barış özbek

	Barış Özbek
	Görev	:	Sportif Direktör
	Takım	:	M. Karşıyaka
	Yaş	:	38
	Uyruk	:	Almanya

• 601

  futbolcu bile olmadan galatasaray takımında 5 gol, 4 asıst yapan şahıs.
• 602

  geldiği zaman almanya ümit milli takımında oynayan ve gelecek vad eden bir oyuncuydu. ancak o günden bu güne tek eksik yönü olan tekniğinde en ufak bir gelişim gösteremedi. almanya ümit milli takımında oynadığı dönem mesut özil ile aynı seviyedeydi. şimdi ikisi arasındaki fark uçurum... evet demek ki yeterince çalışmamış, kendini geliştirememiş ve 2010 dünya kupasında almanya forması giymeye yaklaşamamış bile ama onun gelişim gösterememesinde bizim de kulüp olarak bir miktar payımız var gibi.
• 603

  özünde iyi biri.
  edit: nokta
• 604

  barış özbek hakkında kendimizi kandırdığımızı düşünüyorum. yetenekli olabilir. fakat bu yeteneği galatasaray'ın herhangi bir futbolcusundan fazla değil. barış'ın esas sorunu ise düşünmeden oynaması. bu sebeple de tercihlerinin felaket derecede yanlış olması. attığı pasın yerini bulmaması, gereksiz çalıma girmesi, anlamsız şut çekmesi hep bundan. bir futbolcunun en önemli özelliği, hele ki ortasaha futbolcusu ise, yaptığı tercihlerin doğru olmasıdır. gerçekten fiziksel olarak yetersiz olabilirsiniz, ama doğru zamanda doğru adama pas vererek, veya şut çekerek "fubolcu" sıfatı kazanabilirsiniz. barış özbek'e futbolcu değil demek büyük haksızlıkdır. ama bu, onun sıradan bir futbolcu olduğu gerçeğini değiştirmez.
• 605

  "ferkan arkadafımında föylediği gibi, büyük bir klübe geldim. teknik özelliklerim, önce hız geliyi, sonra teknik geliyi." evet klübümüze ilk geldiğinde bu cümleleri sarf etti. kendi de dediği gibi hem hızlı ve hem de çok teknik. lakin 3 senedir, bunlardan birini bile göremedik.
• 606

  "ferkan arkadafımında föylediği gibi, büyük bir klübe geldim. teknik özelliklerim, önce hız geliyi, sonra teknik geliyi." evet klübümüze ilk geldiğinde bu cümleleri sarf etti. kendi de dediği gibi hem hızlı ve hem de çok teknik. lakin 3 senedir, bunlardan birini bile göremedik.
• 607

  hakkında sayfalarca analiz yapılacak bir adam olduğunu düşünmüyorum. hangi özelliklere/yeteneklere sahip olup olmadığı ortada. ne kadar çabalasa da, galatasaray ayarında bir futbolcu değildir. gerçi son 10 yılda öyle adamlar gördük ki...
• 608

  2009-2010 sezonuna bence gayet güzel başlamıştır. takımın bir parçası gibi oynamakta kendinden ne isteniliyorsa yapmaktaydı ve başarılı olmaktaydı,..
  sonra ne mi oldu barış kendinden istenilenin fazlasını vermeye çalıştı gol atmaya çalıştı, kendinden defansif yönde savaşcı bir oyun istenilmekte fakat bu adam ofansif olmaya teknik olmaya çalışırken garibim elanoda onun boşluğunu kapatmaya uğraştı... ama benim gözümde bitti an ligin ilk maçlarında arda ile girdiği penaltı tartışmasıdır. inşallah bu sene kendine çeki düzen verirde iyi bir rotasyon oyuncusu olur.
• 609

  rotasyon oyuncusudur.
  
  temponun düştüğü maçlarda oyuna girerek orta saha ve sağ kanadı hareketlendirir.
  şutları ve ortaları sabri'den iyidir; zira bu durum istatistiklere gol ve asist olarak da yansımıştır.
  
  elden çıkarılsa öyle değecek bir bonservis kimse vermez.
  eğer yıllık ücreti 1 milyon euro'nun üzerinden değilse pekala kadroda tutup rotasyonda kullanılabilir.
• 610

  herkesin teknik direktör olduğu memleketimde, kendisi gayet vasatın üstünde bir futbolcudur.
• 611

  caner'den farksız. meziyetleri farklı da olsa kafayı kullanmadan bodoslama oynadıkları futbolla gelecek vaad ettikleri dönemden öteye geçememişlerdir. tıpkı caner gibi disiplinsiz, profesyonellikten uzak davranışları had safhadadır. fakat mücadelesiyle direnci düşmüş bir ortasahaya tekrar hareketlilik getirebilecek cinstendir.
  
  fizik olarak üst düzeyde, mücadeleden düşmez kolay kolay. fakat ilk 11 olarak.. ı-ıh.. rotasyon için kullanılmalıdır. eğer aklını da kullanmayı öğrenecek olursa o zaman belki zaman zaman hak ederek ilk 11 fırsatı bulabilir. şu saatten sonra daha akıllı bir herif olması imkansıza yakın fakat teknik/taktik bilgisini geliştirdiği, geliştirmeyi istediği ölçüde ilerlerse daha az tepki alır, saha içinde daha fazla güven verir ve sadece mücadele adamı olmaktan bir adım da olsa öteye geçebilir.
  
  kadro derinliği için faydalı olduğunu da yadsıyamayız mevcut koşullar içerisinde. geçen seneki ortasaha faciası yüzünden hakkettiğinin çok üzerinde forma şansı buldu ama yine de fizikten başka bir şey katmadı takıma. bakalım yeni ortasaha nasıl şekillenecek. cana'nın yanına bir transfer daha gelecek kuşkusuz, o zaman da 11 ihtimali tamamen kalkacak ortadan. kulübeye kesin dönüş yaptığında, umarım anlar giydiği formanın, oyuncusu olduğu kulübün ve kendisini çalıştıran iki dehanın önemini ve oyununun üzerine birşeyler koymayı dener.
• 612

  gattuso'dan neyinin eksik olduğunu anlayamadığım futbolcudur. tipleri aynı, biri at hırsızı tipli, öteki feylesof...
• 613

  karl heinz feldkamp'ın bize attığı en büyük kazık.
• 614

  galatasaray takımının* sezon içinde kullanacağı 30'a yakın futbolcusundan biridir.
  türkiye süper lig seviyesindeki futbolculara göre özelliklerini incelemek gerekir, eğer böyle yapmazsak "halı sahada oynatmam ben barış'ı" gülünçlüğüne düşeriz. zira barış bizle halı sahaya çıksa top göstermez. en güzel golleri, en güzel pasları o atar, hiç birimizden çalım yemez ama çalım atamadığı kimse de olmaz, karıştırmamak lazım süper ligdeki barış'la halı sahadaki barış'ı. bence önemli bir konudur bu, uzatmamın da sebebidir.
  
  teknik kapasitesi sınırlıdır barış'ın. basit pasları verebilir elbette. ancak ince paslar, uzun pasları beceremez. şut ortalaması kötüdür, orta kesemez adam gibi, çalım atıp adam geçemez.
  işin kötüsü, barış bunların farkında değildir. sürekli uzaktan şut, çalım, ince pas, orta dener. gattuso örneği verilmiş ya, aradaki fark gattuso'nun bunları zorda kalmazsa denemeyişidir. topu alır pirlo'ya verir. ama barış alır, topu taşır, çalım atmaya çalışır olmaz. yapması gereken topu alacak en yakınındakine verecek, bu kadar basit. ama cruyff ne demiş "zor olan basit oynamaktır".
  
  barış yapmaması gerekenleri yaparken hiç yorulmaz. işte püf noktası burası. bu adam yorulmuyor. demek ki barış'tan verim alabilmek için ona belli bir görev tanımlayacaksınız, dışına çıktığında siz de onu dışarı alacaksınız, takıma fazla zarar vermeden.
  önceki sezonlarda banko oynarken, geçen sezon yedek kalmasının sebebi topla başarısız olmasıydı. feldkamp'ın sisteminde orta sahada mutlaka bir aslan asker şvayk bulunurdu. skibbe döneminde de lincoln'ü oynatıyorsanız ve linderoth yoksa ortalıkta barış orta sahadaki savunma eksikliğini kapatmak için oynuyordu. ama rijkaard, kaleciyi bile pas yapan oyuncu istediği için zorunluluklar dışında kulübede oturmak zorunda kaldı. takımın orta sahasının çok boş kaldığı sezonun son bölümlerinde daha fazla oynayabilirdi belki, hoca düşünmedi.
  
  çirkeflik yaptığı, rakibine kasıtlı tekme attığı için galatasaray'a yakışmıyor, diyemem. cana'yı göreceğiz. ve daha önce bülent korkmaz'ı gördük hatta hagi'yi gördük. hagi kızdığı zaman rakip oyuncu, hakem ayırmazdı. o yüzden bunlar sahada olan şeyler, saha dışında, koridorlarda hala devam ediyorsa pislik o zaman hesap sormak gerekir. sahada olan sahada kalır. yoksa cantona'yı ne yapacağız ya da zidane'ı. istemezdik gelmelerini değil mi? futbol öyle hijyenik bir oyun değil arkadaşlar, * büyük mücadele var sahada, sizin tvden veya tribünden fark edemeyeceğiniz, sadece ağır çekimlerde görebileceğiniz bir kavga var sahada.
  
  barış hakkında bu kadar şey yazmazdım aslında ama cimbomlu rica etti, ben de biraz uzattım sanırım.
  
  özetle, barış kalabalık kadro içinde yer almasında sakınca olmayan, sanırım ücreti takım ortalamasının altında, belki rijkaard ve neeskens kulağına üflerlerse kendini geliştirebilecek, genç bir oyuncu ve hatta almanya ümit milli takımında oynamış bir futbolcu.*
• 615

  futbolcudur.ama galatasarayda oynayacak kapasitede futbolcu değildir.üç senedir kendini geliştirmeyip geriye gitmiş ve kanımca galatasarayda futbol oynamayı hak etmemektedir.
• 616

  yanlızca hagi'yi, messi'yi, ronaldolar'ı futbolcu olarak görenlerin, 'futbolcu değil' dediği oyuncu. tamam arkadaş adamın tekniği, kapasitesi sınırlı olabilir ama topçu değil ne demek. emeğe saygınız olsun bari. ayıptır, yazıktır. yakışmaz bize emekçinin emeğini inkar etmek. beğenirsin beğenmezsin orası tartışılr herzaman ama bu adam elinden geldiğince kendini maça veren, yüreğini koyan, kadromuzda ki 3-5 oyuncudan biridir.
  
  edit: bende pek beğenmem kendisi. akrabası falan da değilim.
• 617

  en nefret ettiğim oyuncu tipine örnektir. her seyden önce ağlaktır; olur olmaz her pozisyonda yandım allaaaah diye kendini yere atar. mental açıdan da son derece yetersizdir; her nevi kontratagı öldürür. ve her seyden önemlisi gelişim özürlüdür. bence bu adam hiçbir zaman futbolunun en olgun çağını yasayamayacaktır.
• 618

  (bkz: çalışıyor ama zeki değil)
• 619

  (bkz: bal yapmayan arı)
• 620

  13 temmuz 2010 galatasaray fc kleve macinda almanca itiraz etmi$tir hakeme. *
• 621

  konuştuğu zaman aklıma das borak'ı getiren gurbetçi oyuncumuz...
• 622

  barış'ı çoğu galatasaraylının aksine bugüne kadar hep savundum.
  
  kapasitesi belli, ama her zaman elinden geleni yapar. ve belli bir özelliği olan bir oyuncudur diye düşündüm. sahanın her hangi bir bölgesine koyduğunuzda, o bölgeyi atmo bombası düşmüşe çevirir barış. orada ne sizin takımınız ne karşı takım top oynayabilir. giden top geri gelmez.
  
  ama bunu yararına kullanabilirsin. kalli yaptı bunu.
  
  ayrıca idmanlarda, maçlarda, takımın uyuşukluk yapıyorsa, rakibini küçümsüyorsa, bir silkinmeye ihtiyaç duyuyorsa, bırakırsın bunu sahaya.
  
  tazmanya canavarı gibi, koşar basar, tekme atar, çift dalar, ama ateşler takımını mücadelesiyle.
  
  18 temmuz 2010 galatasaray pas hamedan maci sonrası ise kocaman bir ama ekliyorum sonuna.
  
  bu maçta belli ki takımın bir duran top kullanıcısı var, emre çolak. öyle ki rijkaard her duran top olduğunda kenardan çolak! diye bağırıyor.
  
  peki niye baştan konuşulmamış diyebilirsiniz. niye rijkaard mal gibi her seferinde bu çocuğun ismini bağırıyor?
  
  sözüm meclisten dışarı, bazı gerizekalılar, inatla her duran topta topun başına geçmeye çalışıyor. 1, 2, 3 yetmiyor, barışçığım 4, 5, 6. sefer yine duran topu kullanmaya çalışıyor.
  
  bu kadar yüzsüz, akılsız ve terbiyesiz bir davranışa hiç rastlamamıştım, muhtemelen böyle seyircisiz ve hocanın uyarılarını net olarak duyabileceğimiz bir maç olmadığından. ulan anla işte, niye hala ısrarla kullanmaya çalışıyorsun duran topu?
  
  ne ispatlayacaksın?
  
  bu çocuk galatasaray'ın adamı değil malesef.
• 623

  hatalarından ders alması durumunda bütün kendisine inanmayan sözlük yazarlarını utandıracak yürek ve ciğer kapasitesine sahip futbolcumuzdur. güveniyorum kendisine fakat temkinli bir güven bu diyelim şimdilik.
• 624

  kendisi için harcanan otel yiyecek ulaşım vb...paraların hepsi milli israftır.
• 625

  (bkz: my name is barış özbek... özbek from galatasaray)