öncelikle baştan belirteyim ki, bu konuda anormal derecede sinirli ve doluyum. hakkında yazacağım çok şey var ve yazacağım da, ancak şu an fazla zamanım yok, o nedenle şimdilik tek bir konuya değinip geçiyorum.
stadın açılış maçı olan ajax maçına çok istememe rağmen gidememiş, çeşitli nedenlerden dolayı o gün orada olamamıştım. ajax maçından sonra oynanan ilk resmi maç olan
23 ocak 2011 galatasaray sivasspor maçı'ndan sonraki hemen hemen tüm maçları arenada izledim ve her gittiğim her maçta stada ulaşabilmek ve özellikle de maç sonrası eve dönebilmek adına en hafif tabiri ile eziyet, aslında bi'çeşit işkence yaşadım. ardından ligler bitti, tatil dönemi başladı ve aradan uzun da sayılabilecek bir zaman geçti. son olarak dün akşam oynanan
2 eylül 2011 türkiye kazakistan maçı'ında arenadaydım.
sonuç olarak diyeceğim o ki,
23 ocak 2011 galatasaray sivasspor maçı'nda gördüğüm stadyum ile dün akşam oynanan
2 eylül 2011 türkiye kazakistan maçı'nda gördüğüm stadyum arasında "hiç ama hiçbir fark yok". stadyum derken stadın kendisine fazla sözüm yok. evet, stadyum ufak tefek eksikleri olsa da bitmiş sayılır. ancak stada ulaşabilmek ve stadyumdan ayrılmak için yapılması gerekenler (çevre düzenlemesi, yol, otopark, ulaşım vs.) konusunda "tek bir çivi" dahi çakılmamış. abartmıyorum değişen hiçbir şey yok.
kısaca, 55.000 "insan" kapasitesine sahip ancak tek bir yol ve "kapısı" olan, türk kafasının en özel örneklerinden biri durumunda şu an.