• 122
    memlekette futbol iklimi ve alt yapı içler acısı. çok kısa bir örnek vereceğim.
    yıl 94 olması lazım. yaşım 6. mahallede deli gibi top oynuyoruz. o zamanlar yoldan 1 araba geçerse yol verip ovvv çekiyoruz. park yok doğru düzgün, asfalt yok. izmir'in göbeği bir de. ancak komşuluk var, yardımlaşma var, arkadaşlık zaten had safhada. bisiklet turları, futbol turnuvaları o zamandan var. bir gün bir arkadaş geldi dedi ki bornovaspor var gidelim. e tabi ağlamalar kıyametler üç kuruş para ya var ya yok eve giren. herkes gidince haliyle annem de tamam gidersin dedi. daha ilk gün ananem tuttu elimden beni yanımızda beş altı kişi daha kızlı erkekli merkeze doğru yürüdük. saha halı, boyutlar belli. ancak 94 yılındaki imkanlara göre uçak kalıyor. sokakta taşta maç yapmak mı, halı üstünde yumuşacık maç yapmak mı? biz tabi o zaman o şekilde gittik geldik bilmem kaç ay. işte hoca üçlü beşli gruplar yapardı, dubalar koyardı, top verirdi sürerdik. en son 10 dakika 4 takım desek turnuva kıç kadar sahada.
    sonra büyüdüm onlu yaşlarıma geldim orta bir civarı bornova belediyespor'a geçtim. annem ilk adidas ayakkabımı aldı 20 milyon tl o zamanın parası, aylık da 2.5 milyon tl kulüp istedi. sistem yine aynı. bornova merkez'de bir halı saha, sabah 10-11 idman haftada 2 gün.
    2 seneye yakın orda durdum ve üst takıma geçmek gibi fırsat geldi bana. ancak çocukluk hatası ile bir idman maçında topu elime aldım. beni bu olay yaktı ve tekrar geri gönderdiler paralıya. benim de zoruma gitti. çocuksun ancak öteki çocuklardan iyisin ve bunu herkes söylüyor. aile ile gidildiği için böyle yerlere herkesin konuşmaları falan ortada oluyor. ben de kızdım dedim bir daha gelmeyeceğim. hop bir şans doğdu 1 sene içinde yine göztepe çıktı karşıma. uzak mesafe ve metro yeni yapılmış daha izmir'e. yıllar 2000 başları. burada da tek farklı olan şey tesisin içinde idman yapmak ayrıcalığıydı. beni aldılar bir kaç hafta direkt parasız olarak denediler. ancak sistem aynı. kıç içi kadar sahada farklı yaş grupları üçlü beşli topluluklar halinde her kafadan bir ses olarak idman yapmak.
    idman dediysek de öyle futbol bilgisinin akıtıldığı tecrübeler bütünü değil. al ver, havaya at kafa at falan.
    sonra bir gün bizim grubun hocası geldi dedi ki; hanımefendi oğlunuz mükemmel yetenekli ancak ilk etapta paralıya gelmeli ben oradan alacağım onu. neden? çünkü "emir", sistem böyle.
    dedim bu sefer tamam, daha da ben bırakıyorum artık. bir kaç ay geçti bursa'dan beni alıp götürmek için anneme teklif geldi. ancak bu evde başka erkek olmamasından dolayı (yaşam zorlukları) bırakmak istemedi. sonrasında 2005 yılında bir macera ve amatör olarak futbolu gerçek manada öğrenmem başladı.
    aradaki kayıp yıl 11. inanılır gibi değil. orada da bir sürü macera, bucaspor istemesi falan derken zort. sanayici olduk.
    şimdi ne alaka, neden bu başlığa bu özeti geçtim?
    çünkü yıl 2025 geçen karayolları sahasından geçiyorum yine kıç içi kadar halı sahada üçlü grup çocuklar gördüm. hepsinin başına 1 bostan korkuluğu ve aileler.
    bu çocuklar da kayıp nesil olacak. 30 yıl geçmiş anlattığım şeylerden hala aynı sistem. görmüyor musunuz işte olmuyor. bu çocuklara futbolu sevdirmek istemiyorsunuz, çünkü bunlar futbolu sevdiği için buradalar. peki tek işiniz ne? bu çocukların içindeki ışıltıyı görüp eğitmek. eğitimi 30 metre kare alana 30 kişiyi sıkıştırarak verebilir misin? imkansız bu. hepsi para tuzağı. hiç biri futbolcu olamayacak. sürekli aileler kandırılıyor, forma al, krampon al, kulübe top al.
    eğitim yok.
    sen ahmet sağa sen mehmet sola geç ile futbol öğretilmez. alt yapıya önem verelim mi? verelim de bu alt yapıya önem vermek değil, inek gibi duygularla birlikte insanları sağmak. geçenlerde bornova stadına gittim, küçük takım maçları vardı. sahayı ikiye bölmüşler 4 takım aynı anda maç yapıyor. bari tek tek yaptırın şu maçları. yan sahaya pas atanlar mı ararsın, hocaların saçma sapan bağırması mı dersin ne ararsan var.
    galatasaray spor okulu diyor her yerde. sistem aynı. sen gerekirse gs olarak izmir'e bir tesis yaptıracaksın. devlet'de yardım eder. bir sürü boş arsa var. minicik sahaya 30 kişi doldurmadan futbol öğreteceksin. sana para alma diyen yok. yine para al bir süre. ancak amaç çocukları eylemek değil, futbol öğretmek olmalı.
    sonra futbolda kaos ortamı nasıl oluyor? futbol iklimi neden bu kadar kirli? bu yüzden oluyor işte her şey. ben 10 yaşında şurada oynadım, ben orta sahadan topa vuruyordum. iyi de bu futbolu bilmek değil. herkes bu yüzden fikir sahibi zaten bu sporda.
    alt yapıyı değiştirmek istiyorsak bir 30 yıl daha beklememeli ve sistem değiştirmeliyiz. hem amatör hem profesyonel olarak sahalar ve hocalar artmalı.
    ilk buradan başlanmalı, sonrası gelir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın