çivili tahtada futbol oynamak

• 1

  30 adet çividen 22 si sahadaki futbolcular, geri kalanlar ise kale direkleri (2şerden 4 çivi) ve köşe gönderleridir (2şerden 4 çivi).
  çivilerin yani futbolcuların armut gibi şekilsiz düzensiz çakılması halinde kalecinin yapacağı birşey kalmamaktadır o yüzden taktiksel diziliş (çivileri çakma) son derece ince hesaplarla yapılmalıdır. *
  bozuk para ile oynanır. *
  her oyuncu arka arkaya 3 kez topa vurma hakkına, (çivilerin arasından ilerleme, gol atma) sahiptir.
  top taca çıkmadı, kornere çıkmadı tartışması yaşanmaz, tahtadan düşerse para taçtır düşmezse devamdır.
  maç süresi rakiplerin adını koyması halinde skordur (10da biter mesela) yada süredir. ancak kimi mahalli liglerde süreye oynanan maçlarda, zamandan çalmaya çalışan, vakit geçiren nice zındıklar yüzünden çok kavga çıkmış, çivili tahta ile kafa göz yarılmıştır.
  (galatasaraylılar için) uzaktan atılan gollerde "ve gol ve gol ve gol ve gol, işte gol, işte gol, bravo prekazi, bravo prekazi" en sık sarfedilen sevinç nidasıdır.
  
  maalesef yeni jenerasyon bu oyunla ilgili en ufak bilgi sahibi bile değildir.
• 2

  kucuktum * hatırladıgım kadarıyla boyle birsey yapmaya kalkmıstım. sokaktaki cocuklardan gormus heveslenmistim. eve geldim komurlukten duz bir tahta buldum, aldım elime çivileri basladım çakmaya; oyle bir sey yapmısım ki çivilerin hepsi nerdeyse birbirine paralel, her vurdugun gol oluyor, sanırsın kaleden kaleye oynuyoz. daha sonra abim gordu benim oyun tahtamı o oyle olmaz kardesim dedi, * basladı olcup bicmeye soktu civileri yerinden, kendi hesapladıgı sekilde tekrardan çaktı.haah bu simdi iyi oldu dedi; ama benim icin yolunda gitmeyen birseyler vardı, bir turlu gol atamıyordum gunlerin golcusu kendine iyi bak gol orucuna girmisti birseyler yapmak lazımdı. ne mi yaptım? en iyi yol bildigin yoldur dedim tekrar eski duzene dondum. futbolun guzelligi gol degil mi üstad?*. o gunden sonra attıgım jeneriklik gollerle mahalle gol krallıgını kazanmıstım bile.**
• 3

  şimdi olsa gene oynayacağım oyun. babamın o zamanlar marangoz dükkanı vardı. en kaliteli tahtalarda, en kaliteli çivilerle hava atmama sebep olan olaydı bu.
• 4

  ne oynardık be üstadım. bazen para öyle boktan bir yere kaçardı ki*, maç da kırılma noktasında, tek yapman gereken burunla* allah ne verdiyse vurmak.
  
  bir turnuva düzenlenebilir mesela, ne dersiniz?
  *
• 5

  zemin her daim futbol oynamaya elverişlidir, hava muhalefeti nedeniyle erteleme yada maçın yarıda kalması söz konusu değildir. maçın yarıda kalmasında; annenin eve çağırması ya da çıkan kavga sonucu tahtanın sahibinin "senle oynayanda kabahat" deyip tahtasını alıp evine gitmesi gibi etkenler rol oynar.
• 6

  insanda tırnak falan bırakmayan acayip oyundur.
• 7

  gece gündüz oynadığım ellerimin yara bere içinde kaldığı oyundur. hey gidi günler be.
• 8

  küçükken çok yapılan ama şimdi daha modernize edilmiş bir şekilde toyikilerde satılan oyun.
• 9

  oyun oynarken çıkan sesleri duyar gibiyim.
• 10

  ne olursa olsun vazgeçilmeyen. elimiz ne kadar acısa da inatla oynamaya devam ederdik.
• 11

  bundan en az 10-15 sene öncesinde olsaydı sadece bu oyun için zirve bile düzenlenebilirdi. sanırım artık yerini pes turnuvası vs. almıştır.
• 12

  (bkz: 90lı yıllarda çocuk olmak)
• 13

  babamla beraber eğlenerek yaptığımız tek eylem. olsun be baba seviyorum seni!
• 14

  kaledeki çivilere paket lastiği ile üst direk yapanlarımız da vardır.
• 15

  (bkz: keserim lan paranızı)
• 16

  oynamışlığım pek olmayan ama mahallede izlemişliğim çok olan nostaljik oyun. tahta sahibi çocuk pek yoktu genelde değişmeli oynarlardı. bozuk para yerine gazoz kapağı da kullanılırdı. tabi tahtanın boyutuna göre...
  
  dijitali de yapılmış;
  
  https://www.youtube.com/watch?v=o-Bb3Chiqvc
  
  yeni nesil buradan belki neye benzediğini anlar ama o his bambaşkaydı tabi...
• 17

  80'lerin başında tüm mahalleyi yenerdim. bir arkadaşım beni yenerse de mızıkçılık yapıp, yani tahtamı alıp giderdim.
  
  tahta benim değil mi, oynamıyorum.
• 18

  endüstriyelleşen futbolun buna el atıp, seri üretim oyuncaklarını çıkarmaması şaşırtıcı gerçekten.
• 19

  hızla paraya vurduktan sonra bir de öndeki çiviye parmağınızı vurmanızla double damage, crit yediğiniz oyun. başlığını görmemle beraber işaret parmağımın sızlaması bir oldu. işaret parmağı sakatlanınca yedekten başparmak girerdi. paranın üstene başparmağınızla bastırıp mermi gibi yollamak her ne kadar daha hızlı bir oyun sistemine geçmenizi sağlasa da yön belirleme tamamen şansa kalıyordu.
  
  malzeme listesi:
  yandaki inşaattan çalınan 20 cm x 40 cm ince ahşap kalıp, yine mümkünse yandaki inşaattan çalınan 30'a yakın çivi. 1 adet demir 50bin lira, tercihe göre 1 adet 10bin lira veya 25bin lira.
  
  tasarım yapılırken çiviler arasından geçecek mesafeyi belirlemek için 50bin liralık demir para kullanılır. oyun oynarken ise 10bin veya 25bin liralık demir paraya geçilir.
  
  50bin lira: https://gss.gs/MbY.jpg
  25bin lira: https://gss.gs/QOK.jpg
  10bin lira: https://gss.gs/6Ca.jpg
  
  50bin liralık demir paranın maliyetinin 50bin liradan daha fazla olmasından ve cinayet silahı* olarak kullanılmasından dolayı kaldırıldığından bulmakta zorlanırsanız 5 litrelik bir pet şişe kapağıda işinizi görecektir.
• 20

  çocukluktan kalma güzel bir anıdır.
  yalnız trajik bir şey var ki 2019-2020 süper lig cemil usta sezonundaki galatasaray, tıpkı bu tahta üzerine çakılmış sabit çivilerden oluşan bir takım olup çıkmıştır.
  şöyle bir bu sezonki maçlarımızı gözlerinizin önüne getirin;
  saçma sapan bir saha dizilişi,
  çiviler gibi hareketsiz futbolcular,
  çiviler gibi tepkisiz futbolcular,
  çiviler gibi sadece topu seyreden futbolcular.