galatasarayla olan bağı, klasik bir 10 numaranın takımın gidişatına etkisine benzeyen yönetici.
10 numara varsa goller asistler var, yoksa ortaya bir problem doğar ya o bakımdan.
kendisine işe yaramaz diyen çarpılır. da...
kendisine vasıf yükleyen taraftar ve yöneticiler, kendisine bir nevi "bebek bakıcısı" gözüyle bakıyor.
bir futbolcunun derdi olduğunda ona koşuyor, problemini çözüyor, her şeyiyle ilgileniyor eyvallah da bu nereye kadar böyle gidecek?
yapılan iş profesyonel bir meslekse eğer,
milyonlarla liranın döndüğü bir piyasanın en etkili parçalarına bir de bakıcı mı tutacağız sürekli?
senin çalıştığın iş yerinin patronu, çalışanlarının morali bozulmasın, çalışanların her şeyiyle ilgilensin de işler aksamasın diye size özel birisini tutup peşinizden mi koşturuyor? yok.
siz özel hayatınızın iş hayatınızı etkilememesine alışmışken, böylesine bir piyasanın bireyleri ne diye alışamıyor?
yabancı bir futbolcu ailesi yanında yok diye morali bozulup performansı düşüyormuş.
yok ya? sıkıysa
manchester united'da oynarken bozulsun bakalım o morali de yansıtsın bakalım performansına ne oluyor?
aynısı yerli futbolcular için
* de geçerli. bir sorunları varsa
* bir zahmet yansıtmasınlar performanslarına kendi kendilerine çözmesini öğrensinler. aldıkları paranın hakkını versinler.
bana
gheorghe hagi gibi babasını kaybetmesine rağmen sakalıyla maça çıkacak
adam lazım.
abdurrahim albayrak'ın habire peşinden koşup, pohpohlayıp da moralini düzeltmeye çalıştığı futbolcular değil.
beğenmiyorlarsa çekip gitsinler.