*bir erkek 10 yaşında ilk okul öğrencisi olduğu için meşrubat kutusunu ezip futbol oynar ders araları. yaşı 13 olduğu vakit "kavga" başlamıştır , ilk yumruğu yer sağlam şekilde. 16 lise zamanları , tam çılgınlık dönemleri başlar ve "kavga - sevgili - alkol" ağır basmaya vaşlar yavaş yavaş. 18 ve 25 arası ehliyet , üniversite , sevgili , tatil , eğlence , iş gibi konular arasında geçer yoğun olarak.
bir erkek düşünün , 22 yaşında "kaptan" olmuş. gemi falan yok ortada ya da mavi bir deniz. sarı - kırmızı bir forma , 20 milyon küsür taraftar ve yıllık ortalama 45 - 50 maç var. "22" yaşında bir erkek için ağır bir sorumluluk , derin bir yolculuk var. sanırım buraya kadar itiraz eden olmaz. öyleyse başlıyoruz ;
2008 avrupa şampiyonası arda turan için tam bir "parlama" senesi oldu. onun için "25 milyon euro bedel" biçenler , "benitez istiyor" diyenler , "aziz yıldırım kafaya koydu" diye manşetler atanlar oldu. arda turan çok iyi bir futbolcu , geleceği olan bir yetenek olarak devam ettiği yolda bir anda "hedef adam" oldu. 22 yaşında , kaptan , yetenekli , karizmatik ve adam gibi adam...
daha sonra "kaptan" durdu ve "gemi benim kardeşim , en son ben giderim" der gibi "avrupa'da kupa kaldırmadan hiçbir yere gitmem" dedi. liverpool , manchester city ve daha bir çok dünya kulübü onu isterken , birileri ona "kafayı mı yedin neden gitmiyorsun" derken o "renkler ve zevkler tartışılmaz" diye ekler gibi tercih yaptı.
taraftar ona önce "ardam" sonra "kaptan" sonra "yeni metin" dedi. 22 yaşında olan çocuk ; metin , kaptan , liverpool , özel hayat ve galatasaray kelimeleri arasında sıkışıp kaldı. ve 22 yaşında olan çocuk -hani her 22 yaşında olan çocuk gibi- bir kız arkadaşı olduğunu söyledi. gizlemedi öyle sanki "kaçıyor" gibi olmasın diye ki neden kaçması gereksin , bu çok normal bir şey değil miydi ? sonra o çocuk "hakkı" ile kazandığı parası ile "sinema kapattırdı" sevgilisinin filmini izlemek için. diğer "22 yaşında olan çocuklar" bilet alırken o böyle bir jest yapmak istedi. "olmaz" dedi "ilişki müdürleri" sert bir ses tonu kullanarak ! "kaptan" diye inleyen tribün oturdu , yemedi içmedi "sinema derdinde" diye besteler yaptı. 22 yaşında olan çocuk zaten ağır olan bu yükü "hakaret" işin içine girince "kaldıramıyorum" diye bir an atmak istedi omuzlarından.
atma çocuk ! sen o yükü atarsan , sırf 3-5 "zeka yoksunu" sana bunu söyledi diye o yükü atarsan olan senin içinde yaşayan "metin'e" olacak. atma çocuk , evet gitmek istiyorsan elbette git ve git zaten , kurulurken "türk olmayan takımları yenmek" diye hedef koyan "önderler" için git oraya ve "temsil" et bizi. ama gözünü seveyim atma o yükü omuzlarından çocuk. çünkü sana , çünkü temsil ettiğin onca "gerçek" galatasaray efsanesine yakışmaz o yükü atmak.
yanındayız ve bu "yükü" beraber taşımak için bekliyoruz çocuk.