resim
Abdurrahim Albayrak
Görev:Asbaşkan
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 2301
    "yenilsen de yensen de" tabirinin sadece 'yensen de' kısmında görebildiğimiz yöneticimiz. * yaz transfer döneminde bir sıkıntı olduğu, gomis'in gidişi sonrası iyi bir strateji izlemedikleri zaten belliydi, ama 2 santrfor alacağız söylemiyle resmen ateşe benzin bidonu attı. üstüne 1 eylül 2018 trabzonspor galatasaray maçı ile alevler iyice yükselirken ortalarda görünmeyip, ateşi söndürme işini sadece fatih terim ve mustafa cengiz'e bıraktı.

    ama yine de ne olursa olsun, takıma yararının zararına oranla çok daha fazla olduğunu düşünüyorum, sadece kendini düşünen yöneticileri hatırladıkça, abdurrahim albayrak'a destek vermemiz gerekiyor. zaten kendisi de özür dilemiş, hatasını ocak'ta telafi edeceğini söylemiş, bize biraz daha sabırlı olmak düşüyor.
  • 2302
    maç sonrası * sinsice bir tuzak olan santrfor transferi sorusuna "taraftar her zaman haklıdır, özür diliyorum" şeklinde cevap vererek doğru olanı yapmış yöneticimiz.

    o defter kapanalı çok oldu. özür dilendi. hata yapıldığı kabul edildi. odaklanıp yapmamız gereken şeyler var. 3-0 ile başladığımız şampiyonlar ligi akşamı bu haltları karıştıran gazetecinin gazına gelmeye ve birilerinin ekmeğine yağ sürmeye gerek yok.
  • 2303
    galatasaray taraftarının yeni nefret objesi. galibiyetlerden sonra konuşuyormuş, mağlubiyetlerden sonra konuşmuyormuş. çünkü muhtemelen mağlubiyetlerden sonra ağlıyor adam.

    ben abdürrahim albayrak'ı sevmem.
    bu tarz insanlara da itibar etmem.
    çevremde barındırmam, değerli vaktimi israf etmem.
    ancak türkiye gerçeğinde faydalı oldukları da inkar edilemez.
    bu gün, bu devirde, bu adam galatasaray'a lazım.
    o yüzden bu şekilde yıpratmak gerçekten dünyanın en saçma işi.

    eleştirdiğimiz insanı iyi tanımakta fayda var. abdürrahim albayrak mantığıyla değil de duygularıyla hareket eden bir insan. hezimet yaşadığın maçtan sonra çıkıp da ekran karşısında açıklama yapmıyorsa yapacak gücü kendinde bulamamıştır, hepsi bu. veya belki de o açıklamayı yapması uygun görülmemiştir. içindeki duyguyu karşısındaki insana doğrudan geçiren bir bireyin zaten duygusal zekası yerlerde bir topluma, hele hele öyle bir durumda mutsuzluk ve umutsuzluk aşılaması hiç doğru olmayacaktır.

    her biriniz mükemmelmiş gibi sadece eleştirecek şey arıyorsunuz. ararsan altında bile kusur bulursun. biraz da elindekinin sana ne kattığına bakmak lazım. illa birilerini düşman ilan etmek yersiz. abdürrahim albayrak'tan hatasız bir insan bekliyorsan hayat algında bir bozukluk var senin. bu adam özsaygısı az, türlü saygı yok edici davranışlarının medyaya yansımasını hiç umursamayan bir insan ve sen bu insana mükemmelliyetçilik bekleyerek bakıyorsun. silkin, kendine gel amk????

    bakıyorum da abdürrahim albayrak bir düşman, zaten satılmaya çalışıldığı belli olan belhanda, feghouli, maicon bir diğer düşman... bunlar olmasa emre, eren, muğdat düşman olacak. zaman zaman fernando reges ve muslera da bu role oturtulmaya çalışıldı. esasında camiadaki her isim için fırsat kollanıyor. ekranda görünseydi mustafa cengiz de düşman olacaktı bu gün. aklınıza gelmedi ekrana çıkmayınca. bi rahat bırakın yahu. bu oyuncuları satmamız ve bu oyunculardan satana kadar faydalanmamız gerek. biz ise oyundan çıkarken ıslıklayıp piyasalarını düşürüyoruz. sağda solda kin kusuyoruz. başarılı olması için şartları zorlaştırıyoruz.

    galatasaray'ı mı seviyorsunuz, yoksa içinizdeki nefreti kusacak bir yere mi ihtiyacınız var bunu biraz düşünün. taraftar olarak tepkilerimizi verirken filtreye ihtiyacımız var. tamamen iç güdülerimizle hareket etmek zarar veriyor. eleştiri adı altında ruhunuzun tatmin edemediğiniz kısımlarında oluşan zehiri her yere saçmaktan vazgeçin.

    bir insanı bir defa eleştirirsin. ama temcit pilavı gibi her fırsatta, haftada 5 ayda 50, senede 1000 kere aynı sert üslupla aynı eleştiriyi tekrarlayınca zarar veriyor. bakıyorum da kimi eleştirilerde yapıcı olma kaygısı hiç yok. belhanda ölsün. peki ölsün. sonra? kime faydası var? çok değil 1-1,5 sene önceye gidin. rodrigues ölsündü. galatasaray'ın kanat oyuncusu olacak seviyede değildi bu adam. iyi ki dursun aydın özbek bunu diyen adamdan akıllı çıktı. neyse allahtan o artık yok. ama kendi anlık duygusal kararlarına her şeyden fazla güvenen, bir şeyleri yok etmek için eleştirmezsem ölürüm taraftarı hala var.

    şampiyonlar liginde 3-0'lık* galibiyet almışsın. gelip dün söylenmişten hiç farkı olmayan bir muhabbetle ve sıfır özgün içerikle milletin sinerjisini sikiyorsun. ben bunun adına eleştiri diyemiyorum.
  • 2305
    18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçında ikinci yarının ortalarıydı sanırım, tribünler tek bir ağızdan kükrerken kalktı ayağı ve komik şekilde bir sağa bir sola dönerek ellerini de havaya kaldırıp hadi hadi dercesine tezahüratlara katıldı ve çoşkuyu artırmaya çalıştı. bu adama zaman zaman ben de kızıyorum. ama bir eleştiri objesi haline getirlmesini anlayamıyorum. hele 3-0 kazanılan bir şampiyonlar ligi maçından sonra. neden sürekli negatif taraftayız? şu galibiyetten sonra bile mi negatif olacağız? burada yapılan eleştirilerin tarzı bana twitter üzerinden ahkam kesen kulüp üyelerinin sergilediği iğrenç tepeden bakan uslubu anımsatıyor.
  • 2308
    transfer konusunda başarısız değildir, sadece yetersizdir.

    onyekuru , emre , ndiaye transferleri göz ardı edilmemeli.
    sadece forvet transferi yapamadı diye eleştireceksek , diğer transferler için de övmeliyiz o zaman.

    genel anlamda bakarsak tek başına bütün bölgelere yetişemediğini görüyoruz.
    özellikle türkiye dışı yapılan transfer görüşmelerinde, bu görevdeki kişilerin iletişimi ve özel yetenekleri sonucu belirleyen en önemli faktördür.

    abdurrahim albayrak takım içi oyuncu iletişimi konusunda galatasarayın bulunmaz bir değeridir. her takım bu tip takım içi iletişimi güçlü kişilerle çalışmak ister.

    ama transfer yapmak bir o kadar da ters orantılı farklı kimlik ve özellikler gerektirdiğinden bu görev için daha başka bir kişinin bulunması hem abdurrahim albayrak özelini hemde taraftar ve oyuncular arasında ki itibarı açısından çok önemlidir.
  • 2309
    abdurrahim beyin 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçının ardında yaptığı açıklama, bence hatalıdır. tarftardan özür dilemek isteyebilirsin bu oldukça normal sonra 'forvet alacağız' demesini hatalı buluyorum. öyle veya böyle bir forvetin var ve adam 7. resmi maçında 5. golünü atmış durumda, bu yaptığın açıklamanın onu etkileyebileceğini nasıl düşünmezsin. tüm yöneticilerin taraftara şirin gözükmek için yaptığı açıklamaları samimi bulmuyorum ki şahsen sizi seven bir insanım. (bkz: #2499549)
  • 2310
    saygı görmesi için sadece kulüpte yöneticiyken kulüp kaç kere şampiyon olmuş, bakmanın yeterli olacağı başarılı galatasaray yöneticisi. fatih hoca'ya 7 şampiyonluğu var diye hocaya methiyetler düzenler, yere göğer sığdıramayanlar, * üşenmeden bir baksınlar bakalım, abdurrahim albayrak yöneticiyken, yönetimdeyken vs. galatasaray kaç şampiyonluk kazanmış? bu adamın giyimi, kuşamını, şivesini vs. beğenmezsiniz falan da adama saygı duymak zorundasınız. çünkü ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
  • 2312
    geri zekalı garry rodriguez, yetersiz emre akbaba, beyinsiz ndiaye, koca götlü gomis, göbekli sneijder, botokslu ünal aysal, beceriksiz mustafa cengiz beğenildi mi ki abdurrahim albayrak beğenilsin?

    bakın bu takım messi ile oynasa bir takım kişiler hava topu zayıf diye eleştirir. bu takımın futbol direktörü txiki begiristain olsa, niye sahaya müdahale etmiyor diye eleştirilir.

    hayatında, etrafında, dünyada mükemmel, kusursuz tek bir şey gösteremeyecek insanların beğenmediği kusurları olan yönetici. başkan olmadığı sürece kulüpte görev almasını diliyorum.
  • 2319
    eren derdiyok olsa kesin 2 gol atardı demiş 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı için. eren derdiyok olsa takım 2 tane pozisyona girebilir miydi bence onu konuşmak lazım öncelikle. beceriksizliklerinin suçunu gomis'e yüklemiş ayrıca son güne kadar bizi oyaladı diye. gomis gittikten sonra 2 forvet alacağız ehehe diye açıklamayı da ben yaptım çünkü.
  • 2320
    abdurrahim albayrak, hürriyet'e konuştu: "transferin son gününe kadar bizi oyalayıp giden gomis, elimizi kolumuzu bağladı. onun yüzünden santrfor alamadık. gomis bizi götürdü götürdü, köşeye sıkıştırdı. porto maçında eren derdiyok olsa kesin 2 gol atardı ama o da oynayamadı."

    "bir taraftan alacak olduğumuz santrforlarla ilgili sorunlar çıktı. uefa’nın kurallarına uymasaydık, 25 milyon euro gibi bir cezayla karşı karşıya kalacaktık. bu riske kimse giremez. o yüzden de santrfor alamadık. böyle bir maçtan sonra insan elbette üzülüyor."

    "hakikaten çok üzüldük. çok iyi oynamamıza rağmen gol atamadık. 6-7 tane gol pozisyonu, bir de verilmeyen penaltımız vardı. maalesef olmadı. biz bu futbolu oynayalım, bu gruptan çıkarız."

    -------------------------------------------

    böyle buyurmuş sevgili yöneticimiz. ne kadar kolay ya gidenin arkasından onu suçlamak. mağlubiyeti gomis'e bağlamak cahillikten öte bir şey değil. eren olsaydı şu kadar gol atardık, ndiaye olsaydı şu olurdu, emre olsaydı vs.vs. bu say say bitmez. hatayı hala olmayan şeyde aramak kadar saçma şey yok. galatasaray porto maçında güzel oynadı. bir sürü fırsatta yakaladı. olmayınca olmuyor işte. aa gibi adamlar insan yönetiyor işte. koskoca galatasaray'ın mağlup olması gomis'e kaldıysa biz ölüp bitelim.

    terim gomis kalsa da santrafor alınacak dedi. -alsaydın. iki santrfor alacağız dedin. -alsaydın. bak adam suçlamak çok kolay. bu adam bu kafayla futbol izliyor, insan yönetiyor işte.
  • 2321
    iyisini, kötüsünü; yanlışını, doğrusunu; faydasını, zararını geçtim ama kesinlikle 2018-19 sezonunda "forvet" ile ilgili konuşmaması gereken yönetici. hoca ağustos ayı boyunca 2 forvet ve 1 stoper dedi, baktı bunlar beceremeyecek stoperi biz hallederiz 2 tane forvet dedi. elimizdekini büyük bir başarı ile satıp hiç forvet almadan şalteri indirdik. üzül ama konuşma sayın albayrak! konuşmaya, yakınmaya tek hakkı olmayan sizsiniz. bırakın taraftar ve hoca yakınsın ama bu mevzuda hiç konuşmaya hakkınız yok.
  • 2322
    takıma ve fatih hoca'ya yardımcı olduğunu düşünüyorum ve iyi niyetinden de şüphem yok ama yavaş yavaş her konuşması "hamza hamzaoğlu" etkisi yapmaya başladı.

    "transferin son gününe kadar bizi oyalayıp giden gomis, elimizi kolumuzu bağladı. onun yüzünden santrfor alamadık. gomis bizi götürdü götürdü, köşeye sıkıştırdı." dedikten sonra, "bir taraftan alacak olduğumuz santrforlarla ilgili sorunlar çıktı. uefa’nın kurallarına uymasaydık, 25 milyon euro gibi bir cezayla karşı karşıya kalacaktık. bu riske kimse giremez. o yüzden de santrfor alamadık." demek çok saçma.

    çünkü, gomis gitmeden önce zaten eksideydik ve göndermeseydik, yine onun söylediklerine göre ceza yiyecektik. yani, gomis'in gitmesi kendi işine gelen bir şey. ayrıca, gomis gittiği gün "iki santrfor alacağız" dedi, madem elini kolunu bağladı neden böyle bir açıklama yapıyorsun?

    "bir taraftan alacak olduğumuz santrforlarla ilgili sorunlar çıktı" tamam modeste ile ilgili sorun çıktı ve almadın, ikinci santrfor niye gelmedi, o da mı sorunluydu?

    ayrıca, "çok iyi oynamamıza rağmen gol atamadık. 6-7 tane gol pozisyonu, bir de verilmeyen penaltımız vardı. maalesef olmadı. biz bu futbolu oynayalım, bu gruptan çıkarız." dedikten sonra yanlış olacağını umuyordum ama değilmiş "porto maçında eren derdiyok olsa kesin 2 gol atardı ama o da oynayamadı." demek nasıl bir şey? sen iyi oynadı dediğin takımı eleştiriyorsun o zaman. kimin yerine oynayıp 2 gol atacaktı? iyi oynayan ama gol atamayan sinan veya onyekuru mu?

    açıkçası, birazcık basına konuşmaktan uzak dursa daha iyi olur bence yoksa, iyi niyetli olmasına rağmen tepki görecek gibi duruyor. bir kere "taraftar her zaman haklıdır, onlardan özür diliyorum" dedikten sonra, hala yaptığı (daha doğrusu yapamadığı forvet transferleri) hata üstünden yanlış argümanlar ile kendisini savunmaya çalışması çok gereksiz.
  • 2323
    yine çıkıp, her zamanki gibi, gereksiz açıklamalar yapmış olan 2. başkanımız. neymiş efendim "gomis bizi köşeye sıkıştırmış da o yüzden santrafor alamamışız". ah kuzum ya. kıyamam sana.

    transfer sezonu başladığından bugüne zaten senin en az 1 tane santrafor alman lazımdı. terim, geçen sezonun devre arasından beri "santrafor istiyorum" diye bağrınıyor. kasımpaşa, diagne'yi bonservissiz olarak kadrosuna dahil edebiliyorsa bunu sen de yapabilirdin. böyle tonla oyuncu vardı. alıp 1 tane santrafor getirirdin. sonra esas adamı almak için beklerdin. o zaman çıkıp "gomis yüzünden zamanımız kalmadı" diye ağlandığında en azından bir nebze olsun makul bir şekilde savunulabilirdin. şimdi ise her maç sonunda saçmalayan, sürekli bahaneler üreten, popülizmin doruklarında şov yapan biri olarak görünüyor sadece.

    lütfen sussun artık. konuştukça batıyor zira. konuştukça tepki çekiyor. "hoççam yeaa, büyük taraftar yeaaa, tribünde kendini yırtıyor yeaa" diyene küçük bir tapıcı kitlesi var. ama geri kalan, aklı başında galatasaray taraftarı kendisinin bu hallerinden çok rahatsız. bu ülke bahane üretenler ülkesi oldu artık sadece. herkes beceriksizliğine bir bahane buluyor. hiçbir zaman da kendisi olmuyor içinde bu bahanelerin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın