2010 yılında okuyucu, kasım 2013'te ise yazar olarak bir parçası olduğum, pek çok güzel insanla tanıştığım, pek çok yeni bilgi edindiğim, pek çok da klavye delikanlısı fanatikle karşılaştığım, bence bir dönem gerçekten de altın bir çağ geçirmiş olan galatasaray sözlük yazarlığı serüvenime bugün itibariyle son veriyorum.
girilerimi ve üyeliğimi silmeyeceğim çünkü yıllar sonra bile yazılar birilerine ulaşabiliyor ve mesaj kutum da açık.
ancak yazı yazmak istemiyorum artık keza bir moderatörün okuyup beğendiği bir entry'ye başkasının "sözlüğe adaba aykırı entry" gerekçesiyle silme cezası vermesi (yalan haber yaymış birine yalancı dedim), sözlük adabına aykırı gerekçesinin alt üç başlığından hangisine uymadığını sormam üzerine cevap vermeyip konuyu dolandırması, benim aynı entryyi (keza silme gerekçesi tamamen keyfi) paylaşmam üzerine ceza almam, cezalıyken mesajlara yanıt verme şansım olmamasına rağmen ilginç bir şekilde ısrarla mesajla üste çıkma paniği, sonradan yalan haber yazan yalancı kişinin bağlantılarını öğrendiğimde ise aynı kişinin nasıl kendi başlığında sözlük adabına aykırı entryler paylaşabiliyor olduğuna ancak yalancıya yalancı demenin neden suç olduğuna dair taşların yerine oturması...
bu tabi son damla oldu.
misal, evvelden galatasaray forması giymiş ancak entry tarihinde galatasaray futbolcusu olmayan birine, "galatasaray olmasaydı muhtemelen her gün malum partinin gençlik kollarının önünde bekleyip belediyede iş kovalayan bir çomardı" yazmışım, bu geri transfer olunca bu entry nefret suçu gerekçesiyle silinmiş :)
falan feşmekan.
bunun gibi buraya 80 tane örnek veririm de gerçekten duvarla iletişim kurmaya çalışmak daha sağlıklı olur keza duvar dün eğri bugün doğru değildir veya eğriyken ben doğruyum diye dolanmaz.
birçok sevdiğim isim de zaten ya kendileri böyle sebeplerle uzaklaştı ya da uzaklaştırıldılar; direndim, sözlükten ümidimi kesmedim uzun bir süre ama özellikle son dönemlerde, gerekçesini bilemeyeceğim bir şekilde, galatasaray'a zarar veren yalancılar ve bunların peşinden mal gibi giden galatasaraylıları gördükçe, bir de üzerine bu yalancıların açıkça kollandığını görünce daha fazla ısrar etmenin bir anlamı olmadığına kendi adıma karar verdim.
bu gereksiz uzun açıklamayı da soran eden arkadaşlara genel olarak bir not olsun, ilerde soracak olanlar da neden yaşanmış bunlar bilsin diye yazıyorum.
gerçi belli olmaz, maldonadoların müdahaleleri meşhurdur malum
*, bakarsınız 6 ay sonra habersiz bu da silinebilir. o yüzden, burda yalancıya yalancı demeyin sakın arkadaşlar. tünelin ucu bombok yerlere de çıkabilir...