kendisi hakkında görüşlerim pek değil, hiç olumlu değil. neden transfer edildiğini hiç mi hiç anlayamadım. belki futbol aklım kıttır. olabilir. kendimce türlü neden aradım ama bulamadım.
tabir yerindeyse arda turan'ın galatasarayımız'a transferi maliyetini kurtarmıyor. fatih terim hocamız haybeden sırtına kocaman bir sorumluluk daha aldı.
arda turan bir pot kırsa, az bir kötü oynasa o tribün 1 kere susar, 2 kere susar, 3'te ıslığı basar. hem de daha maç oynanıyorken. sonra fatih terim çıkıp taraftarı dizginlemek zorunda kalacak. maç oynanırken futbolcuların ıslıklanmasının doğru olmadığını, takımın moralini bozduğunu anlatacak. falan filan. ki yaşandı bunlar:
(bkz:
younes belhanda)
hakikaten de bu takım üzerinde moral bozucu bir durumdur. üstelik her ne kadar "eyvallah" çekilse de bir birikmişlik var. bir yerde patlar o. topluluk psikolojisiyle de her yere sıçrar. anlayacağınız bir kıvılcım çıkmasın, her şey yolunda gitsin diye kıvranıp duracağız. sanki başka stresimiz yokmuş gibi, sanki galatasaray'da her şey yolundaymış gibi.
felaket tellallığı yapmak istemiyorum aslında. ama sadece bu açıdan baktığımda bile birçok risk barındırıyor arda turan transferi.
işte, galatasaray sözlük gözünüzün önünde. diyelim burada bile yarı yarıya, arda turan transferine karşı olanlar ve olmayanlar. buradan genele yaysak bu yarıya yarıya oranı taraftarı bölmüş oluyorsunuz. bir şey olacak o tribün ikiye bölünecek. sonra o tribünü, taraftarı tekrar birleştirmek için uğraşacaksınız.
bir şey olacak, bir şey olacak diyorum da. olmayabilir. en fevkalade sezonu geçirebiliriz. koca bir sezonda, üstelik uzatılmış maç takviminde, tüm bir sene boyunca her şey güllük gülistanlık geçebilir. hem de türkiye'de... üstelik galatasaray'da... hani hiçbir şey olmasa, her şey yolundayken bir şeylerin illaki olduğu yerlerden bahsediyorum. bunlara rağmen her şey yağ gibi akabilir.
ama şöyle bir var: o zaman da acaba ne zaman bir şey olacak diye hafta hafta stres yaşayacaksınız. bir şey olmasın diye ekıstıra efor harcayacaksınız.
özellikle takımın patronu, fatih terim... mesaisi bir kat daha artmış olacak böylece. sanki adamın önünde uğraşması ve çözmesi gereken sorunlar yokmuş gibi. gerçi arda turan denen o ekıstıra sorumluluğu da hocamız kendi istedi. allah yardımcısı olsun ne diyeyim.
son söze girmeden önce:
bu bilerek ve isteyerek sorun yaratmak veya polemik çıkarmak -kontrollü olmak şartıyla- çeşitli senaryolarda ve platformlarda kullanılan bir stratejidir. bunun birçok nedeni vardır. görünürdeki sorunla gündem meşgul olurken arka planda diğer sorunları çözmek, kavgayı veya tartışmayı sürekli harlı tutarak takımın sürekli bir meydan okumada olmasını sağlamak ve böylece her kazanımla sürekli bir kazanma hissi yaratmak, sürekli bir çözüm üretim aşamasından geçerek çözüm üretim aşamasını dinamik kılmak gibi gibi özetleyip bırakayım.
son söz:
biz galatasaraylı arkadaşlarla 1 üfürükçü, 1 papaz efendi ve bir davulcunun hazırda bulunduğu fevkalade nezih ve müthiş itibarlı bir ortamda şu duayı da yapmıştık ama:
https://www.youtube.com/watch?v=fnIX6Rp5FfU demek ki makbul değiliz.
ulan arda turan! bir yolunu buldun yine girdin florya'nın kapısından.
sana kefil olan o fatih terim'in, fatih terim aracılığıyla sana eyvallah veren taraftarın başını yere eğdirmezsin diye düşünüyorum. pek şey değilim ama umut fakirin ekmeği. biz de fakiriz evelallah.
ve lütfen, allah aşkına işine bak. zaten asabımız bozuk atıyor.