• 127
    korunmak için en önemli önlemin "bağışıklık sistemini güçlü tutmak" olduğu söylenirken, normal birinden çok daha sağlıklı beslenip, her gün antrenman yapan profesyonel sporculara nasıl kolaylıkla bulaştığını anlayamadığım virüs. keza "çin'de durum tersine döndü, hastalar taburcu ediliyor" haberinin aksine dünyada giderek artan bir tehdit haline gelip, can almaya hızla devam etmekte. bence hakkında yanlış bildiğimiz ya da bilmediğimiz daha çok şey var.

    edit: bağışıklık sisteminin güçlü olması salgının bulaşmasını değil de bulaşma durumunda hafif atlatılmasını sağlıyormuş. mesaj atıp, aydınlatan herkese teşekkürler.
  • 128
    ülkemizde belli alanlarda önlem alınıyor fakat halkın büyük çoğunluğu yaşantısına aynı şekilde devam ediyor, muhtemelen vaka sayısının azlığı insanların rahat davranmasını sağlıyor, aynı rehavete avrupa ülkeleri de kapıldı ve sonuç ortada...

    önlemleri sadece devletin almasını beklemek doğru değil, belli oranda halkımızda mecburiyetler dışında bazı aktivitelerinden vazgeçmeli...

    umarım virüsün zararı daha fazla artmadan çözümler bulunur.
  • 133
    yazdıklarım bilgi içermekten ziyade soru işaretleri içeriyor. deprem mühendisiyim, konuyla uzaktan yakında en ufak akademik ya da mesleki bilgim yok. peşin olarak söyleyeyim.

    uzun süredir söylenilen, iddia edilen bir mevzu var.

    ilgili virüsün yapısı gereği havaların ısınmasıyla etkisini kaybedeceği, vaka sayısının paralel olarak azalacağı yönünde. lâkin son gelen haberlere göre katar'da 350'ye yakın yeni vaka tespit edilmiş durumda. eğer bu mevsimde katarın hava sıcaklığına bakılacak olursa gündüzleri 30 dereceye yakın bir sıcaklık var. geceleri ise 20-21 derece civarında. bu sıcaklıklara ulaşmak avrupa ülkeleri için neredeyse mayıs sonunu dahi bulabiliyor. ki katarın durumu virüsün hali hazırda bu sıcaklıkta dahi yaşayıp, yayılabildiğini gösteriyor.

    şu duruma bakınca sanılanın aksine nisan ve dahi mayıs ayında bile işler normale dönmeyebilir avrupa için. dediğim gibi konuyla ilgili bir uzmanlığım yok yazdığım şey tamamen gözleme dayanıyor. konuyla bilgisi olan yazar arkadaşlarımız varsa bizleri aydınlatacak müteşekkir olurum.
  • 135
    who‘nun belirli aralıklarla güncellenen interaktif haritası: https://experience.arcgis.com/...48f8a5beeeee1b9125cd

    bu da johns hopkins üniversitesinin covid-19 haritası*: https://coronavirus.jhu.edu/map.html

    türkiye’de vaka sayısı maalesef 5’e çıktı. yaşadığım ülkede* şu ana kadar* raporlanmış 2174 vaka ve 47 ölüm var, yaşadığım eyalette* de 69 yaşında bir hasta hayatını kaybetti. an itibariyle dikkatli olmaktan başka çaremiz yok gibi gözüküyor maalesef, nitekim okuduğum ve çevremden duyduğum kadarıyla `"yüksek risk grubu"` içinde değilseniz ya da ağır belirtiler* göstermiyorsanız test yapma gereği duymuyorlar. zorunda kalmadıkça kalabalık ortamlara girmemeye özen gösterin, ellerinizi bol bol sabunlu suyla yıkayın. sağlıklı günler diliyorum, tekrardan hepimize geçmiş olsun...
  • 136
    https://www.sozcu.com.tr/...ole-ettiler-5679089/

    --- alıntı ---

    corona virüsü salgını devam ederken kanadalı bilim insanları aşıya ulaşmak için çok kritik bir adım atıldığını duyurdu. üç farklı üniversitede görevli bilim insanları, corona virüsünün başarılı bir şekilde izole edildiğini ve corona virüsünün kopyalarının geliştirildiğini açıkladı. böylelikle bilim insanları aşı yapımında çok daha hızlı çalışabilecek.

    --- alıntı ---
  • 137
    calistigim binada tespit edilen hastalik (bir alt katimda). ingilterede maalesef virusun herkese yayilip suru bagisikligi kazanilmasi amaclaniyor. benim gibi kronik hastaligi olanlar ve belirli bir yasin uzerindekiler ise ciddi risk altinda. hayat gercekten garip, ne diyeyim. uyandigimdan beri yataktan cikmadim ve markete gitmeye cekiniyorum (hem kendim, hem de baskalari icin). degisik bir psikoloji.
  • 138
    15 mart 2020 saat 00:00 itibariyle vaka sayısının 6'ya çıktığı virüs.

    son vakanın ümreden dönen 1 vatandaşımız olduğunu açıklamış sağlık bakanı.

    bu hafta ümre'den gelecek olan 21bin vatandaşımız var.

    edit: ümre'den dönen vatandaşlarımızın ankara ve konya'da kyk yurtlarında 14 gün karantinaya alındığı söyleniyor.

    şuan ki sayı 10bin 330.

    gençlik ve spor bakanlığı da açıklama yapmış.

    http://www.gsb.gov.tr/...amuoyuna-duyuru.aspx

    https://www.hurriyet.com.tr/...naya-alindi-41469270
  • 140
    can sıkmaya ve can almaya devam eden virüs. son vakanın umre'den dönen birinde çıkması çok tehlikeli bir duruma sokabilir bizi. bende şuan risk altında olabilirim hatta şuan virüs vücuduma yerleşmiş bile olabilir. bir arkadaşımın ailesi dün umre'den döndü. haliyle sarıldılar, el öptüler vs. ve o arkadaşla bugün günümün yarısı geçti, hatta o arkadaşımın temas ettiği ve benimde bir şekilde temas ettiğim 7 kişi daha hep beraberdik. inşallah ailesi enfekte olmamıştır diye dua etmekten başka şansım yok.
  • 142
    umreden veya yurtdışından gelen kişiler 14 gün kimseyle temas etmeden evinde bulunmalı. bildiğim kadarıyla zaten raporlu sayılıyorlar. bu işin şakası yok. kimseyi tehlikeye atmayın. italya'da sağlık sistemi limitlerini doldurmuş vaziyette. kurtulma ihtimali düşük olduğu düşünülen belirli bir yaş ve özel durumu olan kişiler, kurtulma ihtimali daha yüksek kişilere yer kalmadığı için tedavi edilmiyor. hollanda'dan gelen bir haber, çok yaşlıları etkliyor savının doğru olmadığını düşündürüyor. yoğun bakımdaki hastaların yarısından fazlası 50 yaşın altında.

    https://www.ad.nl/...gn=socialsharing_web
  • 143
    fransa'da eczane, tabac(sigara alınan yer), gıda satilan yerler (market, kasap, fırın,peynirci),kuru temizleme(hastane çalışanları vs kullanıyor), benzin istasyonları ve banka dışındaki her yeri kapattıran virüs. tahminim 3-4 gün sonra ispanya gibi sadece belli sebepler için sokağa cikabilme izni olacak. yalniz kuaförler açık değil, o biraz garip oldu...
    onun dışında 15 tane un alan saçma sapan insanları da görmemi sağladı.
    ben de pazartesi itibari ile evden çalışacağım.
  • 145
    covid-19 isimli yeni tip korona virüsü konusunda yaz aylarında virüsün yayılma hızının düşeceği mantıken hem doğru hem yanlış.

    doğru olan kısmı şu >> virüs damlacık şeklinde yayılıyor ve 30 derece üstünde doğada yaşayamıyor. eğer hastalıklı taşıyıcı doğada hapşırdığında virüs doğada, havada asılı kalabiliyor ve insandan insan bulaşıyor. ama 30 derece ve üstü sıcaklıklarda, daha doğrusu ultraviole güneş ışınlarının etkisiyle virüs ölüyor doğada ve havada. diyelim ki plajdasınız ve havlu ile uzanmışsınız. o sırada biri hapşırdı. sizinle arasında 5 metre var ve o esnada virüs kumsalda yere ve havaya sıçradı, bulaştı. hava sıcaklığı da 35 derece diyelim ki. bu durumda o virüs kumsaldan ve havadan, günş ışınlarının etkisiyle yokolur, ölür. bu anlamda virüsün bulaşma hızında düşme ve yavaşlama olması olası bir durum.

    ancak yanlış olan kısmı da şu >> virüs insandan insana bulaşıyor ve insan vücut ısısında rahatlıkla yaşayabiliyor. şimdi iş böyle olunca da yurt dışından soğuk bir ülkeden gelen bir kişiden bile yaz aylarında virüs taşınma yoluyla bulaşabilir. ama bu durumda önlem almak kış mevsimi döneminden biraz daha kolay. herkesle tokalaşmamak, öpüşmemek, elleri gün içerisinde bolca yıkamak.

    çünkü kışın virüsün dış yüzeyde 37 gün yaşayabildiği belirlenmiş. bu çok vahim bir durum. ama yaz günleri güneş ışınları ve sıcak dolayısıyla virüs dışarıda yaşayabilme olanağına sahip olamayacak.

    yani şöyle düşünün bir cafede covid-19 virüs taşıyıcısı hapşırdı ve masaya bulaştı virüs. kalktı gitti. arkasından siz gelip oturdunuz ve o masayı ellediniz. elinize bulaşır çünkü kış aylarında sıcaklıklar düşük olması nedeniyle virüs o masada yaşamaya devam eder. yazın ise güneş ışınları masaya vuracak ve masa üstündeki virüsü yokedecektir. işte yaz ayı ile kış ayının farkı burada.

    eskilerin sözleriyle bitireyim yazımı. yine ne varsa eskilerde var elbette.

    yaz ayı asfalta yumurta atsan pişer, o asfaltta mikrop kalır mı hiç?
    güneş giren eve doktor girmez.

    bu yüzden evinizi her gün havalandırın, camları açın, odalarınıza güneş girsin her gün. güneş girsin ki o eve doktor girmesin.

    iyi ve sağlıklı günler hepimize... saygılar, sevgiler...
  • 146
    hakkında sosyal medyada -özellikle twitter'da- çok fazla yanlış ve abartılı bilgi dolaşan salgın hastalık. ana akım medyadan fenomen twitter hesaplarına kadar herkesin yoğun bir şekilde, paniği artırıcı yönde paylaşımlar yaptığı bir gerçek. peki bu büyük dezenformasyondan ve bu dezenformasyonun oluşturduğu "covid-19 anksiyetesi"nden kendimizi nasıl koruyabiliriz? cevap belli: konunun uzmanlarını dinleyerek.
    fakat bir onkolog'un bile uzman olarak televizyonlara çıkarıldığı düşünülürse, bu uzmanları bulmak da zorlaşabiliyor. böyle bir anksiyeteniz varsa veya konuyla ilgili daha doğru bilgiler almak istiyorsanız "koronavirüs bilim kurulu üyeleri"ne kulak kabartmanızı öneririm. aslında bu bilim kurulu üyeleri ana akım medyadan youtube kanallarına kadar bir çok mecrada açıklamalar yapıyorlar fakat birçoğumuz bu açıklamaları görmüyoruz. ben de elimden geldiğince burada bu uzmanlara dair bir şeyleri toparlamak istedim. çok aktif çalıştıkları için muhtemelen toparlayacağım linkler az olacaktır. ama yine de sadece burada verdiğim sayfaları ara ara ziyaret ederek ve verdiğim isimleri google'da arayarak bile çok fazla "güvenilir" içeriğe erişebilirsiniz. ayrıca benim bilmediğim ve görmediğim içerikler varsa, bana ulaştığınız takdirde o içerikleri de buraya ekleyebilirim.

    türk klinik mikrobiyoloji ve infeksiyon hastalıkları derneği:
    konu ile ilgili ülkedeki en yetkin kuruluş.
    covid-19'a yönelik sayfası: https://www.klimik.org.tr/koronavirus/
    twitter: https://twitter.com/klimik_dernegi
    youtube: https://www.youtube.com/user/klimikdernegi
    instagram: https://www.instagram.com/klimik_dernegi/
    facebook: https://www.facebook.com/KlimikDernegi/

    koronavirüs bilim kurulu üyeleri'nden prof. dr. alpay azap:
    alpay hoca covid-19 konusunda bilgilendirme yapan en aktif üyelerden biri. ayrıca diğer üyelerin birçoğunun sosyal medya hesabı yok.
    twitter: https://twitter.com/AlpayAzap
    katıldığı bazı yayınlar: https://youtu.be/JSDXIL1mkpY
    https://youtu.be/p1gg6XIseDg
    bir playlist: https://www.youtube.com/...fHCNjzzzGuEc9iT9xxx9

    prof. dr. ateş kara:
    kendisine ait bir video: https://twitter.com/...176291070906368?s=20
    röportaj: https://www.ntv.com.tr/...NCDN6m40-BUU78AZiOTQ

    prof. dr. firdevs aktaş:
    röportaj: https://www.haberler.com/...evs-13012918-haberi/

    prof. dr. tevfik özlü:
    açıklamaları: https://www.haberturk.com/...akip-etmeyin-2612721
    https://www.hurriyet.com.tr/...-aciklamasi-41467404

    edit: alpay azap hocanın fox'ta konuk olduğu bir sabah programı, kesinlikle izlenmeli: https://youtu.be/uRsKPY2xQZ4?t=2681
  • 147
    açılın, güzel bir haber ile geldim.

    sosyal medya o kadar boktan bir hale geldi ki bilgi kirliliğinden etkilenmemek için sadece belli ve bilgin kişileri takip etme kararı aldım. onlardan birisi olan gazi üniversitesi bulaşıcı hastalıklar profesörü esin şenol hocamızın new york'taki bir başka profesörden alıntıladığı habere göre yapılan çalışmalarda virüsün bulaştığı ve daha sonra tekrar sağlıklı hale gelen kişiler virüse bağışıklık geliştiriyor ve tekrar yakalanmıyor. şu an bağışıklık süresinin ne kadar olduğu bilnmiyormuş ama en azından aylarca süreceği tahmin ediliyor. tamamen doğru olmasını umduğum harika bir bilgi bu.

    https://twitter.com/...060740339892224?s=20
  • 149
    ne ispanyol gribinden ne de domuz gribinden daha ölümcül olan mikrop. bu demek değildir ki tedbir almayalım şansa yaşayalım. 0-30 yaş arası kronik bir rahatsızlığı yoksa veya her şeyden nem kapan bir bağışıklık sistemleri yoksa bu mikrobun en fazla taşıyıcısı olurlar. taşıyıcı olmak daha kötü çünkü hepimizin çevresinde sevdiği saydığı tonton ihtiyarlar ve ana babamız var. risk altında olan onlar. toplu alanlardan kaçınılmalı ihtiyaç dışında dışarı çıkılmamalı. devletimiz şimdiye kadar ne önlem alması gerekiyorsa alıyor lakin vatandaşlarımız maalesef cahilce davranıyor. umreden gelenler on dört gün evden çıkmasın deniyor, umreden gelenler evlerde ziyaret ediliyor. topluluk oluşmasın diye okullar tatil ediliyor, avm'lere koşuluyor. bu bilinçsizlik devam ederse maalesef bu mikrop ülkemizde iyice yayılacak ve biz maalesef mikropu taşıyarak sevdiklerimizin ölümüne sebep olacağız. belki devlet belli saatler dışında sokağa çıkma yasağı ilan etmeli.
    bu mikrop ile genel bilgiler vermek istedim doktor yazarlar gereken ayrıntılı bilgilendirmeyi yapacaklardır.
  • 150
    herşeye rağmen en önemli silahın kişisel tedbir olduğu, kişisel tedbirleri elden bırakmadıktan sonra bulaşma ihtimali olmayan virüs.

    burda temel sorun türkiye gibi kalabalıktan kaçmanın imkansız olan pek çok mecburiyetin bulunduğu bir ülkede yaşamak. ancak o durumda bile aşırı panik olmanın bir getirisi ya da haklılığı yok.

    bilinçsizce davrananlar malesef ateşle oynayıp başını yakma potansiyelin sahip ancak bir noktada da yapacak pek bir şey yok. her koyun kendi bacağından asılır. herkes bacağna dikkat etsin...
App Store'dan indirin Google Play'den alın