17001
son 5 senenin ortalamasını aldığımız zaman, bireysel olarak, sezon başına kombineydi, store idi, hediye biletti derken sezonda ortalama 17.320.47 tl para kazandırıyormuşum galatasaray’a az önce baktım.
basit bir matematik yapacağım; geldiği an itibariyle kendisi ve gelmesine vesile olan o koltuklardan gidene kadar bu rakam 0 olur.
galatasaray ne hayır kurumu, ne de brezilya dizisi. altyapısında “seni buraya getiren yeteneğin, burada tutacak olan ise karakterindir” yazan kulübe arda’nın gelmesi demek, “kültür simgesi” ve “sporun beşiği” dediğimiz, batıya açılan pencerenin, türk sporunun ak yüzünün silah ile hastane basan (önceki olaya değinmiyorum bile) adamı kabul ederek, galatasaray’ı diğer kulüplerden ayıran “etik” inancının çöpe atılması demektir.
şüphesiz ki galatasaray’ın tüm sportif başarılarından daha büyük etik ilkelerini çiğneyen yönetim, hoca, oyuncular, artık gelmesini isteyen kim varsa, benim bireysel katkıma ihtiyaç duymayacaktır. “öz evlatları” arda yapsın katkısını. benim ve kendim gibi arkadaşlarımın aldığı bu kararın parasını da çıkarsın, maaşını da çıkarsın, kulübün ihtiyaç duyacağı transfer parasını da çıkarsın.
geldiği gün itibariyle askerlik senem haricinde 24 senedir aralıksız kapalı/doğu alt şeklinde ilerlemiş kombineme veda ederim gittiği güne ve galatasaray değerlerine kavuşana kadar.
sakatlanırsa üzülmem, getirebileceği (bakın bu büyük espri) puana sevinmem, sakatlayan olursa anı olması için sakatlayan oyuncunun formasını alır koleksiyonuma katarım.
kendisi hakkında görüşüm budur.
edit: yanlış anlaşılma olmasın, ben arda değilim, dünya üzerinde de bana galatasaray’ı desteklettirmeyecek herhangi bir güç yok. sadece maddi anlamda desteklemem ve kendisinin attığı gole sevinmem ki zaten gol atacak çapı da yok arkadaşın.
basit bir matematik yapacağım; geldiği an itibariyle kendisi ve gelmesine vesile olan o koltuklardan gidene kadar bu rakam 0 olur.
galatasaray ne hayır kurumu, ne de brezilya dizisi. altyapısında “seni buraya getiren yeteneğin, burada tutacak olan ise karakterindir” yazan kulübe arda’nın gelmesi demek, “kültür simgesi” ve “sporun beşiği” dediğimiz, batıya açılan pencerenin, türk sporunun ak yüzünün silah ile hastane basan (önceki olaya değinmiyorum bile) adamı kabul ederek, galatasaray’ı diğer kulüplerden ayıran “etik” inancının çöpe atılması demektir.
şüphesiz ki galatasaray’ın tüm sportif başarılarından daha büyük etik ilkelerini çiğneyen yönetim, hoca, oyuncular, artık gelmesini isteyen kim varsa, benim bireysel katkıma ihtiyaç duymayacaktır. “öz evlatları” arda yapsın katkısını. benim ve kendim gibi arkadaşlarımın aldığı bu kararın parasını da çıkarsın, maaşını da çıkarsın, kulübün ihtiyaç duyacağı transfer parasını da çıkarsın.
geldiği gün itibariyle askerlik senem haricinde 24 senedir aralıksız kapalı/doğu alt şeklinde ilerlemiş kombineme veda ederim gittiği güne ve galatasaray değerlerine kavuşana kadar.
sakatlanırsa üzülmem, getirebileceği (bakın bu büyük espri) puana sevinmem, sakatlayan olursa anı olması için sakatlayan oyuncunun formasını alır koleksiyonuma katarım.
kendisi hakkında görüşüm budur.
edit: yanlış anlaşılma olmasın, ben arda değilim, dünya üzerinde de bana galatasaray’ı desteklettirmeyecek herhangi bir güç yok. sadece maddi anlamda desteklemem ve kendisinin attığı gole sevinmem ki zaten gol atacak çapı da yok arkadaşın.