• 911
    ortam taraftarıdır, nabza göre şerbet insanlarıdır, takımıyla övünecek tek bir şey bulamayıp kendilerini reklam edendir. tezahüratta da dediği gibi önce yeter demirören deyip transferler gelince yetmez diyenlerdir.

    döneklikleri anlatmakla bitmeyenlerdir. 3 temmuz skandalında işlerin içinde kendi takımları olduğunu bildiklerinden yorganın altına girerek sessizce fenerbahçe'nin üstüne gidilişini izleyenlerdir. ancak utanmadan en ufak mevzuda tek bir delil dahi olmayan 8-0'ları anlatıp ağlayanlardır.

    dünyanın en ağlak, en reklamcı, yüzsüz taraftarıdır. 94. dakika "zalad gelsin sizi kurtarsın" diye bağırıp 95. dakikada "bu maçı satanın anasını sikeyim" diyerek kendi futbolcularının maç sattığını savunacak kadar aşşağılıklardır.

    onlar için kaybetmek gurur kaynağı haline gelmiştir. çünkü her zaman kaybedenler ve kaybedecekler. onların için mağlup olmak onurlu bir iştir. mağlup oldularsa ya futbolcuları maçı satmıştır ya da karşıdaki takim şike yapmıştır.

    şu dünyada tek temiz takım varsa kendilerince beşiktaştır. sözde insancıl duruşları vardır, sosyal konularda duyarlı gözüküp alenen tribünlerde, resmi yayın organlarından ırkçılık yapanlardır.

    rakiplerin bestelerini bolca çalıp rakiplerini beste çalmakla suçlayanlardır. rakip futbolcuyu emek hırsızı diye suçlayıp kendi emek hırsızlarını aklamaya çalışanlardır. onlarca şike mevzusuna tek bir tepki koymayandır ancak futbol dışı her konuyu tribünde reklam yapandır.

    daha ne kadar devam edebilirim bilemiyorum ama ardı arkası gelmiyor bu çelişki ve döneklik dolu dünyalarının. kendi küçük dünyalarının en büyük kahramanlarıdır. onları kimse siklemez ama onlar dünyayı çevrelerinde dönüyor sanarlar.

    yazıyı nasıl bitirsem bilemedim bari son cümle şike kardeşleri fenerbahçelilerin bestesinden gelsin: "beşiktaşı tutanın ben aklını sikeyim"
  • 752
    vandaldır. yıllar yılı o kadar boş yere şişirilmiştir ki, aydın yılmaz'ın patladığını görünce biz de patlayalım artık, özümüze dönelim demişlerdir.

    çarşı denen tribün grubu içindeki 3-5 kafası çalışan, farklı adam tarafından idealize edilen tribün duruşu, estetik anlayışı aslında hiçbir zaman gerçeklik boyutuna erişememiştir. anarşi, reddetme, karşı koyma, boyun eğmeme, duyarlı olma gibi kavramlar hep laftadır aslında, öze dönüp baktığınız zaman aslında diğer büyük kulüp taraftarlarının aksine beşiktaş taraftarındaki sindirilmişlik, ezilmişlik, hor görülmüşlük yüksek dozda bir şiddet patlaması olarak fırsatını bulduğu ilk anda dışa vurmaktadır. bu her zaman için böyledir.

    bir zamanın liverpool maçında gösterdiği performansla, futbolseverler tarafından sempatik görülen bu taraftar kitlesi artık tamamıyla gözden düşmüştür. vahşiliğin, barbarlığın hüküm sürdüğü bir anlayışla, ağzından salyalar akarak etrafa saldırmak, sahaya inip futbolcuya fiziki müdahalede bulunmak gibi akıldışı eylemlere kalkışmak en basit ifadeyle aptallıktır.

    ayrıca yıllar yılı söylemlerinde vurgu yaptıkları tonların, bir anda fetih marşı şeklinde sloganlarla nasıl ters yüz edilebildiğine de şaşırmamak lazımdır.

    çünkü beşiktaş taraftarı aslında tam olarak budur işte. ne fazlası, ne eksiği.

    (bkz: 16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 1810
    hiç bir şeye yanmam da şu koyduğumun eziklerinin koyduk mu nidaları ile sevindiğine yanarım.

    ağzının ortasına terlikler vurduğumun ezikleri,

    sahasında iskender bey denen takımı yenmekle övünen loserlar,

    fakir edebiyatının yılmaz temsilcileri,

    en büyük gururu, deli sikmiş gibi anlamsızca bağıran taraftarı olan topluluk,

    galatasarayın yaşattıklarını rüyasında görse abdest alacak dallamalar,

    siz galatasarayın ancak sakalını kesersiniz ama o sizin sülalenizi...

    bu da burada kalsın!

    (bkz: 14 aralık 2015 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 1781
    öfff yine başlamışlar şampiyonluk kutlamalarına. bunlar niye böyle yahu? bir türlü öğrenemediler.

    atiba ve melo kıyaslaması falan yapmışlar bir de. yahu düne kadar hepsi siktir çekiyordu bu atiba'ya. veli'nin dönmesini bekliyorlardı veli-tolgay orta sahası için. tineri ciddi anlamda fazla tüketiyorlar belli. yine sezon başı, yine bjk şampiyonluk kutlamaları.

    allahım akıl fikir ver şunlara.
  • 1594
    --- alıntı ---

    hasan el sabbah isimli cezayirli mülteci ailesinin çocuğu fransa'daki
    okulunda sınıfa girdiğinde öğretmen sordu :
    - "adın ne"
    - "hasan el sabbah" diye cevapladı çocuk.
    - "fransa'da hasan el sabbah ismini kullanmayız bundan sonra senin adın
    jean-françois" dedi öğretmen.
    akşam eve döndüğünde annesi hasan el sabbah'a sordu
    - " günün nasıl geçti hasan"
    - "benim adım hasan el sabbah değil, artık fransa'da yaşıyorum ve artık adım
    jean-françois" dedi.
    - "sen isminden, ailenden, kültüründen ve dininden utanıyor ve yadsıyorsun
    öyle mi?" diyen annesi hasan el sabbahı dövdü.
    sonra olanları hasan el sabbah'ın babasına anlattı. babası hasan'ı daha kötü
    dövdü.
    ertesi gün okula gittiğinde öğretmen hasan el sabbah'ın yüzündeki çürükleri
    gördü ve sordu
    - "benim küçük jean-françois'ma ne oldu?"
    - "hiç sormayın madam, iki tane arap'ın saldırısına uğradım

    --- alıntı ---

    yani demem o ki, iki şampiyonlar ligi ön elemesi oynadılar, bi uefa çeyrek finalleri var ama havalar mençıstıra deplasmanda 7 8 çekmiş barselona amk. ligde fazla şerefliler, avrupada fatihler. amk 9 maçtır yenemiyorsunuz bizi, bi kere de yenin de galip olun tinerini şeyettiklerim.
  • 3116
    yatıp kalkıp fenerbahçe ile baş başa kalmamak için son 7 hafta* bizim yarışta kalmamıza dua etmesi gereken güruh.

    sezon başından beri sergen yalçın'ın mesnevi'den ders alan semazenler gibi elleri açık gezmesi, sürekli itiraz, sürekli hakemlerle didişme* rosier'in bileğe basmaları, dışarıya çıkan toptan gol olan pozisyonlar, rakibe verilen ucuz fauller, verilmeyen penaltılar(u: bu olayın öyle bir suyu çıktı ki yanılmıyorsam ilk yarıdaki hatay maçında hatay'ın 3 penaltısı verilmemişti) vesaire vesaire uzun uzadıya listenebilecek kollamalar, fener'le baş başa kaldıkları anda yalan olur. hak aramaya kalkarlar, karşılarında itle dalaşmaktansa çalıyı dolaşmayı tercih eden galatasaray taraftarı da olmaz, kendilerinden daha meczup bir gruba toslarlar, neye uğradıklarını şaşırırlar.

    sezon başından beri de kimse kendilerini kara kaşı, kara gözü için kollamadı. kolayca manipüle edilebilecek faydalı bir müttefik, ağlamayı sızlamayı kendine hayat felsefesi edinmiş, yeri geldiğinde ortalığı velveleye verme potansiyeline sahip insan yığınları ve galatasaray'a zarar verebilecek seviyede bir camia oldukları için büyük ortakları bunları bir nevi tavşan atlet gibi kullandı. ağabey ortaklarıyla baş başa kalırlar da galatasaray yerine doğrudan hedef kendileri olursa o zaman son günlerin moda tavşanı zavallı ralph'ten beter olurlar. öyle kardeş kardeş takılıp galatasaray'a saldırmaya benzemez o iş.
  • 1645
    kendi kendilerini gazlayıp sonra çakmağı kendileri çakan taraftar. kadron, etin-budun belli. veli, necip, pektemek filan işte. liverpool'u da elemişsin, sükse yapıp öcünü almışsın. daha kendini nerede konumlandırıyorsun ? gören sezona avrupa kupası şampiyonluğu parolası ile başladın sanacak.çağır takımı tribüne alkışla, teşekkür et, hafta sonu için moral ver bari. ama yok. kafa gidik hep.
App Store'dan indirin Google Play'den alın