resim
Abdurrahim Albayrak
Görev:Asbaşkan
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 3851
    hakkinda surekli futbolcularin dertleriyle ilgilendiginde iyiydi, kendisine fazla sorumluluk verilince bozuldu seklinde bir algi yapiliyor.

    oncelikle florya’daki cay ocagini, futbolcularin evinde musluk bozulunca onun tamiratini, ne bileyim futbolcunun cocugu ishal olunca onun evine patates yollamayi filan becermek icin cok ust duzey bir yetenege gerek yok gibi. yani abdurrahim albayrak degil de hasan huseyin de yapar oyle bir isi. bunun icin kendisinin ovulmesi bana mantikli gelmiyor.

    ikincisi adam aslinda florya cay ocagindan sorumlu olmak istiyordu da zorla mi daha fazla sorumluluk verildi diye dusunuluyor, onu da anlamiyorum. muhtemelen olan sey su. sayin albayrak ilerde baskan olma hayalleri sebebiyle bu yonetimde yer almak icin daha fazla sorumluluk sahibi olmayi sart kostu. sonucunda da asbaskan, futbol sube sorumlusu, transfer komitesi baskani gibi gorevler kendisine verildi. bu gorevleri kaldiramamis olmasi kendini bilmezlikten baska bir sey degil. umarim baskanlik hayalleri konusunda bu ona bir ders olmustur.

    ucuncusu de kendisinin galatasaray’in menfaatlerinin onune koydugu menfaatler var. misal ali koc ile kendi sirketinin ortakligi, akp ile olan iliskisi ve devlet buyuklerinin kendisinden talepleri ve beklentileri albayrak icin ciddi cikar catismasina sebep oluyor. bu sartlar altinda kendisinden beklenti ne olursa olsun, ister florya’daki cay ocagindan sorumlu olsun, isterse transferlerden, bu kadar cikar catismasinin ortasinda bir kisinin galatasaray yonetiminde bulunmasi tehlikeli ve galatasaray’in menfaatlerini ve gelecegini riske atan bir durumdur. bu kisinin yonetimle ilisigi kesilmeli, kisisel gorusum herhangi bir gorevde de galatasaray yonetimlerinde kendisine yer verilmemelidir.
  • 3852
    kendisini eleştirirken bana göre hataya düşülen galatasaray yöneticisi.bir yönetim kurulunu değerlendirirken öncelikle başkanı devre dışı bırakıp başkan iyi ama kendisi kötü demek yanlış bir düşünce tarzı olur.yönetimler başkandan bağımsız düşünülemez.kendisine o görevleri veren de başkandır görev tanımını yapan da başkandır.madem ortada başarısız bir durum var neden görevden alınmıyor ? mustafa cengiz'in dünkü açıklamalarından anladığımız kadarıyla kendisi gayet de sahip çıkmaktadır abdürrahim albayrak'a.yöneticilerimizin moralini bozmayın gibi sözler söylemiştir hatta.dolayısıyla başkan iyi ama kendisi kötü eleştirilerde hatalı sonuçlara yönlendirir.kendisi nihayetinde dur ben alayım şu görevleri demedi başkan verdi kendisinin görevlerini, ortada bir başarısızlık varsa kendisi kadar başkan da sorumludur.
  • 3853
    kendisi sadece 2. baskan olarak yapamadıkları icin eleştrildiginde, baskandan bagımsız elestirilemez. sonucta ona bu yetkiyi veren baskandır. sonucun sorumlulugu da baskandadır. transfer beceriksizliği tüm yonetimindir.
    fakat adamın keske tek beceremedigi bunlar olsa;
    tutarsız ve gercek dısı acıklamaları;
    örn: 2 forvet hazır imzalayacagız, transferi kampa yetistirecegiz, transferde gelenler gidenler guzel seyler olacak vs vs.
    baskana yakısmayacak hareketleri;
    örn: falcao fotograg olayı, pato, alan acıklamaları, glasgow rangers in adını yanlıs soylemesi, durduk yerde beyaz sayfa açması vs.
    galibiyete acıklama yapması, kaybedince ortadan yok olması, her gidenin arkasından sallaması ( gomis, tudor vs.) , her alamadıgı oyuncuya laf sokup, kendi beceriksizligini hic dile getirmemesi.

    dogal olarak kendisi baslı basına hatalar butunudur. galatasaraya saglayabilecegi en buyuk fayda locasını alıp macı bile orada izlemesidir. umarım bundan sonra yonetimin yanına bile yaklasamaz.
  • 3856
    sempatiktir, iticidir tartışılır insan. geçmişte galatasaray'a faydası olmuş mudur? belki evet, ama faydası oldu diye ölene kadar kulüpte çalışacak hastalığından kurtulmamız lazım. artık yapamıyor bu işi, usulca kenara çekilmeli. zamanında da denk gelmiş yapmış belki bilemeyiz ancak artık dünyada işler bir başka boyutta dönüyor ve kendisi ya da ekibi bu değişime ayak uyduramıyor.
  • 3857
    nerelerde olduğunu merak ettiğim yöneticimiz. mevcut yönetimin 3 bacağı var. duruma göre birileri sahneye çıkıyor, birileri perde arkasında kalıyor. ancak en büyük cümleleri her nedense sayın albayrak kullanıyor, her seferinde de taraftar hayal kırıklığına uğruyor. galatasaray’a kazandırdıkları ortada ama en nihayetinde yönetici kendisi. geçmişin ekmeğiyle yaşayacağını sanıyorsa fazlasıyla yanılacak. ocak ayına kadar hangi duaları biliyorsa etmeli yada özel zamanında kiminle gerekiyorsa görüşmeli. son çare de dua etmeli ki hasbelkader galatasaray futbol takımı ilk golü atan takım olsun. diğer seçeneklerin sonucu apaçık bir puan kaybı çünkü.
  • 3859
    artık kafasını florya'dan dışarıya çıkarmaması gereken yönetici.

    ama işte geri planda kalmak ona göre değil, gidip transfer görüşmelerini yapacak, galip gelinen maçın ardından roportaj verecek, falcao ile daha transfer netleşmeden fotoğraf çektirecek.

    albayrak şov insanı, pohpohlanmayı sever, gücün kölesidir ve gücü hep elinde tutmak ister. florya'da güzin ablalık yapsa, doğum günü partilerini organiza etse inanın bu takım her sene şampiyonluğa oynar. albayrak'ın en iyi olduğu konu insan ilişkileridir. herkes ile diyalog kurabilir, samimidir. ama sen çıkıp albayrak'a git ingiliz kulubü ile filanca futbolcu için masaya otur dersen albayrak onu eline yüzüne bulaştırır.
  • 3860
    dün saat 19:20 sularında vadistanbul altgeçidinde gördüğüm yönetici. kullandığı "gs xxxx" plakalı araç biliniyor zaten. aracı da kendisi kullanıyodu. hatta sağolsun sıkışık trafikte yol da verdi*. geçen sene olsaydı muhtemelen camı açıp abdurrahim albayrak diye tezahurat yapardım.

    neyse, demek istediğim muhtemelen dün akşamüstü statta bir toplantı yapılmış.
  • 3865
    albayrak'ın galatasaray başkanlığı hakkında camiadan baskı gördüğünü yazmak, galatasaray'ın g sini bile bilmemek demektir. galatasaray ile uzaktan yakından alakası olan beş yaşında çocuk bile bilir ki, albayrak galatasaray'da başkan olmayı geç, parmakla gösterilmeden, rica minnet olmadan yönetim kadrolarına bile giremez. kafalar ya çok berrak ya da çok büyük algı kasılıyor.
  • 3866
    iyi bir galatasaraylı, alaylı yönetici.

    sıkıntı ise yapamayacağı işi üstlenmesi. yahu bırak transferden başkası ilk derece sorumlu olsun. kendisi dahil hepimiz biliyoruz bu işi kotaramayacağını. çok sevsem de bu görevi kendisine veren mustafa cengiz de en az kendisi kadar hatalıdır bu noktada. yapamayacağı işe tamam deyip yapamadıktan sonra başkası görevlendirilsin demediği için kendisi de hatanın diğer yarısını üstüne almakta.

    başkan olacağına kendisi de inanmıyordur ayrıca, basının boşa şişirip mevcut yönetim içinde nifak tohumu ekme çabasından ibarettir bu haberler. yapamayacağı için seçilmez, yapabilecek olsaydı bile liseciler bir yolunu bulur seçtirmezdi. seçilmeyeceğini bildiği için de aday olmaz.

    ama yine de üstü tek kalemde çizilebilecek bir adam değil bence. yapabileceğinden fazla sorumluluk alma huyundan vazgeçmeli, bu işler kendisine verilmemelidir. kendisinden yapabileceği işler beklendiğinde daha mutlu olduğunu kendisi, kulübe yararlı olduğunu da biz unutmamalıyız.
  • 3867
    ticari işleri veya kişisel görüşleri sebebiyle hükümet tekelindedir. nakit akışı sağlayabildiği ve galatasaraylı olduğu için vardır. şahsi fikrim bırakın başkanlığı yönetimde bile olmaması gerektiği. galatasaray'ı sevgisini tabi ki sorgulamıyorum fakat siyasi olarak göbekten bağlı bir karakter.

    bağlı olduğu yerden gelecek bir telefonla bize yararlı bir durumu iptal edip yine bir telefonla zararlı işler yaptırabilir. bunun da herkes farkındadır diye düşünüyorum. ayrıca herkesin farkında olduğu bir başka şey de transfer işlerininin onun kapasitesini ne kadar aştığı. ben bu ihtimale halen inanmak istemiyorum.

    "ben diğer kulüp başkanına gider a'yı alacaksam b'yi istiyorum derim...." hikayesine hepimiz güldük ama gülünecek bir şey değil aslında bu.
  • 3872
    bir süredir kameralara görünmeyen transfer sihirbazı.

    futbolcu alış ve satışlarında mahir, kulübün eli sıkışıkken kasa kolaylığı sağlamaktan geri duymayacak kadar yürekli, galatasarayın menfaatleri doğrultusunda 10'larca farklı menajer ile çalışacak kadar geniş bir network sahibi yöneticimiz. geleceğin muhtemel başkanı.

    siz bakmayın tarihimizin en kolay şampiyonlar ligi grubuna forvetsiz gidip, 9 ay forvet arayıp, çin'i, brezilya'yı falan yoklayıp sonucunda turgay ciner abisinden 13 milyon euro'ya diagne'yi aldığına.

    siz bakmayın takımın as 3 orta sahasının kiralık olduğu sezon ertesi giden 3 orta sahasına karşılık herhangi bir takviye yapılmadığına.

    siz bakmayın galibiyet sonrası mobese görse konuşacakken mağlubiyet sonrası mumla arasan bulamayacak olmanıza.

    siz bakmayın koca yaz gördüğü her kameraya transfer yapacağız diye 10 milyonlarca insana yalan söylediğine. yaveri yusuf günay'ın da açıklamasına göre bunlar küçük "iletişim problemleri".

    siz bakmayın yapılan tüm bu hamlelerle kredisinin sonuna gelmiş ali koç'a 2020-2021 şampiyonluğunun neredeyse peşkeş çekildiğine.

    sevgili yusuf günay'ın dediği gibi bu taraftar yönetimin haklı olduğunu anlayacak.

    allah galatasarayı böyle yöneticilerden korusun. bu camia bu kadar iyi yönetilmeyi hak etmiyor.
  • 3874
    defalarca yazdım, arkadaşlar kızdı ama yine yazıyorum: galatasaray'ın türkçe cümle kurmaktan aciz basın sözcüsü, başkan vekili.

    yanlış anlaşılmasın, şivesini kast etmiyorum sadece... kurduğu cümleleri hep düzeltmek zorunda kalıyor çünkü dile hakim değil, kendini ifade etme becerisinden yoksun. muhtemelen hayatında bir roman bile okumamıştır. ne roman okumak zorunda ne kendini ifade edebilmek ama galatasaray'da yönetici olmak zorunda da değil. nasıl ki siz futbolcu olmuyorsunuz, ben tekik direktör olmuyorum... neden? çünkü biz o becerilere sahip değiliz. kendisi de yöneticilik ya da sözcülük becerilerine sahip değil.

    ek: evet, florya'da olduğu hemen her sene şampiyon olduk ama böylesine üst düzey görevlere, yetkilere sahip değildi. daha ziyade futbolcuların sorunlarıyla meşguldü ve kulüple iktidarın arasını yapıyordu.
  • 3875
    zamanında 20 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası o berbat kadroyla ve ne idüğü belirsiz olduğu ortaya çıkan sezonda efsanemiz gheorghe hagi‘ye ettiği laflar aklıma geliyor da. o kadar canı yanan ve hagi’yi bile “galatasaray’ı bu hale getirdiler” diye harcayan albayrak; acaba şu an kendisinin de katkısıyla oluşan tabloyla alakalı ne düşünüyor. o gün kendinden geçen bir insanın mevcut tabloda şu saate kadar 10 defa istifasını vermesi lazımdı “ben yapamıyorum” diyip.

    fakat kendisi bunun yerine saklanmayı tercih ediyor. işin samimiyet yönüyse havada kalıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın