resim
Lincoln Cássio de Souza Soares
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:45
Boy:-
Uyruk:Brezilya
  • 1304
    artık "lincoln, lincoln" tezahuratlarını tribünlerden duyamayacak olan, kendisini bu kadar seven başka taraftar kitleleri bulamayacağı, brezilya'dan 3 hafta geç dönmesine sadece para cezası veren bir klüp yönetimi bulamayacak olan 29 yaşındaki brezilyalı free agent...

    free agent durumu fifa davasından sonra açılığa kavuşacaktır. eğer fifa tarafından haklı bulunursa istediği klübe imza atma hakkı elde edecek. ama fifa galatasaray'ımızı haklı bulursa lincoln'ün annesinden emdiği süt burnundan gelecektir...

    gelişi ile camiayı heyecana boğmuş, başta kendini sevdirmiştir. ancak geçirdiği 2 sezon boyunca sadece bu yıl ilk dönemde gösterdiği performans ile aldığı paranın hakkını vermiştir.

    (bkz: seni hiç sevmedim süt oğlan)
  • 1306
    hakkında yazılan bu kadar entrylere bakıldığında "kendisi galatasaray için adı geçecek kadar ne yapmış?" denebilir.
    ama şunu belirteyim: taffarel hagi jardel gibi futbolculardan sonra, galatasarayımıza gelmiş ilk yıldız futbolcudur. her ne yaparsa yapsın bir devri yeniden başlatmıştır kanımca.
    harry kewell lar, milan baros lar, rijkaard lar, keita lar gelmesine, en azından böyle transferlere kafa olarak alışmamıza sebep olmuş bir futbolcudur.
    gelgelelim adını sol frame de bir daha görmek istemediğimdir orası ayrı tabi.
  • 1308
    benden sana güle güle lincoln. her ne kadar taraftarın çoğu siktir çektiyse de benden helalinden güle güle. hoş bardağı taşıran son damla dediler, sen gelmedin diye. yalan inanma, ilk koyduğun gol, bardağa düşen ilk damlaydı. farkı yoktu yani bardağa düşen damlaların. suç son damlanın olsu sadece. birilerinin vak vaklarını ürküttün. birilerin sırça köşklerine taş attın. güzel futbol seyretmek isteyenlerin sayısı, ne olursa olsun galip gelelim diyenlerden azdı bu ülkede oysa.
    benim geldiğin ilk günden, gelemediğin son güne kadar ki düşüncelerim değişmedi. sen büyük bir futbolcusun, ancak galatasaray'a sadece büyük futbolculuk yetmez. yanlış takıma gelmişin, boğazın diğer yakasına düşseydin heykelini dikerlerdi. ama ne mutlu ki bizi sadece büyük futbolculuk kesmez. bize önce adam lazım, önce futbolu, önce parayı düşünen kimler gelip geçti. ve ne yazık, sen futbolculuğunla değil de adam olmadığın gerçeğiyle anılacaksın bundan böyle.
    fantastik futbolcuydun, eğer biri çıkıp analiz yapsa, asistlerden önceki pasları saysa, attığın yüzde yüzlük pasları atamayanları ortaya çıkarsa, kullandığın frikikler biraz şansla 15 santim aşağıya, yana gitse, ya da en azından hamburg maçında atttığın pası manda yiyiyicisi bulutlar yerine çerçeveye atsaydı bugün başka şeyler konuşuluyor olacaktı elbette.
    geçen yıl ligin ikinci yarısında hiç oynamadın, oynatmadılar. buna rağmen istatistiklerde seni geçen olmadı. oynamadığın son maçları seyrettik, 3 pas üst üste yapamadan son yılların en kötü derecesini yaptık. 15-20 pasla atılan golleri izledik seninle. büyük lincoln güle güle.
    gittiğine ne kadar üzüldüysem perşembe gecesini yaşattığın için de belki en çok sevinen ben oldum. yıllardır hayal ettiğim şey gerçekleşti. takımın en büyük futbolcusu, taraftarı, genci istikbali, kuruluş felsefesinin futbolcusu takımın başında sahaya çıktı. on numaralı(yazıyla) forma, olması gereken alanda ne büyük bir ihtişamla salındı ali sami yen'de. ben bugünleri görebilmek için senin gibi 10 tane 1o numarayı gözüm kırpmadan feda ederim.
    adnan polat, geçen sezonun sonlarına doğru takımı ''arda'nın üsütüne kuracağız'' derken senin bilet kesilmişti zaten. surinam'lının da geleceği belliydi ve onun oyun planında sana yer yoktu. tek bir teknik oyun kurucuyla oynamak yerine o herkese oyun kurdurararak oynuyordu. gerekirse sabri oyunu kuracak ancak hiç kimse takımda oyun kurucu benim diyemeyecekti.
    diyeceğim şudur ki lincoln, yaser'den önce çalışmalara başlasaydın bile sonuç değişmeyecek, şutlanacaktın. şimdi seni getirenler, taraftarın önüne kalleşliğini atarak iyot gibi açığa çıkıyorlar. lincoln'ün karakterin istanbul'a gelince değişmedi, gittiğin yerde de farklı olmayacak. futbolun zevkini çıkararak oynayacak, kazandığın paraların bir bölümünü ceza olarak ödeyecek, bir bölümünü cimri brezilya'lıların aksine dostlarınla yiyeceksin. taraftarın bir kısmı hayranlıkla seyrederken, diğer büyük kısmı küfür edecek.
    arda turan'ı kaptan yaparak en büyük asistini yaptın. okyanus'a bakarak florya'ya pas attın. keşke her kalleş futbolcu giderken tarihe böyle geçse. biz galatasaray taraftarıyız, dünya'da eşimiz benzerimiz yok, sevdik mi adam gibi severiz, sövdükmü de kimse katlanamaz kötü sözlerimize. bu büyük sevgi senin taşıdığın formanın numarası gibi büyük geldi. yanarım da bizi anlamadın ona yanarım. çav.
  • 1309
    bu yazıyı yazmak için sezon sonunu beklemeyi düşünüyordum fakat hergün okuduğum yazılar, izlediğim haberler sonucu dayanamıyorum ve yazıyorum.

    cassio de souza soares lincoln seni ilk olarak fenerbahçe adlı takıma attığın gollerle tanıdım ve takip ettim. galatasaraya transferini canlı canlı ilk duyan insanlardan biriydim. çorlu galatasaray derneği açılışında başkan özhan canaydın söylemişti kulübe katıldığını. o an işte fenerbahçeye gol atmış gerçek galatasaraylı takıma geliyor diye sevindim. takıma gelişin hazırlık maçların hepsi büyüleyiciydi. sen gol atıyordun ümit karan gelip sana sarılıyordu, hasan şaş gelip sarılıyordu sen onun kelini öpüyordun, antremanlarda salsa yapıyordun biz izliyorduk. şampiyon olduğumuz sezonun açılışını mükemmel bir golle süslüyordun. gel gelelim tüm olaylar değişti fakat tüm suç şuan sana kaldı. bu sözlükte 15. sayfayı açtığımda okuduğum yazılarla şimdi okuduğum yazılar arasında 180 derece fark oluştu ne yazık ki.

    şimdi yazacaklarım kesinlikle lincoln destekli yazılar olmayacak fakat onun üzerinden yapılan oyun hakkında şahsi düşüncelerim olacaktır. bu yazdıklarıma büyük bir kısmın katılmayacağını biliyorum fakat yazmadan duramayacağım.

    çok sevgili galatasaraylı abilerim, ablalarım, kardeşlerim şahsi düşüncem şudur ki taraftar olarak büyük bir oyunun içine sürüklendik. duygularımız ve galatasaray aşkımız yüzünden gözümüz kör oldu ve yapılan hiçbir şeyi göremez olduk. sırf bir iki insanın menfaati için. cassio lincoln bu oyunun en önemli piyonuydu. hiçbir futbolcu bu kadar sevildiği bir ülkede, bu kadar ateşli bir taraftarın önünde ve bu kadar para alırken takımını satışa getirmez. bu işin içinde çok büyük bir yanlış var. kisme kendini kandırmasın. isim vermek çok güç ama galatasaray kulübünün huzurunu bozmak için elinden geleni yapan insanlar var. 2 senedir yaşanan olaylarda kilit adam gösterilen lincoln medya tarafından sürekli ama sürekli baskıya uğradı ne yazıkki bizde bunlara inandık bizde devamını getirdik. şaşırıyorum ki teknik direktörlerimizde mi bu kadar inandı medyaya, oyuncuyu dışladılar. o sıralar kadro dışı kalan hakan şükür bu kadar tepki görmedi, yatıştırıldı. fakat lincoln büyük tehlike olarak görülüyordu ve bu yüzden bitirilmeye çalışıldı.

    bu sezona gelince herşeyi teker teker anlatmaya gerek yok herkes iyi biliyor. herşey normal giderken yanlış bir biçimde getirilen teknik adam yanlış bir şekilde gönderildi ve takımın tüm düzeni bozuldu. skibbe gittiğinde heryerde şampiyonluk ve uefayı unutalım yazmıştım ve dünya kadar tepki almıştım. ve bahsettiğim oyun burda başladı. yönetim bülent korkmazı bize bile bile yem olarak yolladı. bizde çok iyi yuttuk. yıllarını bu kulübe vermiş büyük bülent korkmaz, ümit karan ve hasan şaş pisi pisine yem olarak önümüze sunuldu. kisme yönetimi suçlamadı herkes bu oyuncuları suçladı.

    takımın geçen seneki başarısızlığı tamamen yönetimin suçudur. bilinçsiz hareketler yapmıştır. kocaeli maçı barosun penaltısı gol olsaydı eminim skibbeyi yollamayacaklardı. takımın oturmuş dengesini bozdular. ne yazıkki bülent korkmaz aldığı gaz ile egosuna yenildi. ve biz perişan olduk. iyi güzel takımın yöneticisiniz başkanısınız ama bizde taraftarız, bari suçunuzu kabul edin oyuncuları suçlamayın. sahada tekmeleri dirsekleri yiyenler onlar. kendiniz iyi birşey yapıyormuş gibi takımdada gruplaşma oluşturdunuz. meira takımdan giderken lincolnden başka konuştuğu biri olmadığını söylüyordu. bunlarada mı karışamadınız? nerede kaldı geçen seneki bütünleşme? takımın abilerini bitirdiniz çünkü. bitirdiğiniz abilerde oyunculara düşman oldu yalan yanlış şeyler söyledi. tüm suç sizindi. ümitin değil, sabrinin değil, lincolnün değil.

    bu sene yapılan büyük bir oyun ise arda turan. şahsi fikrim tüm yönetim bütün cüssesiyle arda turan'ın arkasına güzelce saklandı. bütün taraftar ateşlendi, tüm duyguları gün yüzüne çıkarıldı, metin oktaylar, ali sami yen'ler işin içine girdi, galatasaray ruhu toplandı ve arda turan'a yüklendi. arda mükemmel bir galatasaraylı bundan kimsenin bir şüphesi yok. ama ya başaramazsa? daha geçen gün dernekte tobol maçını izlerken arka masadan seslere kulak misafiri olmuştum. şöyle diyordu yaşını başını almış galatasaraylı abiler " bu yaşta yapılacak iş değil, tüm yük üzerinde umarım kaldırabilir ". korkuyorum bu sene kötü bitecek ve suçlu arda olucak diye, korkuyorum ümitler, hasanlar, bülentler gibi ardayıda harcayacağız diye. ben şahsen bu oyuna gelmeyeceğim. lincoln çok büyük bir oyuncuydu ve pisi pisine harcandı. tüm denge yıkıldı. kewell baross arda lincoln dörtlüsü yok oldu. şampiyonluk gitti belkide uefa gitti. şimdi önümüzde bu genç adamın macerası var, tedirginlikle izliyorum arda düşecek diye.

    lincoln başlığında onun hakkında bitirmek istiyorum. bu zamana kadar birkere kötü düşünmedim hakkında, asla düşünmeyeceğim nereye gitsen takip edicem seni.

    mahalle takımı renkdaşımın #81866 entrysinde dediği gibi " şimdiden güle güle lincoln, sayende biraz daha futbolu, futbolcuyu sevmiştim. seni unutmayacağım. "

    son olarak bu güzel klibin linkini veriyorum, her izlediğimde gözlerim dolar. çok güzel çok!

    http://www.youtube.com/...ture=player_embedded
  • 1310
    büyük insan seni çok üzdük, arkandan işler çevirdik, seninle kah güldük kah ağladık. senin değerini bilemedik. senin üstünden binbir türlü komplo teorisi çevirildi. biz de buna alet olduk. gözlerimizi kör ettiler çünkü. senin içindeki o muhteşem insanı bir türlü göremedik. senin için daha fazlasını yapamadık. seni takıma küstürdük. deplasmanlara gitmemen için yalvardık sana. sen gittin ama bak hala senin sayende güzel birşeyler oluyor. bak arda turan kaptan oldu. şu an bunları yazarken, o yaptığın muhteşem çalımlar, asistlerin ve gollerin aklıma geliyor. ve gözlerimden yaşlar süzülüyor. ulu insan, sen bu camiaya gelmiş en yetenekli oyunculardan biriydin ama biz seni elimizde tutamadık. eşşekliğimizi affet. ama sana söz hep peşinde olacağım. ve seni asla unutmayacağım. hatta eğer fıfa davasında bize güzel bir miktar para takarsan seni asla ama asla unutmayacağım. kıçımıza giren bu şemsiyenin sevinciyle sağa sola koşturacağım. sözlerimi bitirirken sana bir şarkı armağan edeyim istedim. mazur gör şu an videolarını izleyip ağlıyorum. bir aydır bu durumdayım. kendimi alkole verdim. yakında sen gittin diye esrara başlamayı düşünüyorum. öyleyse lafı uzatmadan ibrahim tatlıses'den hem sana hem bana gelsin büyük yetenek:

    benim hayatım
    uzaktan görenler mesut sanıyor,
    bilmezler gözlerim hergün ağlıyor,
    içimde dinmeyen yaram kanıyor,
    bir meçhule döndü benim hayatım...

    geceyi yaşarım, doğmaz güneşim,
    zamansız küllendi yanan ateşim,
    yarına çıkar mı bilmem gidişim,
    mevsimsiz sarardı benim hayatım,
    zamansız sarardı benim hayatım...

    ışıklar altında sönmüş gibiyim,
    dostların içinde yalnız biriyim,
    bilinmez yollara girmiş gibiyim,
    nerede bitecek benim hayatım...

    yorgunum, dertliyim, yürekten dayanmaz,
    mutsuzum desem de kimse inanmaz,
    maziyi ararım, böyle yaşanmaz,
    çekilmez çiledir benim hayatım,
    çekilmez çiledir benim hayatım...

    not: daha önceki hiçbir yazımın içermediği kadar ağır ironi içeren bir yazıdır. sakın şarkı kısmında ağlamayın emi?
  • 1311
    tarihimizin hatalı transferlerinden birisi olarak anılacaktır. aldığı paranın hakkını vermeden gitmiştir, mesela linderoth bugün gitse aldığı paranın hakkını ver-e-meden gitmiş olur ancak lincoln bilerek, isteyerek oynamamıştır, her türlü meziyete sahip olmasına rağmen çaba göstermemiştir, yönetimin suçu diyenlere sadece gülüyorum, savunanlara ise maalesef acıyorum, inat etmeye gerek yok hata yaptığınızı sizi hayal kırıklığına uğrattığını kabul edin çünkü geçen sezonun son haftalarına kadar maalesef bende savundum lincoln ü, o zamanlar askerde olmasaydım ve sözlükte yazıyor olsaydım burada da savunacaktım onu, yani "ben onu geldiğinden beri sevmedim zaten" geyiklerine girmeyeceğim, sevdim lincoln ü ve futbolunu ama o bu sevgiye ihanet etti, karaktersizin birisiymiş, bütün yaptıklarını affedebilirdim, feldkamp inatçı derdik, bülent ile anlaşamadı olabilir derdik, ancak kampa katılmaması rezaletin daniskası oldu, birazcık haysiyet olsa en erken o gelirdi, isteğini gösterirdi rijkaard a, ama nafile bekledik. defolup gitti artık, olur da bir yerlerde futbol oynarsa göreceğiz ; ben eminim ki galatasarayımız çok bir şey kaybetmedi bakalım onu alanlar ne kazanacak.
  • 1320
    mustafa denizli'nin türkiye'yi tanıyan oyuncu olarak yorumladığı için istediği iddia edilen oyuncu. hakikaten yorumsuz, haber doğru ise de, yanlış ise de. yalnız haber yanlış ise, spor basınını hakikaten tebrik etmek istiyorum yaratıcılıkları için, elano transferini önceden duyuramamak sanırım içlerine çok oturdu, üzerini örtmeleri gerek tabii.
App Store'dan indirin Google Play'den alın