• 1
    işi gücü bıraksam son on sene içinde 200 türk transferi sayarım hiç bir işe yaramayan.
    50 civarı da yabancı transfer. türk oyuncularda genelde bonservis zararı oluyor. yıllık ücretleri maç başına bölündüğü, garanti paraları yabacı oyunculara göre az olduğundan seni sonu bonservis bedeli alınmadan gönderiliyor. neyse sonuç olarak en az 200-250 milyon euro zarar etmişizdir.
    yani özet geçersem türk futbolcularda zararın %90'ı bonservis. bunun önüne geçmek içinde alt yapıda ısrarcı olmak lazım.
    en cazip altyapı imkanı üç büyüklerde, genç oyuncular buralarda oynamak istiyor ve kariyerlerinde üç büyük takım altyapısı yazanlar en kötü 3. ligde güzel paralara oynayabiliyorlar.
    bu sefer üç büyük kulüp kendi aralarında rekabete giriyor. şu an önde olan takımımız galatasaray. neden? çünkü küfür ettiğimiz aydın yılmaz, emre çolak, sabri sarıoğlu, emre belezoğlu, arda turan ilk aklıma gelenler olup, süper lig, 2. ve 3. liglerde boy gösteren tonla alt yapıdan oyuncu çıkardığımız için.
    bu işler öyle kolay değil, yıldız potansiyeli olan oyuncuların aklını çelmek için aylarca kapılarda yatılıyor. babasını ikna etmek için.
    güncel örnek; aydın yılmaz, emre çolak
    her maç küfür ediliyor. son maçlar ben de çok kızıyorum. ancak soğuk kanlı bakılınca imparatora daha hayranlık duyuyorum.
    aydın yılmaz'ı gönderdik, emre çolağı gönderdik taktık götüne tenekeleri, yerlerine kim var? alper potuk mu? en az 5 milyon euro bonservis. oynayacağı garanti mi? emre çolak, aydın yılmaz, sabri sarıoğlu'ndan daha mı az garanti ücret alacak yeni gelen türk transferler?
    sizce yedek kalınca daha mı az sorun çıkartacaklar?
    gelen yeni transferlere daha mı iyi verecekler çok övündüğümüz galatasaray kültürünü?
    yedek kulubesine kimi koyacaksın bunlardan daha iyi bana bir örnek verin?
    tabi ki oynatacak imparator rotasyonda, çünkü bu adamlar yedek, ve her an sakatlık, kart cezası durumunda belki haftalarca oynayacaklar.
    özet : alt yapı oyuncusuna fazla şans verildiğini düşünen taraftar; biz zahmet çay koyun...
  • 2
    (bkz: real madrid taraftarı)
    (bkz: chelsea taraftarı)
    (bkz: manu taraftarı)

    yukaridaki örnekler gözümde en geçerli örneklerdir ama bu gruba galatasaray taraftarı giremez.hadi bazıları girdi ama aklı başında, kafası çalışan galatasaray taraftarı bu muhabbeti yapmaz. alt yapı kontenjanı diye bir kavram oluştu sözlükte. altyapıdan gelen oyuncu başkan'ın amca oğullarından olduğu için gönderemiyoruz adamları :( bunu diyen adam ya oyuncuyu kıskanıyor bu takımda oynamasını hazmedemiyordur** yada kendisi daha yetenekliydi ama halısahadan öteye gidemedi :(

    bir başka sebepte bunu söyleyen taraftarın yaşı maksimum 7-8 olmalı.öyle olmalı ki bu takımın zamanında parasını veremediği için elinde oyuncu tutamadığını, hergün gazetelere maaşları zamanında yatırmadığı için manşet olduğunu, gazetelerde maaş ödemelerini yüksek gösterdiği için vergi kaçırdığı haberlerinin dolandığını görmemiş taraftardır. bizi aşağılıyor bu adam yaa falan diyeceksiniz ama haketmiyor değilsiniz yani...ulan kulübü hangi şeyh satın aldı da sen altyapıda oynayan oyuncuya burun kıvırıyorsun ?

    türkiye liginde sabri'den daha iyi veya aydın'dan daha iyi oyuncu vardı da biz mi almadık ? demek ki hocalar bu adamlarda birşeyler görüyor ki bu herifler hala sahada. hani hocalarda öyle yabana atılacak adamlar değil, rijkaard,fatih terim,feldkamp gibi adamlar..aykut kocaman,samet aybaba degil ki bu adamlar işi bilmiyor diyesin.

    birşeyleri eleştir, konu hakkında düşüncelerini söyle ona itirazımız yok...ama boş konuşma be evladım bokunu çıkarma...
  • 7
    ilginç, tabi her oyuncunun böyle kendini geliştirdiği mantığını kavrayamayan taraftar bence. yani "hee bak sabri işte!" demekle olmuyor o işler. bunu söyleyen sen bir zaman sabri sarıoğlu'na tapardın, hatırlıyor musun? şimdi emre çolak'a mı aynı şey yapılıyor? evet, açık ve net. her alt yapı oyuncusu hatta her profesyonel oyuncu zaman zaman efor düşüklüğü, moral bozukluğu, kondisyon sorunu yaşar ve buna bağlı olarak performansında da oynamalar olur. haydi emre iyiydi kötüleşti diye böyle bir tepki doğdu diyelim. ya aydın yılmaz'a ne demeli aydın da garibim hiç sevilmedi. zaman her şeyin ilacı değil mi? bence öyle elbet ki bütün bunlar alt yapı harikadır, her şeyden üstündür anlamına gelmez. tabi ki de tecrübeli futbolcu daha kafa dengidir, bir şeylerin bilincindedir. ama bu çocuklar da zamanla öyle olacaklar, zaman ve çalışmayla, hoşgörü ve disiplin dengesiyle. sonuç itibariyle hepsi güzel bir oyun için emek harcıyorlar, ter akıtıyorlar yapmayalım böyle. bak elalem alt yapı oyuncularıyla kurulu kadrosuyla neler yapıyor, biz niye yapamayalım?

    edit: yekta kurtuluş bir alt yapı oyuncusu değildir, teşekkürler renktaşlar. hiçbir zaman da olmadı evet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın