resim
Barış Alper Yılmaz
Takım:Galatasaray
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:24
Boy:1.86
Uyruk:Türkiye
  • 97
    yazmayayım yazmayayım diyorum ama olmuyor...

    galatasaray taraftarı 2009-2010 arası transfer döneminde sabah bir uyanıyordu milan baros gelmiş. başka bir sabaha kalkıyordu tak kader keita. ertesi bir bakmışsın fernando meira. diyeceksiniz ki parayı basarsan de bruyne de gelir, evet ama bu da keçiören topçusu be abi. yani galatasaray'ın da bir büyüklüğü olmalı, bir imajı olmalı. üç haftadır ptt topçusu oldu mu olmadı mı bunu beklemek bu kulübe hiç yakışmıyor. ayıp!
  • 221
    23 ağustos 2021 galatasaray hatayspor maçının sonlarında 5'e 2 gittiğimiz pozisyonda yanlış bir tercih yaptı ve topu kaptırdı.
    ancak maç bittikten sonra sürekli kendi kendine söylenmesi, kendine kızması, "ah beee" diyerek yürümesi; kendisini ıspatlamaya ne kadar istekli olduğunu gösteriyor.

    bu adamın fizik kondisyonu çok iyi. tekniği, oyun görüşü zamanla gelişir ama gelişmesi için hocanın emre akbaba, babel ve arda turan ın aldığı sürelerden kesip ona barış'a vermesi gerekiyor.

    senden ümitliyim çocuk, yürüyedur.
  • 5483
    gıda zehirlenmesi sebebiyle ilk maçı kaçıracak gibi duran futbolcu. sara ile birlikte olmamaları halinde ne yazık ki ilk maç * için beraberlik iyi sonuç haline gelecek.

    edit : ulan biz bile maça iki gün kala trt sinyallerini kontrol ediyoruz, programımız varsa iptal ediyoruz, maç menüsünü düşünüyoruz. ne yaptın hatay usulü zurna döner mi gömdün ?
  • 4728
    cengiz sakatlığı sonrasında sağ bek mert müldür imkanı oluştu bir anda. olur da bu eşleşme gerçek olursa barış 1.60'lık mardinli hammalların çift kapılı buzdolabını sırtlayıp 5 kat taşıdığı gibi mert'i sırtına alır bak ben bu mevkide de oynamıştım diyerek bütün sahayı gezdirir.

    fenerli savunmacılara eziyet olacaktır yine. yırtıl bakayım aslanım.

    (bkz: 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 3879
    balım senin bandırmaspor'a karşı penaltı atmana gerek mi var sanıyorsun. sen tabelayı şampiyonluk giderken maçın son dakikasında kullanmadığın ayağınla topa dömivole vurup yapmışsın. siktiret tete gibi skora etki etmeyen adamlar bandırma'ya karşı kendini kandırsın. senin bizim ve avrupa kulüplerinin temsilcileri nezdinde saygı görmen için penaltı atmana ihtiyaç yok. canını sıkma. sene sonu kupayı kaldırırken man of the season olarak 50 bin kişi adını haykıracak zaten.
  • 1967
    fm'ciler iyi bilir. bazı genç oyuncular vardır fiziksel özellikleri insanüstü olduğu için mental seviyesi yetersiz de olsa geliştiğinde geleceği noktayı düşünerek performansına hiç takılmadan 11'e atarsınız. 1-2 sene sonra da o anların ekmeğini çatır çatır yersiniz. kendisi tam olarak o oyuncu. kötü gününe de razıyım.

    bu sezon 778 dakika süre alıp 4 gol 1 asist yapmış. bunların her biri de birbirinden kritik anlardaydı. kerem gibi 2500-3000 dakikalar almasını geçiyorum, 1500 dakika bile oynatıp 10 gole ulaştırsanız, menejerleri kapınızda uyutursunuz.

    ayrıca dün okan buruk'un skor olarak önde olmamıza rağmen sağ kenara değil de forvet arkası gibi oynatıp ön alanda tamamen serbest bırakmasına da ayrı bir dikkat çekmek gerek.

    (bkz: 30 mayıs 2023 ankaragücü galatasaray maçı)
  • 5236
    sadece mantıksal ilişki kurarak transferine bakalım (bu durum davinson için de geçerli):

    barış iyi bir oyuncu mu? evet
    form durumu iyi mi? evet
    daha iyi bir oyuncu olabilir mi? evet
    kontrat sorunu var mı? hayır
    yaş sorunu var mı? hayır
    takım için önemli bir oyuncu mu? çok önemli. hem versatil hem türkiye içi yetişme.
    takım içinde sorunu var mı? hayır
    yerine gelen, ya barış’ı gönderelim de şu çocuğun önünü açalım diyebileceğimiz bir oyuncu var mı? hayır
    barış’ı satarsak, barış seviyesinde bir oyuncu alabilir miyiz? en azından türk olarak hayır
    acil paraya ihtiyacımız var mı? yönetimin söylediğine göre hayır
    barış gitmek istiyor mu? hayır

    bakın sadece şu bilgileri bu işi bilen bir sportif direktöre gönderin. der ki kardeşim bu oyuncu astronomik teklif gelmediği sürece satmayın. o teklif nedir? piyasa fiyatının iki katı. 40 milyon. ama kimse vermez. vermesinler kardeşim zaten bu adam benim oyuncum, gitmesin istiyorum. illa gidecekse de o paraya gitsin.

    yöneticilerin görevi as oyuncularını koruyup, kadroyu güçlendirmektir. barış’ı ben de satarım. sen git tete’yi sat, takımdan ayrılmak isteyen kerem’e, nellson’a teklif bul. 11 oyuncuna dokunma.

    ama gözüken yönetim işin kolayına kaçıp barış ve davinson’u satarak kaynak oluşturmaya çalışacak. taraftar tepkisi olmazsa 20-25’e satılacağını düşünüyorum.
  • 2817
    manu* karşısındaki 2. golde attığı müthiş vucut çalımı, sonrasındaki duraksamaksızın yaptığı müthiş koşu ve aldığı pasla topu kerem'e tam da olmasi gerektiği şiddette verdiği müthiş pas ile maçı çeviren adamdı. sadece o pozisyon bile barış'ın doğru kullanıldığında korkunç bir silaha dönüşebileceğini gösteriyor. bazı maçlar ne yazık ki kendi repertuarıyla halledemeyeceği şekilde gelişiyor. ama ne zaman fiziksel bir savaş ve boşluklar içeren bir maça evrilirse oyun o zaman en büyük silahlarımızdan biri oluyor. kendisine destek olmak ve gelişimini desteklemek lazım. 4 gündür her gün bir doz manuya attığımız 2. golde barış'ın aksiyonunu izleyip mest oluyorum. bunu yapan bir adam üstdüzey bir kumaş barındırır unutmayın.
  • 3856
    deplasman bükücü. türkiye ligini gerçekten bilenler iyi biliyor ki türkiye'de deplasmanı teknik, taktik ile değil fizik ile kazanırsın. çünkü rakibinde en az 8 tane kazma adam olduğundan ve kendi evlerinde oynadığından sert ve acımasız oynayarak rakibi yıldırmaya çalışıyorlar. en kötü 1 kere bile halı saha yapmış adam şunu biliyor ki rakip sana çok sert girerse "aman ya fazla top almayım başıma bişi gelmesin" der.

    işte barış alper tam bir deplasman bükücü. barış alper hem güçlü hem hızlı. türkiye'de hiçbir bek ve hatta stoper barış'ın fiziği + hızı ile mücadele edemez. o yüzden de deplasman maçlarında barış alper bize acayip faydalı oynuyor. üstelik en sevdiğim kısımlarından biri, hiç pısırık değil pis rakibe karşı kendisi de daha da pisleşiyor, uğraşıyor, yıldırıyor rakibini. işte galatasaray'da oynayan türk futbolcu böyle cesur olmalı. çünkü sen galatasaray'ın topçususun kimse seni sindirmemeli. barış alper sinmiyor.

    bunun yanında geldiğinden beri ekibiyle bireysel çalışmalar yapıyor. bunun da karşılığını alıyor. kendini geliştiren adama anca şapka çıkarırız ve destekleriz. barışım alperim yılmazım. şahanesin.
  • 2747
    bazı müşterilerce bir hafta önce hocasının sol açıkta görev verdiği maçta sunduğu hizmetten memnun kalınmayan futbolcu. çöp ilan edenler de vardı. bugün old trafford'da otuz dakikada maç aldı. utanan olacağını sanmıyorum. aynısı bu sezon defalarca kerem'e yaptılar. bugün de tam hazırlıklara başlamışlardı ki, barış alper kerem abisini de kurtardı. helal olsun aslan parçası.
    (bkz: 3 ekim 2023 manchester united galatasaray maçı)
  • 2654
    son dönemlerde epey revaçta olan ve eğlenceli yorumları da olan bir internet jargonu var; sen alışmışsın güneşli günlere, ben gecenin dördü beşiyim şeklinde.

    bizim ligimizde de gecenin dördü beşi sayılabilecek deplasmanlar vardır, kışın içanadoluda kuzey karadenizde onynanan, dümdüz koşarken bilek kırabilecek sakatlıklar yaşanacak deplasmanlar. işte barış alper yılmaz o capslerdeki gibi gecenin dördü beşiyim diye öıkıp sivas maçını alacak futbolcudur, ligimizde şanpiyonluk böyle maçlardan, böyle deplasmanlardan geçer. belki takım seviyesinin altında futbol aklı olan fakat yıkılmayıp patates tarlasındaki kavgadan galip çıkan futbolcular her zaman takımlarının kazandıkları şampiyonluklarda isim sahibi olmuşlardır.

    barış alper yılmaz da bu şekilde takımımıza genç bir isim olmasına rağmen çok puan kazandırmış ve çok puanlar kazandıracaktır.
  • 5338
    son zamanlarda kadınların ilgisinin kendisini şımartıp futbol hayatında olumsuz etki yapacağına dair yorumlar görüyorum. kendisiyle aynı takımda oynamış kuzenimin anlattıklarını yazayım belki bu konuda fikir verir.

    kimse ifşa olmasın diye çok bilgi yazamam ama muhtemelen bu haliyle de çözülebilir, neyse. bizim kuzen takımın genç yıldızı, en büyük umudu. üç büyükler, yurtdışı falan yapacağına kesin gözle bakılıyor o zamanlar. takımda barış alper de var ama sanırım o zamanlar o takım için bile öylesine bir oyuncuymuş. takımın 30 yaş üstü nüfuzlu abilerinin yaptığı geyikler şu şekildeymiş: “oğlum bak bundan yıllar sonra, parayı vurmuşuz. bi gün beach clubda takılıyoruz. bizim kokteyller geliyor. garsona bi bakıyoruz, bizim barış!” veya “istanbulda benim evde toplanmışız. acıktık yemek söylüyoruz. kuryeye bi bakıyoruz, barış!”. sanırım takımda da sessiz, ağırbaşlı veya saygılı bir çocukmuş o da bu şakalara gülüp hiçbir şey söylemiyormuş. ama tabii asıl farkı yaratan diğer kısım. bizim kuzenler takımın geri kalanı falan antrenman bittiği gibi ya fifa başına oturuyorlarmış ya da kafelerde falan takılıyorlarmış. barış alper çoğunlukla tek başına bile olsa fazladan çalışırmış. özellikle beslenmesine de çok dikkat ediyormuş, her ürünü en kaliteli olduğu yöreden kargoyla getirtiyormuş. kuzenin söylediğine göre her hafta kutu kutu yiyecek getirtiyormuş kendisine. böyle olunca tabii bu adamın geldiği nokta hiç şaşırtıcı değil.

    spor muhtemelen bu hayatta ekstra çalışmanın, kendine iyi bakmanın en doğrudan karşılığını alabildiğin alandır. yani bir mühendis olarak da kendini geliştirmeye devam edersin, yeni şeyler öğrenirsin ama bunun karşılığını kariyerinde yıllar içinde falan alırsın. futbolda bireysel olarak yapacağın her ekstra şeyin sana aylar, belki de haftalar içinde olumlu dönüşü olacak. çocukluğumdan beri altyapılarda oynayıp profesyonelliğin ucundan dönen veya profesyonel olup pek tutunamayan tanıdıklarım çok oldu. hepsinin de hikaye benzer; en ufak sıçramada ben oldum havalarına girmek ve sigara, alkol dahil kendilerine çok kötü bakmaları… hep hayret ediyordum arkadaşlarıma o yetenekle çok daha yukarıları hedeflemek varken kapağı attıkları ilçe takımıyla yetinmelerine. belki benim cahilliğimdir ama her antrenmandan sonra 15 dakika boş kaleye uzun şut çalışsan bu bile seni daha iyi bir futbolcu yapar. hiçbiri yapmıyordu. zaten çoğu silindi gitti.

    barış alper’i bahsettiklerim için çok seviyorum. artık yeni türkiye’de bu pek mümkün değil ama eski türkiye’de orta direk veya fakir bir ailenin çocuğu için rahat yaşamanın yolu okumak ve/veya çok çalışmaktı. üniversite okumak demek ailenin çektiği sıkıntıların çoğunu senin çekmeyecek olman demekti. bu yönüyle de barış alper benim için bir insanın çok çalışarak, hak ettiği her şeyi söke söke almasını sembolize ediyor.

    sonlara doğru sıcaktan konsantrasyonumu kaybettim, bağlamak istediğim yere tam bağlayamayacağım. ancak kendisini seviyorum. yurtdışında oynamak istiyorsa gitsin en güzel takımlarda en iyi başarıları elde etsin. kalırsa da biz buradayız, türkiye’nin en büyük kulübünde güzel bir kariyeri olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın