• 8
    bugün 26'ya girdim. çok fazla şeyle baş etmek zorunda kaldım şimdiye kadar. 15 senedir annem ve babamdan ayrıyım. benden 2 yaş küçük kardeşime bakmak zorundayım. sadece 2 yıllık bir tecrübe farkı bile olsa kardeşimin hayatında karşılaşabileceği bütün sorunları önceden kestirmekle yükümlüyüm. mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi sosyoloji bölümünü iyi sayılabilecek bir derece ile bitirdim. yurttan çıktıktan sonra sırf stada yakın olsun diye seyrantepe'ye yerleştim. buradaki en ucuz eve. sanki maça gidebilecekmişim gibi. passolig de çıkarttım kendime bir şekilde. maça gidemeyecek olanların sesi oldum bazen hatta. iş hayatım çok karışık. ilk paramı yurtta kaldığım dönemde kendi çapımda kantincilik yaparak kazanmıştım. okul bitince dilek feneri satmaya çalıştım. 2 gün sürdü ve 30 tane dilek fenerimden sadece 2 tanesini satabildim. geri kalanları oranın "mahalle çocukları" elimden aldı. daha sonra yaya kuryelik yaptım. 60 kiloluk boş dergi ve broşürleri dağıtmam gerekiyordu. 3 gün sürdü. d&r da çalıştım 25 gün. 15 günde bütün kiapların yerini ezberlemiştim. ama kitapçı değil marketçiymişim. daha sonra bir çocuk eğlence parkında çalışmaya başladım. verdikleri skripte yaratıcı şeyler eklediğim için biraz küfür yedim, 6 ay sürdü. tenis topundan eğlenceli eşyalar üretmeye başladm. 20 tansini satmas için bir hediyelik eşyacı ile anlaştım. o benimle anlaşmadı ve tek kuruş bile alamadım. her biri tek bir gün olmak suretiyle iki çağrı merkezinde çalıştım. insanları kandırmak bana göre değil beceremiyorum. su arıtma cihazları satan bir şirkete saha satışçısı olarak girdim. 4 ay boyunca hiçbir şey satamadım. sonra kovdular. iç çamaşırı satan bir mağzada çalışmaya başladım. 2 ay günlük 30 lira verdiler. el becerilerim iyiydi, game of thornes'daki ejderya yumurtalarından yaptım. açılınca içinden 3 boyutlu nesneler çıkan pop up kartlar yaptım. kanserli çocuklar için yünden prenses perukları yaptım. paraya ihtiyacım var diye ucuza satmaya çalıştm. hiç alan olmadı. 4 tane yüksek lisans tezi yazdım 4'te 1 i fiyatına. yazdığım kişiler tezleri dereceyle geçti. dergilere ısmarlama yazılar yazdım. çok az parayı 3 ay sonralarında verdi çoğu. bazısı hiç vermedi. google'ın seo ayarlarına uygun metinler yazdım tanesi 5 liraya. düzgün bir işe girmek istedim. olmadı. askerlik durumum elverişli değildi. bir gün askere gitmek zorunda kalırsam elime geçen ilk silahı kafamda patlatmak çok da uzak değil.

    26 yaşıma girdim birkaç saat önce. sırf yeni yaşıma huzurlu gireyim diye elimdeki bütün odunları attım sobaya. sokakta bulduğum iki kedi ve nerede bulduğumu bilmediğim kardeşimle olaysızca girdim. bi sigara ısmarladım kendime gayet iyi geldi. yarın da kardeşimin doğum günü. cebimde 40 lira var. biraz da bozukluk. yazıyı buraya kadar okuyup da 40 liraya güzel bir hediye bilen varsa yardım etsin yoksa en çok sevdiği şey olan oyuncak tırlardan alacağım 24 yaşındaki insana.

    bugün benim doğum günüm. birilerinin hatırlayacağını sanmıyorum. en azından geçmişteki 25 yıl içinde bu yönde bir eğilim görmedim. bazen hiç var olmamışım gibi hissediyorum. ama aptal gibi hala daha var olmaya çalışıyorum. her sabah, her akşam sürekli ve durmadan. bu saatten sonra başarabilir miyim bilmiyorum ama çok yoruldum lan.
  • 85
    26. doğum günüm sanırım hayatımda en çok kutlama aldığım doğum günüm oldu. bununla ilgili sürekli bir teşekkür etme isteğim vardı fakat buna cesaret edemedim.

    öncelikle bunun böyle olmasını isteyerek yazmadım. hatta özellikle gecenin köründe, kimsenin görmesini ummadığım bir vakitte yazdım. kimseyi ne meşgul etmek ne de bir şeylerden birilerine yakınma derdim vardı. ancak gerçekten hiç beklemediğim kadar çok mesaj aldım. günlük iletişim kurduğum insan sayısı bir elin parmağını geçmezken neredeyse tüm sözlük doğum günümü kutladı ve bana iyi dileklerde bulundu. böyle bir duygunun tarifi veya teşekkürü nasıl edilir, kime edilir ve ne zaman edilir hiçbir bilgim yok. tam da bu yüzden sözlüğe bir entry giremedim uzun zamandır.

    ancak asıl önemli olan ise, o günden sonra, hemen ve hızlıca değil belki ama, yavaş yavaş hayatım düzene girmeye başladı. sözlükten çok fazla yardımcı olmak isteyen arkadaş oldu. iş için, hayat için her şey için yardımcı olmaya çalıştı insanlar. bu tür durumlarda nasıl teşekkür edilir bunu da bilmiyorum. umarım bu konuda kimseye kabalık etmemişimdir.

    dediğim gibi kimsenin görmesini ummadığım bir yazıydı. aynı zamanda bir yardım talebinde de bulunmadım. gelen her iş teklifi, her güzel fikir ve her iyi dilek için çok teşekkür ediyorum sözlük insanlarından. hayatta bazen bazı şeyler yolunda gitmeyebilir. bu tür durumlarla o kadar çok karşılaştım ve o kadar çok kurtulma yolu denedim ki alanımda uzmanlaşmaya başladım neredeyse. bunların tamamından kendi başıma çıkmaya alıştığım için birilerinin bana yardım etmesi durumunda sanırım utanıyorum veya vermem gereken tepkiyi veremiyorum. çekindiğim nokta da buydu belki de, ne kadar teşekkür etsem de birinin yardımını veya desteğini kabul edebilen bir yapım yok. olması gereken bu mu değil mi bilmiyorum ama ne yapılması gerektiğini de hiç bilmiyorum.

    kimsenin aklında bir soru kalmasın diye de şunları söylemek istiyorum. yardımcı olmak isteyenlerin tavsiye ve fikirleri çok işime yaradı. hayata dair, gidişata dair çok farklı fikirler edindim. planlama konusunda, çabalama konusunda, pes etmeme konusunda ve kesinlikle umutlu olma konusunda çok güzel şeyler öğrendim. bu konuda herkese fazlasıyla minnettarım. geçen sene maçlara gidebildiğim bir kombine bilet haricinde maddi bir şey de kabul edemedim. umarım bu konuda kimseye hadsizlik yapmamışımdır.

    şu an kendimi geçindirebileceğim ve aynı zamanda geliştirebileceğim bir işim var. bir giyim firması için fotoğraf çekimi esnasında ürünlerin videosunu çekiyor ve firma için yayına hazırlıyorum. şu an o kadar ciddi bir maddi gelirim yok ama olduğunda kesinlikle benimle aynı veya benzer durumda olan insanlar için bir şeyler yapmaya çalışacağım. sözlüğe ve sözlük insanlarına çok teşekkür ediyorum. çok sağolun. hayata ve geleceğe dair umutsuzluğa kapıldığımda hep burası ve buradaki insanlar aklıma geliyor. tekrar ve tekrar çok teşekkür ediyorum.
  • 13
    bazı insanlar için "dünya onun gibiler hatırına dönüyor" denir ya; işte öyle insanlardan...

    hayat böyledir dostum. biraz da dünyanın düzeni böyledir. hem karakter olarak hem de nitelik olarak iyi olan insanların elindeki imkanlar her zaman daha sınırlıdır. belki kader, belki yaradılış, belki de içinde bulunduğumuz mavi küre gezegende işlerin "sonsuz" bir döngü içinde devam edebilmesinin gerekliliğidir. anlatması, ikna etmesi, avutması zor belki ama...

    küçükken gittiğimiz restoranlarda servis yapmaya çalışan benden birkaç yaş büyük çocukları gördüğümde, üniversite yıllarında tam tabiriyle para ezerken harçlığını çıkarmak için boktan işlerde yırtınan okul arkadaşlarımın yüzüne bakarken, ne bileyim ben arabamın içinde biryerlere giderken yol kenarında otostop yaparak işine gitmeye çalışan üstü başı kirli amcaları, ya da mühendis olmamdan dolayı "başında durduğum" adamların çektiklerine şahit olurken... hep düşündüğüm bir durumdu bu; benim onlardan farkım neydi? ya da bunları hakedecek ne yaptım diye? açıkçası tam bir cevabını bulamadım, bu konuda ciddi cevap verebilecek insanlara danıştım onlar da lafı gevelemekten başka birşey yapmadı.

    ama kendimce yaptığım çıkarım şu ki; dünyanın dönebilmesi, bu sonsuz döngü içine dalıp gidebilmemiz için gerekli bir durum bu. imkanlar, şanslar benim gibi kıymet bilmeyenlerin eline verilir; biz de çar çur ederek bizden sonra gelenlerin de aynı yerden başlamak zorunda olmasına sebep oluruz. bazıları da hem karakter hem yetenek olarak dolu dolu üretilir(!) ki hem imkansızlıklara dayanma gücü olsun, hem de bazı yeni imkanların ortaya çıkışı "ucuza gelsin" diye...

    hem para, hem imkan, hem şans, hem de yetenek/karakter bir araya gelirse, çok değil 4-5 nesil sonra insanlığın kökü kurur. çünkü ortada para hırsı diye birşey kalmaz, herkes elindekini diğeriyle paylaşır, hayat gailesi diye birşey kalmaz. bu bir süre sonra da buhranlar doğurur. benim kıt beynimle iç dünyamda yapabildiğim çözümleme bu. neticede sayısalcı adamız, sözel konularda bu kadar olayımız...

    senin durumda ne denir bilmiyorum ama, yine de doğum günün kutlu olsun. sonunda iyiler mutlaka kazanır diye bir laf vardı, efsane şampiyonluğun geldiği 2006'da gollerden sonra ekranda çıkardı falan. umarım o cümlenin öznesi olmayı çok görmez sana bu kahpe dünya...
  • 96
    ali sami yen arena'da oynadığımız maçların bitiminde, metro turnikelerinin bulunduğu yerde galatasaray sözlük youtube kanalı için taraftar yorumları programını yapan yazar arkadaşımızdır.

    maç öncesi ve sonrası çektiği görüntüleri videolara yerleştirme konusundaki becerisi de şahane. eline, emeğine sağlık.

    https://youtube.com/@GsSozluk1905
  • 18
    öncelikle doğum günün kutlu olsun.

    buradan yazmak çok kolay geliyor ama inan hiç kolay değil. buradan sana bir şeyler yazarken bir yandan içimden sen kimsin ki lan diye sesler yükseliyor lütfen gocunma bana.

    herkesin hayatında çeşitli zorluklar olmuştur mutlaka ama senin ki çok çok zor olmuş. tavsiyem direnmen ya da tutunacak bir dal bulman benimde balkondan aşağıya bakarken lan atlasam mı acaba diye düşündüğüm dönemler oldu ama beni böyle zamanlara hayata galatasaray tutundurdu ve şu an galatasaray manyağı olan bir insan olmuş vaziyetteyim.

    sen de belki galatasaray ile hayata tutunmuşsun aman ha sakın bırakma.

    sana ekonomik tavsiyem, okumuş ve okumayı bilen bir insansın internetten küçük çocuklara ders ver. özel olur etüd merkezi olur farketmez. sosyoloji okumuşsun ancak türkçe veya matematik dersi de verebilirsin bu veletlere. bir diğer tavsiyem ales ve yds'ye gir iyi bir derece ile bitirdiysen mutlaka hocalar seni tanır gir yüksek lisans yap asistan olursan bu çukurdan çıkmak adına kocaman bir adım atarsın. dersen ki ales sınav parası yatıracak param yok bulunur hiç canını sıkma bu kadar insanız burada bir insanı alese sokamayacaksak suratımıza tüküreyim.

    burada bu kadar insanız emin ol hepimiz senin yanındayız.

    unutma kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde kaybedersin. sakın vazgeçme, lütfen!
  • 98
    sözlük için ter döken kaliteli bir adam.

    29 ağustos 2023 galatasaray molde maçının sonunda karşılaştık statta, son zamanlarda kendisiyle mesajlaşırlen sert bir tartışmamız olmuştu. buna karşın çok sıcakkanlı davrandı bana, şeker gibi adam.

    sözlük için ropörtaj yapmamda ısrarcı oldu, kendisini maalesef reddetmek zorunda kaldım. gerçekten acelem vardı ve müsait değildim. söz veriyorum başka maçta yapacağız kusuruma bakma kardeşim.

    sen cümle mühendisi, ben kaçak avcı...
  • 30
    doğum günün kutlı olsun. zaten herkes bir çok şey söylemiş, tavsiyeler vermiş. benim tek söyleyebileceğim bunların üstesinden geleceğine gönülden inandığım olur. önce güzel bir iş bulacaksın, sonra güzel bir eş. geriye dönüp baktığında ise iyi ki pes etmemişim diyeceksin. bu söylediklerimi laf olsun diye değil, gönülden inandığım için söylüyorum.

    (bkz: olacak olacak)
  • 84
    bundan yaklaşık 1 sene önce, malum entry'si üzerine yazıştık.
    hatta ardından hagiile de yazıştık diye hatırlıyorum. ama yanlışım varsa lütfen beni düzeltsin, tam emin değilim.
    biraz da alkol var, umarım karıştırmıyorumdur...

    sözün özü şu,
    bu arkadaş ile en son geçen yıl temas kurdum, bir iki freelancer iş önerdim.
    ardından ise sanırım hagi devreye girdi ve bazı yardımlarda bulundu.
    ama film bende orada kopuyor.

    orospu çocuğu hayat beynimi fazlası ile meşgul etmiş olacak ki bu arkadaşın durumunu unuttum.
    şimdi şu sorulara cevap arıyorum, gözünüzü seveyim bilen başlığa yazsın, canlı tutsun;

    1. bu arkadaş hayatta mı? edit: yaşıyormuş.
    2. dertleri en azından belli bir miktar azaldı mı, parası pulu asgari derecede var mı? edit: durumlar iyi sayılabilirmiş.
    3. 12 gün sonra adamın doğum günü, sözlükçe güzel şeyler yapabiliriz. zaten yapamıyorsak, kapatıp gidelim bu sayfaları...
  • 103
    (bkz: eleştiri/#3761317)

    noktasından virgülüne muazzam bir yazı. kişisel takıntıları üzerinden insanlara saldırılıyor burda. bu takım iyi giderken sesini çıkarmayanlar tek bir gol yenmesinde bile ortalığa salça oluyorlar. adını da eleştiri koymuşlar. bir dönem terim'i yemek için "aslolan galatasaray" titrinin arkasına saklanılmıştı şimdi de "eleştiri" titrinin arkasına saklanılıyor.

    okan buruk 20 maç kazanırken iyi güzel tek maç kaybedince "korkak", "taktik bilmiyor", "oyuncu değiştirmeyi bilmiyor". erden timur dünya kadar güzel iş yapınca bir şey yok, iki oyuncu kötü çıkınca hurra saldırı. sözlükte belli başlı yazarlar var eleştiri kisvesi arkasına saklanan. zamanında okan buruk hakkında "hoca falan değil benim dediğime geleceksiniz" diyenler bile var. futbol konuşmak istiyorlarmış da dertleri oymuş da bilmem ne. kötü günde ortaya çıkıp saldıranlar da var. her neyse.
  • 23
    iş ve eş bulduğu gün şimdi zor gelen ne varsa bir anda tarih olacak hayatında.

    türkiye bu. her mezun, hayata atılan her insan bu zorlukları çekiyor.

    ama bir şekilde, zor da olsa hayatlar düzene giriyor. bu gün çektiği acı sıradan türk vatandaşının default ayarlarında var. yazdıklarından yetenekli, denemekten bıkmayan, ahlaklı bir insan olduğu sonucunu çıkardım. hayatın kendisine sürekli sırt çevirmesi neredeyse imkansız.

    merak etmesin bir gün bu sözlükte çocuğuna ilk doğum günü hediyesini alacağının da müjdesini verecek.

    doğum günün kutlu olsun kardeşim.
  • 29
    doğum günün kutlu olsun kardeşim.

    "allah kimseye taşıyamayacağı yükü vermezmiş" derler. sen bu kadar yükü taşıdığına göre ne kadar iyi bir insan olduğunu hesap et. çok hayat tecrübem yok, benden büyüksün. ama başıma ne zaman kötü bir şey gelse "benden de kötüleri var, onlar şikayet etmiyorsa benim hakkım yok" diye düşünürüm. belki saçma gelebir sana ama her insanın kendini motive etme şekli vardır.

    sultan mahmud'un yüzüğünde " bu da gelir bu da geçer " yazar, her güldüğünde ve hüzünlendiğinde ona bakarmış. yani inat etmek gerek belli ki.
  • 33
    pes etmeyenlerden.

    bugüne kadar etmemişsin, üstelik hiçbir destek görmemişken, bundan sonra da etmezsin. koca çınarların devrilmesi için rüzgarlardan çok daha fazlası gerekir.

    ben çok zor zamanlardan geçerken, ki bir hayli oldu, hala da oluyor, hep benden kötü durumdakileri düşünerek avuntu bulmaya çalışırım, darlıktan kurtulduğum ilk anda ereceğim ferahlık anını tahayyül etmeye çalışırım ki güç bulabileyim kendimde.

    ilahi olarak bir inancın var mı bilmiyorum ama varsa onu da kaybetmemeye çalış, yoksa da allah kısa zamanda sana hidayet ve güç verir inşallah.

    doğum günün kutlu olsun geyiğine girmiyorum; diyorum ki "yaşadığın her gün başına ne gelirse gelsin dayanma gücün hiç tükenmesin inşallah, mutluluğa ereceğin ana kadar allah sana sabır versin, etrafın senin gibi güzel insanlarla dolsun, senin dünyada çektiğin yükü beraber sırtlanın."
  • 36
    doğum günü kutlu olsun dediğim yazar.

    kendisiyle aynı yaştayım. bu yaşlarda hayat çok belirsiz. bazen yerli yersiz endişelerimiz haliyle oluyor ve zaman da onları bir şekilde süpürüp yenilerini ortaya çıkarıyor. anladığım kadarıyla girişken ve pes etmeyen yapın varmış. ama zamanla içine de çok şey atmışsın. bu yüzden belki de patlama noktasına gelmişsin. çok haklısın belki de sitem etmekte ama yoluna devam etmek zorundasın. olaylara ister ilahi pencereden bak ister bakma, bu hayat bir sınav. olabildiğince güçlü olmaya çalış, elalem ne deri boş ver ve de kendini geliştir. sana ve kardeşine hayatta başarılar ve mutluluklar dilerim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın