resim
Lincoln Cássio de Souza Soares
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:45
Boy:-
Uyruk:Brezilya
  • 2355
    takımda istenmediği ve bunun sahada dahi belli edildiği bir gerçek ama beğenmediği anadolu şehrine gitmeyen bir adamdı lincoln. 2008 şampiyonluğundaki katkısı ve hacettepe olayıyla tüm gerzek basını çıldırtması gibi iyi yönleri olsa da kendisine karşı nötr durumdayım. belki takım arkadaşları bu kadar açıkça gruplaşmasa daha farklı olurdu...
  • 2356
    karakter bakımından sneijder'in tırnağı olamazdı. küstürüldü falan denmiş ama bu adam doğuştan küskündü.

    şimdi bazı yerli futbolculara karaktersiz deniliyor ya, siz karaktersiz futbolcu gormemissiniz veya hatırlamiyorsunuz. bu arkadaş disiplinsizligin ve karaktersizligin kitabını yazmisti.

    deplasman maçlarına gitmez, sürekli sakatligini bahane eder, brezilya'ya bi gitti mi bir daha getirene kadar ajanları devreye sokman gerekirdi. falim sakizlari lincoln sayesinde cirosunu artırdi. sakizini çiğneyip gamsız bir şekilde etrafta dolaşmasını unutmadık.

    kendisini tanımayan yeni doğan çocuklara masal anlatmayın .
  • 2358
    su disiplinsiz lafina da hastayim mk. sanki hepimiz cok disiplinliymisiz gibi... superiz lan hepimiz.

    her sabah yatagini toplayan, gunde 5 kere diş fircalayan, bugunun isini yarina birakmayan, her sabah tiras olan, hic sakiz cignemeyen adamlariz ya bunlari yapmayanlara disiplinsiz diyoruz.

    deplasmana gitmezdi dediginiz lincoln genclerbirligi'ne uzaydan koydu zaten. o gol olmasa sampiyonluk neredeydi hacılar?

    disiplinsiz misiplinsiz. futbolu sevdiren adamdi lan lincoln.

    maradona, ronaldo, ronaldinho, beckham, ibrahimovic, cantonazaten super tertemiz cocuklar ya...

    yektagibi efendin olacagina lincolngibi disiplinsiz olsun da sampiyonluk gor, futbol izle kardesim.

    ne oldu bir şey mi dediniz? duyamadık.

    http://www.futbolingo.com/...0/cassio_lincoln.jpg
  • 2364
    galatasaraya 2007 - 08 sezonunda transfer oldu. transferinde anlaşma sağlandığı gün özhan canaydın bir açılıştaydı sanırım, çıkışta "avrupanın en büyük futbolcusu lincoln galatasarayda" diye seslenmişti taraftara, gülerek. merhum her zaman iyi niyetli olduğu için büyük ihtimalle adnan polatın mübalağalarına kurban olup bu açıklamayı yaptı zira adnan polatın olduğu yerde her zaman popülizm vardı. bu varsayım tabii.

    ilk sorunu hazırlık maçlarında forma giyemeyince çıktı. feldkampa gidip "beni niye oynatıyorsun" diye sormuş, feldkamptan da aceleci olmaması gerektiği cevabını almıştı.

    sezona çok iyi girdi ama kalli tarafından beşiktaş derbisi öncesi kralla beraber kadro dışı bırakıldı. sebebi de disiplin sorunları. lincolnün disiplin sorunları olduğu zaten malumdu, schalkedeki vukuatlarını biliyorduk lakin feldkampa tosladığında en ufak raydan çıkış buna yol açıyor işte. hakan şükür bu olay sonrasında "kırıldım, üzüldüm" diye açıklamalar yaparken; lincolnle ilgili "gitmek istediği ve konuşmalar sonrası ikna edildiği doğru" demişti. obje kim olursa olsun, disiplinsiz davranışta bulunursan cezasını çekersin ve bu disiplinsiz davranış "sana göre bana göre" değildir. kalli bir kurallar bütünü benimsemişti ve lincoln de hakan da buna uymadı. lincoln daha ilk vukuatının karşılığını aldığı anda hemen "gidiyorum" kafasına girdi. bu hareket bir sporcunun yapacağı hareket değil. sebebi belli, öyle pohpohlandı ki kendini takımın üzerinde gördü. taraftarın önyargıya dayalı ilgisini de görünce "ben buranın kralıyım, ne yapsam yanıma kar" düşüncesine girdi. bu, karakteri oturmadan buraya gelmiş yabancı oyuncularda çok sık rastladığımız bir sorun zaten.

    bu kadro dışı kalma meselesi bittikten sonra ardı ardına sakatlıklar ve bir türlü hazır olmama sorunu geldi. tam iyileşti derken "lincoln x deplasmanında da yok" haberleri çıkıyordu. bu ülke futbolu sert, orası doğru. lakin geldiği ülke de almanya. fizik gücü yerinde olmayan bir oyuncu orda top oynayamaz. burada ne cılız oyuncular, ne güçsüz oyuncular yıllarca top oynadılar da bu denli uzun sakatlık yaşamadılar. geri dönerdi, yedek oturursa ertesi hafta yine sakat. bu sakatlıklar tobias linderothun sakatlığı gibi de değil. o zamanları net hatırlamayabilirsiniz ama lincoln 2007 - 08 sezonunda ligdeki hiçbir derbi maçında forma giymedi. kupadaki fenerbahçe maçlarında oynamıştı galiba. çoğu deplasman olmak üzere kaçırdığı maçların da haddi hesabı yoktu. yeteneği sayesinde galatasaraya bazı maçları kazandırdı ancak bu disiplinsiz ve vurdumduymaz davranışlarını hafifletemez.

    bir diğer sorunu, gittiği tatilden, izinden geri dönmemesiydi. bunu kaldıran var belki ama ben bir galatasaray futbolcusunun, hele ki adı "hagi ve sneijder" ile aynı cümlede kullanılan bir galatasaray oyuncusunun bu hareketini yokmuş gibi sayamam. lincoln izne çıkar dönmez, tatile gider dönmez. sezon başı, ortası vs kampların hiçbirine neredeyse katılmamış, hep bir hafta+ rötar yapmış bir adam. frank rijkaardın "lincolnü bekliyorum. henüz görmedim ki hakkında karar vereyim." sözlerini hatırlıyorum. lincoln o sıralar brezilya sahillerinde plaj futbolu oynamaya çalışıyordu.

    2007 - 08 sezonunun ardından michael skibbeyle beraber başlayan güzel bir dönem vardı. lincoln her zamanki gibi kampa geç katılmıştı ama skibbe geniş bir toleransa sahip olduğundan ve lincolnün yeteneklerini bildiğinden bunu tolere etti. o bunu yaptı ama bunu yaptığı anda türk oyuncuların da kinlenmesine sebep oldu. (bkz: #1627498) lincoln bu gazla ilk devre muazzam top oynadı, hem avrupada hem türkiyede. hatta kaptan çıktığı bir hertha berlin maçında oynadığı akıl almaz oyunla herkesin takdirini kazandı. bu olaydan sonra tripkar türk kızlarının rol modeli -sevgilisi değil- arda turan ve maalesef sabri sarıoğlu gibi ismler ortaya bir "kaptanlık" meselesi attılar ve medyaya malzeme verdiler. adnan polat belki de başkanken yaptığı en doğru açıklamayı, "floryanın 5 kapısı var" açıklamasını yaptı da sular duruldu. ancak biraz bu işleri görmüş olan bilirdi ki en ufak bir kriz anında ilk yüklenilecek kişi lincolndü zira bu antipatiyi geldiği ilk sezonki tavırlarıyla kendisi yaratmıştı ve şansına ki takımda o dönem arda turan gibi, nedense çoğu fenerbahçeli olan "ağbileri" tarafından korunan bir trip makinesi vardı.

    her şeyi tetikleyense, kayserispor maçında gördüğü kırmızı kart oldu. tam hatırlamıyorum, sanırım öncesinde sakattı yine. uzun süre sonra dönüp maçın 28. dakikasında haksız bir kırmızı kart görmüştü. bütün o ilk yarıdaki muazzam oyun sonrasında söndü. çünkü lincoln küstü. zira kendisi haksız kırmızı kart gören ilk futbolcuydu. futbol tarihinde kadro dışı bırakılan ilk futbolcu olması gibi. o zaman da küsüp gitmek istemişti. zaten ne olsa küsüp gitmek istedi. neyse.

    skibbe geniş toleransının karşılığını sabotaj olarak alınca yerine bülent korkmaz geldi. bülent korkmazın adını ne zaman aklımdan geçirsem aklıma belözoğlu börek salonu karikatürü geliyor. kaptan, lincolnü hiç sevmezdi, daha gelmeden de bunu ayan beyan belli ediyordu. ancak skibbe gidince adnan polatın taraftara şirin görünmesi gerekiyordu. o da gitti bülenti getirdi. bülent korkmaz, deplasmanda 1 - 1 berabere kalınan hamburg maçında muhteşem bir teknik direktörlük örneği göstererek takımın en iyi futbolcusunu kenara çekmiş ve takımı iki golden tek başına eden nonda yerine iki gollük pas atan lincolnü çıkarmıştı. o maç sonrası lincoln küfür etti - etmedi tartışmaları aldı yürüdü. o dönem holiganlık yönetimde bir damar olduğu için haldun üstünel lincolnün üzerine yürümüştü "sen nasıl kaptana küfredersin" diye. hala o küfür edildi mi edilmedi mi belli değil gerçi.

    o sezon da ligi 5. bitirdik işte.

    2009 - 10 sezonu geldi, rijkaardla beraber 4 3 3 ve yeni umutlar da beraberinde geldi. bilin bakalım kim gelmedi? tabii ki lincoln. haftalarca haber alınamadı kendisinden. kontratlı oyuncumuz, bayağı bayağı sezon başı kampını neticesine takmadı. rijkaard iki üç kere kendisini beklediğini söyledi. beyimiz en sonunda sao pauloda plajlarda ıstakozdan hallice görüntülendi. plaj futbolu ya da voleybolu oynarken. zaten artık iş dayanılacak boyutu geçmişti. sezon başında sözleşmesi tek taraflı fesh edilip yollandı. 2010un şubatında da, palmeiras olması lazım, bir takıma gitti.

    toplam 2 sezon kaldı takımda. aldığı para o dönem için kimsenin o takımda hayal edemeyeceği bir paraydı. yarım sezon top oynadı. oynadığından çok küstü. küstüğünden çok kamplara katılmadı. sürekli sakattı. şımarıktı ve maç seçerdi. hagiyi bir yana koyuyorum zira ona sneijder bile belki yaklaşır; sneijderla aynı cümle içinde adının geçmesi, ancak tabanla tavan arsında kıyaslama babında olur, sneijderı tavan sayarsak kendisi tabanın biraz altında kalır. her yetenekli oyuncuya tapmak genlerimize işlemiş sanırım. no look pas attı diye ronaldinho muamelesi gördü adam. halbuki umut bulutun yarısı kadar sporcu değil.
  • 2371
    sivil bir insanın günlük rutiniyle futbolcu disiplinini karşılaştıranlar olmuş ya allah akıl fikir versin. "kafasına top çarptı hastanelik oldu."dan daha ilginç ne görebilirim bu sözlükte diye düşünüyordum varmış demekki göreceğim daha ilginç bir şey.

    saman alevi gibi performanslar dışında bize fazla bir şey katmayan, her önemli veya diken üstü bir maç öncesi kılı dönen ama yıldız futbolcuya adeta köpek gibi aç olduğumuz için her zaman baş üstünde tuttuğumuz ve karşılığını alamadığımız eski oyuncumuz.
  • 2372
    (bkz: istese atom mühendisi bile olabilirdi)

    bu adamın mesela tjikuzu'ya attığı bir çalım vardı ilk oynadığı maçların birinde. öyle bir çalımdı ki, tjikuzu topa vuracağına çok inanıp lincoln'e tekme atmıştı. bir benzerini 1 ya da 2 hafta sonra çaykur rizespor maçı'nda yapmıştı. tarihlerini net hatırlamıyorum ama yine çok ters bir çalım atıp faule maruz kalmıştı. lig zaten kasap kaynıyor, çalımı sindiremeyen tekme basıyorken bir de rakibin aklını alıp kazara tekme yediği oluyordu. kendisi için asgari şartlar sağlandığında (savunmaya destek vermesi gerekmeyecek, topla istediği kadar zaman geçirebilecek falan filan) avrupa'nın en tehlikeli hücumcularından biri oluyordu. ama beyefendimiz yapabileceklerini sınırlı tutup efsane olmamayı seçti. sanırım doğuştandır, bazı insanlarda kazanma hırsı var. başarıya doymayan, kaybetmeye tahammül edemeyen futbolcular var. lincoln onlardan biri değildi. hiç beğenmesem de bizim burak kazanma hırsı olan futbolculara örnek. son döneminde yattı diye eleştirilen milan baros da öyle. hatta alabileceği en büyük ödülü alıp zirveye tırmanmış cristiano ronaldo bu kazanma hırsının vücut bulmuş hali. ama lincoln öyle değildi. başarıymış, kazanmakmış skinde bile değildi. rahat yaşamayı tercih edenlerdendi. onun kariyerini belirleyen de bu oldu. her tatilden geç dönmesi hatta 2010 sezon başı dönmemesi, çalışmayı sevmemesi onun kariyerini bitirdi. yeteneklerine ya da bize ihanet etti demiyorum. lincoln başarılı olmayı arzulamadı ve yeteneklerini sadece istediği zaman kullandı. bize de arada videolarını açıp hayran hayran izlemek dışında bir şey bırakmadı.

    edit: oleg uyardı sağolsun. yanlış hatırlamışım. tjikuzu gayet öldürmek maksadıyla girişmişti. bahsettiğim çalımı yiyen yine ibb'li bir kasaptı ama pozisyonu bulamadım. lincoln'ün maçta yaptıklarından bir derleme buldum, onu da ekleyeyim.

    https://www.youtube.com/watch?v=DLf_5oMn9bA
  • 2373
    lincoln günümüzde pek örneği kalmamış futbolcu tiplerinden birisi. bugün onun yerine koyabileceğimiz bir sneijder var. ancak sneijder top kapıyor koşuyor, alan kapatıyor ve en önemlisi sorumluluk alıyor. lincoln topsuz oyunda veya top rakipteyken öyle boş boş gezen bir adamdı. kimse kusura bakmasın ama ben nefret ederim öyle adamdan. herkes önce koşacak bu oyun koşmadan falan oynanmıyor. bugün iniesta diyorsun adam deli gibi pres yapıyor neymar, messi barcelona takımının yıldız oyuncuları ben yıldızım koşmam amk dese takımda top kapacak adam kalmaz. barcelona 6 saniyede nasıl topu geri alacak yoksa?

    teknik özellikleri yüksek ancak mental manada çok zayıftı. takım oyunu, çalışkanlık,hırs bunların hiç biri onda yoktu. bir de disiplinde olmayınca olmadı. o istiyordu ki bütün takım, medya, taraftar ona hayran olacak tapacak falan. ancak dönemin koşullarında gerek medya gerekse kulüp tarafında çok pohpohlanmış tepemize çıkarılmış bir isimdir. ben kendisine çok da fazla değer vermem şahsen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın