resim
Abdurrahim Albayrak
Görev:As Başkan
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 4401
    yönetim listesine girmesi hukuken mümkün olmayan eski yöneticidir. a.ş lere en fazla atanabilir. malum youtube kanalının beşiktaşlı olmayan sözüm ona galatasaraylı, eski gazeteci olan sahibi keşke bunu da belirtseydi. ama onların yani haberi yapan ile beşiktaşlı ortağının işi , incir çekirdeğini doldurmayacak şeyleri büyülterek galatasaray ve galatasaraylılar üzerinden menfaat sağlamak, ortalığı kızıştırmak. dikkat edelim.
  • 4402
    transfer bitirme konusunda cenk ergün’den de, erden timur’dan da yetenekli kişi. tabii ki bu yetenek ikna kabiliyetiyle alakalı değil, bağlantıları sağlam biriydi ve kim alınacaksa birilerini devreye sokuyordu.

    “ben olsaydım fernandes gidebilir miydi, başka takıma?" diye açıklama yaparak burak elmas ve yönetimini de eleştirmişti. şu an yönetimde olsaydı yurt dışı transferinde asla 1 transferle kalmamıştık.
  • 4403
    transfer konusunda berbat bir yöneticidir. diagne’ye 13 milyon, amrabat’a 8.6 milyon, yiğit gökoğlan’a 2.5 milyon bonservis verdi adam. (bunlar bir çırpıda akla gelenler) gidip bitik falcao’ya yıllık 5 milyon mu ne bağladı ya la. sırf yanak yanağa fotoğrafı çıktı diye kazık bize girdi. pato, alan, modeste için hindistan’a 17 sefer düzenleyen hükümdarlar gibi gitti ama eli boş döndü. hangisini saysam bilemiyorum.
  • 4406
    aldığı oyuncu üzerinden değilde alamadığı oyuncu üzerinden eleştirilmesini anlarım, örneğin forvetsiz başladığımız sezonda niye transfer olmadı diye eleştirilir fakat diagne ve falcao üzerinden eleştirilmesi cidden çok absürt. her şey çok çabuk unutuluyor, diagne transferinde taraftarın alan ve pato isimlerine burun kıvırdıkları çabuk unutuluyor. diagne, galatasaray’a geldiği dönemde kadıköy’de fenerbahçe’ye gol atmış, beşiktaş’a karşı şov yapmış şekilde, kasımpaşa devre arasına kadar üst sıralarda yer almış ve ilk devrede 20 küsür gol atarak gelmişti. devre arası birçok takım iyi oyuncusunu bırakmak istemez o yüzden devre arasında iyi oyuncu alman çok zordur. ayrıca lige ve yenş geleceği şehir’e uyum sağlaması da çok önemlidir. diagne transferindeki en önemli kıstaslar bunlardı. ligi bilen ve hemen katkı alabileceğin bir isimdi aslında kötü katkı da vermedi. kalan süreçte penaltıdan falanda olsa 10 gol atmayı başardı. kendisine verilen ücret fazla olsa da kendisinden çok çabuk vazgeçildi, 6 ay önce 13 milyon euro yatırım yaptığın, ligin rekor gol kralı isminden bir anda vazgeçildi. ayrıca diagne transferinde şöyle bir olay var sattığın kadar al cezasında ozan kabak’ı devre arası sattığımız için o parayı mecbur o dönemde harcamamız gerekiyordu. kasımpaşa’da bunu bildiği için tok satıcıyı oynadı. falcao konusu da çok çabuk unutuluyor. bütün yaz boyunca falcao üzerinden haberler döndü durdu, falcao’nun mimarından öğrenildi geleceği, sneijder transferinden bu yana en uzun ve sancılı transfer süreciydi. herkes falcao gelsin forma satışıyla parası çıkar şeklinde konuşuyordu. geldi aslında fenada katkı vermiyordu, özellikle kadıköy galibiyeti ve sivas deplasmanında takımla uyumu güzeldi. fakat ardından pandemi çıktı. tam form tutacak derken erzurum deplasmanında hayatının en saçma kırmızı kartını yedi. sakatlıklar peşini bırakmadı. her yönetici gibi abdurrahim albayrak’ta sütten çıkmış ak kaşık değil, fakat transferde her zaman risk vardır. örneğin ilk devre seni taşıyan shabani nonda’yı yollar yerine manchester city’den jo’yu getirirsin. kağıt üzerinde güzel bir hamledir. ingiltere liginden gelen brezilyalı forvet yaşlanmış nonda’nın yerine güzel takviyedir. fakat nonda’nın çeyreği kadar katkı vermemiştir. eleştirilmeye başlanan fernando’yu yollayıp yerine seri, nzonzi, lemina gibi aynı dili konuşan fransa kökenli çok kaliteli bir orta saha kurarsın, forvete de andone, mitroglou, falcao, diagne gibi isimleri alırsın. bu isimler o günün şartlarında galatasaray için gerçekten çok iyi oyunculardı. üstelik bunları yaparken ffp belası başımızda bulunmaktaydı. transferlerin tutmasının birçok kıstası var. abdurrahim albayrak, görev aldığı tüm süreçlerde emeğini vermiştir, iyi bir galatasaraylıdır. çalıştığı, tüm futbolcular ve teknik heyet ile iyi geçinmiştir, örnek bir karekterdir.
  • 4407
    kötü transfer yüzünden bütün ihale kendisine kalıyor ama mesela kâr ettiğimiz marcao transferinde kimse teşekkür etmiyor.
    bütün teşekkür fatih hoca ve emre utkucan’a gidiyor.
    hayır diagne’yi alan kendisi de marcao’yu monchi mi alıp geldi?
    adama o dönem 4 milyon euro bonservisli santrafor söylendi de almadı mı?
    hayır onu da geçtim, sparta prag satsa muhtemelen scout önerisi olan tetteh’e yaklaşık 10 milyon euro verecektik.
    yine o dönem rusya’da oynayan ze luis’e 8-10 arası bir para teklif etmiştik ama kulübü kabul etmemişti.
    2019 yaz transfer döneminde samatta’yı istedik mesela, şimdi bu arkadaşlar nerede?
    bunların hepsini bir kenara koyuyorum, bugün satmaya uğraştığımız mustafa muhammed hoca ve scout ekibinin ısrarı sonucu alınmadı mı? alan yine abdurrahim albayrak değil miydi?
    diagne’yi aldıktan tam 4 ay sonra veday muriç için fenerbahçe ile kapışmadık mı?
    ikisi de aynı dönem türkiye’de oynamıyor muydu?
    diagne’ye 10 milyon euro peşin verip aldık.
    rize’ye gidip nakit 5’i koysak muriç’i paket yapıp gönderirlerdi. işte scout ekibi işte bu anlarda bana lazım. yoksa ligin gol kralını bende gidip alırım.
    ben abdurrahim albayrak’ı transfer konusunda hiç tutmam, sabaha kadar da eleştirebilirim.
    hem diagne hem de bir sürü futbolcu üzerinden ama iyiyi hocaya kötüyü kendisine yıkamazsınız.
    yarın kerem’i 10-15 arasına satsak yine en çok hoca övülür.
    yanlış anlaşılmasın hocanın katkısı çok çok büyüktür elbette ama sonuçta kerem’i de kendisi almadı mı?
    niye hep olumsuz durumlarda kendisini hatırlıyoruz?
    diagne için kendisini yerin dibine sok, atıyorum kerem’den tertemiz 10 kazanınca hiç anma.
    kusura bakmayın da bu benim için saminiyetsizlik.
  • 4408
    ülkemizde neden sonuç ilişkisi denen mefhum artık sizlere ömür. kafalar ultra karışık o yüzden.

    albayrak eğer asbaşkan veya futbol şube sorumlusu olarak, transferleri bir sportif direktör gibi kendi karar vererek yapıyorsa aldığı her kararın sorumluluğunu da taşır. yani mitroğlu'dan diagneye, falcao'dan nakatomo'ya kadar. oyuncuların performanslarından da sorumludur.

    ama sadece teknik direktörün istekleri doğrultusunda transfer yapıyorsa, o zaman teknik direktörün taleplerini -uygun koşullarla- yerine getirmişse başarılıdır çünkü işini yapabilmiştir.

    futbolcu başarılı olmuşsa bu albayrak'a değil teknik direktöre yazar. futbolcuyu alırken kulübün tapusu ve kimi divan kurulu üyelerinin annelerinin nikahına kadar yükümlülük altına girmişse başarılı değildir, kötü bir alışveriş yapmıştır.

    oyuncu başarısız olmuşsa maliyetten bağımsız öncelikle teknik direktör hatasıdır. oyuncu damarlı bir kontratla başarısız olmuşsa hem albayrak hem teknik direktör hatalıdır ve kol kola girip, kurtarıcı sanılacakları bir sonraki senaryoya kadar köşelerine çekilebilirler.
  • 4409
    galatasaray sevgisi, kulübe zamanını ayırma, gerektiğinde kasa kolaylığı sağlama gibi kriterler göz önüne alındığında gelmiş geçmiş en başarılı, en fazla katkı yapmış yöneticimizdir. 2000'lerin başındaki dönemleri o döenmde yapılan fedakarlıkları bilmeyen yeni yetme galatasaray ergenlerinin hışımına uğradığı için çok üzülmüştüm.

    bakın bizim kulübümüzdeki en büyük problem para falan değil arkadaşlar, para zaten riva'dan florya'dan gelecek borçlar sıfıra yakın olacak. bizim en büyük problemimiz abdurrahim albayrak gibi gönlünü, işini, parasını galatasaray'a vermiş adamları bizzat galatasaray'lıların paspas etmesidir. adamın türkçe'siyle bile dalga geçildi ki inanamıyordum o dönemde.

    geriye dönüp baktığımda iki kişi için çok üzülüyorum; biri mustafa cengiz diğeri de abdurrahim albayrak. zaten birisi efsane başkanımız öldü gitti, allah gani gani rahmet eylesin çok özlüyoruz, diğeri de efsane yöneticimiz allah uzun ömürler versin.

    meşhur 2018 yazında forvetsiz kalmamız konusunda bütün eleştirileri üstlendi. peki 2018 yazında bafetimbi gomis'i satalım diye ısrar eden, sonra kulübüyle hukuki durumundan dolayı olmayacak bir transfer olan anthony modeste konusunda, kışın alan konusunda yönetime vakit kaybettiren, sonra sanki hiç bir suçu yokmuş gibi aradan sıyrılan kimdi? tabii ki her ikisinin sonradan küstüğü, mustafa cengiz'le bir helalleşmeyi bile çok gören fatih terim'di. sanki futbolun tüm sorumlusu kendisi değilmiş gibi pazarlık yapan adamlara yüklendikçe yüklendi.

    kulübün ffp düğümüyle boğuştuğu dönemde katkıları büyük oldu, ben kendisine galatasaray'a katkıları nedeniyle teşekkür ediyorum.
  • 4410
    diagne konusunda kendisini 13 milyon verdi diye değil de maaş olarak 2.2 milyon verdi diye eleştireceğim eski ikinci başkan. ffp kapsamında ozan'dan gelen parayı bir sonraki transfer dönemine aktarma planı oldukça akıllı hamleydi aslında. diagne o dönem piyasası olan ve yüksek gol istatistiklerine ulaşan bir adamdı. ama hangi akla hizmet 2.2 milyon verdiyse diagne'nin elimizde patlamasına sebep oldu. bir daha kulüpte sorumluluk almaması dileğiyle...
  • 4411
    vakti zamanında ozan kabak kardeşi yarım sezon kiralık verip yazın satışını yapmayıp parayı sonraki sezona aktarmayı düşünememesi, hadi düşünemedin eyvallah, bu yönde tavsiyede bulunanları da dikkate almaması kendisi gibi yıllardır transferler ile pişmiş birine yakışmamış eski yöneticimiz.

    tabi artık giren girdi çıkan çıktı, sonuçta kulübe çok zaman ayırıyor eksik olmasın.
  • 4418
    transfer anlamında başarısız yöneticidir. daha önce de yazdım diagne’ye 13 milyon, amrabat’a 8,6 milyon, yiğit gökoğlan’a 2.5 milyon euro bonservis vermekle kalmamış falcao’ya artık 5 mi desem 6 mı desem 7 mi desem bilmiyorum bir maaş vermiştir. bunlar bir çırpıda akla gelenler. bu yönünü eleştirdiğimizde hemen “eski zamanlarda” elde ettiği başarılar önümüze konuluyor.

    + abi abdürrahim albayrak diagne’ye 13 milyon euro nasıl verir ya?
    - öyle deme. görev yaptığı 75 sezonun 74’ünde takım şampiyon oldu!
    +abi ay lav yu hozam diye diye amrabat’a 8,6 milyon euro bağladı adam?
    -öyle deme. görev yaptığı bilmem kaç sezonun kaçında biz şampiyon olduk.
    +abi iyi de yalnızca diagne’den 13 milyon zarar ettik ama?
    - öyle deme. görev yaptığı 7 sezonun 6’sında şampiyon oldu!
    + e madem geçmişte bu kadar başarı yaşattı, gelip ömür boyu yöneticilik yapsın!
    - abdürrahim albayrak efsanemizdir. görev yaptığı bilmem kaç sezounun kaçında şampiyon olduk bla bla bla.

    aynı durum fatih terim için de geçerli. adamı eleştiremiyorsun bile. kurduğu takım neredeyse küme düşüyordu diyorsun adam çıkıp o bizim efsanemiz, bu kadar kupayı o olmadan alamazdık diyor. yahu onu kimse inkar etmiyor ki? nedir bu bağnazlık? eleştirilemeyecek mi kutsallarınız? ne yani şimdi emanuel macron ülkeyi iflasa sürüklese bile sırf %70 oy aldığı için ömür boyu fransa’yı yönetmeli mi?
  • 4421
    (bkz: #3465318)

    erman toroğlu sıkmıyorsa yıllardır dili belası sayısız pot kıran ağzının ishali iyice ilerlemiş eski yöneticimiz.

    kulüpten o kadar yönetici geliyor geçiyor, kulüp içinde ne olaylar yaşanıyor, senin üstüne ne vazife veya ne zevk alıyorsun da arayıp bu olayı teyit ediyorsun. ettin de ne oldu? fatih terim hocama mı yaradı yoksa ünal aysal başkanım evinde üzüntüden yatak döşek yatmaya mı başladı? yok yere medyaya malzeme...

    medya ile ilişkisini ayarlayamayan yöneticiye acayip ayar oluyorum. imkanım olsa tutar kulağından kapının önüne koyarım.
  • 4422
    ortalığı karıştırıp sonra da yaptığı hataların üzerine tüy dikmede uzman eski yönetici. ''çok iyi galatasaraylıymış'' yersen.

    tff'de sarfedilen cümleyi ali dürüst, süleyman rodop'a; ''oldu olacak komple ceza verin de, siz de kurtulun biz de'' şeklinde söylüyor. erman toroğlu'nun söylemine göre abdürrahim albayrak; ''fatih hocaya komple ceza verin de kurtulalım'' şeklinde aktarıyor. bana göre iki cümle ve söyleniş şekli arasında 180 derece fark var.

    cümlelere ve aktaran isimlere bakarak, kimin neyin peşinde olduğuna siz karar verin.
  • 4424
    ünal aysal ve fatih terim olayında masum olduğunu düşünmediğim yönetici. camiada ve taraftar nezdinde popülaritesi bu kadar düşmüşken fatih hoca üzerinden prim kasmaya çalışması yakışmadı kendisine. güya tff’deki toplantıda ünal aysal, tüpçüye:”hocaya çok büyük bir ceza verin de kurtulalım!” demiş. ya akıl mantık alıyor mu bunu hiç? ünal aysal o zamanlar galatasaray başkanı. fatih terim’i kovması 2 dakikasını almaz ama adam gidip bunu dolaylı yoldan tff’den istiyor öyle mi? bizzat ünal aysal çıkıp evet öyle dedim demeyene kadar bu olay kesinlikle yalandır. camianın bu kadar birlik olduğu bir dönemde illa ortalığı karıştıracak ne var? yani her şey iyi giderken bu gereksiz çıkış ne? öeeehhh.

    allah’tan en büyük dileklerimden biri abdürrahim albayrak’ın bir daha hiçbir şekilde galatasaray’da görev almaması. hani bırak yöneticilik falan şirketleri sponsor bile olmasın.
  • 4425
    galatasaray eski yöneticisi.

    kendisi, uzun yıllar galatasaray çatısı altındaydı. hep futbolcularla çok yakından ilgilenmesi ile hatırlıyorduk. ta ki mustafa cengiz yönetiminde bulunana kadar. adama ne olduysa bir anda güç delisi kesildi bu yönetim içerisindeyken. kendisi, sayın cengiz'i en çok etkileyen isimdi bence hem hoca, hem de futbolcular konusunda. daha fazlasını bilmediğim için konuşmuyorum. diyelim ki ünal aysal hoca ile ilgili şeyleri söyledi peki bu zat karşı çıktı mı, hayır olmaz dedi mi?

    galatasaray'da "kol kırılır yen içinde kalır" sözü vardır hep. buna yine sadece fatih hocanın uyduğunu görüyoruz. adamı; o kadar kovdular, paralı trollerle saldırdılar, "eleman" dediler, forma çalıyor dediler, hocaların altını oyuyor dediler yani dediler de dediler. çıkıp bir kere bile galatasaray'da şu şu oluyor demedi. hoca arabasının arkasına "verdiğim rahatsızlıktan dolayı üzgün değilim" yazsa haklı. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın