büyük futbolcu.
büyüklüğü attığı gollerden değil. son yıllarda ilk defa bir türk futbolcuyu kendisini bu kadar geliştirme çabasında görüyorum. hem de herkesin kendisinin varlığından bir haber olduğu zamanlarda.
bizde bir futbolcunun çalışması için bazı şartların oluşması gerekir. misal:
-ya altyapıdan yeni çıkmışsındır ve üzerinde büyük bir beklenti vardır.
-ya da fatih terim ile çalışıyorsundur.
bu adam herkesin kendisinden ümidini kestiği zamanlarda azmedip geliştirdi kendini. fiziğini mükemmel denecek kadar geliştirmiş. gol vuruşlarını çok iyi denecek seviyeye kadar ilerletmiş. ''kafa vuruşlarında zayıf'' dendi, galatasaray'a gelir gelmez onu da geliştirdi.
şimdi de top kontrolü zayıf deniyor. katılıyorum fakat biraz da bizim kendisine yardımcı olmamız lazım. madem top kontolü kötü, o zaman sen bu adamı sadece rakip ceza sahasında yüzü kaleye dönük şekilde topla buluşturacaksın. bireysek özelliklerini kullanmaya bakacaksın yani. sen ona topu kontrol edip, düzeltip, sürüp gol atması yerine, koşu yoluna tek pas atacaksın ve o da topu kaleye gönderecek.
bir de karakterine laf edenler var. gelip öyle sözler söyleniyor ki sanırsın adam kendi hayatını 0 yanlışla sürdürüyor da gelip başkalarından da aynısını yapmasını bekliyor. bu ne aymazlıktır böyle? transfer sürecine laf edenler mi dersin, penaltı alma çabasına laf edenler mi dersin... hiç gelip ''bu davranışlar galatasaray'a yakışmıyor. bir an önce bırakması lazım'' laflarına girmeyeceğim. penaltıyı alabiliyorsa alsın. helal olsun. bunun için antrenmanlarda vakit ayırıp çalışmalar yapan takımlar var.
misal
karl heinz feldkamp. adam antrenmanlarda hakeme belli etmeden rakip futbolcuya faul yapmayı öğretirdi. bunlar futbolun içinde olan şeyler. hiç öyle şike ile bağdaştırıp sığlık yapmanın lüzumu yok. saha içinde futbolcular arasında yapılan hareketler, futbolun içinde olan şeylerdir. twitter'da facebook'da yazılanlara bakıp popüler olacağım diye gelip futbolcunuza sallamayın burda. siz sanıyor musunuz ki burak'ın bu hareketlerini eleştirenlerin, futbol dostluk-kardeşlik içinde geçsin diye çabalayan kişiler olduğunu? kendi takımları puan farkını kapatamadığından gelip sallıyorlar. bu adam bu hareketleri geçen yıl trabzonspor'da da yapıyordu. ne değişti? değişen şu:
bu hareketleri galatasaray'da, yani kendilerinden daha üst basamakta oynayan bir takımda yapıyor ve rakipler bunun sonucunda daha çok kuduruyor.
yap aslanım. sezon sonu belki de beşiktaş maçında aldığın penaltı sayesinde 33. hafta kadıköy'e şampiyon olarak gideceğiz. böyle şampiyonluk olmaz olsun diyenler de sevinecekler o gün. o yüzden sen o an ne gerekiyorsa onu yap.
şarjör şarjör kurşun döktürmek lazım.