1
var böyle bir şey.. gerçi şimdiye kadar kimseye faydası dokunduğunu görmedim bu elemanın ama gençliğimde bu ak sakallı dede ile ilgili başımdan geçeni yazayım..
bir ara (sanıyorum 1984) milli piyango bayiliği yaptığım bir dükkanım vardı. deli gibi at yarışı oynuyorum, aynı zamanda bu hobimi paraya çevirebilmek için at yarışı programı çıkarıyorum.. at yarışı programı işinden de deli para kazanıyorum.. neyse.. işte bu günlerin birinde gece rüyyama bu ak sakkallı dede denen ......... girip bana ertesi günün tüm yarış sonuçlarını verdi. ben de ne var ne yoksa paraya çevirip misli altılı, ikili, çifte allah ne verdiyse bastım.. allah seni inandırsın sözlükçü, tutsa bana türkiyeyi kazandıracak bahislerin hiç biri tutmadığı gibi, ak sakllı dedenin bana verdiği atlar tabelaya dahi giremedi..
o öfke ile dükkana dönüp tezgaha yeni yerleşmiştim ki benim yaşlarımda bir arkadaş heyecanla tezgaha yaklaştı ve
- sonu 375 ile biten bir bilet istiyorum.. dedi
(biletlerin hepsini elden geçirdim, müşterinin istediği gibi bir bilet yok)
ben - özür dilerim öyle bir bilet kalmamış.
müşteri - (heyecanla) yapma yaaaaa...
ben - ne oldu ki?
müşteri - sorma ya. dün gece rüyama ak sakallı bir dede girdi. "git istasyonun girişindeki gişeden sonu 375 ile biten bir bilet al, büyük ikramiye sana çıkacak" dedi. ben de taaa tuzla dan kalkıp buralara geldim..
ben - (sinir içerisinde) senin rüyana da mı girdi o pezevenk!!
müşteri - höööö...
ben - bak kardeşim.. o ak sakallı pezevenk bir daha rüyyana girerse ona de ki; "istasyon'un girişindeki biletçi çocuk dedi ki, "verdiğin atlar tabelaya dahi girememiş, bir daha o çocuğun rüyyasına girersen senin ananı ........miş" de.. tamam mı.. hadi güle güle şimdi..
sonradan düşündümde ben ne haldeymişim demek ki, o arkadaş nasıl bir olgunluk gösterip sessizce ortadan kaybolmuş.. hayret..
neyse sözlükçü.. ben yandım siz yanmayın.. sözünü ettiğim o günkü para, orta sınıf bir mahllede alınabilecek bir dairenin yarı parasıdır..
(bkz: ciğerim yanıyo huleyn)
edit: ya şimdi aklıma geldi. o günü hipodrom dan çıkarken canım turşu çekti. turşu satan adama doğru yaklaşırken elimi cebime attım. bir de ne göreyim. bir tane salatalık turşusu alacak bozuk para bile yok cepte.. bozuklara kadar basmışım.. aklımı ......
bir ara (sanıyorum 1984) milli piyango bayiliği yaptığım bir dükkanım vardı. deli gibi at yarışı oynuyorum, aynı zamanda bu hobimi paraya çevirebilmek için at yarışı programı çıkarıyorum.. at yarışı programı işinden de deli para kazanıyorum.. neyse.. işte bu günlerin birinde gece rüyyama bu ak sakkallı dede denen ......... girip bana ertesi günün tüm yarış sonuçlarını verdi. ben de ne var ne yoksa paraya çevirip misli altılı, ikili, çifte allah ne verdiyse bastım.. allah seni inandırsın sözlükçü, tutsa bana türkiyeyi kazandıracak bahislerin hiç biri tutmadığı gibi, ak sakllı dedenin bana verdiği atlar tabelaya dahi giremedi..
o öfke ile dükkana dönüp tezgaha yeni yerleşmiştim ki benim yaşlarımda bir arkadaş heyecanla tezgaha yaklaştı ve
- sonu 375 ile biten bir bilet istiyorum.. dedi
(biletlerin hepsini elden geçirdim, müşterinin istediği gibi bir bilet yok)
ben - özür dilerim öyle bir bilet kalmamış.
müşteri - (heyecanla) yapma yaaaaa...
ben - ne oldu ki?
müşteri - sorma ya. dün gece rüyama ak sakallı bir dede girdi. "git istasyonun girişindeki gişeden sonu 375 ile biten bir bilet al, büyük ikramiye sana çıkacak" dedi. ben de taaa tuzla dan kalkıp buralara geldim..
ben - (sinir içerisinde) senin rüyana da mı girdi o pezevenk!!
müşteri - höööö...
ben - bak kardeşim.. o ak sakallı pezevenk bir daha rüyyana girerse ona de ki; "istasyon'un girişindeki biletçi çocuk dedi ki, "verdiğin atlar tabelaya dahi girememiş, bir daha o çocuğun rüyyasına girersen senin ananı ........miş" de.. tamam mı.. hadi güle güle şimdi..
sonradan düşündümde ben ne haldeymişim demek ki, o arkadaş nasıl bir olgunluk gösterip sessizce ortadan kaybolmuş.. hayret..
neyse sözlükçü.. ben yandım siz yanmayın.. sözünü ettiğim o günkü para, orta sınıf bir mahllede alınabilecek bir dairenin yarı parasıdır..
(bkz: ciğerim yanıyo huleyn)
edit: ya şimdi aklıma geldi. o günü hipodrom dan çıkarken canım turşu çekti. turşu satan adama doğru yaklaşırken elimi cebime attım. bir de ne göreyim. bir tane salatalık turşusu alacak bozuk para bile yok cepte.. bozuklara kadar basmışım.. aklımı ......