1
mustafa kemal atatürk hepinizin malumu sporu ve sporcuyu destekleyen bir liderdi. kendisi sporu ve sporcuyu sadece maddi veya manevi olarak desteklemekle kalmamış ülke genelinde sporu her yaştan birey için zorunlu hale getirmiş ve insanımızın beden eğitimi alanında eğitilmesi için kanun tasarlamış ve direktiflerde bulunmuştur.
bu çalışmalardan en önemlisi ise şüphesiz 3530 sayılı beden terbiyesi kanunu'dur.
3530 sayılı beden terbiyesi kanunu için m.k.atatürk almanya'dan dr. carl diem'i bu tasarısını anlatmak ve bu doğrultuda bir rapor hazırlatmak için ülkemize davet etmiştir. bu carl diem'in ülkemize ikinci ziyaretidir.
carl diem hakkında bilgi için;
http://en.wikipedia.org/wiki/Carl_Diem *
beden terbiyesi kanunu'nun tasarı süre şu şekildedir;
---------------------------------
bu kanun için m.k.atatürk türk spor kurumunun kuruluş planlarını hazırlayan alman uzman dr. carl diem'i tekrar türkiyeye getirtmişti. arzuladığı modeli kendisine etraflıca izah ettiği gibi, bazı konuları da özel olarak dikte ettirmişti.
dr.diem, aldığı direktifler üzerine bir kuruluş planı hazırlayıp bunu vererek ülkesine dönmüştü. ve kurulan bir heyet tarafından bu raporun ışığı altında bir kanun hazırlanarak meclis'e sunulmuştu.
bu 3530 sayılı beden terbiyesi kanunu olarak mecliste kabul edilmişti.
kanun meclis'te kabul edildiğinde (1938 haziran ayı sonu) atatürk'ün sağlık durumu ciddiyet arzetmekteydi. savarona yatındaki odasında hasta yatağında yatmaktaydı. meclisin yeni döneminin açılışına doğru durum daha da ağırlaştığından atatürk dolmabahçe sarayına nakledildi. fakat herşeye rağmen meclisin 1 kasım 1938 günü 5. dönem 4. toplantı döneminin açılışı müsasebetiyle vermek istediği söylevini günün başbakanı celal bayar'a hasta yatağında dikte ettirmişti.
meclisin açılış günü (1 kasım 1938) atatürk'ün sağlık durumu tehlike arzetmekteydi. o dolmabahçe sarayındaki hasta yatağında yatarken söylev onun adına celal bayar tarafından meclis kürsüsünden okunmuştu.
atatürk bu söylevinde üzerinde önemle durduğu bu kanuna da değiniyor ve şöyle diyordu.
-(gbkz: türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahalarında da idealine ulaşması için yüksek kamutay'ın)* (gbkz: kabul ettiği beden terbiyesi kanunu'nun tatbikatına geçildiğini görmekle memnunum.)
(u: atatürk çok şükür ki büyük ümitler beslediği bu kanunun nasıl uygulandığını görmemiştir.)
---------------------------------
atatürk bu kanunla, sporu bir ana dava olarak ele alıp, bedene eğitimini milletine mecburi kılan dünyada ilk devlet adamı olmak gibi büyük bir özelliğe daha sahip oluyor.
atatürk'ün vefatını izleyen günlerde dünyanın en ünlü gündelik spor gazetelerinden l'auto yayınladığı bir makalede atatürk'ün spora verdiği önemi şöyle ifade ediyor.
---------------------------------
(gbkz: ''...dünyada ilk defa beden eğitimini milletine mecburi kılan devlet adamı o olmuştu. yalnız kağıt üzerinde ve nutullarda değil, bunu bilfiil yerine getirdi. stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. halkevlerinin spor kollarını bizzat mürakebe etti ve milletin mükadderatına hakim olduğu günden itibaren türkiyede spor, gittikçe artan bir önem ve değer kazandı...'')
---------------------------------
3530 sayılı beden terbiyesi kanunu'nda atatürk tarafından dikte ettirildiği bilinen 4. madde şu hükmü kapsamaktaydı:
(gbkz: '' madde: 4- gençler için kulüplere girmek ve boş zamanlarında beden terbiyesine devam etmek mecburidir. hangi yaştaki vatandaşlara ne kadar müddetle ve hangi mevsimde spor mükellefiyeti altında bulunacakları ve ne gibi devair) * (gbkz: ve müesseselerde beden hareketlerinin tatbiki lazım geleceğini vekiller heyetince)* tayin olunur.''
---------------------------------
sonuç olarak mustafa kemal atatürk, günümüzdeki gibi hangi takımlı olduğuyla değil sporu halk tabanına yaymak için verdiği uğraşla konuşulmalıdır. içinde bulunduğumuz şikeli, dopingli rezil ortamın böyle bir liderin hayal ettiği sistemle taban tabana zıt olması ülke sporunun uzun süredir kötü yönetildiğinin en büyük göstergesi. bugün yönetenler de kaçınılmaz olarak öncüllerinin kopyası oluyor.
ne zaman ufku geniş bir yönetici çıkar bilinmez.
bu çalışmalardan en önemlisi ise şüphesiz 3530 sayılı beden terbiyesi kanunu'dur.
3530 sayılı beden terbiyesi kanunu için m.k.atatürk almanya'dan dr. carl diem'i bu tasarısını anlatmak ve bu doğrultuda bir rapor hazırlatmak için ülkemize davet etmiştir. bu carl diem'in ülkemize ikinci ziyaretidir.
carl diem hakkında bilgi için;
http://en.wikipedia.org/wiki/Carl_Diem *
beden terbiyesi kanunu'nun tasarı süre şu şekildedir;
---------------------------------
bu kanun için m.k.atatürk türk spor kurumunun kuruluş planlarını hazırlayan alman uzman dr. carl diem'i tekrar türkiyeye getirtmişti. arzuladığı modeli kendisine etraflıca izah ettiği gibi, bazı konuları da özel olarak dikte ettirmişti.
dr.diem, aldığı direktifler üzerine bir kuruluş planı hazırlayıp bunu vererek ülkesine dönmüştü. ve kurulan bir heyet tarafından bu raporun ışığı altında bir kanun hazırlanarak meclis'e sunulmuştu.
bu 3530 sayılı beden terbiyesi kanunu olarak mecliste kabul edilmişti.
kanun meclis'te kabul edildiğinde (1938 haziran ayı sonu) atatürk'ün sağlık durumu ciddiyet arzetmekteydi. savarona yatındaki odasında hasta yatağında yatmaktaydı. meclisin yeni döneminin açılışına doğru durum daha da ağırlaştığından atatürk dolmabahçe sarayına nakledildi. fakat herşeye rağmen meclisin 1 kasım 1938 günü 5. dönem 4. toplantı döneminin açılışı müsasebetiyle vermek istediği söylevini günün başbakanı celal bayar'a hasta yatağında dikte ettirmişti.
meclisin açılış günü (1 kasım 1938) atatürk'ün sağlık durumu tehlike arzetmekteydi. o dolmabahçe sarayındaki hasta yatağında yatarken söylev onun adına celal bayar tarafından meclis kürsüsünden okunmuştu.
atatürk bu söylevinde üzerinde önemle durduğu bu kanuna da değiniyor ve şöyle diyordu.
-(gbkz: türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahalarında da idealine ulaşması için yüksek kamutay'ın)* (gbkz: kabul ettiği beden terbiyesi kanunu'nun tatbikatına geçildiğini görmekle memnunum.)
(u: atatürk çok şükür ki büyük ümitler beslediği bu kanunun nasıl uygulandığını görmemiştir.)
---------------------------------
atatürk bu kanunla, sporu bir ana dava olarak ele alıp, bedene eğitimini milletine mecburi kılan dünyada ilk devlet adamı olmak gibi büyük bir özelliğe daha sahip oluyor.
atatürk'ün vefatını izleyen günlerde dünyanın en ünlü gündelik spor gazetelerinden l'auto yayınladığı bir makalede atatürk'ün spora verdiği önemi şöyle ifade ediyor.
---------------------------------
(gbkz: ''...dünyada ilk defa beden eğitimini milletine mecburi kılan devlet adamı o olmuştu. yalnız kağıt üzerinde ve nutullarda değil, bunu bilfiil yerine getirdi. stadyumlar ve çeşitli spor merkezleri tesis ettirdi. halkevlerinin spor kollarını bizzat mürakebe etti ve milletin mükadderatına hakim olduğu günden itibaren türkiyede spor, gittikçe artan bir önem ve değer kazandı...'')
---------------------------------
3530 sayılı beden terbiyesi kanunu'nda atatürk tarafından dikte ettirildiği bilinen 4. madde şu hükmü kapsamaktaydı:
(gbkz: '' madde: 4- gençler için kulüplere girmek ve boş zamanlarında beden terbiyesine devam etmek mecburidir. hangi yaştaki vatandaşlara ne kadar müddetle ve hangi mevsimde spor mükellefiyeti altında bulunacakları ve ne gibi devair) * (gbkz: ve müesseselerde beden hareketlerinin tatbiki lazım geleceğini vekiller heyetince)* tayin olunur.''
---------------------------------
sonuç olarak mustafa kemal atatürk, günümüzdeki gibi hangi takımlı olduğuyla değil sporu halk tabanına yaymak için verdiği uğraşla konuşulmalıdır. içinde bulunduğumuz şikeli, dopingli rezil ortamın böyle bir liderin hayal ettiği sistemle taban tabana zıt olması ülke sporunun uzun süredir kötü yönetildiğinin en büyük göstergesi. bugün yönetenler de kaçınılmaz olarak öncüllerinin kopyası oluyor.
ne zaman ufku geniş bir yönetici çıkar bilinmez.
