsun hepsinin içinden bir uyduruk tarihçilik çıkıyor.

    fransız devrimi ve rusya'daki ekim devriminin beraberinde gelen süreçlerdeki değerlendirmelerini de okursam belki art niyetli yazmadığını düşünürüm. çünkü bahsettiği despotizm ve infazlar bu 2 devrimin ana damarı. öve öve bitirilmeyen fransız ve bolşevik ihtilalleri aslında yıllarca süren katliamların ve baskının adıdır.

    tarih bilgisi o kadar berbat ki kurtuluş savaşı öncesi meclislerin çok demokratik çok özgürlükçü olduğunu düşünüyor. 1876 ı. meşrutiyet abdülaziz'ie karşı yapılan darbe ile filizlendi. sonra hepi topu 2 yıl sürdü. sonra 30 yıllık sıkı istibdat dönemi başladı. sonra 1908 yılında ilan edilen ıı. meşrutiyet ise siyasi ve askeri kaoslarla dolu sürecin sonunda 1913 yılında bab-ı ali baskını ile fiilen sona erdi. bu mu daron senin demokratik dediğin ortam? cumhuriyetin kurucu kadrosu için halktan uzak halktan kopuk reformlar yaptı eleştirisi yaparken acaba kendisi anadolu'daki toplumun dinamiklerine ne kadar hakim? bildiğim kadarıyla tanzimatçılar sıradan insanlar değildi devamında ı. meşrutiyet'in ilanını sağlayanlarda asker, yazar ve bazı aydın devlet adamlarıydı. ıı. meşrutiyet ise tamamen ittihat terakki ekseninde oluşmuş militarist demokrasi hareketiydi. bunların hangisinin içinde sıradan anadolu insanı var hele anlatsın. anadolu insanın temel sorunu yoksulluk, sefalet ve cehalet idi. alfabe değişti diyor. ulan ülkede zaten nüfusun en fazla %3'ü okuma yazma biliyor. okuma oranı bu kadar yerlerde olan bir yerde alfabeyi değiştirmek neyi değiştirir. herhalde kendisi konuşma diliyle yazı dilini aynı şey sanıyor. bu kafadaki insanlar yıllarca anadolu insanının dini, milli ve ahlaki değerlerini sömürerek size bunu yaptılar size şunu yaptılar diyerek kendi götlerinden uydurdukları hezeyanları empoze ettiler. asıl empoze sizin yaptığınız daron efendi. anadolu insanı yüzyıllarca hakir görülmüş itilmiş kakılmış her baş kaldırdığında kafasına vurmuşlar.

    türk'e düşmanlık etmenin demokrasi olduğunu düşünen kafanın bir formudur kendisi.
  • 62
    yıllarca teba olarak görülmüş, biata zorlanmış, okuma yazma öğretilmemiş, istanbul'a vize ile adam almış, geri kalan toprakları tamamen taşraya çevirmiş, insanları yoksulluğa fakirliğe, bir kuru ekmeğe muthaç bırakmış bir osmanlı yerine; at sırtında anafartalarda, sakarya'da, izmir'de, antep'te, maraş'ta, kars'ta, adana'da, istanbul'da savaş verip bu milletin onurunu kurtarmış ve cumhuriyet'i ilan etmiş tüm dünyada en koministinden en milliyetçisine idol olarak seçilmiş, dünyanın her yerinde büstü bulunan büyük devrimci olarak görülen adama yanlış sistem kurdu diyebilme cehaletini göstermiştir. bunu kahvedeki dayı söylese ağız dolusu küfür edecek insanlar, nobel almış biri söyledi diye hocam çekiyor.

    yıllardır yaşadığı amerika'da 1955 yılında insanları siyah ve beyaz diye ayırıp otobüse farklı kapıdan alıyorlar, siyahların otobüste oturma hakkı bile bulunmuyordu. atatürk bundan teee kaç yıl önce sınıf ırk ayırmadan herkese seçme hakkı vermiş 1934'te kadınlara da seçme hakkı getirmiştir. milletin medeniyet diye baktığı isviçre 1960 yılında vermiştir bu hakkı. buradan anlayın ne kadar medeni çağdaş olduğunu.
  • 63
    osmanlı'yı lime lime paylaşmaya çalışan batılı devletlerin gölgesinde, memlekete faydalı faydasız bin farklı fikir akımının kimi zaman hıyanet kimi zaman iktidar hırsıyla kaynadığı ülkede, tam bağımsız türkiye cumhuriyeti idealini hem kendi halkına hem de cihana kabul ettirmeye çalışırken mustafa kemal atatürk'ü çoğulcu olamamakla eleştirmiş sayın daron acemoğlu.

    daron acemoğlu, sucu reis'i tanıyor mu acaba? bu taleplere karşılık verebilir diye düşünüyorum.
  • 64
    açıklamalarına neden şaşırıldığını anlamadığım iktisatçı. kendisi liboş ekolün altın çocuğudur, elli olmadan tek başına nobel alır diye beklediler ama çok sevdikleri kurum liyakati öyle uygun görmedi demek ki*. kendi ekolü tarafından daha önce cevaplanmayan neredeyse hiçbir soruyu kendisi de cevaplamamaktadır. ancak dertlerini daha derli toplu anlattığı için pek sevilir. kendi ekolü de (tıpkı diğer pek çok ekol gibi) belirli ön kabullerle hareket edip bazı tarihsel gerçekleri görmemeyi tercih eder.

    yine de kendisine nefret kusmanın pek bir anlamı yok bence. ayrıca insan liberal de olsa suratına liberal denmez, ayıptır*.

    (bkz: liboş da olsa insan insandır)
  • 65
    atatürk bunların kafasına vura vura bu ülkeyi kurduğu için yangınları geçmez.

    atam büyüksün öldün gittin ardından hala hav hav hav. hem de her hain kesimden. dindar bir ailede büyüdüm ve dindar olduğumu düşünüyorum ama sana din üzerinden vuranların da tüm geçmişini sildin.

    ruhun şad olsun ulu türk hakanı. sen olmasan türk kimliğini bilen kalmamıştı.
  • 66
    halktan uzak halktan kopuk reformlar yaptı dediği kişi, şayet kadına seçme seçilme hakkı verelim mi diye halka sorsaydı ya da meclisde oylatsaydı %90 dan fazla hayır oyu alırdı.

    bugün herkesin sövdüğü 1982 darbe anayasasının halkın % 91,4'ünün oyuyla kabul edildiğini hatırlatmak isterim. üstelik bugüne kadar bu topraklarda yapılan tüm seçim ve referandumlarda en çok katılım bu 12 eylül darbe anayasası oylamasındakidir.

    emin olun sayın acemoğlu, halkın bu 'feraset' seviyesini görünce, başka ülkelerde de halka sorulmayan devrim ve reformların halktan kopuk yapılması bir derece daha anlam kazanıyor.

    zira çoğulcu dediğiniz memalik-i osmani'de padişahların dış borç almasına izin veriyor musunuz dense tebaa büyük çoğnlukla evet derdi. sevr'i onaylatacak olsalar, padişahımız en iyisini bilir diyip yine %91 evet derdi emin olun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın