46
asıl önemli sorunları taraftar gruplarının çok sayıda olması, hepsinin başına buyruk hareket etmesi ve bir çatı altında toplanamamasıdır bence. çılgınlar, 1461 meydan, erdoğlulular, farozlular, tsunami gibi birçok taraftar grubu var, say say bitmiyor taraftar gruplarının sayısı anlayacağınız.
bunca taraftar grubunun takıma verdiği katkıysa oldukça sınırlı. sadece büyük maçlarda ıslıkla hakemi ve rakip takımı bir nebze olsun baskı altına alabiliyorlar. tezahürat olayı sadece ilk yarının başı, ikinci yarının başı, takım gol attıktan sonra 1-2 dakika ve takım öndeyse maçın son dakikalarında devreye giriyor.
hem erkek hem de bayan taraftarlar inanılmaz derecede küfür ediyor maçlarda; statta olsun, kahvede olsun, başka bir yerde olsun, sokakta olsun fark etmiyor.
ayrıca maç içinde oldukça değişken tepkiler veriyorlar oyunculara. örnek olarak şunu vereyim. 18 ekim 2009 galatasaray trabzonspor maçını izliyorum simit sarayı'nda. yanımda dersaneden birkaç öğretmenim var. galatasaraylı sayısı oldukça az.
önce 2-0'ın ardından kendime hakim olamayıp alkışlıyorum ve hemen arkadan tepki geliyor: ''ne alkışlıyosun? dursana! olur mu öyle şey ya?!'' diye. sesimi çıkartmıyorum maçı izlemeye devam ediyorum. dakika 40'ı geçmiş, ilk yarının sonlarına geliniyor. sağ tarafa doğru bir pas geliyor. *tayfun cora koşuyor ama yetişemiyor. arkadan biri ''ulan ben senin... nasıl yetişemezsin ona?!'' diyor. 2 dakika sonra golü atıyor tayfun*. aynı adam bu kez ''aferin koçum sana! bravo! işte böyle!'' diyor. 1 dakika sonra aynı tayfun sarı kart görüyor*. yine aynı adam: ''ben senin...''
işte böyle bir taraftar trabzonspor taraftarı.
aslında en önemli özellikleri 96 sezonunun sonundan bu yana fenerbahçe düşmanlığı. ama son 3 yıldır anadolu'nun tek hakimi, anadolu'dan çıkan tek şampiyon olma istekleri zaman zaman bunun önüne geçiyor. en azından benim çevremdekiler öyle. tabii ki bunu kafaya takmayıp sonuna kadar fenerbahçe düşmanı olanlar da var aralarında.
2007-2008 ve 2008-2009 sezonunda sivasspor'a karşı bir antipati oluştu trabzonspor taraftarında. 2009-2010 sezonuyla da bu yerini bursaspor'a bıraktı haliyle. sokakta herkesin dilinde bursaspor haftalardır. futbol tartışmalarında trabzonspor'un yanısıra bursaspor da tartışılır oldu.
şimdi bir yandan fenerbahçe'yi yenip 96'nın intikamını almak istiyorlar, bir yandan da bu galibiyetin bursaspor'a şampiyonluğu getirebileceğini düşünerek yenilmenin çok da kötü olmayacağını düşünüyorlar.
bunca taraftar grubunun takıma verdiği katkıysa oldukça sınırlı. sadece büyük maçlarda ıslıkla hakemi ve rakip takımı bir nebze olsun baskı altına alabiliyorlar. tezahürat olayı sadece ilk yarının başı, ikinci yarının başı, takım gol attıktan sonra 1-2 dakika ve takım öndeyse maçın son dakikalarında devreye giriyor.
hem erkek hem de bayan taraftarlar inanılmaz derecede küfür ediyor maçlarda; statta olsun, kahvede olsun, başka bir yerde olsun, sokakta olsun fark etmiyor.
ayrıca maç içinde oldukça değişken tepkiler veriyorlar oyunculara. örnek olarak şunu vereyim. 18 ekim 2009 galatasaray trabzonspor maçını izliyorum simit sarayı'nda. yanımda dersaneden birkaç öğretmenim var. galatasaraylı sayısı oldukça az.
önce 2-0'ın ardından kendime hakim olamayıp alkışlıyorum ve hemen arkadan tepki geliyor: ''ne alkışlıyosun? dursana! olur mu öyle şey ya?!'' diye. sesimi çıkartmıyorum maçı izlemeye devam ediyorum. dakika 40'ı geçmiş, ilk yarının sonlarına geliniyor. sağ tarafa doğru bir pas geliyor. *tayfun cora koşuyor ama yetişemiyor. arkadan biri ''ulan ben senin... nasıl yetişemezsin ona?!'' diyor. 2 dakika sonra golü atıyor tayfun*. aynı adam bu kez ''aferin koçum sana! bravo! işte böyle!'' diyor. 1 dakika sonra aynı tayfun sarı kart görüyor*. yine aynı adam: ''ben senin...''
işte böyle bir taraftar trabzonspor taraftarı.
aslında en önemli özellikleri 96 sezonunun sonundan bu yana fenerbahçe düşmanlığı. ama son 3 yıldır anadolu'nun tek hakimi, anadolu'dan çıkan tek şampiyon olma istekleri zaman zaman bunun önüne geçiyor. en azından benim çevremdekiler öyle. tabii ki bunu kafaya takmayıp sonuna kadar fenerbahçe düşmanı olanlar da var aralarında.
2007-2008 ve 2008-2009 sezonunda sivasspor'a karşı bir antipati oluştu trabzonspor taraftarında. 2009-2010 sezonuyla da bu yerini bursaspor'a bıraktı haliyle. sokakta herkesin dilinde bursaspor haftalardır. futbol tartışmalarında trabzonspor'un yanısıra bursaspor da tartışılır oldu.
şimdi bir yandan fenerbahçe'yi yenip 96'nın intikamını almak istiyorlar, bir yandan da bu galibiyetin bursaspor'a şampiyonluğu getirebileceğini düşünerek yenilmenin çok da kötü olmayacağını düşünüyorlar.