• 200
    sözün asıl sahibini geçiyorum. o dangalak, bir kısım galatasaray taraftarının üzerine atladığı manada söylememişti bu sözü. 2010-11'de takılmış trabzonsporlulardan biriydi, orada derdi milli takım değil trabzonspor'du. ve o dangalağın "ahımız var" diye zırladığı elemelerden milli takım euro 2016 biletini kazanmayı başardı (tarihinde 4. kez. 3'ü fatih hoca'yla). benim derdim esas bu sözü alıp 40 yıllık efsanesine yalan yanlış bilgilerle inşa edilmiş bir nefreti kusarken kullananlarla. koca galatasaray'ın, rasim ozan kütahyalı'ya özel konuşmaları servis edip kamuoyu oluşturmaya çalışacak kadar düşen başkanının yönettiği algıya kapılıp abalıya vurma kolaycılığına kaçanlarla.

    çok seviyorum böyle başlıkları okumayı. neyle karşı karşıya olduğumuz noktasında insanın bilincini diri tutuyor. yarın sezon başlasın, hasbelkader şampiyonluk kaçsın yine çıkacaklar çünkü meydana. iki transferi beğenmesinler, alttan alttan başlayacak "terim de transfer yapmayı bilmiyor zaten ağbi ya" zırvaları. eylül'de ekim'de, en az 5 oyuncusu yine yeni oyuncu olacak takımın muhtemel uyumsuzluğunu "terim taktik çalıştırmıyor" tezlerine destek yapacaklar.

    ahın mı var güzel kardeşim? gel bi bakalım ayrılıktan sonra ah edenle ah edilenin haline. sen 2013 eylül ayından sonra gün yüzünü, ayrılığın hemen arkasından gelen bir şampiyonlar ligi son 16 başarısı ve 2014-15'teki yalancı bahar şampiyonluğu haricinde görememişsin. 3 başkan değiştirmişsin. 2013'ten 2017'ye 4 yılda; yerlisinden yabancısına, çaylağından ustasına 6 hoca eskitmişsin. her yeni hoca'da terim'e nanik yaparak "çok mutluyuz ki biz, yok sana ihtiyacımız :dd" pozları kesmişsin. sayısız transfer yapmışsın. avrupa'yı zaten geçtim de doğru dürüst derbi galibiyeti göremez olmuşsun. 100 yılda bir gerçekleşen doğa olaylarından birine, beşiktaş'ın dominasyonuna şahitlik etmişsin.

    ah edenin hali buyken, edilenin böyle elde köpeköldüren cinsten şarap şişesi, kovada yakılmış ateşte ısınmaya çalışan perperişan bir halde olmasını bekliyor tabii insan ama değil. 2014'teki turnuvaya katılma yolunda mucizeyi zorlamış ama olmamış. 2016'da milli takımı turnuvaya götürmüş. turnuvada ve sonrasında bazı sorunlar yaşamış, en sonunda da görevden alınmış. sonra da dönmüş, seyircisi olduğun beşiktaş dominasyonunu yerle bir edip yine yüzünü güldürmüş. 2 sene üst üste şampiyon yapmış. 2 sene üst üste şampiyonluk deyip de geçme, fatih hoca'nın kazandırdıkları hariç bunu son kez başardığında tarih 1994 idi.

    allah herkese senin gibi "ah eden" versin. geç aynanın karşısına da azıcık kendine ah et, belki düzelirsin.
  • 42
    başı dik olan insanlardır. hala söylediklerinin arkasında olan insanlardır. şikecinin, güç ve para dostunun, iktidarın bulaştığı futbolun yalakası olana karşı olan insanlardır.

    yasta olmamızı bekleyen annesinden meme beklesin. letonya maçında sesinizin kesildiği günleri de hatırlıyoruz çok şükür. dün gibi. rüzgarınız kesmiyordu izlandayı 3-5-2'li dizilişinizi filan. neyse lafa hacet yok.

    haydi bol naftalinli otuz birler.
  • 193
    sayıları azalarak bitmemektedir. sadece söz konusu galatasaray olduğundan susmaktadırlar.

    bu lafı eden adam fatih terim'in teknik direktörlüğünü mü eleştirdi ki 2 derbi kazanınca azalsın? bu laf galatasaray başkanı ile olan anlaşmazlığını camianın en büyük düşmanlarından biriyle kader birliği yapıp taraftara ihanet ederek çözdüğü için söylendi. hiç bir galatasaray taraftarının o sahnede içinin kanamadığını tahmin etmiyorum.

    benim ahım var. o ihaneti affetmedim ama şu saatte temcit pilavı gibi gündeme getirerek de sersemlik etmem. benim gibi insanların ortada görünmemesinin sebebi galatasaray sevgisidir. yoksa iki galibiyette "işte fatih terim bu" demeyeceğim gibi başarısız bir sezonun ardından da terim'in teknik direktörlüğüne laf etmem.

    umarım bir gün fatih terim sezonu 4. veya 5. tamamlarsa aynı vefayı herkes gösterebilir.
  • 137
    tüpçü ile o fotoğrafı verdi. içimiz kan ağladı. kendimizi aldatılmış hissettik. kendisine ahımız var diyen kişiler fatih terim'i en çok seven adamlardır.

    ancak, 36 yıllık yaşamımda galatasaray'ın hatırladığım her başarısında bu adam var. kendisi de hatalarından ders çıkarmıştır. ders çıkarmış ki nerede kalmıştık diye tweet atıyor. adamın toplam 3 adet tweeti var. heyecana bakar mısınız? millet inanmadı zaten hack sandı.

    gurur bir tür zehirdir. için için bitirir adamı. ben attım kenara gururu. affettim kendi içimde.

    tribünde omuz omuza marşlar söylerken bekleyeceğiz sizleri de yanımıza, bı sefer siz böyle demiştiniz diye söylersek anamız avradımız olsun.

    ama gelmeseniz yanımıza aşk olsun.
  • 43
    bunu söyleyen insanlar hala vardır. (bkz: fatih terim/#1830578)

    galatasaraylılardır. bazıları gibi yanar döner değillerdir. sistemin adamı değillerdir. şikecinin yanında değil karşısındadırlar. güce tapmayandır. iktidarın elinin bulaştığı takımı desteklemeyendir.

    gururludur, omurgalıdır. ihanet etmeyen, satmayandır.

    ve daha önce söylediğim gibi, galatasaraylıdır.
  • 85
    2013'ün sonbaharında yaşananlar sebebiyle taraftarın tekrar etmekte haklı olduğu söylem.

    fatih terim'in 5 ekim 2016'da söylediği sözlerin arkasında, derin bir korku vardır.
    milli takımda da başarılı olamaması halinde, kendisini gündemde tutabileceği ve iyi bir kontrat ile sığınabileceği galatasaray olmayacaktır.
    egosundan bulutlara değip yere inmeyen yapısı, yaşanan olaylara rağmen bugüne kadar gerçekleri görmesine engel olmuştur.
    riekerink hocanın göreve devam ettiği süreçte,göreve tekrar gelebileceği söylentilerine gösterdiği yaklaşım tam anlamıyla aymazlık, şımarıklık ve sorumsuzluktur.
    galatasaray'a her fırsatta zarar vermeye çalışan satılık medya sürüsüne malzeme verdiği yetmezmiş gibi, devrim sürecini başlatan riekerink'in en hassas dönemde huzursuz haftalar geçirmesine neden olmuştur.
    ancak geçtiğimiz yaz aylarından sonra, ahını aldığı taraftara şirin gözükmesi gerektiğini farketmiştir.
    ama yemezler.

    galatasaray, sizi siz yapandır.
    galatasaray, sizin yaptığınız değildir.
    galatasaray, içinde olduğunuz için minnettar olmanız ve onur duymanız gereken bir toplum parçasıdır.
    galatasaray, içinde olduğunuz sürece tüm varlığınızla hizmet etmeniz gereken bir kurumdur.
    galatasaray, balon gibi şişip alnı arşa değecek insanların yeri değildir.

    ancak ve ancak bu şartları sağlarsanız gerçek galatasaraylı olursunuz.
    sizi sevenleri üzerseniz, bu armayı sevenlerin ahını alırsınız.
    o ah, aheste aheste çıkar.
    yaşattıkların için teşekkürler ancak galatasaray'da kalabilmek karakter ister.
    ahımız var, allah'a yakın galatasaray'a uzak ol hoca.
  • 83
    --- alıntı ---

    fatih terim: “istemeden kırdığım 'ahımız var' diyenlerin başımın üstünde yeri var. bu şekilde eleştirenler kıymetliler. bunu herkes bilsin.”--- alıntı ---

    fatih terim bile söyle dedi canlı izledim. gayet farkinda yaptiklarinin ve bu ahın tuttugunun ama hala "ohomoz vor hoco" diye biz ah edenlere laf edenler var.

    ben ah'ımı biraz cektim su ara, basarili olsun milli takimda da milli takimi birakmaya bahanesi olmasin, sonra kendini ispat icin galatasaray'a gelmeye kalkmasın.

    biz onsuz mutluyuz. o da n'aparsa yapsın...

    ama o ah gecmedi, gecmez hoca bilesin...
  • 68
    anlamıyorsunuz olm anlamıyorsunuz...

    evet bu adamların üstlerinde ay yıldızlı forma var, evet bu adamlar türkiye'yi temsil ediyor. ama sadece kağıt üzerinde. kibir dolular, egoları şişkin, sinirliler, asabiler, herkesi suçluyorlar ama kendilerini temize çekiyorlar, maddi manevi çıkar peşindeler, say allah say bitmez.

    bu "karakterde insanlar" benim ülkemi temsil edemez.

    benim ülkem temizdir, ahlaklıdır, dürüsttür, vakurdur, onurludur, alçakgönüllüdür, çalışkandır. bu özelliklere sahip olmayanların benim ay yıldızımı gaspetmesi benim buna ses çıkarmayacağım anlamına gelmez.
  • 89
    5n1k'sı 24 eylül 2013 akşamı hocanın kapısına gidip hıçkıra hıçkıra ağlayan, 1000 kilometre ötede bir şehir duvarına bir sabaha karşı ya terim ya ölüm yazan, della alpi'ye gidip terimizm diye sticker yapıştıran paramparça edilmiş binlerce yürekle ağzına kadar dolu olan laf.

    hayatta arkasından ağlayıp sonra kendimi bu derece "salak gibi" hissettiren iki insan oldu. birinin arkasından intiharı düşündüm ama seninki daha çok koydu be hocam...
    ne olur geri dönme...
  • 141
    benim bir kardeşim var. benden 2 yaş küçük. erkek... bana yaptıklarını anlatsam roman olur. sadece bana değil. anneme, karıma, yeğenlerine, karısına, çocuklarına...

    ama kardeşim... annem bir, babam bir, kardeşim. sağ olsun, hep vurdu bana sırtımdan. ne zaman kafasına esse bıraktı gitti. her gittiğinde sinirden deliye döndüm. gözlerimden ateşler çıktı adeta. annem, karım zor sakinleştirdi... ne yeminler ettim. hatta anneme, keşke ölü doğursaydın bunu, bile dedim.

    dedim de ne oldu? her geldiğinde yelkenleri suya indirdim. kardeşim, dedim... evimi açtım, ekmeğimi paylaştım falan filan...

    neredeyse 10 senedir durum böyle.

    fatih terim olayında ise kişiler farklı, parametreler farklı, olaylar farklı. benim anlattığım olay, direkt hayatıma etki ediyor. birinci dereceden yakınımda kim varsa etkileniyor. hayatlarımız sarsılıyor.

    futbolu hepimiz seviyoruz ki, hepimiz buradayız. hepimizin hayatında galatasaray önemli bir noktada ki, ona yapılanları affetmekte zorlanıyoruz. bir insan hayatını doğrudan etkileyen çok büyük hataları affedebiliyorken, bunu neden affetmesin?

    fatih terim, bizden ayrılıp milli takıma gittiğinde hepimiz şaşırdık, üzüldük, kırıldık. peki burada tek sorumlu fatih terim miydi? tek suçlu o muydu? yöneticiler, taraftar, basın ve hatta ülkeyi yönetenlerin olayların o noktaya gitmesinde hiç mi kabahati yoktu?

    kimseye, fatih terim'i affedin, yaptıklarını görmezden gelin demek haddim değil. ben hayatımdan bir örnek verdim. insanın yeri geldiğinde, neleri yok sayabildiğini, neleri unutabildiğini paylaştım.

    futbolu seviyoruz. galatasaray ise çok değerli. kabul edelim ki, fatih terim bu değerlimize en çok katkı yapmış insanların başında gelir. bana göre ali sami yen, metin oktay, fatih terim'dir sıralama.

    ben kendi adıma gelişine sevindim hocam ve ahımı helal ettim. umarım uzun yıllar, sağlığın el verdiğince, tıpkı heynckes gibi, tıpkı ferguson gibi galatasaray'ımda olursun.
  • 93
    terim'in bizi 2013 yılında bırakıp gitmesinden sonra kendisine pek çok kişinin ahı var. ben 2013 yılında yine çok üzüldüm ama ah etmedim, çünkü benim ahım öncesinden...
    ben 2000 yazında faruk süren'e telefonda "tatile gidiyorum başkan" deyip, cechi gori'nin uçağıyla floransa'ya uçan terim'e ahlıyım. ben avrupa şampiyonu olan kadrosunun 11'inin en kilit adamlarını kaybetmiş galatasaray'ın, mircea lucescu tarafından kurulan yeni takımı ile 2002 yılında şampiyon olup, şampiyonlar liginde çeyrek finali hep son saniyelerde yediği gollerle kaybetmesi sonrası oluşturduğu havayı, yaptığı kulislerle takımın başına gelip bitirdiği için ahlıyım.

    2011-2012'de gelince yine sevindim, yine umutlandım. çünkü terim; ahlansak da, darılsak da, kızsak da, küssek de hep içten içe sevdiğimiz bir kişiydi. yine bizi başarıya koşturdu, yine bizi ayağa kaldırdı ama yine tıpkı 2000'de gori'nin uçağına bindiği gibi demirören'in yanına gitti. yine her şeyi yarım bıraktı diye üzüldüm. tarih tekerrürden ibarettir sözü için dedi sanki hırvatistan maçı basın toplantısında "ben de duyuyorum, dönünce bakarız." laflarını. daha şampiyon olmadık, avrupada zaten yokuz. ama bir hava yakaladık. milli takımdan kovulursan başımıza geçip, onu mu bitirmek istiyorsun hoca? başlarını önlerine eğdirdiğin adamların mahvolan hayallerini,beklentilerini , dün basın toplantısında "başımın üstünde yerleri var!" diyerek mi yerine getireceksin hoca?

    kaçılmaz dediğin milli görev'e devam hoca. zamanında federasyon başkanı levent bıçakçı ile farklı yerlerden jetskilere atlayıp da denizin ortasında buluştuğun ve ikna olduğun, ertesi gün tüm gazetelerde fotoğraflı bir şekilde aranızda geçen konuşmalarıyla çarşaf çarşaf çıkan toplantıyla 2. kez başladığın, son seferinde; "4 maçlık gidiyorum", "sözleşme göstermelik, şeklen yapılmış bir şey. büyütmeyin!", "kovsalar da gitmem" diyerek milyon euroların altına imza attığın milli görev'e devam.

    galatasaray da sensiz yakaladığı havayı, tempoyu arttırarak sensiz şampiyonluğa, başarıya yürümeye devam edecek.
  • 122
    ben de ah ettim kardeşim de bilmiyoruz olayların gerçek yüzünü, ünal aysal da çok masum değildi o ayrılıkta. onun dışında da evine taraftarlar geldiğinde ağladı adam hüngür hüngür, bu duyguların öyle sahte olduğuna inanmıyorum ben.

    ben de ah ettim, ben de çok kızdım, o da kızgındı belki ama biz galatasaray'dan, galatasaray'ın farklılığından övünüyorsak fatih terim ismini nasıl inkar edeceğiz? o uefa kupası'nı her mayısta kutluyoruz, 4.yıldız'ın 1 yıldızını kendi başına almış bir adamdan bahsediyoruz nasıl hayır diyebiliriz, neden hayır diyelim? herkes anladı işte biz bir arada güçlüyüz, biz bir arada olmazken olmuyor.

    allah utandırmasın hocam, evet ahımız var, vardı. kavgalar olur aile arasında, evlatlar küsmez babalarına, babalar da affeder çocuklarını.. tekrar koşalım seninle zaferlere, elini kalbine götür bu taraftar yine senin arkanda.
  • 192
    ahlara vahlara inanmam ama hocaya pek kızdım zamanında. nitekim terim çapında bir teknik direktör milli takımda çoluk çocuğun oyuncağı oldu. başarılardan çok skandallar bu dönemde konuşuldu. eğer ortada bir ah varsa tutmuşa benziyor, bence oraları hiç kurcalamamak lazım. bunu terim'e taparcasına sevenlere söylüyorum.

    terim galatasaray'ın ideal teknik direktörüdür. galatasaray'ın ondan daha iyi bir teknik direktöre sahip olması pratikte mümkün gözükmemektedir. mourinho gelse, guardiola gelse 10 senede bu güveni inşa edemez. bu işin sırrı hocaya olan güvendir. zannetmiyorum ki terim'i eleştirenler, onun teknik direktörlüğüne laf etsinler. dolayısıyla onun şu an başarılı olması sizi haklı çıkartmıyor. sonuç olarak bizim kendisine mecbur kaldığımız kadar terim de mecbur kaldı galatasaray'a. o malum ayrılıktan sonra iki tarafın da işleri yolunda gitmedi. keşke bu egolar şişmeseydi de bu kaos yaşanmasaydı diyebiliyorum. kendisi de söyledi, bende de hata var dedi. buna rağmen biz yüzde yüz haklıyız yaklaşımı bu polemik açısından geçersizdir. artık işimize konsantre olma zamanı. ve rica ediyorum, insanların elinden eleştirme hakkını almaya çalışmayın. yoksa insanları tanrılaştırırsınız. yoksa insanları sabit fikirliliğe, biatçılığa ve ezberciliğe mahkum edersiniz.
  • 128
    gün ahı olanın da olmayanın da birbirine saygı göstermesi gereken gündür. gün birlik günü. terim gelse de, gelmemiş olsaydı da bugün nasıl ki dün gibi, ondan önceki gün gibi birlik günü. başkanlar, teknik ekipler gidici, kalıcı olan ise arma. rakiplerimizin en istediği şey şuan içimizde ayrılıklar olması, bunlar tabii ki doğal fakat en azından dışarıya karşı tek dostumuz yine biziz. içimizde kavga ederiz, fikir çatışması yaşarız fakat armaya sahip çıkmamız gerekiyor, düdük çaldı mı bir olmak zorundayız. hele ki başkanı yüzünden neredeyse başıboş kalacak hale gelen bir takım mevcut ise...
    desteğimiz takıma, ne stadyumu imparator terim diye inletmek ne de herhangi bir oyuncuyu veya teknik direktörü ıslıklamak lüzumdur. bu takım şampiyon olacaksa taraftarıyla olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın