futbol'da puan'ı ve başarı'yı getiren etkenler attığınız ve yemediğiniz gollerdir. eğer bir maçta 1 gol atar ve gol yemezseniz , yediğiniz takdirde 1 fazlasını atabilirseniz hanenize puan yazılır.
burak yılmaz,
drogba gibi komple bir forvet oyuncusu değil golcüdür. hücumda çok pres yapmaz, çok iyi top süremez, top saklayamaz ama son vuruşu yapması gerektiği yerde olur ve yapar. bu tip golcülerin bir maçta kesintilerle 10 dakika görünmesi, iyi oynaması kafidir. diğer 9-10 oyuncu,
golcü topu kaleden içeriye soksun diye mücadele ederler.
bir maça bakarak takımın tek forvet ile daha iyi oynadığını düşünmek büyük yanılgı olur. zira elinizde
didier drogba'dan başka tek forvet oynayabilecek nitelikte elemanınız yok. gerek
umut bulut, gerekse
johan elmander,-hatta
sercan yıldırım- ancak striker'i bütünleyebilecek nitelikteki oyuncular. eğer "hazır piyasası var iken satalım" mantığı ile hareket edersek önümüzdeki sezondaki büyük hedefleri bir çırpıda silmiş olacağız. yabancı sınırlaması zaten büyük bir handikap ve
burak yılmaz'ın yaptığını yapabilecek nitelikteki bir forvetin maliyeti zaten burak'tan daha az olmayacak.
otursun oturduğu yerde. kendisine biçilen 15-20 milyonluk bonservis maliyetini önümüzdeki sezonki
şampiyonlar ligi'nde rahat rahat çıkarırı zaten. alacaksak
burak yılmaz'ın yanında yetiştirebilceğimiz, burak yılmaz sonrası o mevkiyi doldurabilecek genç bir forvet alalım.
* * yatırım böyle olur, kullandığın en iyi malzemeyi satarak değil.