3 nisan 2013 real madrid galatasaray maçında haksızlığa uğrayan futbolcu. sarı kart ceza sınırına takılarak 9 nisandaki maçta oynayamayacak, bu hepimizin takdiri.
kulübümüzün gün itibariyle
* yaptığı ceza iptali itirazının ise aslında hakkımızın yendiğinin kanıtlanması adına kritik bir psikolojik hamle olduğu kanaatindeyim. şöyle ki; şu an açıp
9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı başlığına tıklarsanız tur inancının yüzde 20-30'larda olduğunu göreceksiniz. çünkü bize lazım olan skor ancak uzatmaya götürmeye yeten 3-0. karşımızdaki takım real madrid; en tempolu futbolu oynayan, rakip yarı sahaya gittiğiniz vakit bile ya top kaybı yapar ve topu 5 saniye içerisinde kalemizde görürsek diye endişe duyduğumuz bir takım. şimdi burak yılmaz'ın 3 nisandaki maçta yaşadığı pozisyona penaltı verildiğini ve skorun 3-1 olduğunu varsayalım. bu durumda malumunuz, bize tur atlamak için 2-0 yetecek. işi farklı boyutlara taşıyan nokta ise; arada matematiksel olarak 1 gol fark olduğu halde o 90 dakika içerisinde real madrid'e karşı 2-0 üstünlük kurmak ile 3-0 üstünlük kurmak arasında maalesef o 2-3 gol farkından çok ama çok daha fazla bir fark olması. penaltımız verilse ve gol olsaydı,
9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı başlığına tıkladığınızda tur inancının yüzde 80'ler civarına çıktığını görecektik hepimiz. bu sözlükte yazan binlerce yazar var ve bu sayı kamuoyu yoklaması yapabilmek için gayet yeterli bir sayı.
uefa'nın cezayı iptal etmesi demek ise şu manaya gelecek; burak'ın penaltı pozisyonu ikili mücadele değil. yani orada burak düşüyorsa ya burak'a sarı vereceksin, ya da penaltıyı. cezanın iptali pozisyonun penaltı olduğunun kesin kanıtı olacaktır. kulübümüz de bu ihtimalin peşinde şu an. ceza iptali uefa'nın atadığı hakemin galatasaray'ın hakkını yediğinin de kesin kanıtı olacak ve bu durum bizim belki de resmi bir açıklama ile bir adım atmamızı daha sağlayacaktır.
ben uefa'nın bu ihtimalleri göz önünde bulundurarak cezayı iptal etmeyeceğini düşünüyorum. haksızlığı, penaltıyı onlar da görecekler, takım kayırmanın gün yüzüne çıkmasından, muhtemel kamuoyu baskısından çekinerek belki de önceden talimatlarını verdikleri hakemlerinin, pisliklerinin arkasında duracaklar.