okay karacan kendisine harika bir mektup yazmış, aceto'da bunu dün yayınlamış. yazının içinde "kim okur bu kadar uzun yazıyı" diye bir bölüm geçiyor. keşke biraz daha uzun olsaydı. doyamadık.
(alinti: bologna ve bordeaux'nun b'si; sonrası iki alman dortmund ve hamburg. bir sonraki turda mallorca gibi muhtemel 3 m var: marsilya, metalist ve manchester city. yarı final muamma. final, kopenhag ve kadıköy'ün k'si..)
madridli'sinden barcelonalı'sına, galatasaraylı'sından fbli'sine herkesin zevkle takip ettiği. sadece fubol değil daha birçok spor ve alanda bilgiler de içeren aşmış blog.
35
taptığım blog.
36
hani maçlarda lincoln'e bağırırız ya "lincolnnnn lincoolnnn.." diye aceto'ya da "acetooo acetooo " diye bağırasım var. blog değil mübarek kütüphane.
37
son yazdığı galatasaray-hamburg maç yazısında takım içinde bir hain olduğunu kastetmiştir.
uefa kupasi finali hakkinda bir kelam bile etmemesi üzücüdür.
45
artık eskisi kadar sık güncellenmeyen blog.
46
türkiye'de futbolla şöyle ya da böyle ilgilenen, belli bir yaşı geçmiş* her insan evladının bir blog sahibi olmasının müsebbibidir.
47
kader keita'nın transfer haberi üzerine hazımsızlığın son noktası yorumların yapıldığı blog.
örnek:
"bir kere galatasaray taraftarının iyimserliğine hayranım sanki daha önceden bu adamı tanıyorlarmış gibi bir sevinmedir gidiyor tamam belki iyi adamdır ama bu kadar az şüphecilik, garip...tabi ki yönetimi ve transfer olanı desteklemek gerek ama bu şuursuz destek, ilerleyen zamanlarda hem takıma hem taraftara zarar verebilir. transfer için de bu adam geldikten sonra arda'yı satabilirler gibime geliyor yok satmayacaklarsa belki türkiye'de iş yapan ama üst düzey maçlarda zorlanan bir orta saha olur. bana kalırsa zaten bir yıldızın ikame edildiği bir pozisyona yapılmış şüpheli bir transfer. bekleyip, göreceğiz."
cevap: yine bir genelleme yapılmış ve galatasaray taraftarlarının tamamı kahvede oturan 50 yaşında adamlar gibi gösterilmiş. evet bu adamı tanıyoruz arkadaşım, belki ligue 1 senin ilgi alanına girmiyor olabilir ama lyon sadece fransa sınırları içinde takılan bir takım da değil. "şüpheli transfer" tanımına ise götümle gülüyor, olmamış diyor ve on üzerinden 1/2 veriyorum.
not: "arda'yı satabilirler" cümlesi bu arkadaşın galatasaray taraftarı olmadığını gösteriyor. ancak "bekleyip, göreceğiz" nedir onu çözemedim. yoksa "diğer takım" taraftarları galatasaray karşıtlığı üzerinden taraftarlık yaptıklarını zannetmeye devam mı ediyor?
haldun üstünel hakkında yazılan son yazı enteresandır. galatasaray klasiği imiş bu. peki sorarım adnan polat, özhan canaydın, mehmet cansun gibi son başkanlar daha önce ne yapıyorlarmış? hepsi bu kulüpte yönetici değil miymiş? hele ki adnan polat yöneticiyken bağıra bağıra başkan olmamış mıdır? korkarım denizin karşı yakasının temsilcisiyle karıştırılmaktayız. orada sivrilen herkesin ipi çekilir, bizde değil.
galatasarayı eleştirmeyi çok seven bir kişinin yazdığı blog, tamam yazıları kaliteli ancak bazen eleştirmek için eleştiriyor. haldun üstünel ile ilgili yazdığı son yazı tamamen gerçek dışı ve saçma olmuş, tıpkı fanatik ya da fotomaçın ön sayfalarındaki isimsiz haberlere benzemiş.