1
karşılaştırmayı bir kaç açıdan ele alıp öyle değerlendirmekte fayda var.
1. sürat: karşılaştırması en kolay olandan başlayalım. kaplumbağa ile tavşan hikayesini bilenler bilmeyenlere anlatsın. arda turan ispanyada pabucun pahalı olduğunu görünce fizik olarak kendini geliştirse de topla patlama yeteneği çok sınırlı bir oyuncu. ne zaman depara kalksa aniden topla durup başka yöne hareket etmesi fizik gücü ve süratinin yeterli olmayışından kaynaklanıyor. amrabat ise topu alıp depara başlayınca durdurulması çok güç bir oyuncu. dikine gidip topu durdurmak yerine sahte çapraz koşularla rakibin belini kıran bir sitili var. bu karşılaştırmada açık ara amrabat derim.
2. teknik: top sürme teknikleri arasında ahım şahım bir fark yok, ancak amrabat daha seri bir oyuncu, rakiple fazla boğuşup takıma zaman kaybettirmiyor. arda ise çalım attığı oyuncuya tekrar çalım atan bir oyuncu. takımı ileriye taşıma konusunda ikisi de yetenekli. top saklamayı arda daha iyi yapıyor ama bunun nedeni arda'nın oyunu basit oynamayışından kaynaklanıyor. amrabat ise topu saklamaya çalışmak zorunda kalmıyor, ya basıp gidiyor yada hızlı paslaşmalarla oyunu açıyor.
3. mantalite: arda kanat ve orta saha karışımı bir oyuncu. her iki bölgeden bazı işler taşıyor ama iki bölge içinde eksikleri var. amrabat ise saf bir kanat oyuncusu. bu yüzden sadece kanat bölgesinde yaptıkları işleri karşılaştırmak lazım. arda kanatta top sürerken sadece sağa çalım atıp oyunu içeriye oynayabiliyor. türkiye'de futbol oynarken herkes tarafından ezberlenmiş bir hareketi vardı.* amrabat ise kanatta top taşırken her iki yönede çalım atabiliyor, sıfıra inip ortasıda var, içeri çekip şutu da. geriye yardım konusunda arda daha iyi gözüküyor. ama geriye geldiği maçlarda fizik kapasitesi yüzünden hücümda hep etkisiz kalıyor. amrabat fatih terim faktörüyle ve fizik üstünlüğüyle geriye yardım konusunda kendini geliştirmeye müsait bir oyuncu.
4. şut: ikisinin de vasat olduğu bir yön. ama nihayetinde amrabat'ın bu konuda daha iyi olduğu söylenebilir. toplara daha sert vuruyor ama isabet oranı yüksek değil. arda ise kaleye vurduğunda çerçeveyi daha yüzdeli buluyor ama şut gücü çok düşük.
5. maliyet: arda turan kulübe 12 milyon euro kazandırarak iyi bir iş yaptı. yıllık ücreti en son 2.5 milyon euro düzeyindeydi. buna karşılık amrabat'a ise 8.6 milyon euro bonservis ödeyeceğiz. yıllık olarak ise arda'ya göre karın tokluğuna oynayacak.* karlı bir ticaret yaptığımız ortada.*
6. taraftarın gözündeki imaj: en can alıcı ve üzerinde tartışma yaratmaya açık bölüm bu. arda turan hakkında yalandan bir transfer haberine sayfalarca entry'ler girilirken amrabat'ın resmi transferinin açıklandığı gün başlığına yirmi küsür entry girilmesi kafa karıştırıyor. taraftarlar arda turan konusunda ikiye hatta üçe bölünmüş durumda. sevenler ve gözü kapalı destek veren bir kitle, öfkeli ve bizden uzak dursuncu bir kitle ve olayı düşmanlığa taşımış diğer bir kitle. işin amrabat kısmında ise bir bölünmüşlük henüz yok. transfer maliyetini çok bulan ufak bir kitle varsa da hakkında bir düşmanlık vs. bölünmüşlük hakim değil. devamında arda turan fatih terim'in gelişiyle, gs tv'de kampta katıldığı canlı yayında "avrupaya gitmek istiyordum ama artık bir yere gitmem" dedikten sonra transferin bitmesine sayılı günler kala çekip giden bir satıcı izlenimi bıraktı taraftarın bir bölümünde.* amrabat ise tam tersi son 7-8 aydır bizle oynamak için yapmadığı şey kalmadı gibi. ikisi arasındaki en büyük fark bu bence. arda burda olmayı istemedi, hayatına avrupada başka bir rota çizdi, bu düşünce tarzıyla kalsa bile bize bir hayrı dokunmazdı ama amrabat tam tersine bizde oynamak için resmen gün sayıyor. sahaya çıktığında çok istekli ve iştahlı oynayacağı kesin. başarılı olup herkese kendini kanıtlamak için elinden geleni yapıcak gibi gözüküyor.
işin özeti benim teknik, mental ve finansal açıdan yaptığım değerlendirmenin açık ara galibi amrabat. tabii yine de kendisini henüz parçalı formayla sahada izlemedik. umarım beni yanıltmaz ve sol kanadımızı arda turan'dan sonra 3,4 gömlek ileri bir seviyeye taşır.
1. sürat: karşılaştırması en kolay olandan başlayalım. kaplumbağa ile tavşan hikayesini bilenler bilmeyenlere anlatsın. arda turan ispanyada pabucun pahalı olduğunu görünce fizik olarak kendini geliştirse de topla patlama yeteneği çok sınırlı bir oyuncu. ne zaman depara kalksa aniden topla durup başka yöne hareket etmesi fizik gücü ve süratinin yeterli olmayışından kaynaklanıyor. amrabat ise topu alıp depara başlayınca durdurulması çok güç bir oyuncu. dikine gidip topu durdurmak yerine sahte çapraz koşularla rakibin belini kıran bir sitili var. bu karşılaştırmada açık ara amrabat derim.
2. teknik: top sürme teknikleri arasında ahım şahım bir fark yok, ancak amrabat daha seri bir oyuncu, rakiple fazla boğuşup takıma zaman kaybettirmiyor. arda ise çalım attığı oyuncuya tekrar çalım atan bir oyuncu. takımı ileriye taşıma konusunda ikisi de yetenekli. top saklamayı arda daha iyi yapıyor ama bunun nedeni arda'nın oyunu basit oynamayışından kaynaklanıyor. amrabat ise topu saklamaya çalışmak zorunda kalmıyor, ya basıp gidiyor yada hızlı paslaşmalarla oyunu açıyor.
3. mantalite: arda kanat ve orta saha karışımı bir oyuncu. her iki bölgeden bazı işler taşıyor ama iki bölge içinde eksikleri var. amrabat ise saf bir kanat oyuncusu. bu yüzden sadece kanat bölgesinde yaptıkları işleri karşılaştırmak lazım. arda kanatta top sürerken sadece sağa çalım atıp oyunu içeriye oynayabiliyor. türkiye'de futbol oynarken herkes tarafından ezberlenmiş bir hareketi vardı.* amrabat ise kanatta top taşırken her iki yönede çalım atabiliyor, sıfıra inip ortasıda var, içeri çekip şutu da. geriye yardım konusunda arda daha iyi gözüküyor. ama geriye geldiği maçlarda fizik kapasitesi yüzünden hücümda hep etkisiz kalıyor. amrabat fatih terim faktörüyle ve fizik üstünlüğüyle geriye yardım konusunda kendini geliştirmeye müsait bir oyuncu.
4. şut: ikisinin de vasat olduğu bir yön. ama nihayetinde amrabat'ın bu konuda daha iyi olduğu söylenebilir. toplara daha sert vuruyor ama isabet oranı yüksek değil. arda ise kaleye vurduğunda çerçeveyi daha yüzdeli buluyor ama şut gücü çok düşük.
5. maliyet: arda turan kulübe 12 milyon euro kazandırarak iyi bir iş yaptı. yıllık ücreti en son 2.5 milyon euro düzeyindeydi. buna karşılık amrabat'a ise 8.6 milyon euro bonservis ödeyeceğiz. yıllık olarak ise arda'ya göre karın tokluğuna oynayacak.* karlı bir ticaret yaptığımız ortada.*
6. taraftarın gözündeki imaj: en can alıcı ve üzerinde tartışma yaratmaya açık bölüm bu. arda turan hakkında yalandan bir transfer haberine sayfalarca entry'ler girilirken amrabat'ın resmi transferinin açıklandığı gün başlığına yirmi küsür entry girilmesi kafa karıştırıyor. taraftarlar arda turan konusunda ikiye hatta üçe bölünmüş durumda. sevenler ve gözü kapalı destek veren bir kitle, öfkeli ve bizden uzak dursuncu bir kitle ve olayı düşmanlığa taşımış diğer bir kitle. işin amrabat kısmında ise bir bölünmüşlük henüz yok. transfer maliyetini çok bulan ufak bir kitle varsa da hakkında bir düşmanlık vs. bölünmüşlük hakim değil. devamında arda turan fatih terim'in gelişiyle, gs tv'de kampta katıldığı canlı yayında "avrupaya gitmek istiyordum ama artık bir yere gitmem" dedikten sonra transferin bitmesine sayılı günler kala çekip giden bir satıcı izlenimi bıraktı taraftarın bir bölümünde.* amrabat ise tam tersi son 7-8 aydır bizle oynamak için yapmadığı şey kalmadı gibi. ikisi arasındaki en büyük fark bu bence. arda burda olmayı istemedi, hayatına avrupada başka bir rota çizdi, bu düşünce tarzıyla kalsa bile bize bir hayrı dokunmazdı ama amrabat tam tersine bizde oynamak için resmen gün sayıyor. sahaya çıktığında çok istekli ve iştahlı oynayacağı kesin. başarılı olup herkese kendini kanıtlamak için elinden geleni yapıcak gibi gözüküyor.
işin özeti benim teknik, mental ve finansal açıdan yaptığım değerlendirmenin açık ara galibi amrabat. tabii yine de kendisini henüz parçalı formayla sahada izlemedik. umarım beni yanıltmaz ve sol kanadımızı arda turan'dan sonra 3,4 gömlek ileri bir seviyeye taşır.