• 180
    özellikle ligden düşme potasında olanları büyük maçlara çok iyi motive olur. maçları kazanmak için gerekirse hakemi de baskı altına alırlar. bu takımlara karşı giovani dos santosla falan çıkarsanız ayağını eline verirler. futbolu kurumlarda öğrenmiş futbolcularınız da ne kadar iyi olurlarsa olsunlar bu maçlarda başarılı olamazlar. ama futbol oynamayı sokaklarda taşla toprakla öğrenmiş, aç susuz büyümüş, hagi gibi dayanıklı yıldızlarla bu takımların içinden geçebilirsiniz.
  • 182
    2023 - 2024 sezonunda tel tel dökülecek kulüplerdir.

    yayın ve lig havuzu gelirleri iyi topçu getirmeye yetmiyor artık.

    seyirci gelirleri çok düşük, çünkü insanlar maça da gitmiyor artık.

    son 30 yılın en kotu anadolu performansı olmaya aday bir lig izleyeceğiz.

    ısimli veya parlayan bir topçusu olan kulüp bile yok. yusuf özdemir gibi 90larda takıma bile giremeyecek adamlar şu an ilk 11 çıkıyor anadolu'da ve çok iyi deniliyor.

    galatasaray ve fenerbahçe'nin 38 haftada tulum ya da namağlup gitme durumu bile olabilir.

    şampiyonu da derbiler belirleyecektir yine.
  • 183
    inşallah daha da güçsüz hale gelirler. köylü kurnazlığı ile komisyonları cebe indirip sonra bizim payımız çok düşük diye ağlıyorlar. 16-18 takımlı ligler isteniyor ama o bile çok. 14 takımlı play-off sistemiyle güzel bir lig düzenlense daha çok keyif alırız. ben gidip taraftarsız ümraniyespor maçını ya da nerden desteklendiği belli olan rizespor maçlarını izlemek istemiyorum.
    ayrıca herkes ligde rekabet olursa bizim de kalitemiz artar diye düşünüyor ama o iş planlı büyümeyle olacak bir durum. bizim ligde biraz kafasını kaldıran olunca kendini şampiyonlar ligi şampiyonu sanıyor. saçmasapan transferler yapıp, hadsizce demeçler veriyor sonra da batıyor.
    zaten 21-22 takımlı lig devam ederse anadolu kulüpleriyle avrupa maçları için hazırlık kıvamında maçlar yaparız.
  • 184
    türkiye futbol pastası en üst düzey ligde olmayı hak edecek kalitede 18 takımı besleyebilecek kadar bile büyük değilken, pandemiyle birlikte kulüpler iyice yüzsüzleşerek küme düşürülmemeyi talep ettiler ve aldılar. sınırın neresi olduğunu test etmek için bunu pandemiden dolayı sekteye uğramayan sezonda da istediler ve yine aldılar. bu sene deprem bölgesi takımlarının düşürülmemesi olması gereken hareketti, ama neden sadece son iki takım düşüyor? seneye bu ligden kaç takım düşecek, ligi sondan 5. veya 6. sırada bitirmiş takım "bu sıralamadaki takım düşürülür mü, devletimizden anlayış bekliyoruz" falan demeyecek mi?

    artık türkiye'de 1. ve 2. kümelerde küme düşmek verili bir kural değil, uygulanacağı sezon içindeki duruma göre kararlaştırılan opsiyonel bir kural.

    bunlarla dertlenirdim ama umrumda değil tabii. kendi düşen ağlamaz. bu ligin 20+ takımla oynanmasını kendileri istediler. sırf o zamanlar "düşmedik" diyebilmek için. şimdi tl cinsinden pastalarının daha da ufak dilimiyle doyabiliyorlar mı, aç kalıp öz yeni burayaşehiradıgelecekspor mu oluyorlar, kendileri düşünsünler.
  • 187
    bu kulüpler hakkinda benim yıllardır anlamadığım bir şey var. bir futbolcuyu alıyorlar beğenmiyorlar. olabilir, futbolda böyle şeyler normal. fakat adamın sözleşmesi devam ederken yerine sanki 2-3 seviye daha iyisini bulmuşlar gibi tazminatına maliyetine vs. bakmadan kapıyı gösteriyorlar. yerine üç aşağı beş yukarı ayni kalibre bir futbolcu alıyorlar. döngü devam ediyor.

    komisyon sevdasına batan kulüplerdir.
  • 189
    2010’lu yıllarla birlikte, artan yayın geliri ve yabancı serbestliği sayesinde gayet iyi takımlar kurabiliyorlardı.

    maalesef artan kurla birlikte eriyen yayın geliri sebebiyle çoğu kulüp zar zor ayakta kalır hale geldi. sürdürülebilir gelirleri de olmayınca geriye gittiler. çoğunun seyircisi bile yok zaten.

    seyircisi olanlar da alt liglerde yaşam mücadelesi veriyor. üzücü bir durum. bence artık ligin 16 takımla oynanma olasılığı ciddi ciddi düşünülmeli. ligimizin kalitesiz olma sebeplerinden biri de ligde çok fazla amaçsız takıma sahip olmamız.
  • 190
    seviyelerini yükseltmek için takım sayısının 16'ya düşürüldüğü bir lig sistemine geçmemiz gerektiğini düşünüyorum. normalde profesyonel kulüp sayısı olarak 20li lig düzenlemesi gereken bir federasyonumuz var. ama 90lı 2000li yıllarda ligin demirbaşı denebilecek gençlerbirliği, kocaelispor gibi kulüpler mücadeleci kadrolarla mücadele ediyordu. şimdi sadece 4 büyükler artı başakşehir, adana ds ve biraz da sivasspor mücadeleci. bunlar dışında bir tane sürpriz takım çıkarsa çıkıyor. zaten yükselişe geçip bunu sürdürmek için harcama artıran kulüpler kısa süre sonra dibi görüyor. akhisarspor, bursaspor, karabükspor, bunlardan önce de orduspor falan buna iyi örnekler.

    kısacası türk kulüpleri boyundan büyük işlere irrasyonel şekilde giriyor ve batıyor. bu aptallık galatasaray'ı feneri beşiktaşı neden ilgilendirsin ki? bir de işin yayın geliri gerçeği var. havuza hiç su taşımayan kulüpler bardakla da olsa su çekiyor havuzdan. bunla uğraşacağıma takım sayısını azaltıp çekişmeli bir ortam için playoff falan getiririm ben. (tabi normal sezonun puan durumunu yarıya bölmek gibi garabet işlere girmeden (bkz: süper final)) sonra takımların yayından aldığı geliri yükseltip, payları adil dağıtırım. bir de yabancı sermayeli sponsor bağlamaya çalışırım. portekiz liginde falan milyar euro dönüyordur mesela, bizim en yüksek yayın gelirli zamanımız olan bein'in ilk yıllarında bu 500 milyon euro falandı süper lig ve birinci ligin bütçesi. en azından bu rakamlara geri dönebilmek lazım. bunun için de ligdeki takımların tanınırlığının ve kalitesinin yükselmesi gerek. kısacası parola nicelikte azalma, nitelikte yükselme olmalı. samimi söylüyorum bu ligin potansiyeli eredivisie'den portekiz liginden yüksek, (bkz: ligue 1)'in biraz altındadır.

    tabi arial font kuralını değiştirmekten, lige güzel bir logo ve site tasarlamaktan, yayıncı kuruluşu yapılan akde bağlı tutmaktan aciz federasyon bunu akıl edebilir mi?
  • 192
    bize karşı farklı, rakiplere karşı farklı oynamayan takımlar. hepsi berbat halde. ayağa topla çıkmak isteyen anadolu takımları fark yiyip gidiyor, kapanan takımlar da kontra kovalayıp mücadele ederek puan almaya çalışıyor. çok nadir oluyor iyi oynayıp da puan aldıkları. o da büyüklerin kötü oynamalarından kaynaklanıyor zaten. sen kayseri'ye karşı rezalet bir oyun oynayıp puan kaybedince 'ya bize karşı böyleler, rakiplere karşı değiller' diyemezsin. ne yapacaklardı kaleyi mi açsınlar gol atalım diye? onlar kapanacak sen de açmaya çalışacaksın. bunun için dünya kadar harcama yapıyoruz. geçen sene 88 puan aldı takım. çok mu farklıydı rakipler? rekor kırdın. bahanelere yer yok. bize karşı husumeti olan kulüpler var. bu da bahane değil geçen sene hepsini madara ettik. bu psikolojiden çıkalım komik oluyor.
  • 195
    (bkz: 14 ağustos 2023 fatih karagümrük beşiktaş maçı)

    bu sezon hic olmadigi kadar kotu durumda olan kulupler. ekonomik zorluklar uc buyuklere yansimiyor ancak bunlara yansiyor. girin bakin transfermarkta hangi kulup dogru duzgun transfer yapabilmis. eskiden yine iyi kotu dikkat ceken bazi transferler olurdu artik o da yok.

    bu ne demek? kalitesizlikten yerlerde surunen anadolu takimlarinin uc buyuklerden puan dahi almasinin cok zor olacagi demek. bugunku macta yokluktan bir stoperin forvet oynatilmasi bunun en aci ornegi.

    anadolu kuluplerinin tamamen figuran olacagi ligde sezonun kaderini derbiler belirleyecek. o yuzden transfer yapamamis kayserisporu yenemedigimiz icin hala sinirliyim. anadolu kulupleri biraz umut verse bu puan kaybi o kadar da zoruma gitmezdi ama yok yani. bu sezon inanilmaz seriler gorebiliriz.

    bu tabloda ilk haftadan direkt 2 rakibimizin 2 puan gerisinde baslamamiz sanildigindan da kotu oldu ne yazik ki.
  • 199
    destekledikleri saçma yabancı sınırının cezasını en çok çeken kulüplerdir. 20 kulüp olsa ve 8+3 yabancı sınırı olsa en az 60 tane kaliteli yerliye ihtiyaç var. yine 4 büyükler +3 için alternatiflerle beraber en az 36 kontenjan alsa kalan 24 kontenjan 16 kulübe dağıtılacak bu da her kulüpte en fazla 1 kaliteli yerlinin olması demek. e peki yabancı sınırı serbest olsa ne olacaktı? ucuz fiyata dünyanın dört bir yanından yabancı oyuncu getirip büyüklere karşı rekabet edebilirlerdi. ama beyefendiler buna tenezzül bile etmediler. bunu yaparken de amaçları şuydu: büyükler kaliteli yerliye nasılsa muhtaç. ben de her birine bir tane bile satsam köşe olurum deyip yabancı sınırını savundular. sonuç: bırak 4 büyükle, kendi kalibresindeki takımlara karşı bile mücadele edemiyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın