labrotuvarda yapıldıysa yapanın, yarasadan bulaştıysa yiyenin allah belasını versin. insanlığa verdiği zarar tabii ki çok büyük ama bizim de bir şampiyonluğumuzu engellemiştir.
15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı seyircili oynansa çok rahat kazanırdık. üstüne o hava ile 27. hafta deplasmanda rize'yi sonrasında da 28. hafta içerde gaziantep'i çok rahat geçerdik.
şu an yarışın içinde olmadığımız halde tökezleyen trabzonspor ve başakşehir çok daha önce strese girerdi.
pandemi sonrası hiç bir takım formda dönmedi, bizim bu kadar düşmemizin sebebi ise sakatlıklar ve hakem hataları oldu.
yani ne başakşehir, ne trabzon bizden çok iyi oynamadılar.
biz daha eksik kadro ve hakemlerle mücadele ettik.
yani hayat normal akışında devam etseydi yüksek ihtimal şu an transfer goy goyu yapıyorduk olurduk.
neyse yapacak bir şey yok, nasip böyleymiş.
he salgın arası sadece bizi değil, avrupa'da bir çok kulübü etkiledi.
(bkz:
2019-2020 sezonu)
edit: biraz daha açmam gerek anlaşılan. beşiktaş maçının öncesi ve sonrasında takımın verdiği tepki hatırlanıyor mu?
hayat normal devam ediyor olsa, oyuncularımız konsantre bir şekilde seyircili bir şekilde maça çıksa nasıl olurdu?
yani covid nasıl etkilememiş oluyor bizi?
sonrasında 3 ay ara veriliyor ve hiç bir hazırlık maçı yapmadan resmi
* çıkılıyor. öncesinde defansın en teknik adamı sakatlık yaşıyor.
kalecimizin aynı maçta ayağı kırılıyor ve saçma sapan hakem rezaleti.
bir sonraki hafta normal akışında oynansa 5 atacağımız antep
* takımına hakem katliamı ile puan bırakıyoruz. sonrasında zaten film kopuyor.
he bu süreçte hoca covid geçiriyor. başkan canıyla uğraşıyor. bir sürü sakatlık da cabası.
ama sorarsan covid bizi etkilemedi.
çok iyi oynuyor denilen başakşehir hakem yardımı olmasa 19 haziran 2020 ankaragücü başakşehir maçını kazanamazdı.
ligin en az gol atan takımından 4 gol
* yediler.
trabzonspor'u hiç söylemiyorum bile..
herkesi etkilemiştir ama sakatlıklar ve hakem katliamı ile bizim içimizden geçmiştir.