aralarina katildigimiz guruh. babam 36 yillik egitimci, gayet ciddi adamdir, omrumde bir kere tum kontrolunu ve ciddiyetini yitirip kanepelerin uzerinde zipladigina sahit oldum, o da popescu'nun penaltisinin hemen sonrasina tekabul eder. her sezon basinda yeni transferleri beraber takip etmek amaciyla hazirlik maclarini bakariz ve galatasaray'in avrupadaki rakiplerini degerlendirmek icin kurayi muhakkak beraber izleriz. kura cekimini bir final maci gibi bekler ve kura gunu bana haber verir; su saatte evde ol kura cekimi var diye. uefa cezasi sonrasi ilk defa takimdan bu kadar sogudugunu gordum. "basarisizlik kabul edilebilir ama galatasaray armasina liderlik edenlerin gevsekligi asla kabul edilemez" diyor simdilerde. hakli sanirim.
annemin takim hakkindaki kistasi 2-0 ve ustu skorlardir. benle beraber mac izler ancak 5-0 da onde olsak skor 5-1 e gelirse "gordun mu iste yine yediler ruhsuz herifler" der. isin mantigina bakmaz pek. sampiyon oldugumuzda benimle beraber ata koprusune gelip kutlamalari izleyerek de olsa coskuya ortak olacak kadar galatasaraylidir.
ablam ailede en uzak olandir takima. sorsan galatasraylidir ama maliyeci oldugundan kar-zarar hesabi ona makul gelmiyor galiba. damat onceden sadece onemli maclari izlerdi, ancak uc sene sonunda benimle birlikte hatay'dan mersin, gaziantep, ankara ve istanbul'a mac izlemeye gelecek kadar fanafiklesti adamcagiz.
ufak kiz kardes benden sonra en hasta aslandir evde. forma diye kafamin etini yer, maclara gelmek ister, yataginin basucunda efsane galatasaray -orduspor macindan once aldigim forma ve atki asilidir. maclara hic goturememistim ama artik ankara'da okuyor ve arkadaslariyla gidip geliyor galatasaray'i izlemeye.
kiz arkadasim, 5 sene once ilk tanistigimizda galatasrayliyim demisti, dunyalar benim olmustu hatirliyorum. 10-11'in son maclarinda ogrenci evinde ben sinirden aglama noktasina gelirken beni teselli ederdi. 11-12'de ben mutluluktan onu sirtimda gezdirirken benimle birlikte gulerdi. benim ugurumdur o. az dua et macimiz var derim bazen, icimden geldigi zamanlarda tabi.. o dua ettiginde yenilmeyiz. daha hic sekmedi. real madrid, manchester, juventus, mersin... hep tuttu totemim. super final'in son macinda, fener derbisinde sinirden stresten koltugu yumruklarken elimin bir kismi dizine de gelmisti yanlislikla. gik demedi mac sonuna kadar canimin ici. sonra ozur mahiyetinde store'dan forma alinca sinirlendi tabi biraz
* yine de su an nisan hazirliklari kapsaminda, annemi yuzuk tepsisinin galatasaray armali olmasi icin ikna etmeme sinirlenmiyor. kendi annesini de kendisi ikna etmeye calisiyor. nevresim takimlarinin tamaminin store'dan alinmasi konusunda biraz gerildi, 2 normal 2 armali'da anlastik. allah nasip eder ileride cocugumuz olursa herseyini store'dan aliriz diyor.
sene basinda hamza hamzaoglunun sabri ve umut'u takimda tutup, melo'yu gondermesinden sonra lig tv'yi iptal etmis babam, ben de askerde olunca kimse de dur dememis tabi. bu sabriyi gonderip adam gibi sag bek ve forvet almadiklari surece ben lig tv'ye para vermem diyor. ben vericem parasini diyorum ona da karsi cikiyor. adam yine hakli sanirim. kapistigimiz tek nokta selcuk. hatayli olmasindan mi yoksa zamaninda hayrani oldugu tugay'a cok benzetmesinden mi bilmiyorum ama selcuk'a toz kondurmaz. ben de isyan edip laf soyleyince "o kadar kusur kadi kizinda da olur" diye savunmaya gecer. olsun, cani sagolsun, 16 yasinda bir cocugun istanbul'dan hatay'a donecegi sirada, gidip cebindeki butun parayi mecidiyekoy'deki store'a yatirmasina, ve parasinin bittigini soyleyemedigi icin "ben amcamlarda kalicam biraz daha" diye tutturmasina kizmamis, kizamamis hatta ben memlekete donunce komsulara gulumseyerek anlatmis adamdir benim babam. aslan babam.
seviyorum ailemi. onlar galatasarayla, galatasaray onlarla guzel. elbet bu zor gunler de gecer. yine aslan babamla sampiyonlar ligi kuralarini izleriz. insallah...
oyle iste be sozluk..